Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/300 E. 2023/623 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/300 Esas
KARAR NO : 2023/623
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 02/11/2012
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/04/2010 tarihinde Konyaaltı-Antalya mevkiinde … plakalı otobüs niteliğindeki ticari aracı kullanan sürücü …’nın kendisine yanan kırmızı ışığa riayet etmeyerek … ve … plakalı araçlara yan taraflarından çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, olayda …’nın aslı kusurlu olduğunu, müvekkillerinin Alman uyruklu olduğunu ve 20/04/2010-01/05/2010 tarihleri arasında yaz tatillerini geçirmek üzere ülkemize geldiğini, kazanın meydana geldiği tarihte … tarafından düzenlenen … gezisine katıldıklarını ve … plakalı otobüste yolcu olarak bulundukları sırada kazanın meydana geldiğini, bu aracın sürücüsünün … olduğunu, araç sahibinin ise … Turizm Taşımacılık Kiralama Seyehat Tic. Ve San Lti. Şti. olduğunu, diğer davalı … Sigorta AŞ’nin aracın Karayolu Yolcu Taşıma müvekkillerinin … ağır, … ise hafif şekilde yaralandığını, kaza nedeniyle Antalya … SCM’nin … esasıyla açılan davanın halen derdest olduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/06/2009 tarih 2009/2099 Esas, 2009/459 Karar sayılı kararında KTK 110. Maddesinin uygulanmasında, bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinde davanın açılması kanuna uygun bulunduğunu, müvekkili …’in, meydana gelen trafik kazasında ağır şekilde yaralandığını, Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde tedavi altına alındığını, ameliyattan sonra 2 gün yoğun bakımda kaldığını ve 24/04/2010-04/05/2010 tarihleri arasında bu hastanede yattığını, 04/05/2010 tarihinde Duisburg/Almanya’ya döndüklerini ve müvekkilinin 05/05/2010-18/05/2010 tarihleri arasında Wedau Kliniğinde yattığını, bir süre de rapor verildiğini, müvekkilinin %50 oranında kalıcı engelli olduğunu, müvekkillerinin ödedikleri tatil ve uçuş haklarını kaza sebebi ile kullanamadıklarını, müvekkilinin çalışamadığı dönemlerle ilgili olarak 9.092,55-EURO kazanç kaybı meydana geldiğini, bu nedenlerle Müvekkili … içik kaza nedeni ile uğramış olduğu %50 oranında sakatlığı sebebiyle Karayolu Taşımacılık Koltuk Ferdi Kaza Sigortası poliçesi gereği, davalı … Sigorta AŞ’den 62.500,00-TL. Tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, 10.000,00-TL. Efor tazminatının, 9.092,55-EURO maddi tazminatın, 697,20-EURO mahrumiyet zararının ve müvekkili … için 25.000,00-EURO, diğer müvekkili eşi … için 5.000,00-EURO tutarında manevi tazminatın, sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Turizm Taşımacılık Kiralama Seyahat Tic. Ve San Ltd. Şti., Vekili cevap dilekçesinde özetle; ilk olarak yetki itirazında bulunduklarını, haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer yada zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu, olayın Antalya’da gerçekleştiğini, bu nedenle yetkili Mahkemenin Antalya Mahkemeleri olduğunu, esas yönünden ise; müvekkili şirkete karşı açılan davanın husumet yönünden de reddinin gerektiğini, kazaya konu … plakalı aracın sahibi ve sürücüsü ile müvekkili firma arasında illiyet bağının bulunmadığını, şirketlerinin ayrıca maddi tazminat talebiyle yükümlü olmadığını, manevi tazminat istemiyle ilgili olarak da BK’nun 47. Maddesi hükmüne göre manevi tazminatın, hakimin özel durumlara göre manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar verileceği bir para tutarı olduğunu, bunun adalete uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, davalılar lehine taktir edilen manevi tazminatın reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davaya bakmakla yetkili mahkemenin Antalya Mahkemeleri olduğunu, iş bu davanın reddinin gerektiğini, Antalya Mahkemelerinin yetkili olduğunu, esasa ilişkin olarak da; dava konusu olayda, ZMMS poliçe ile müvekkili şirkete sigortalı bulunan … plakalı aracın bir ticari Araç olup, öncelikle aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinen ödeme yapılması gerektiği, anılan ZKTMSS poliçesi limiti dahilinde bu poliçeden ödeme yapıldıktan sonra aşan bir kısım var ise ZMMS poliçesi veya diğer poliçeler tahtında müvekkili şirkete başvurulması gerektiğini, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi olmadığı kabul edilse dahi; müvekkili şirkete sigortalı … plaka no.lu, araca ilişkin olarak rizikonun