Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/363 E. 2021/467 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/363 Esas
KARAR NO : 2021/467

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2019
KARAR TARİHİ : 28/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili davalının İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, müvekkili ile davalı arasında ne bir ticari ilişki ne de alacak verecek meselesi bulunmadığını, borca konu senedin müvekkili tarafından imzalanmadığını, izah edilen nedenlerle takibin tedbir yolu ile durdurulması , takibin iptali, davacının senedin borçlusu olmadığının tespitine , %20 tazminata hükmedilnmesine ,karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin mefruşat işi ile ilgilenin birisi olduğunu, davacı ve eşinin müvekkiline ait iş yerine gelerek halı aldığını, müvekkiline 3.500 TL değerinde senet verdiğini, borca konu eşyanın davacının ev adresine gönderildiğini, senedin vade tarihi olan 01/11/2017 tarihide davacının ödeme yapmadığını, alacak için yaptıkları icra takibine davacının haksız yere itiraz ettiğini, davacının imzasının ve borcun kendisine ait olmadığını iddia ettiğini, diğer borçlu …’in eşi olduğunu ve onun kefaletiyle davaya konu senedin tanzim edildiğini iddia ettiğini , davanın bu kişiye de ihbar edilmesi gerektiğini izah edilen nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava; davacı aleyhine yürütülen İzmir … İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı takip dosyası itibari ile borçlu olmadığının tespiti ve %20 tazminat istemine ilişkin olarak İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı esasına kayıtlı davada uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedilmiştir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1 maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici” olarak tanımlanmış ve 3/1-(l) maddesinde ise “tüketici işlem”leri sayılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. Ve 138. Maddeleri gereğince; Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Yine aynı Yasanın 73/1. maddesi, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmünü, 83. maddesi ise, “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili, diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmünü amirdir.
Aynı yasanın 4/5. Maddesinde kambiyo senetlerine ilişkin düzenlemeye yer verilmiştir.
Her ne kadar dava kambiyo senedine dayalı yapılan takibe dayanak bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olsa da; davalı tarafın cevap dilekçesinde davaya konu bonoyu davacı ve eşine satmış olduğu eşyalara karşılık aldığını beyan etmiştir. Buna göre taraflar arasında tüketici işlemi olduğu ve uyuşmazlıkta Tüketicinin korunması Hakkında Kanun Hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkememizin görevsiz olduğu somut uyuşmazlığa bakmakla Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmış olup, YHGK 11.04.2019 tarih 201/15-2141 E. 2019/442 K. Sayılı ilamındaki gerekçelerle ve usul ekonomisi gereğince tensiple dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu alacak davasında HMK.114/1-c,115/2 mad gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair; kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 28/05/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza