Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/304 E. 2021/1132 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : … 2021/304 Esas
KARAR NO : 2021/1132

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 19.01.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı müvekkiline ait … plakalı aracın hasara uğradığını, Anılan kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalı … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, 19.01.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkiline ait araçta oluşan gerçek zarar miktarı davalı sigorta şirketince ödenmediğini, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü ve servise çekildiğini, hasarın sigorta şirketine ihbar edildiğini ve sigorta şirketi nezdinde 2021311018969 numaralı hasar dosyası açıldığını, aracın tamir edilme sürecinde ekte sunduğumuz faturalar ve fotoğraflara göre gerçek hasar bedeli KDV dahil 29.212,00 TL olmasına rağmen, sigorta şirketince 11.965,74 TL ödeme yapıldığını, kalan bakiye hasar miktarının ödenmediğini, davalı sigorta şirketinin eksik ödeme yapmasının sebebine ilişkin bir bilgimiz bulunmamakla birlikte genelde, bildirim yapmaksızın haksız muafiyet klozları koymak, ıskonto uygulamak, eşdeğer veya yan sanayi parça fiyatından hesaplama yapılarak ödeme yapmak vb. gibi hukuka aykırı uygulamalar yapılarak ödeme yapıldığından sigorta şirketinin her ne ad altında olursa olsun çeşitli indirim ve ıskontolar yaparak gerçek zarardan daha az ödeme yapmasını kabul etmediklerini, fazlaya ilişkin dava ve alacak hakları saklı kalmak kaydıyla H.M.K. 107. Maddesi gereğince; aracın uğradığı hasar nedeniyle ödenmeyen hasar bedeli için 100,00 TL ve değer kaybı bedeline ilişkin 100,00 TL olmak üzere şimdilik 200,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, değer arttırım dilekçesi ile; yargılama aşamasında alınan 06.10.2021 tarihli bilirkişi raporu ile bakiye hasar bedeli 8.788,05-TL, bakiye değer kaybı bedeli ise 4.424,23 TL olarak tespit edildiğini, 100,00 TL hasar bedelinin 8.688,05 TL arttırarak 8.788,05 TL, 100.00 TL değer kaybı bedelinin ise 4.324,23 TL arttırılarak 4.424,23 TL olmak üzere dava değerini toplam 13.012,28 TL arttırarak dava değerini 13.212,28 TL olarak belirlediklerini, davanın kabulü ile, bakiye hasar bedeline ilişkin 8.788,05-TL ve bakiye değer kaybı bedeline ilişkin 4.424,23-TL olmak üzere toplam 13.212,28-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi tarafından davacı tarafın zarari genel şartlara uygun olarak giderildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte ekte sunulmakta olan ekspertiz raporları doğrultusunda davacı tarafa araç hasarı için 22.02.2021 tarihinde 11.965,74 TL, değer kaybı için ise 12.03.2021 tarihinde 1.575,77 TL olmak üzere toplamda 13.541,51 TL tazminat ödendiğini, söz konusu ödeme Genel Şartlara uygun olarak belirlenen tutar doğrultusunda yapıldığını, davacının araç hasarına ve değer kaybına ilişkin zararının tamamen karşılandığını, davayı kabul manasında olmamak üzere davacı tarafın öncelikle zararı ve zarar sorumlusunu ispat etmesi gerekmekle, ispat açısından davacı tarafça talep edilen tutarın kabulünün mümkün olmadığını, açıklanan sebeplerle öncelikle davacının kazanın oluş şeklini ve iddia edilen hasarların kazadan kaynaklandığını somut delillerle ispat etmesi gerekmekle, aksi takdirde davanın reddinin gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı taraf Türk Ticaret Kanunu gereğince yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmakla, müvekkili şirketin zararın tespiti açısından bilgi alma hakkının engellendiğini, bu nedenle gerçek zararın tespiti ile trafik sigortası genel şartları hükümlerine göre yapılacak hesaplamanın üzerinde kalan zararın reddinin gerektiğini, davacı tarafın kötü niyetli taleplerinin reddi ile aracın onarım bedelinin ve hurda ve rayiç değerinin müvekkili şirketçe araç üzerinde inceleme yapılması halinde ve iskontolu ve gerekirse eşdeğer parça üzerinden belirlenecek tutarlar üzerinden tespit edilmesi gerektiğini, aracın onarımı hususunda gerekli bilgi ve imkan sağlanmadığını, nitekim dava konusu aracın müvekkili şirkete fiziki olarak gösterilmesi ve izin verilmesi halinde tedariki gereken parçaların müvekkili şirket tarafından iskontolu olarak satın alınabileceği sabit olmakla; araç gösterilmediğinden işlem yapılamadığından yukarıda yer verdiğimiz TTK 1479. Maddesi doğrultusunda müvekkili şirketin sorumluluğunun tespitinde tedarik ıskontosunun dikkate alınması gerektiğinin yasa ve içtihatlar gereği olduğunu, kabul manasında olmamak üzere genel şartlar gereğince müvekkili şirketin yalnızca eşdeğer parça ve anlaşmalı servislerde uygulanacak tedarik ve işçilik bedelleri ile sorumlu olması sebebiyle zararın tespitinde bu hususun da göz önünde bulundurulması gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu 90. Maddesinde açıkça belirtildiği gibi işbu sigortadan kaynaklanan tazminatlar için Genel Şartlarda belirlenen usul ve esasların geçerli olacağı kanun koyucu tarafından kabul edildiğini, işbu hükme rağmen, genel şartlarda belirlenen usul ve esasların zarar gören üçüncü kişiyi bağlamayacağı yönündeki değerlendirmelerin hükmün amacına aykırı olduğunu, zira trafik sigortası kapsamı itibariyle üçüncü kişileri ilgilendiren bir sigorta türü olup, maddede geçen tazminatlardan da üçüncü kişiler tarafından talep edilen tazminatlardan söz edildiğinin aşikar olduğunu, bu durumda kanunda yer alan bu düzenlemenin üçüncü kişilerin zararının tespiti hususunda geçerli olmadığını iddia etmenin, işbu hükmün uygulanmasını imkansız hale getirdiğini, Bu durum da kanunun amacına aykırı olduğunu, parça ve işçilik bedellerinin yüksek oluşundan ve orijinal parça kullanımından kaynaklanan fahiş hasar bedelinden sorumluluklarının bulunmadığını, bu sebeple davacının fahiş taleplerinin reddinin gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, müvekkili şirketin söz konusu zarardan azami olarak poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, yapılacak değer kaybı tazminatı hesaplamasında aracın güncel kilometresi ve 2. el rayiç rakamının dikkate alınması gerektiğini, sonuç olarak davanın esastan ve usulden reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik poliçesi, kaza tespit tutanağı, hasar fotoğrafları Ekspertiz raporu, araç ruhsat fotokopileri, bilirkişi raporu, delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için mahkememize sunulan 06.10.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunun sonuç bölümünde ; “…İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dava dosyasında;
Davalı sigorta poliçeli … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü … yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 sayılı KTK nın 57/c-2 maddesinde belirtilen (Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise; Motorlu araçlardan soldaki sağdan gelen araca, ilk geçiş hakkını vermek zorundadır.) hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumuna etken olduğu,
Davacının maliki olduğu … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü …yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 sayılı KTK nın 52/1-a (Aracın hızını, Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmamak) maddesinde belirtilen hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumuna etken olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
… plaka sayılı PEUOGEOT 301 ACTIVE 1.6 BLUEHDI 100 2018 model otomobilin Ekspertiz Raporunda yer alan orijinal parçaya ıskonto uygulanmadan hasar onarım bedeli KDV dahil 27.671,73 TL. olduğu,
Somut olayda davalı sigorta şirketinin …plaka sayılı araç sürücüsü sigortalısının (Sn. Mahkemede tarafından belirlenecek) kusuru oranında KDV dahil 27.671,73 TL hasar onarım bedelinden sorumlu olduğu, davalı …Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS kapsamında 11.965,74 TL, hasar onarım bedeli ödenmiş olduğundan (27.671,73 TL x kusur oranı) – (11.965,74 TL) = … TL. olarak hesaplanan bakiye hasar onarım bedelinden sorumlu olduğu,
… plaka sayılı PEUOGEOT 301 ACTIVE 1.6 BLUEHDI 100 2018 model otomobilde Yargıtay içtihatlarında göre belirlenen değer kaybı bedelinin 8.000,00 TL. olduğu,
Somut olayda davalı sigorta şirketinin …plaka sayılı araç sürücüsü sigortalısının (Sn. Mahkemede tarafından belirlenecek) kusuru oranında Yargıtay içtihatlarına göre belirlenen 8.000,00 TL. değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu, davalı …Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS kapsamında 1.575,77 TL. değer kaybı bedeli ödenmiş olduğundan (8.000,00 TL x kusur oranı) – 1.575,77 TL) = … TL. olarak hesaplanan bakiye değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Nihai Kararı takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla 25.02.2021 tarihi hasar ihbar tarihi olarak kabul edilmiş ve bu tarihten itibaren 8 işgününün hitamı olan 10.03.2021 tarihinden itibaren ödenmeyen borç miktarı bakımından sigorta şirketinin temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır….” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketinin KZMMS sigortacısı olduğu dava dışı …’e ait … plaka sayılı araç arasında meydana gelen 19.01.2021 tarihli trafik kazası sonucu davacıya ait … plaka sayılı araçta meydana gelen hasarın onarım bedeli ve değer kaybı zararına ilişkin bakiye zararın karşılanması talepli maddi tazminat davasıdır.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde kusur ve zararın hesaplanmasına ilişkin bir kısım usuli itirazlarda bulunmuş, davacının uğramış olduğu zararın karşılandığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
2-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
3-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
5-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