gerçekleşmesinden sonra sigortalı tarafından herhangi bir ihbarda, davacı tarafından da herhangi bir talepte bulunulamadığından ortada muaccel bir alacak bulunmadığını, dolayısıyla, olaya ilişkin olarak muaccel bir alacak bulunmaması sebebi ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, diğer taraftan müvekkili şirkete hiçbir ihbarda bulunamadığından, işbu dava kabul edilse dahi, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden, müvekkili şirket aleyhine vekalet ve yargılama giderine hükmedilemeyeceği, davanın kötü niyetli olarak açıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ve …’a dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
Ege Üniversitesi Adli Sağlık Kurulu’ndan alınan 10/08/2018 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…’de davaya konu trafik kazasına bağlı olarak meydana gelen Meslekte Kazanma Gücü Azalma Oranı, olay tarihinde yürürlükte olan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne göre hesaplandığında şahsın olay tarihindeki yaşına göre %40,2 ve bugünkü yaşına göre de %43,2 olarak bulunmuştur” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’den alınan27/12/2021 tarihli adli tıp raporunun sonuç kısmına göre; “Mevcut belgelere göre;
1960 doğumlu doğumlu, …’in 24/04/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
Gr1 X(2……….33)A %37
E cetveline göre %41.2(yüzdekırkbirnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur. ” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişiden alınan 01/06/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre;
“Yukarıda yer alan açıklamalarımız birlikte değerlendirildiğinde:
I) %100 haklılık oranı üzerinden 2022 yılı verileri ile davacı için:
a) 290.289,09 Euro sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı Davalı Sigortacının ZKTMMS ve onun limitinin aşılıyor olması halinde ZMMS poliçeleri sürekli sakatlık halleri teminat limitleri olan toplam 350.000 TL ile sınırlı sorumlu bulunacağı;
b) 12.563,53.Euro geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı Davalı Sigortacının ZKTMMS ve onun limitinin aşılıyor olması halinde ZMMS poliçeleri teminat limitleri olan toplam 350.000 TL ile sınırlı sorumlu bulunacağı;
II) Her ne kadar Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçe Genel Şartları uyarınca tarafımızca … SİGORTASI hükümleri gereği davacının sakatlığına neden olan omur arazları nedeni ile 37.500,00 TL maddi tazminat hesaplanmış ise de, ORTOPEDİ UZMANI HEKİM BİLİRKİŞİ değerlendirmesinin daha sağlıklı olacağı kanaatine varıldığı;
Bu poliçe gereği hesaplanacak tazminat alacağı nedeni ile Sigortacının başka poliçelerden kaynaklı sorumluluğu bulunmadığı, keza sorumluluk sigortası poliçeleri limitlerini aşan zararlar bakımından da bu poliçe teminatının devreye girmesinin söz konusu olamayacağı,
Hukuki durumun ve delillerin taktiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere saygı ile sunulur.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişiden alınan 01/06/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre;
“Yukarıda yer alan açıklamalarımız birlikte değerlendirildiğinde:
I) %100 haklılık oranı üzerinden 2022 yılı verileri ile davacı için:
a) 290.289,09 Euro sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı Davalı Sigortacının ZKTMMS ve onun limitinin aşılıyor olması halinde ZMMS poliçeleri sürekli sakatlık halleri teminat limitleri olan toplam 350.000 TL ile sınırlı sorumlu bulunacağı;
b) 12.563,53.Euro geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı Davalı Sigortacının ZKTMMS ve onun limitinin aşılıyor olması halinde ZMMS poliçeleri teminat limitleri olan toplam 350.000 TL ile sınırlı sorumlu bulunacağı;
II) Her ne kadar Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçe Genel Şartları uyarınca tarafımızca … SİGORTASI hükümleri gereği davacının sakatlığına neden olan omur arazları nedeni ile 37.500,00 TL maddi tazminat hesaplanmış ise de, ORTOPEDİ UZMANI HEKİM BİLİRKİŞİ değerlendirmesinin daha sağlıklı olacağı kanaatine varıldığı;
Bu poliçe gereği hesaplanacak tazminat alacağı nedeni ile Sigortacının başka poliçelerden kaynaklı sorumluluğu bulunmadığı, keza sorumluluk sigortası poliçeleri limitlerini aşan zararlar bakımından da bu poliçe teminatının devreye girmesinin söz konusu olamayacağı,
