Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/35 E. 2022/229 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/35
KARAR NO : 2022/229

DAVA : Çekişmeli alacağın tespiti (İİK 308/b)
DAVA TARİHİ : 15/01/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalının İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas …/… karar sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunduğunu, talebin 09/12/2020 tarihinde tasdik edilerek ilan edildiğini, müvekkil şirketin alacak kaydı talebinin çekişmeli alacak olarak yapıldığını ancak bunun hukuka aykırı olduğunu, tarafımızca 06/01/2021 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, 1 aylık süresi içerisinde dava açıldığını, müvekkili şirketin davalıdan 477.639,78.-TL alacaklı olduğunu, ticari defterlerin incelenmesinde alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını, hüküm ardından depo edilen tutarın müvekkili şirkete ödenmesine, alacak bedeline konkordato dosyasındaki alacak kaydı talebi tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekiline usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER:
İzmir 1.Asliye Ticaret Mah.nin …/… Esas …/… karar sayılı dosyası ve 09/12/2020 tarihli ilan metni, çek görüntüleri ve cari hesap ekstresi, İzmir arabuluculuk tutanağı, müvekkil şirkete ait ticari defterler, tanık, keşif bilirkişisi delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının tespiti için yapılan bilirkişi inelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…Taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu, Davalı …’ın ticari defterleri ve dayandığı belgeler ile yardımcı defterlerinin usulüne uygun tutulmamış alduğu, HMK 222. madde gereğince sahibi lehine delil niteliğinde bulunmadığı, Davacı … Tarım ve Gıda San. Tic. A.Ş.’nin ticari defterleri ve dayandığı belgeler ile yardımcı dofterlerinin birbirini tamamlaması, teyid etmesi ve usulune uygun tutulmuş olması nedeniyle TTK. md. 85 ve HMK 222. madde gereğince sahibi lehine delil niteliğinde bulunduğu, Davacı … Tarım ve Gıda San. Tic. A.Ş.’nin incelenen kayıtlarına göre; Davalı …’ın, davacı … Tarım ve Gıda San. Tic. A.Ş.’ne karşılıksız 2 adet çek ve cari hesap borcu ile birikte toplamda 31.03.2019 tarihinden itibaren 477.639,78.-TL borçlu olduğu …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 308/b maddesi uyarınca açılmış çekişmeli alacağın tespiti davasıdır.
2-Davacı taraf dava dilekçesinde davalının İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas, …/… Karar sayılı dosyası ile konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, davacının 477.639,78-TL miktarda alacak talebinin kabul edilmeyip çekişmeli alacak olarak kabul edildiği, konkordato tasdik kararı ile verilen 1 aylık süre içerisinde görülmekte olan davanın açıldığını, davacının cari hesaba dayanan alacağının bulunduğu ileri sürülerek çekişmeli alacağın tespitine karar verilmesi talep edilmiştir.
3-Davalı tarafça davaya cevap sunulmamış, yargılama sırasında davanın reddi savunulmuştur.
4-7101 sayılı Kanunun 37.maddesi ile eklenen İİK’nın “Çekişmeli Alacaklar Hakkında Dava” başlıklı 308/b m. “(1)Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.” hükmünü haizdir.
İİK 308/b maddesi uyarınca açılan çekişmeli alacağın tespiti davasında genel hükümler uyarınca alacağın varlığına ve miktarına yönelik inceleme ve değerlendirme yapılmaktadır.
Mahkememizce yapılan incelemede davalı şirketin konkordato tasdik kararının 10/12/2020 tarihinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 10221 sayılı nüshasında yayımlandığı, davacının 06/01/2021 tarihinde arabulucuğuna başvurduğu, arabuluculuk son tutanağının 13/01/2021 tarihinde düzenlendiği, arabuluculuk sürecinde duran 8 günlük süreyle birlikte davanın 1 aylık süre içerisinde açılmış olduğu görülmüştür.
5-Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında faturalardan kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu görülmektedir. Kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden taraf alacağın dayanağını oluşturan fatura içeriği mal veya hizmeti borçluya vermiş olduğunu ispat külfeti altındadır. Davalı borçlu ise kendisine teslim edildiği iddia ve ispat edilen mal/hizmet bedelini alacaklıya ödemiş olduğunu ispat etmelidir.
6-Mahkememizce davacı ve davalıya ait ticari defterler SMMM bilirkişi aracılığı ile incelenmiş, dosyaya sunulan 25/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda davalı …’ın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı, davacı şirketin ticari defterlerine göre 477.639,78-TL tutarında alacaklı olduğu belirtilmiştir.