8-Sorumluluğun meydana gelişinde tarafların öncelikle kusur durumlarının belirlenmesi gerekmektedir. Tarafların kusur durumlarına ilişkin yapılan bilirkişi incelemesinde sunulan 06.10.2021 tarihli raporun kusura ilişkin değerlendirmesinde “….İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dava dosyasında;
Davalı sigorta poliçeli … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü … yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 sayılı KTK nın 57/c-2 maddesinde belirtilen (Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise; Motorlu araçlardan soldaki sağdan gelen araca, ilk geçiş hakkını vermek zorundadır.) hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumuna etken olduğu,
Davacının maliki olduğu … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü …yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 sayılı KTK nın 52/1-a (Aracın hızını, Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmamak) maddesinde belirtilen hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumuna etken olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde görüş belirtilmiştir.
Bilindiği üzere kusurun oran ve ağırlığının takdiri münhasıran hakimin yetkisindedir. Bilirkişi tarafından yapılan işlem tarafların ihlal etmiş oldukları trafik kurallarının tespitini sağlamaktan ibaret olup kazanın gerçekleşmesinde hangi tarafın kusurunun daha ağır nitelikte olduğu ve tazminat ağırlığının belirlenmesindeki kusur dağılımın takdiri hâkim tarafından yapılması gerekmektedir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede dava konusu kazanın gerçekleşmesinde öncelikli nedenin davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan … plaka sayılı araç sürücüsünün geçiş üstünlüğüne aykırı olarak seyretmesi olduğu, davacının maliki olduğu … plaka sayılı araç yönünden ise aracın kavşağa yaklaşırken geçiş üstünlüğü kendisinde olmasına rağmen hızını azaltarak dikkatli ve tedbirli olarak yola çıkması gerekirken salt geçiş üstünlüğünün kendisinde olması nedeniyle tedbirsiz geçiş yapmış olmasının da kazanın oluşmasında etken olduğu ancak kusurunun ağırlığının diğer taraf sürücüsüne göre çok daha az olduğu, resen yapılan değerlendirmede … plaka sayılı aracın takdiren %75 oranında kusurlu, … plaka sayılı davacı aracının ise %25 oranında kusurlu kabul edilmiştir.
9-Kusur durumlarının tespiti sonrasında ise haksız fiil tazminatının şartlarından olan zarar unsurunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Zarar yönünden yapılan incelemede dosyaya sunulan 06.102.2021 tarihli raporda … plaka sayılı PEUOGEOT 301 ACTIVE 1.6 BLUEHDI 100 2018 model otomobilin Ekspertiz Raporunda yer alan orijinal parçaya ıskonto uygulanmadan hasar onarım bedeli KDV dahil 27.671,73 TL. olduğu,
Somut olayda davalı sigorta şirketinin …plaka sayılı araç sürücüsü sigortalısının (Sn. Mahkemede tarafından belirlenecek) kusuru oranında KDV dahil 27.671,73 TL hasar onarım bedelinden sorumlu olduğu, davalı …Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS kapsamında 11.965,74 TL, hasar onarım bedeli ödenmiş olduğundan (27.671,73 TL x kusur oranı) – (11.965,74 TL) = … TL. olarak hesaplanan bakiye hasar onarım bedelinden sorumlu olduğu,
… plaka sayılı PEUOGEOT 301 ACTIVE 1.6 BLUEHDI 100 2018 model otomobilde Yargıtay içtihatlarında göre belirlenen değer kaybı bedelinin 8.000,00 TL. olduğu,
Somut olayda davalı sigorta şirketinin …plaka sayılı araç sürücüsü sigortalısının (Sn. Mahkemede tarafından belirlenecek) kusuru oranında Yargıtay içtihatlarına göre belirlenen 8.000,00 TL. değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu, davalı …Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS kapsamında 1.575,77 TL. değer kaybı bedeli ödenmiş olduğundan (8.000,00 TL x kusur oranı) – 1.575,77 TL) = … TL. olarak hesaplanan bakiye değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Nihai Kararı takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla 25.02.2021 tarihi hasar ihbar tarihi olarak kabul edilmiş ve bu tarihten itibaren 8 işgününün hitamı olan 10.03.2021 tarihinden itibaren ödenmeyen borç miktarı bakımından sigorta şirketinin temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır….” şeklinde kanaat ve görüş belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunun incelenmesinde mahkememizce benzer dava dosyalarında alınan bilirkişi raporları ve parça fiyatları ile uyumlu bir hasar bedelinin tespit edildiği, davacıya ait aracın onarımının iskontosuz ve orjinal parça fiyatları üzerinden onarımının yerleşik yargısal içtihatlara uygun olduğu, bilirkişi raporu ile tespit edilen hasar bedeli ve değer kaybı bedeli mahkememizce de uygun bulunmuştur. Her ne kadar davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi sunulmuş ise de itiraz nedenleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirmede yeniden rapor alınmasını gerektirir nitelikte bir hata veya eksiklik görülmediğinden yeniden rapor aldırılmamış, dosyaya sunulan hasar ve değer kaybı raporu hükme esas alınmıştır.
