Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/364 E. 2022/885 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/364 Esas
KARAR NO : 2022/885
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
YAZIM TARİHİ : 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı … Otomobilcilik Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi’nden satın alınan … plaka numaralı 2019 model Fiat Doblo araç (Motor No: … – Şase No: …) 11/04/2019 tarihinde tescil edildiğini, aracını, ticarî taksi olarak işletme, kullanma, muayene ettirme gibi çeşitli yetkileri içeren vekâleti müvekkilinin, oğlu …’e verdiğini, ticari taksi olarak aracı işleten (davacının oğlu) tarafından aracın tüm bakımları yaptırıldığını, işletenin, 03.09.2020 tarihinde volant arızası ve enjektörlerde sorun olması nedeniyle karşı tarafın servisine aracı teslim ettiğini, servis tarafından tüm CR enjektörlerin anlaşmalı olduğu Bosch özel pompacısına baktırılmış olup ekte bulunan Bosch Garanti Arıza Formu’nun müvekkile verildiğini, değerlendirme sonucunda; tüm CR enjektörlerin arızalı olup, yakıt değerinin tolerans değerlerinin dışında olduğu bunun sebebinin de araca uygun olmayan yakıt kullanımından kaynaklı sorun oluştuğu, bu durumun işçilik ve malzeme hatası olmaması sebebiyle garanti kapsamı dışında olduğunun bildirildiğini, ancak formda belirtilen değerlendirme sonuçlarının gerçeğe uygun olmadığını, çünkü yakıta katkı maddelerinin ilave edilmesi durumu mümkün olmadığını, zira aracın her 40.000 km’sinde enjektörlerin bizzat yetkili serviste carbon clean ile temizlik ve bakım işlemlerinden geçirildiğini, ayrıca diğer neden olarak gösterilen yetersiz filtreleme durumunda ise, bizzat yetkili servis tarafından orijinal filtrelerin takıldığını, yetkili servis çalışanları tarafından, kendileri ile anlaşmalı akaryakıt şirket bayilerinden neden yakıt alınmadığının ısrarla sorulması üzerine müvekkilinin hemen harekete geçerek, araçtan ve düzenli akaryakıt aldığı Shell&Turcas Petrol A.Ş.’den [akaryakıt sadece … Caddesi üzerindeki Shell’in kendisine ait akaryakıt istasyonundan alınmış] numuneler alınarak – karşı taraf servis personeli huzurunda ve akaryakıt firması çalışanı tarafından mühürlü olarak – bağımsız ITS Calep Brett/Deniz Survey A.Ş. Aliağa Laboratuvarına gönderilerek alınan rapor sonucunda aracın deposundan alınan akaryakıtta araca uygun olmayan katkı maddesi bulunmadığının belirtilmiş olduğunu, müvekkilin aracında garanti kapsamı dışında olduğunu haksız ve yanlış olarak bildiren karşı taraftan parça değişiminin – tamirinin (garanti kapsamında) yaptırılması veyahut alternatif onarım durumunda rücû edilmesi amacıyla İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, tespit sonucuna göre, motorun gürültülü çalıştığı, rölantinin düzensiz olduğu, aracın hızlanmadığı, motor gücünün ciddi oranda azaldığı, yüksek devirde enjektör arızasının kendisini daha çok belli ettiği tespit edilmiş bu durumun aracın yakıt sarfiyatını daha çok artırdığı kanaatine varıldığını, enjektörlerin tümünün davalı şirketin kusuru ile arızalı olduğundan, ilk arıza tarihinden tamir tarihine kadar araç müvekkili için gelir kaynağı olduğundan işletilmeye devam ettirilmek zorunda kalınmış olup, araç kullanımında yüksek yakıt sarfiyatı ile müvekkilinin daha fazla yakıt satın almak zorunda kalması ve aracın serviste uzun zaman kalmasından ötürü iş kaybı yaşandığı ve henüz çok yeni bir aracın olmasına rağmen parça değişimi yapılması suretiyle araçta değer kaybı meydana gelmiş olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; … plaka numaralı 2019 model Fıat marka Doblo model araçta mevcut olan sorunun müvekkilinden kaynaklanmayan sebeple meydana geldiğinden müvekkiline haksız yere ödetilen (9.541,44 TL fatura tutarına ilaveten yapılan delil tespiti masraflarının ve vekalet ücretinin de -2.099,6 TL- ) toplamda; 11.641,04 TL, faturada mevcut tutardaki maddî zararın fatura tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle, delil tespiti masraflarının tespit tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen veya kusurları oranında tahsiline; müvekkilinin aracındaki hasar nedeniyle oluşan değer kaybı, fazla yakıt sarfiyatı, iş kaybı ve sair zararların belirlenebilir nitelikte olmadığından (belirsiz alacak niteliğinde olduğundan), Hukuk Muhakemeleri Kanunu 107.maddesi uyarınca fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla, 100,00 TL değer kaybı, fazla yakıt sarfiyatı, iş kaybı ve sair zararların arıza tarihi olan 03.