7-Davacı taraf delil olarak ticari defterlerine dayanmıştır. Bir tarafın ticari defter ve kayıtlarının lehine delil teşkil edebilmesi için kendi defterinde kayıtlı olan hususların karşı tarafın ticari defterleri ile doğrulanması yeterlidir. Ayrıca bir tarafın ticari defterlerini ibraz etmesi, karşı tarafın ise defter ibrazından kaçınması halinde defterin ibraz eden taraf lehine ticari defter kayıtları delil teşkil edecektir.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafça tarafın ticari defter ve kayıtlarında 477.639,78-TL alacağı oluşturan faturaların tamamının davalıya ait ticari defterde kayıtlı olduğu, davalı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olması defterlerin davalı lehine delil oluşturmasına engel ise de davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının dayandığı tüm fatura alacaklarının karşılaştırmalı olarak davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu bu itibarla davacının üzerine düşen ispat külfetini yerine getirdiği değerlendirilmiştir.
8-Davacı tarafın düzenlemiş olduğu tüm faturalar davalının ticari defterlerinde de kayıtlıdır. Ancak tarafların ticari defterlerinde oluşan alacak-borç bakiyelerinin uyumsuz olduğu görülmüştür. Uyumsuzluğun sebebi ise davalının ticari defterlerinde yer alan bir kısım tahsilat kayıtlarının davacıya ait ticari defterlerde kayıtlı olmamasıdır.
Mahkememizce davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan ödemelerin davacı tarafça yapılmış olduğu kabul edilmiş, davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ancak davalı ticari defterlerinde yer alan ödemeler ve çeklerle ilgili olarak ise davalı vekiline kesin süre verilmiştir. Kesin süre içerisinde davalı vekilince Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.’ye ait 4344564 seri nolu 71.074-TL bedelli çekin davacı şirkete ödendiği ileri sürülmüş, mahkememizce yapılan araştırmada çek bedelinin muhatap banka tarafından ödenmiş olduğu tespit edilmiş ise de çek bilgilerinin ve tahsilat kaydının davacı cari hesabında kayıtlı olduğu görüldüğünden ayrıca alacak bakiyesinden mahsup yoluna gidilmemiştir.
9-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan faturaların davalıya ait ticari defterlerde de kayıtlı olduğu, davacı şirketin kendi defterlerinde kayıtlı faturaların içeriği mal veya hizmeti davalıya sağlamış olduğunu her iki tarafın ticari defterleri ile ispat ettiği, davalı yönünden ise kendi ticari defterlerinde kayıtlı olup da davacı ticari defterlerinde yer almayan ödemelerin ispat edilemediği gözetilerek davanın kabulüne, davacının çekişmeli olan alacağının konkordato projesine dahil edilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
10-İİK’nın 308/b-1. maddesi uyarınca açılan bu dava alacaklının konkordatodaki payını belirleyecek olup, mahkemece genel hükümlere göre çözülecek olan uyuşmazlık ile ilgili kabul kararı verilmesi halinde konkordatonun yürürlükte bulunduğu sürece alacağın konkordato koşullarına göre tahsili sonucu ortaya çıkacaktır. Bu itibarla dava İİK’nın 308/b-1.maddesi uyarınca açılan çekişmeli alacağın tespiti ve konkordato projesine dahil edilmesi istemine ilişkin olup, davacı vekili, davalı borçlunun itirazı nedeniyle çekişmeli hale gelen alacak ile ilgili İİK’nın 308/b-1. maddesi uyarınca çekişmeli alacağın varlığı ile tutarının tespiti ve konkordato projesine dahil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bu dava ile çekişmeli alacağın konkordato projesi kapsamına dahil olup olmayacağı hususu belirlenecektir. Davanın kabul edilmesi belirli bir para alacağının tahsilini değil sadece konkordato projesine dahil edilmesi sonucunu doğuracaktır.
Nitekim dava bir aylık hak düşürücü süreye tabi tutulmuş olup, bu haliyle davanın alacaklı ile borçlu arasında geçen gerçek anlamda bir eda davası olmadığından, dava sonunda verilen hükmün yalnız konkordato talep eden borçlunun konkordato projesine katılıp katılmayacağı veya ne miktarda katılacağını belirlemeye yönelik olacağından her ne kadar dava genel hükümlere göre görülüyor ise de niteliği gereğince maktu harca tabi olup vekalet ücreti yönünden de nispi değil maktu ücrete hükmedilmesi gerektiği gözetilerek bu yönde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı kararı ile tasdik edilen konkordato projesine davacının kayıtlı olan alacağının yanında ayrıca 477.639,78-TL ek alacağının olduğunun tespitine ve alacağın projeye dahil edilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 150,70-TL posta ve tebligat ücreti toplamı 810,00-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”