Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/307 E. 2022/300 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/307
KARAR NO : 2022/300

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkilinin sahibi bulunduğu … plakalı araç ile 24.11.2020 tarihinde seyir halindeyken, davalı şirketin Kara Yolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk kapsamında sigorta poliçesi (… poliçe numarası ile kayıtlı) bulunan … plakalı araç tarafından çarpılmak suretiyle hasara uğradığını, yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde hazırlanan Maddi Hasarlı Trafik Kaza Tespit Tutanağına göre davalı şirketin sigortalısı söz konusu kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu bulunduğunu ve işbu durumun tramer kayıtlarına da işlendiğini, müvekkilinin gerçekleşmiş olan maddi hasarlı trafik kazası neticesinde aracın onarım bedeline ilişkin bağımsız eksperce ekspertiz raporu hazırlattığını, hazırlanan bu raporda belirtildiği üzere bahse konu kaza sonucu müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bedelinin KDV dahil 78.845,54 TL olarak belirlenmiş olup ekspertiz ücreti olarak 350,00-TL fatura karşılığı ödendiğini, davalı şirket sigortalısının %100 kusurlu olduğu trafik kazası nedeniyle müvekkilinin aracında meydana gelen maddi hasar bedelinin tazmini için 03.02.2021 tarihinde davalı şirkete yazılı başvuru yapılmış olup işbu başvuru neticesinde davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, trafik kazası nedeniyle, müvekkilinin uğradığı maddi zarar sebebiyle; 100,00 TL maddi hasar bedeli, 350,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere şimdilik toplam 450,00 TL’nin davalının temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; 100,00 TL dava değerini 40.900,00 TL artırılmak suretiyle toplam 41.000,00 TL hasar onarım bedeli ile 350 TL ekspertiz ücretinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; kazanın belirtilen yerde meydana gelmediğini ve hasarın uyumsuz olduğunun tespit edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile hasar beyan uyumsuzluğu sebebiyle davanın reddinin gerektiğini, Trafik Sigortası Genel Şartları B.2.b bendi gereğince; Hak sahibi aracının, bu madde uyarınca Hazine Müsteşarlığınca belirlenen ölçütleri karşılayan, dilediği onarım merkezinde onarılmasını talep edebileceğini, bu durumda sigortacının, araç kaza tarihi itibariyle anlaşmalı olduğu onarım merkezinde onarılsaydı uygulanacak parça, tedarik, işçilik ve diğer hususlara göre belirlenecek bedele göre ödeme yapabileceğini, sigortacının söz konusu bedel uygulaması hakkında hak sahibini hasar ihbarından itibaren 2 iş günü içinde bilgilendireceğini, sigortacının bu süre içinde anılan bildirimi yapmadığı takdirde bildirim konusu bedeli hak sahibine karşı ileri süremeyeceğini, yukarıdaki mevzuat hükmü ve şirketlerinin tedarik parça uygulamaları gereği, başvuru sahibine ilgili hususa ilişkin bilgilendirme yapıldığını, dolayısıyla yüksek işçilik ücretlerinden kaynaklanan bakiye hasar bedelinden sorumluluklarının bulunmadığını, bu sebeple başvurunun reddinin gerektiğini, müvekkili şirkete yapılan başvuru ile yapılan inceleme neticesinde uyumsuz hasar sebebi ile başvurunun reddedildiğini, 08.12.2020 tarihli hasar ihbarınıza istinaden … Otomotive gidilerek tazminat talebinde bulunana araç üzerinde ekspertiz çalışması yapıldığını, yapılan tahkikat sonucuna göre olumsuz değerlendirildiği bilgisi taraflarına verildiğini, bu nedenle konu hasar dosyası yapılan ekspertiz üzerinden olumsuz kapatıldığını, davanın kabulü anlamına gelmemek üzere; kusur oranlarının tespiti bakımından sayın mahkemenizce dosyanın adli tıp trafik ihtisas kurumuna sevk edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dâhilinde sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun teminat limitleri ile sınırlı olmakla beraber, yukarıdaki açıklamalarımıza halel gelmemek kaydıyla, dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, kabul manasında olmamak üzere, davacının gerçek zararının tespitinin gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, müvekkili şirket tam anlamıyla temerrüde düşürülemediğini, bu nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E. sayılı dava dosyasında;
Dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsü … 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 67/b (Yönetmelikte belirtilen şartlar dışında geriye dönmek veya geriye gitmek yasaktır. İzin verilen hallerde bu manevraları yapacak sürücüler, karayolunu kullananlar için tehlike veya engel yaratmamak zorundadır) maddesinde belirtilen hükmü ihlal etmekle kazanın oluşumunda etken olduğu,… plaka sayılı araç park halinde olup, kazanın oluşumunda etken olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
… plaka sayılı otomobilde meydana gelen hasar onarım bedelinin KDV hariç 66.068,26 TL. gerçek zararın ise KDV dahil 77.960,55 TL olduğu, somut olayda davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında (nihai kararı takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla … plaka sayılı araç park halinde olduğundan %100) 77.960,55 TL. olarak hesaplanan hasar onarım bedelinden davalı Sigorta Şirketi’nin poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduğu görüş kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde davalı sigorta şirketine 03.02.2021 tarihinde başvuru yapıldığı, olayın 04.02.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, tebliğ tarihinden itibaren 8 işgününün hitamı olan 17.02.2021 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait … plaka sayılı araç ile davalı davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç arasında 24/11/2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle oluşan hasara zararın karşılanması talepli maddi tazminat davasıdır.
2-Davalı sigorta şirketi talep edilen zararın tespit tutanağında gösterilen yerde meydana gelmediğini, kaza ile hasarın uyumsuz olduğu gerekçesi ile ödeme yapılmadığını savunmuş, davanın reddini talep etmiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
4-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
5-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
6-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
7-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
8-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
9-Mahkememizce dosya kusur yönünden adli trafik, hasar incelemesi yönünden makine mühendisi bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilerek bilirkişi raporu alınmış, dosyaya sunulan … tarihli bilirkişi raporunda araçta meydana hasar ile tespit tutanağında anlatımı bulunan kazanın uyumlu olduğu, davacıya ait aracın onarımının ekonomik olduğu, araçta meydana gelen hasarın 77.960,55-TL KDV dahil onarılabileceği, kazanın oluşumunda davalının sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
10-Davalı vekilince bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde araç üzerindeki hasarların başka tarihlerde oluştuğuna yönelik itirazda bulunulmuş ise de bu hususta herhangi bir somut delil gösterilmemiştir. Mahkememizce davalı şirketin cevap dilekçesinde de kaza ile hasarım uyumsuz olduğu yönündeki savunmalarının ispatı için ön inceleme duruşması sonucunda tanık listesi sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş ve ihtarlı davetiye davalı vekiline 21/10/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, verilen kesin süre içerisinde tanık listesi sunulmamıştır. Tüm yargılama sırasında davalı tarafça araçta meydana gelen hasarın kaza neticesinde meydana gelmediği savunmasını destekler başkaca bir delil sunulmamıştır. Dosya kapsamının incelenmesinden davalı şirketin hasar uyumsuzluğu savunmasının temelini davalı sigortanın sigortalısı araç sürücüsü olan …’ın sigorta şirketine ilettiği aracın yavaş kullanım sırasında çarpmasıyla önemli bir hasar oluşmadığı yönündeki beyanlarına dayandırılmış olduğu anlaşılmıştır. Davalı şirket araç sürücüsünü tanık olarak göstermemiş olup, bir an için tanık olarak gösterilmiş olsa dahi dosyaya sunulan ve davalı sigortalı aracın da yer aldığı, hemen olay sonrası çekildiği anlaşılan fotoğraflarda davacıya ait aracın tampon kısmında düşme ve çatlamaların bulunduğu, kaput kısmının yukarı kalktığı, aracın düşük hızda veya yüksek hızda çarpıp çarpmadığı hususu beyana dayalı göreceli bir anlatım olmakla birlikte davacıya ait aracın ön kısmında önemli ölçüde hasar meydana geldiğinin fotoğraflardan anlaşıldığı, davalının hasar uyumsuzluğunu ispata yarar somut bir delil sunmadığı da gözetilerek araçta meydana gelen hasarın davalının sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın geri manevra sırasında çarpması neticesinde meydana geldiğinin ispat edildiği değerlendirilmiştir.