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte davalı taraflardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davaya görev yönünden itiraz ettiklerini, görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, dava konusu araçla ilgili ne süresinde ve usulüne uygun bir ayıp ihbarının yapıldığını, ne de asgaride -kabul anlamına gelmemekle birlikte- ihbar olarak nitelenebilecek bir servis şikayeti dahi bulunmadığını, davaya konu aracın davacıya 11.04.2019 tarihinde satış ve tescil işlemleri tamamlanmış olmasına rağmen, davaya konu şikayetle ilk defa 03.09.2020 tarihinde servise başvuru yapmış ve nihai olarak da 24.05.2021 tarihinde huzurdaki davayı ikame ettiklerini, ayıbın kabulü anlamına gelmemekle birlikte ayıp ihbar yükümlülüğü ve buna bağlı süresinde hakkın kullanım sorumluluğunun yerine getirilmiş olduğunun katiyen kabul edilemeyecek olduğunu, davaya konu şikayetlere istinaden yapılan inceleme neticesinde sorunun ürün üretim kaynaklı olmadığının tespit edilerek bu durumun Bosch raporuyla da teyit edilerek ücreti mukabilinde işlemin yapılarak sorunun giderildiği, davacının ürün kaynaklı ayıp varlığı iddiasına dayanarak talep ettiği değer kaybı, ticari kayıp ve yakıt sarfiyatı iddialarının haksız, mesnetsiz ve her halükarda tüm iddialar gibi ispata muhtaç olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davaya görev yönünden itiraz ettiklerini, görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacının davaya konu aracını 11.04.2019 tarihinde satın almış olup, 03.09.2020 tarihinde araçtaki bazı şikayetlerle servise müracaat etmiş olduğunu, davacının müvekkili şirkete karşı herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, davaya konu araçta üretim kaynaklı bir ayıp sözkonusu olmadığını, davacının şikayeti ile ilgili olarak yapılan incelemede sorunun ürün üretim kaynaklı olmadığının tespit edildiğini ve durumun Bosch tarafından hazırlanan raporla da tespit edilerek araçtaki davacının belirttiği şikayetinin giderildiğini, bilirkişi incelemesiyle bu durumun ortaya çıkacağını, aracın enjektör şikayeti ile ilgili geldiğinde servis tarafından enjektörlerin sökülmüş ve incelemeye gönderilmiş olup, kontrol neticesinde üretimden kaynaklı bir arıza olmadığının tespit edilmiş olduğunu, yetkili servisine gönderilmiş yine yapılan incelemede ürün kaynaklı sorun olmadığı, sorunun dış etkenlerden, yakıttan kaynaklandığı tespit edilmiş olup talep üzerine enjektörlerin değiştirildiğini, davacının satın almış olduğu son akaryakıtın standartlara uygun olduğunu bildirmesinin ispata yarar bir durum olmadığını, standartlara uygun olmayan geçmişte kullanılan akaryakıtların enjektörlerin arızasına sebep olabileceğinin aşikar olduğunu, söz konusu arızanın üretim kaynaklı olmaması nedeniyle davacının taleplerinin kabulünün söz konusu olamayacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, araç satımından kaynaklanan ayıp giderim bedeli ve tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin görevine itiraz edilmiş ise de; satın alınan aracın kullanım amacı ve davalıların tüzel kişi tacir oldukları göz önüne alındığında iddiaya konu ihtilafta mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, … plakalı araçta oluşan ve müvekkilinden kaynaklanmayan 4 adet enjektör bedeli olan 9.541,44 TL, fazla akaryakıt bedeli ile kazanç kaybının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılardan ……A.Ş. ile davacı arasında araç alım satım sözleşmesi bulunduğu, diğer davalının ise satıma konu aracın diströbütürü (ithalatçısı) olduğu anlaşıldığından davacının taleplerinden sorumlu olacaklardır.
Davacı, davalı ……A.Ş.’den 29.03.2019 tarihli fatura uyarınca dava konusu Fiat Doblo markalı aracı 86.252,01TL bedel karşılığında satın almıştır. Garanti belgesine göre de … tarafından araca 36 ay veya 150.000 km (hangisi önce dolarsa) garanti verilmiştir.
