Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/369 E. 2022/459 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/369
KARAR NO : 2022/459

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davalının, alüminyum koltuk ayaklarının yapılması ve satışı konusunda müvekkilinden siparişte bulunduğunu, müvekkilinin de siparişe konu koltuk ayaklarını imal ederek davalıya sattığını. davacı ile davalı arasında alüminyum koltuk ayaklarının imalatının yapılarak satışı kapsamındaki anlaşmaları doğrultusunda satışa konu malların davalıya teslim edilmesine rağmen davalı tarafça satışa konu ürünlerin bedeli ödenmediğini, Davalıya 25.09.2020 tarih ile 11.01.2021 tarihli yapılan satışlara rağmen bedellerinin ödenmediğini, Davalıya 25.09.2020 tarihli yapılan satış/üretim (alüminyum koltuk ayakları bedeli) karşılığında KDV dahil 52.108,56 TI. bedel malın teslimine rağmen satış bedelinin ödenmediğini 11.01.2021 tarihli yapılan minyum koltuk ayakları bedeli) nedeniyle KDV dahil 31.860,00 TL satış bedelinin de ödenmediğini, Davalıya yapılan satışlara dair kesilen e-faturaların tebliğ edilmesine rağmen dava tarihine kadar herhangi bir ödemenin yapılmadığını, Davalı tarafın satın aldığı malların karşılığının ödenmemesi üzerine İzmir 23. İcra Müd …/… Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını davalı tarafça yapılan haksız ve mesnetsiz itiraz sonucunda icra takibi durdurulduğunu , davalı tarafça alınan malların karşılığı olan satış bedeli ödenmediği gibi satın alınan malların da iade edilmediğini, Davanın kabulü ile; İzmir 23. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra doyasında davalının haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline karar verilmesini, kötü niyetli olarak yapılan itiraz sonucunda takibin durmasına neden olunması karşısında meydana gelen zararın karşılanması adına %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, Menderes/İZMİR adresinde, mobilya aksesuar ve parçaları imalatı ile ithalat ve ihracatı işi ile iştigal etmekte olduğunu, yürüttüğü ticari faaliyeti kapsamında cari hesap ilişkisi içerisinde bulunduğunu, davacı ile, dönemsel bazda ticari ilişki kurduğunu, davacının, teslim etmesi gereken ürünleri teslim etmediği halde,52.108,56-TL tutarlı, 25.09.2020 tarihli ve … no.lu e-faturayı müvekkiline gönderdiğini, faturanın akabinde , müvekkili ile bu hususta yapmış oldukları bir anlaşmanın yahut ticari ilişki bulunmamasına rağmen 31.860,00-TL tutarlı, … no.lu ve 11.01.2021 tarihli fiyat farkı faturasını tanzim ederek müvekkiline gönderdiğini, bunun üzerine müvekkiline, teslim edilmeyen ürünlerin bedeline ilişkin kısma ait fatura ile,’fiyat farkı” açıklamalı faturanın tamamı için iade faturalarını düzenleyerek, Bornova … Noterliği’nin 27.01.2021 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile iade edildiğinin davacıya bildirildiğini, müvekkilinin teslim almadığı ürünlerin bedelini ödemekle yükümlü olmadığının sabit olduğunu, sadece fatura tanzim edilmiş olmasının satışı hususunda anlaşmaya varılan ürünlerin teslim edilmiş olup olmadığını ortaya koymadığını , Davacının, fatura tarihinden itibaren faiz tahakkuk ettirerek talepte bulunduğunu Müvekkiline teslim edilen her hangi bir emtia, yahut taraflar arasında fiyat farkını gerektiren bir ticari mevcut olmadığından, buna dair faturalar ve bu faturalara işletilen faiz rakamının hukuki olmadığını, bu sebeplerle İzmir 23.İcra Dairesi’nin …/…E. sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptali için ikame edilen iş bu davanın reddi ile, takibe konu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesin talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının tespiti için yapılan bilirkişi inelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “… Yukarıda detayları sunulu olduğu üzere, Davacı taraf davalıdan açık hesabın içerdiği son iki faturaya dayanarak 08.03.2021 tarihinde 11.01.2021 tarihli 31.860,00 TL ve 25.09.2020 tarihli 52.108,56.-TL tutarlı faturalar dolayısıyla 52.108,56-TL ve 31.860,00-TL asıl alacak ile 2.107,18.-TL ve 439,93 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 86.S15,67-TL alacak istemi ile İzmir 23. İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatmıştır.
Takip konusu faturalar tarafların ticari defterlerinde kayıtlı gözükmekte olup, davacının defter kayıtlarında davalıdan 71.335,23.-TL alacaklı olduğu, davalının ise defter kayıtlarında aynı miktarda borcu gözükmekte iken kestiği iki iade faturası ile borcunu sıfırlamış gözüktüğü,
Davacının takip konusu faturalarından ilk 52.108,56-TL bedelli faturanın satış faturası olduğu, ikinci faturanın ise fiyat farkı faturası olduğu, davalının ise ilk fatura bakiyesi 39.482,09-TL için ve ikinci 31.860-TL bedelli fiyat farkı faturası için iade faturası kesmiş olmakla, ilk faturanın 25.09.2020 tarihli olup, aylar sonra fiili iade ortaya konulmaksızın iade faturasına konu olup, davacı tarafça işlenmemiş olması karşısında iadenin geçerli olmayabileceği, ikinci 11.01.2021 tarihli 31.860-TL bedelli davacı faturasının konusu fiyat farkı olup, davalı tarafça 18.01.2021 tarihinde 8 gün içerisinde iadeye konu olup, taraflar arasında fiyat farkı sözleşmesi veya teamül uygulaması ortaya konulmamış olmakla, bu iadenin geçerli olabileceği,
Bu halde davacının davalı taraftan takip tarihi itibariyle 52.108,56-TL bedelli faturaya dair olarak bakiye 39.482,09-TL için alacaklı olabileceği, davalının takip de temerrüde düşürülmüş gözükmediği, davacının açık hesap takibi yapıp takip i davalı ödemelerini asıl alacaktan düşmüş olduğu görülmekle, takip öncesi işlemiş faiz alacağı gözükmediği hususları taktirlerdedir …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde davalıya fatura karşılığı mal teslimatı yapıldığı ancak 2 adet fatura karşılığı mal bedelinin ödenmediğini ileri sürerek itirazın iptalini talep etmiştir.
3-Davalı vekili cevap dilekçesinde davalıdan takibe konu fatura içeriği malların alınmadığını, takibe konu faturalarla ilgili iade faturası düzenlenerek noter kanalıyla davacıya tebliğ edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
4-Davacı takipte fatura alacağına dayanmış olup kural olarak davacı fatura içeriği mal veya hizmetin davalıya verildiğini ispat külfeti altındadır. Davacı delil olarak tarafların ticari defter ve kayıtlara, icra dosyasına ve faturalara dayanmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde SMMM bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmış, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, uyuşmazlık konusu 2 adet faturanın da davacı ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür.
5-Ticari defterlerde yer alan kayıtların davacı lehine delil teşkil edebilmesi için davalıya ait ticari defterlerde yer alan kayıtların bunları doğrulaması veya davalının ticari defter ve kayıtları incelemeye sunmamış olması gerekmektedir. Dava konusu 25/09/2020 tarihli 52.108,56-TL tutarlı fatura ve 11/01/2021 tarihli 31.860,00-TL tutarlı faturalar davalının ticari defterlerinde kayıtlıdır. Ticari hayatta tacirin ticari defterlerine kaydettiği fatura içeriği malları teslim almış olduğu karine kabul edildiğinden faturalara konu içeriğin davalıya teslim edilmiş olduğunun davacı tarafça ispat edilmiş olduğu kabul edilmelidir.
6-Davalı taraf cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasında takip dayanağı faturalarla ilgili iade faturaları düzenlendiğini ve fatura içeriği malların davalıya teslim edilmediğini ileri sürerek bu hususta Bornova … Noterliği’nin 27/01/2021 tarihli … Yevmiye nolu ihtarnamesine ve ticari defterlerine dayanmıştır. Tarafların ticari defter ve kayıtları davalının düzenlemiş olduğu 15/01/2021 tarihli 39.842,09-TL bedelli ve 18/01/2021 tarihli 31.860,00-TL bedelli faturalar dışında birbiriyle uyumludur.
