Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/313 E. 2023/103 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/313 Esas
KARAR NO : 2023/103

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil adına kayıtlı … plakalı araca, davalı … tarafından trafik sigortası ile sigortalanan … plakalı araç tarafından 27/07/2020 tarihinde çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Kazadan sonra taraflarca kaza tespit tutanağı tutulmuştur. Meydana gelen kazada, davalı … tarafından sigortalanan … plakalı araç ve sürücüsünün kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kısmi dava olarak şimdilik 100,00-TL hasar tazminatının sigorta şirketinden temerrüde düştüğü 21/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile 436,00 TL ekspertiz rapor ücretinin de yargılama giderlerinde nazara alınarak yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle ; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca; alacağın miktarının belli olmaması halinde belirsiz alacak davası açılacağını, somut olayda ise, Davacı tarafın, araç hasarı zararı yönünden talep konusunu belirlediğini fakat davasını yine de belirsiz alacak davası olarak ikame ettiğini davacı tarafın dava konusunu tamamen ve açık şekilde belirli olduğunu iddia etmesine rağmen davayı belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açmakta menfaati bulunmadığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca davanın esasına girmeden doğrudan ve usulen reddini talep ettiklerini,
müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu yokluklarında tanzim ettirilen ekspertiz raporu için istenen tespit giderinin poliçe kapsamında karşılanabilecek bir meblağ niteliğinde olmadığını karşı taraf ekspertiz raporu aldırmasına karşın bu rapordaki meblağa dayanarak davasını açmadığını Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı yanın avans faiz talebine itiraz ettiklerini, talebin belirli halde olmasına karşın belirsiz alacak davası nevinde ikame edilen davanın usulden reddi ile zarar iddiasında bulunan karşı yan tarafından bakiye ödeme yapıldığını tevsik eden dekont ve belge bulunmadığını bunun için ispat edilemeyen davanın reddi ile Ret taleplerinin kabul edilmemesi halinde; kabul anlamına gelmemek kaydı ile, davaya konu talepler yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu ile bakiye teminat limiti gözetilerek hüküm kurulmasını,
talebin kabulü halinde, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE :
1).Dava, haksız fiil nedeniyle oluşan Hasar Bedelinin Tahsili istemine ilişkin HMK md. 109 uyarınca açılmış olan Kısmi Alacak Davasıdır.
2) Ticari uyuşmazlıklarda “Arabuluculuk” bir dava şartı olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde düzenlenmiş olup, “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
Davacının dava öncesi arabuluculuk bürosuna başvurduğu, ancak anlaşmanın sağlanamadığı, böylelikle dava şartı olarak düzenlenen zorunlu arabuluculuk yolunun tüketildiği ve dava şartının yerine getirilmiş olduğu dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz olunan arabuluculuk son oturum tutanağından anlaşılmaktadır.
3) Karayolları Trafik Kanunu’nun “14/04/2016 tarihli 6704 sayılı Kanunun 5 md. ile değişik “Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı” başlıklı 97. maddesi;
“Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmünü öngörmekte olup, dava dilekçesi ekinde yer alan 08/01/2021 tarihli e-posta çıktısının incelenmesinde davacı tarafça davalı … şirketinin e-posta adresine başvuru dilekçesinin gönderildiği ve böylelikle dava şartı olan Yazılı Başvuru şartının da sağlandığı görülmüştür.
4) Davaya konu trafik kazasının 27.07.2020 tarihinde, İzmir ili Bornova ilçesinde gerçekleştiği, …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın seyir halindeki … plaka sayılı araca arkadan çarpması ile kazanın vuku bulduğu mevcut Kaza Tespit Tutanağından anlaşılmaktadır.
5) Zarar gören … plaka sayılı aracın kaza tarihinde Davacı … adına tescilli olduğu Noterler Birliği’nin cevabi yazısı ve ekinde yer alan Trafik Tescil Kayıt bilgileri ve dosyada mevcut Ruhsat Sureti ile;
Zarar veren … plaka sayılı aracın ise dava dışı … adına tescilli olduğu Noterler Birliği’nin cevabi yazısı ve ekinde yer alan sahiplik sorgulama sonuçları ile sabittir.
6) Zarar veren … plaka sayılı aracın 11.06.2020 – 11.06.2021 tarihlerini kapsar şekilde … Sigorta AŞ.’de Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) yani zorunlu trafik sigortası ile sigortalanmış olduğu celp olunan hasar dosyası içinde yer alan … no’lu poliçe sureti ile anlaşılmaktadır. Davaya konu trafik kazasının tarihi poliçede belirtilen risk periyodu içinde yer almaktadır.
7) Trafik kazaları sonucu uğranan zararlardan sorumluluk da haksız fiil sorumluluğu kapsamında yer almaktadır. Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır.
Haksız fiil sorumluluğu; “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
TBK md. 49; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
TBK md. 50; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmünü içermektedir.
8) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu;
91/1. Maddesinde; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (MMS) yaptırmaları zorunludur”;
85/1. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise; “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3 maddesinde; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
9) Zarar veren … plakalı araç 11.06.2020 – 11.06.2021 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalı …Ş.’de sigortalıdır. Kaza 27.07.2020 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar bedelinden sigorta şirketi sorumludur.
Ancak sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlı olarak dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranındadır. Bu nedenle aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
10) Kaza tespit tutanağının polis marifetiyle tanzim edilmemiş olması nedeniyle tutanakta kusur tespitinin bulunmadığı görülmektedir.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Davacının bilirkişi deliline dayanmış olması nedeniyle mahkememizce bilirkişiden Kusur ve Hasar bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
11) 15/06/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda;
27.07.2020 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUĞU”, Davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün ise kazanın oluşumunda “ETKEN OLMADIĞI”;
Dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 29.500,00.-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiği, bahse konu … plaka sayılı aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 45.000,00.-TL ve sovtaj (hurda) değerinin 23.000,00.-TL olduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 18.05.2016 tarih, 2016/3196 Esas, 2016/6047 Karar Nolu kararında; “… dairemiz uygulamasına göre hasar bedeli, araç rayicinin % 50’sini aştığından aracın tamirinin ekonomik olmadığı açıktır. Bu durumda, bilirkişiden ek rapor alınıp, araç pert total kabul edilerek aracın sovtaj bedeli de belirlenmek sureti ile hasarsız piyasa rayici ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hasar miktarı olarak belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, eksik incelemeye dayalı verilen hükmün bozulması gerekmiştir” hükmünü içerdiği Bu bağlamda; kaza sonrası oluşan hasar miktarının, araç rayicinin % 50’sini aştığından tamirinin ekonomik olmadığı, aracın ağır hasarlı olduğu, mevcut hali ile pert – total edilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olacağı, buna göre; Araç Piyasa Değer: 45.000,00.-TL Aracın Sovtaj (Hurda) Değeri: 23.000,00.-TL Toplam Gerçek Hasar: 22.000,00.-TL olarak bulunduğu, dava konusu aracın hasar tespit Ekspertiz Ücretinin 436,35.-TL (KDV Dahil) olduğu görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmektedir.
12) Mahkememizce, kazada … plaka sayılı aracın seyir halinde iken arkadan darbe aldığı hususu da nazara alınarak bilirkişi raporunda kusura ilişkin tespitlere itibar edilerek kaza oluşumunda sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün Kusurlu Olduğu, zarar gören … plaka sayılı aracın kazaya etkisinin bulunmadığı ve Kusursuz Olduğu, zararın tamamının poliçe limitlerini aşmamak kaydıyla sigortalı aracın ZMMS poliçesi ile sigortacısı olan davalı … şirketinin sorumluluğunda olduğu kabul edilmiştir.
Dava öncesi alınan sigorta eksper raporunda belirtilen hasar bedeli ile 15.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda tespit olunan hasar bedeli tutarlarının birbirine yakın olması nedeniyle bilirkişi raporunda tespit olunan rakamlara itibar edilerek hasar bedelinin 22.000,00-TL olduğu anlaşılmakla aşağıdaki karar hükmolunmuştur.
13) Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda Islah Dilekçesi ile müddeabihi arttırmış, harcını karşılamıştır.
14) Denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporu Mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınmıştır.
15) Davacı tarafça dava öncesi davalı … şirketlerine yazılı başvuru yapılmış olup işbu başvurunun hangi tarihte davalı … şirketine tebliğ olunduğu anlaşılamamaktadır. E-posta yolu ile 08.01.2021 tarihinde gönderildiği anlaşılan başvuru dilekçesinin yasa gereği aynı gün tebliğ olunduğu kabul edilerek, kabul olunan tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düştüğünün kabulü gerekmektedir.
16) Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde avans faizi talep etmiş ise de; aracın ruhsat suretinde kullanım amacının vasfının “Hususi” olduğunun belirtildiği görülmekle temerrüt tarihi olarak tespit olunan 21.01.2021 tarihinden itibaren Yasal Faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
17) Yargılama giderlerinin kapsamı HMK’nın 323. maddesinde açıklanmış olup, davacının talep ettiği ekspertiz ücreti yargılama giderleri içerisinde kaldığından işbu ücret yargılama giderlerine eklenmiştir.
18) 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davanın KABULÜNE;
22.000-TL’lik Hasara ilişkin maddi tazminatı davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine,
Asıl alacağa temerrüt tarihi olan 21/01/2021 tarihinden itibaren Yasal Faiz işletilmesine,
2- Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 1.502,82-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harcın ve 374,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.069,52‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye İrat Kaydına,
3- Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13,14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL Başvuru Harcı, 59,30-TL Peşin Harç, 8,50-TL Vekalet Harcı ve 374,00-TL Islah Harcı olmak üzere toplam 501,10-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL Vekalet Ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 650,00-TL bilirkişi ücretinin, 436,35-TL Ekspertiz Ücreti ve 129,80-TL tebligat ve posta ücreti olmak üzere toplam 1.216,15-TL Yargılama Giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, tebliğden itibaren 2 Hafta İçinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 09/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır