Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/388 E. 2021/1149 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/388
KARAR NO : 2021/1149

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili Mahkememize verdiği dilekçe ile; müvekkili ile dava dışı diğer borçlunun aleyhine 10.000,00-TL bono ile 10 adet örnek icra takip yoluna başvurulduğunu, bononun davalı tarafa kira sözleşmesi ile depozito amaçlı verildiğini ve kira sözleşmesi içeriğinde yer aldığını, davalı tarafın bononun depozito amaçlı verildiğini bildiğini, kira sözleşmesinin devam ettiğini, davalının müvekkili aleyhine cebri icra işlemi uygulanma ihtimalinin bulunduğunu ileri sürerek, menfi tespit davasının kabulü ile ile icra dosyasında takibe dayanak bononun depozit amaçlı verilmiş olması nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ve takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA: Davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Dosya Görevsizlik kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesinden intikal etmiştir.
Davacının dayandığı kira sözleşmesi, ve İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… takip sayılı dosyası ve takibe dayanak olan 10.000,00 TL bedelli senet dosya içerisinde mevcuttur.
Dava, icra takibine konulan bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Taraflar arasındaki çekişme, esas itibariyle davacının keşideci, davalının lehtar bulunduğu ve icra takibine koyduğu senetten dolayı davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı, dava dilekçesindeki kira sözleşmesinde taraf değildir. Uyuşmazlık esas itibariyle bono niteliğindeki senetten kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davaya bakmaya Ticaret Mahkemeleri görevli olduğundan Asliye Hukuk mahkemesinin verdiği Görevsizlik kararı yerindedir.
Takip konusu senedin incelenmesinde, alacaklısının … olduğu, borçlusunun … olduğu, kefilinin … olduğu, düzenleme tarihinin 22.03.2017 tarihi olduğu, ödeme tarihinin ise 13.07.2018 olduğu, miktarının 10.000,00 TL tutarında olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesinde, senedin davalı tarafa delil olarak sundukları kira sözleşmesinin depozitosu amacı ile verildiğini ve bu nedenle davalıya borcunun bulunmadığını beyan etmektedir.
Dosyada bulunan İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinin …/… Esas ve …/…Karar sayılı kararının incelenmesinde davacısının … olduğu, davalının … olduğu, İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… takip sayılı dosyasındaki bonoya dayalı takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece yapılan yargılamada takibe konu senedin kira sözleşmesinin teminatı olduğunun belirlendiği ve borçlu … yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
22.03.2017 tarihli Kira sözleşmesinin incelenmesinde ise , kiraya verenin … ve … oldukları, kiracının … olduğu, davalının ise kira sözleşmesinin tarafı olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca kira sözleşmesinin incelenmesinde Hususi şartlar bölümünün 10 nolu bendinde kiracının depozit bedeli olarak 10.000,00 TL bedelli senet vereceği belirtilmiş ise de, bu senedin sözleşmede taraf olmayan … lehine verileceğine ilişkin yazılı bir husus bulunmadığı, başka bir anlatımla 10.000,00 TL bedelli senedin kiraya verene değil, … isimli kişiye verildiği ve senedin depozit olarak verildiğine ilişkin bir yazılı belge bulunmadığı ancak yukarıda da belirtildiği gibi İzmir … İcra Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama içeriğinde söz konusu senedin kira sözleşmesinin teminatı amacı ile verildiğinin anlaşıldığından davacıya bu kez dava dilekçesinde dayandığı yemin deliline başvurup başvurmayacağı hususunda süre verilmiş, davacı tarafça yemin deliline dayanılmış, yemin metni davalıya tebliği yapılmıştır.
Davalı tarafa yapılan ihtaratlı tebliğe rağmen duruşmaya gelmediği ve senetten dolayı bir alacağı olduğuna dair yemin etmediği ve yukarıda da belirtildiği gibi senedin teminat senedi olduğu başka bir yargılamada belirlendiğinden davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı takip dosyasında takibe konu senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Senet ve dava değeri olan 10.000,00 TL’nin %20’si oranındaki tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar ve ilam harcı olan 683,1‬0.- TL’den peşin alınan 170,78.- TL harcın mahsubuyla bakiye eksik kalan harç olan 512,32‬.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gereğince hesap edilip takdir edilen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Yapılan yargılama gideri olarak davanın ilk açılış gideri olan 322,58‬- TL, posta ve bilirkişi gideri 181,00- TL olmak üzere toplam 503,58‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal istinaf süresi içinde, İstinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/12/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”