7-Somut olayda taraflar arasında 2 adet fatura içeriği mal teslim edilip edilmediği ve davalı tarafça düzenlenen 2 adet iade faturasının mahiyeti ve delil vasfı hususunda ihtilaf bulunmaktadır. Yukarıda da izah edildiği üzere bir tacirin ticari defterlerine kaydetmiş olduğu fatura içeriği mal veya hizmeti almış olduğunun kabulü gerekmektedir. Somut olayda davacı tarafça düzenlenen 52.108,56-TL tutarlı 25/09/2020 tarihli fatura davalının ticari defterlerine aynı gün kaydedilmiş olup fatura içeriği malların davalıya verildiğinin davacı tarafça ispat edilmiş olduğu kabul edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafça fatura içeriğine ilişkin kısmi iade içeren 15/01/2021 tarihli 39.482,09-TL tutarlı iade faturası düzenlenmiş ve Bornova … Noterliği’nin 27/01/2021 tarihli ihtarnamesi ile davacıya gönderilmiş ise de iade faturasının davacının ticari defterlerine kayıtlı olmadığı, faturanın davacıya 03/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği sabit ise de ticari defterlere kaydedilmeyen ve içeriğinin(DKM 17067-2896 adet ve DKM 17057-1669 adet) davacıya iade edildiği ispat eden başkaca bir delil de sunulmadığı gözetilerek iade faturasına itibar edilmemiş, davacının 25/09/2020 tarihli 52.108,56-TL tutarlı fatura nedeniyle alacaklı olduğu kabul edilmiştir. Alacak miktarı yönünden ise davacı ile davalı arasındaki açık hesap ilişkisinde yapılan diğer ödemeler de dikkate alınarak belirleme yapılmıştır. Bu husus gerekçenin 9 nolu paragrafında ayrıca açıklanmıştır.
8-Davacı ile davalı arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusu ise 11/01/2021 tarihli 31.860,00-TL tutarlı fiyat farkı faturası nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı hususudur.
Her ne kadar uyuşmazlık konusu fatura davalının ticari defterlerinde kayıtlı ise de fatura içeriğinin fiyat farkına ilişkin olduğu ve bir mal tesliminin davalıya yapılmadığının her iki tarafın da kabulünde olduğu, davalı tarafça faturaya itiraz süresi içerisinde iade faturası düzenlendiği ve davacıya ihtarname ile tebliğ edilmiş olduğu, davacı tarafça dava dilekçesinde fiyat farkı alacağı bulunduğuna dair bir iddia ve delil de sunulmadığı hususları birlikte dikkate alındığında davacının düzenlemiş olduğu fiyat farkı faturasına konu alacağını ispat edemediği değerlendirilmiştir.
9-Davacı ile davalı arasında 2020 yılında başlayan ve 2021 yılında sona eren açık hesap ilişkisi mevcut olup davalı tarafça davacıya yapılan ödeme kayıtlarının davacı ticari defterlerinde de yer aldığı, bu itibarla davacının düzenlediği 52.108,56-TL tutarlı fatura alacağının da ispat edildiği değerlendirilmesi ile 6098 sayılı TBK’nın 102. Maddesi uyarınca yapılan değerlendirme neticesinde davacının bakiye 39.482,09-TL miktarında alacağı bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı tarafın davalıyı takip öncesi temerrüte düşürdüğüne dair bir delil bulunmadığı dikkate alınarak takip öncesi işlemiş faiz alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
10-Taraflar arasındaki uyuşmazlık faturadan kaynaklanan ticari alacak olup davalının ticari defter ve kayıtları ile alacaklı-borçlu olduğu miktarı tespit edebilmesi mümkün olduğundan alacak likit nitelikte sayılmakla kabul edilen dava değerinin %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmiştir. Reddedilen kısım yönünden ise her ne kadar davacının haklı olmadığı belirlenmiş ise de davacının fiyat farkı alacağı talebinde kötü niyetle hareket ettiğini gösterir somut bir delil bulunmadığı dikkate alınarak kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
11-Dava şartı arabuluculuk kapsamında devlet hazinesinden sarf edilen 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti yargılama giderlerine dahil edilerek tarafların haklılık durumuna göre taraflar üzerine yükletilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının İzmir 23.İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin 39.482,09-TL asıl alacak üzerinden devamına, faiz oranına açıkça itiraz edilmediğinden takipte talep edilen faiz oranı üzerinden takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine, fazlasına dair istemin reddine
2-Dava konusu alacak likit nitelikte görülmekle hükmedilen miktarın %20’si oranında hesaplanan 7.896,42-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.697,02-TL harçtan peşin olarak alınan 1.477,63-TL harcın mahsubu ile bakiye 1,219,39-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.922,31-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar uyarınca davalı yararına takdir edilen 6.914,35-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.477,63-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 56,00-TL posta ve tebligat ücreti, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 765,30‬-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre taktiren 349,25-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 602,39-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydığına, 717,61‬-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
14/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”