10-Bilirkişi raporu ile davacıya ait … plaka sayılı aracın onarım bedeli KDV dahil 27.671,73-TL, değer kaybı zararı 8.000,00-TL olarak tespit edilmiştir.
Mahkememizce tarafların ihlal etmiş olduğu trafik kurallarının ağırlığı gözetilerek davalının kusurundan sorumlu olduğu araç sürücüsüne izafe edilen %75’lik kusur oranına karşılık davalı sigorta şirketinin hasar onarımı yönünden sorumluluğu 20.753,80-TL, değer kaybı yönünden ise 6.000,00-TL olarak tespit edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından hasar onarım bedeli yönünden 11.965,74-TL, değer kaybı yönünden ise 1.575,77-TL ödeme yapılmıştır. Mahkememizce davalıya isabet eden kusur oranına göre hesaplanan zarardan daha önce yapılan ödemelerin mahsubu(20.753,80-11.965,74=8.788,05-TL; 6.000,00-1.575,77=4.424,23-TL) sonrası davacının bakiye tazminat alacağı hasar onarım bedeli yönünden 8.788,05-TL değer kaybı yönünden ise 4.424,23-TL olarak belirlenmiştir.
Dava belirsiz alacak davası olarak açılmış olup dava konusu zararın tespiti mahkememizce aldırılacak bilirkişi raporu ile tespit edileceğinden belirsiz alacak davası şartlarının mevcut olduğu değerlendirilmiştir.
Davacı vekilinin 27.10.2021 tarihli değer artırım dilekçesi ile dava değerinin toplam 13.212,28-TL’ye yükseltildiği görülmüştür.
11-Davacı tarafça dava değerinin yükseltilmesi ile talep edilen miktarların mahkememizce tespit edilen zarar miktarı ve davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu kusur oranı ile uyumlu olduğu, davacı tarafça kusur ve zarara ilişkin olarak gerekli ispatın bilirkişi raporu ile sağlandığı, davalı tarafça bilirkişi raporunun kusur ve zarar hesabına yönelik kısımlarına itiraz edilmiş ise de yeniden rapor alınmasını gerektirecek bir eksiklik veya hatalı uygulamanın bulunmadığı gözetilerek bilirkişi raporu ile tespit edilen zarar miktarı ve mahkememizce tarafların ihlal etmiş olduğu trafik kurallarının ağırlığı nispetinde takdir edilen kusur oranları dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
12-Davacı tarafından davalı sigorta şirketine dava öncesi başvuruda bulunulduğu, başvuru evrakının 25.02.2021 tarihinde sigorta şirketinin kurumsal web sayfası üzerinden gönderildiği, 8 iş günü sürenin sonunda davalının temerrüde düştüğü anlaşıldığından 10/03/2021 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş, her iki tarafa ait aracın hususi nitelikte olduğu gözetilerek faiz türü olarak yasal faiz belirlenmiştir.
136325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılanacağı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, Poliçe limitlerini geçmemek üzere 8.788,05-TL bakiye hasar tazminatı ve 4.424,23-TL bakiye değer kaybı toplamı 13.212,28-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına 10/03/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 902,53-TL harcın peşin olarak alınan 59,30-TL ile ıslah harcı olarak alınan 218,81-TL harçtan mahsubu ile bakiye 624,42-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.100,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 218,81-TL toplamı 278,11-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, başvuru harcı ve posta ücreti olarak sarf edilen toplam 1.116‬,00-TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde ve resen yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