11-Kusur yönünden yapılan değerlendirmede, davalının sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın geri manevrası sırasında kazanın meydana geldiği, davacının park halindeki araçta herhangi bir kusurlu hareketinin bulunmadığı gözetilerek davalı sigortanın araç hasarından %100 oranında sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
12-Araç hasarı yönünden yapılan incelemede, dava öncesi alınan ekspertiz raporu ile dava sırasında alınan raporda belirlenen tutarların uyumlu olduğu, araçta meydana gelen hasarın onarımı için gerekli parçaların ve işçiliğin hasar ile uyumlu olduğu, parça fiyatlarının emsal dosyalarda gözlemlenen fiyatlar dikkate alındığında serbest piyasa rayiçlerine göre belirlendiği, hesaplamanın KDV dahil orjinal parçalar üzerinden yapılmasının esas olduğu gözetilerek bilirkişi raporu ile tespit edilen KDV dahil 77.960,55-TL olarak kabul edilmiştir.
13-Davalı vekili tarafından 07/03/2022 tarihinde sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde 1.000,00-TL ödeme yapıldığı beyan edilmiş ise de ödemeyi gösterir herhangi bir dekont sunulmadığı, daha önceki aşamalarda dosyaya sunulan hasar dosyası ve diğer belgelerde de 1.000,00-TL miktarlı bir kısmi ödeme yer almadığı, davalı vekilince sehven bu yönde beyanda bulunulmuş olabileceği, ödemeyi gösterir somut bir kayıt dosya kapsamında yer almadığı gözetilerek bu miktar sorumluluktan mahsup edilmemiştir.
14-Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 01/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri 41.000,00-TL’ye yükseltilmiştir. Islah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiş, davalı vekilinin 24/03/2022 tarihli beyan dilekçesi sunduğu görülmüştür.
15-Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen 27/08/2020-27/08/2021 dönemini kapsar poliçenin incelenmesinde teminatın her bir kazada araç başına 41.000,00-TL ile sınırlı olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamı, kusur durumu, davacıya ait araçta meydana gelen hasarın onarım bedeli ve diğer hususlar birlikte incelendiğinde, davacıya ait araçta meydana gelen hasarın davalı sigorta şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün %100 oranındaki kusuru ile meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sınırlı olarak davacıya karşı sorumlu olduğu değerlendirilmekle davanın kabulüne karar verilmiştir.
12-Dosyaya sunulan posta gönderi kaydının incelenmesinde davacının yazılı başvurusunun davalı sigorta şirketine 04/02/2021 tarihinde ulaştığı, 8 iş günü yasal sürenin sona ermesi sonrasında 17/02/2021 tarihinde temerrüt gerçekleştiği gözetilerek faiz başlangıcı belirlenmiş, talep edildiği üzere yasal faize hükmedilmiştir.
13-Davacı dava dilekçesinde ayrıca ekspertiz ücreti talebinde bulunmuş olup, davacının talepte bulunduğu ve faturasını sunduğu 350,00-TL tutarlı ekspertiz ücretinin mahkememizde görülmekte olan benzer nitelikteki tazminat davalarında sunulan ekspertiz ücretlendirmeleriyle yakın tutarlı olduğu, serbest piyasa rayicinde gerçekleştirilen bu harcamanın yargılama giderlerine dahil edilmesi talebinin yerinde olduğu gözetilerek 350,00-TL ekspertiz ücreti yargılama giderlerine dahil edilerek hüküm kurulmuştur.
14-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, poliçe limitlerini aşmamak üzere 41.000,00-TL maddi tazminatın 17/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.800,71-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL ile ıslah harcı olarak alınan 700,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.041,41‬-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 6.130,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 700,00-TL toplamı 759,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 126,5‬0-TL posta ve tebligat ücreti, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.185,8‬0-TL ve yargılama gideri kapsamına alınan 350,00- TL ekspertiz ücreti toplamı 1.535,8‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”