Dava konusu araç 11.09.2020 tarihinde, 108.644 Km’de “Motor arıza lambası ve enjektör kontrolü” şikayeti ile ……A.Ş.’ ye verilmiş, davalı tarafça sökülen enjektörlerin dava dışı firmaya gönderildiği, dava dışı firma tarafından da oluşan arazı sebeplerinin 4 kalem olarak sıralandığı ve arızanın garanti kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir. Problemin giderilebilmesi için davalı ……A.Ş. Tarafından 9.541,44 TL bedelli enjektör arızasına ilişkin davacı adına fatura düzenlendiği görülmüştür. Fatura bedelinin ödendiğine ilişkin dosya arasında belge mevcut değil ise de bu hususta tarafların açıkça itirazları bulunmadığından dava davacı vekili dava dilekçesinde bedelin ödendiğini iddia ettiğinden bu husus ihtilaflı değildir.
6098 sayılı TBK’nın 219/1. Maddesine göre, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.
6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesine göre ise, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. Anılan TBK’nın 223/2. Maddesine göre ise, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Davacı tarafça enjektör arızasına ilişkin olarak 11.09.2020 tarihinde, 108.644 Km’de davalı ……A.Ş. servisine müracaat edilmiş olması ve servis tarafından da, davacıya enjektör değişimi için fatura düzenlendiği nazara alındığında 36 ay veya 150.000 km (hangisi önce dolarsa) şeklinde verilen garanti henüz dolmamıştır. Bu nedenle garanti süresi içerisinde ortaya çıkan ayıplardan sorumluluk devam edeceğinden süresinde ayıp ihbarının yapılmadığına ilişkin savunmaya itibar edilmemiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 25/04/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “Yukarıda ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere; dava konusu … plaka sayılı araçta oluşan enjektör arızasının kullanıcıdan kaynaklanmadığı, enjektörlerdeki üretiminden kaynaklı olduğu, arızanın normal bir kullanıcı tarafından aracın satın alınması aşamasında tespit ya da teşhis edilerek fark edilmesinin mümkün olmaması nedeniyle gizli ayıp olduğu kanaatine varıldığı, bahse konu aracın arızasının giderilmesi için 4 adet enjektörün değiştirilmesi gerektiği, piyasa koşullarında yapılan incelemelerde 4 adet enjektör değişimi (2.474,81.-TL X 4 adet, sökme, takma ve ayar işlemleri) olmak üzere toplam 11.641,04.-TL olduğu, davaya konu aracın enjektör arızası nedeniyle ile olarak 11.09.2020 tarihinde ve 108.644 km.de iken davalı … Otomotiv’e giriş yaptığı ve İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi … D. İş sayılı dosyası ile 26.11.2020 tarihinde yapılan keşif esnasında aracın 125.002 km.de olduğu, bahse konu enjektör arızası nedeniyle yakıt sarfiyatının artmasının söz konusu olduğu, piyasa koşullarında yapılan inceleme ve araştırmalarda; aracın her 100 km.de 0,75 litre fazla yakıt harcayabileceği, buna göre aracın bu 16.358 km. süreç içerisinde fazla yakıt harcadığı, olay tarihi 2020 yılı Eylül ayında motorin litre fiyatının 6.00.-TL/Litre olduğu, dolayısıyla arada kalan 16.358 km.de yaklaşık olarak 736,00.TL fazladan yakıt harcadığı, davaya konu araçtaki enjektör arızasının giderilmesi için; enjektörlerin sökme, kontrol, değişim, servis ara bekleme süreleri ve son kontrol işlemleri dikkate alındığında düzenli ve sistemli bir çalışma ile makul tamir süresinin 7 iş günü olduğu, piyasa araştırmaları üzerinden yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde olay tarihi olan 2020 yılı Eylül ayında, mevsim koşulları da dikkate alındığında yakıt, yıpranma payı, amortisman vs. düşüldüğünde günlük net kazancının 350,00.-TL olduğu, buna göre iş kaybı zararının toplam 2.450,00.TL olabileceği, dava konusu araçtaki arızanın giderilmesi için enjektörlerin değiştirilmesi gerektiği, dava konusu aracın 2019 model ve 125.002 km. çalışmış bir aracın enjektörlerinin sıfırlandığı, buna göre; dava konusu araçta değer kazancı olmadığı gibi, değer kaybının da söz konusu olamayacağı kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan kök rapora karşı itirazlar bulunduğundan mahkememizce taraf vekillerinin rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi ve dava konusu aracın normal kullanımında enjektör ömrünün ve/veya değiştirilmesi gereken zaman dilimi ya da km’ sinin ne kadar olabileceği dava konusu araçta iş bu süre ya da km’ nin gelip geldiğinin tartışılarak ek rapor sunulması için ara karar tesis edilmiş olup, Bilirkişi heyetinden alınan 03/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmına göre; “… Buna göre; aracın bu 16.358 km. süreç içerisinde (125.002 Km – 108.644 Km = 16.358 Km) fazla yakıt harcadığı, olay tarihi 2020 yılı Eylül ayında motorin litre fiyatının 6.00.-TL/Litre olduğu, dolayısıyla arada kalan 16.358 km.de yaklaşık olarak 736,00.TL fazladan yakıt harcadığı görüş ve kanaatine varılmıştır. Davaya konu araçtaki enjektör arızasının giderilmesi için; enjektörlerin sökme, kontrol, değişim, servis ara bekleme süreleri ve son kontrol işlemleri dikkate alındığında düzenli ve sistemli bir çalışma ile makul tamir süresinin 7 iş günü olduğu belirlenmiştir. Davacı tanığı …’in Sayın Mahkemedeki beyanında; “Davacı benim babamdır,…….. bu araç gerek servisteki tamir için götürme süremiz ve tamir için bekleme süreleri de dikkate alındığında 1 haftaya yakın çalışmamıştır, 1 hafta iş kaybımız olmuştur” şeklindeki beyanları da bu hususu desteklemektedir. Piyasa araştırmaları üzerinden yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde olay tarihi olan 2020 yılı Eylül ayında, mevsim koşulları da dikkate alındığında yakıt, yıpranma payı, amortisman vs. düşüldüğünde günlük net kazancının 350,00.-TL olduğu, buna göre iş kaybı zararının toplam 2.450,00.TL (7 gün X 350,00.-TL = 2.450,00.TL) olabileceği görüş ve kanaatine varılmıştır. Araçlar piyasada 2. el alım satım işlemleri yapılırken ana gövdede meydana gelen hasarlar dikkate alınmakta ve buna göre rayiç bedel değerlendirilmesi yapılmaktadır. Bu nedenle plastik ve mekanik parçalarda (komple motor değişimi hariç) meydana gelen hasarlar, araçların piyasa 2. el değerlerinde herhangi bir değer kaybı meydana getirmemektedir. Dava konusu 2019 model ve 125.002 km.de olan araçtaki arızanın giderilmesi için enjektörlerin yetkili serviste ve garanti kapsamında değiştirildiği belirlenmiştir. Buna göre; 125.002 km. çalışmış bir aracın enjektörleri sıfırlanmıştır. Buna göre; dava konusu araçta değer kazancı olmadığı gibi, değer kaybının da söz konusu olamayacağı görüş ve kanaatine varılmıştır. Takdir Sayın Mahkemenindir.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili 08/11/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava değerinin 5.185,44 TL artırılması (Fatura bedeli olarak talep edilen 9.541,44 TL fatura tutarının 2.099,44 TL artırılarak 11.641,04 TL’ye ıslahını, 100 TL olarak talep edilen değer kaybı, fazla yakıt sarfiyatı, iş kaybı ve sair zararların (iş kaybı zararı 2.450 TL, yakıt masrafı olmak üzere 736 TL olarak tespit edilmiştir.) 3.086 TL artırılarak 3.186 TL’ye ıslahını) ve ıslah bedelimize ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm bu nedenler ile; davacının maliki olduğu araçta iddiaya konu enjektör arızasının kullanımdan ve akaryakıttan kaynaklanmadığı, arızanın garanti süresi içerisinde gizli ayıp niteliğinde ve üretimden kaynaklandığı, değişim bedeli her ne kadar bilirkişi raporunda 11.641,04 TL olarak belirtilmiş ise de; dosyaya celp edilen fatura bedelinin ve davacı tarafın ayıp giderim bedeli olarak ödemiş olduğu miktarın 9.541,44 TL olduğu anlaşıldığından 9.541,44 TL üzerinden ve ayıp sebebiyle bilirkişiler tarafından yapılan ve mahkememizce de uygun bulunan hesaplama sonucu 2.450,00 TL kazanç kaybı ile 736,00 TL fazla akaryakıt bedeli üzerinden ıslah dilekçesindeki talepler ile bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 9.541,44 TL fatura bedeline dava tarihi olan 24/05/2021 tarihinden itibaren işletilecek olan avans faiz ile birlikte,
100,00 TL kazanç kaybı ve fazla akaryakıt bedeline dava tarihi olan 24/05/2021 tarihinden işletilecek olan avans faiz ile birlikte, bakiye kalan 3.086,00 TL’ ye ise talep ile bağlı kalınarak 10/11/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 869,41 TL karar ve ilam harcının yatan 289,06 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 580,35 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 289,06 TL ve 59,30 TL başvurma harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 226,30 TL posta ve diğer giderler, 1.400,00 TL bilirkişi masrafı ile değişik iş dosyasında yapılan 1.560,00TL masraf olmak üzere toplam 3.186,30 TL yargılama giderinin kabul red oranı nazara alınarak 2.735,10 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 2.099,60 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
7-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk giderinin taraflar oturuma katıldığından kabul red oranı nazara alınarak 192,59 TL’ sinin davacıdan, bakiye kalan 1.167,41 TL’ nin ise davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
8-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”