Hukuki durumun ve delillerin taktiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere saygı ile sunulur.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyetinden alınan 05/04/2023 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “24.04.2010 tarihi saat 08:00 sıralarında davalı malik …’a ait ve sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı minübüs ile dava dışı … plakalı kamyonet ve dava dışı … plakalı otomobilin karıştığı ve davacının da yaralandığı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği,
Kazanın oluşumu ile ilgili olarak, dosya içinde mevcut Antalya … sayılı dosyası içindeki kusur raporları neticesinde davalı … plakalı araç sürücüsünün TAM KUSURLU tespit edildiği, Kusur oranlarının belirlenmesi uzmanlığının heyetimizde olmadığı için hesaplamaların TAM KUSUR oranına göre yapılacağı, lakin bu kusur oranlarının takdiri Sayın Mahkemeye ait olmakla, Sayın Mahkemece davalı sürücüde farklı bir kusur oranı kabulü halinde yapılan hesaplamalardaki zararların bu oran ile çarpılması gerektiği
Kazada sürücüsü kusurlu kabul edilen … plakalı aracın, kaza tarihini kapsar şekilde
A- 30.08.2009-2010 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı poliçe ile Karayolları Taşımacılık Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası’ nın davalı … Sigorta AŞ tarafından yapıldığı ve kaza tarihi itibariyle sakatlanma hallerinde verilen üst teminat limitinin 125.000,00.-TL sı olduğu ,
Yurtiçi ve yurtdışı (uluslararası) yolcu taşımacılığı kapsamında seyahat eden yolcuları, sürücüleri ve yardımcılarını, taşımacılık hizmetinin başlangıcından bitimine kadar geçen seyahat süresi içinde, duraklamalar da dahil olmak üzere, maruz kalacakları her türlü kazaların neticelerine karşı genel şartlar çerçevesinde teminat altına alan bu sigorta türü her ne kadar zorunlu ise de can sigortası olmakla, malul kalan kişinin bu sigorta poliçesinden almış ise tazminatı , diğer sigortalardan alma hakkına sahip olacağı tazminattan mahsup edilemeyeceği,
B- Dosyadaki tıbbi belgelerin incelenmesi ile, davacı …’in 24/04/2010 tarihinde trafik kazası nedeniyle oluşan, boyun ve göğüs omur kırık ve çıkıklarına yönelik omurların ve eklem aralıklarının sabitlenerek tedavi edilmesi gerekliliği neticesi oluşan hareket kısıtlılığı (hareketsizlik) arızasının KYTZKFKS poliçesi kapsamında Amudi fikarinin bariz inhına ile mütefarik hareketsizliği (yani dikey omurun eğilme sonucu meydana gelen hareketsizliği) bağlamında değerlendirilmesi tıbben uygun olup, anılan arızaların, davacı tarafından davadaki talebi her ne kadar % 50 maluliyet oranına göre ise de, poliçe genel şartlarında yer alan ve teminatın %30 una isabet ettiği ,
Davacı tarafından 62.500 TL sının dava tarihinden itibaren sadece … sigorta AŞ den talep ettiği iş bu tazminat ile ilgili olarak
Bu halde davacı DAVACI PETER için FERDİ KOLTUK SİGORTASINDAN ÖDENEBİLİR MİKTAR= 125.000 * % 30 = 37.500,00.-TL sına isabet ettiği,
Kazada sürücüsü kusurlu kabul edilen … plakalı aracın, kaza tarihini kapsar şekilde
Ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları
B.8. Tazminat Ödemesinde Öncelikli Sigorta
Meydana gelen zarar öncelikle bu sigortadan karşılanır. Sigorta sözleşmesinin hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla 13/10/1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
Hükmü gereği, ZORUNLU SİGORTALAR arasında SIRALI SORUMLULUK MEVCUT olmakla, yukarıda detaylıca açıklanan sıra ile
A- 28.04.2009-2010 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı poliçe ile Zorunlu Karayolları Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası, davalı … Sigorta AŞ tarafından yapıldığı,
İş bu sigorta poliçesi ile verilen teminat limitlerinin
Geçici iş göremezlik zararları için 175.000 TL sı ve
Kalıcı İş göremezlik zararları için 175.000 TL sı olduğu
B- 2009-2010 tarihleri arasında … numaralı poliçe Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası yine … Sigorta AŞ tarafından yapıldığı
İş bu sigorta poliçesi ile verilen teminat limitlerinin
Geçici iş göremezlik zararları için 175.000 TL sı ve
Kalıcı İş göremezlik zararları için 175.000 TL sı olduğu
C- 06.03.2009-2010 tarihleri arasında geçerli … numaralı poliçesi ile Maksimum Ticari Kasko Sigortası Poliçesi içinde mevcut İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortasının, davalı … Sigorta Şirketi tarafından yapıldığı,
İş bu sigorta poliçesi ile verilen teminat limitlerinin
Bedeni yani geçici/kalıcı iş göremezlik zararları için 50.000 TL sı olduğu
DAVACI …’in kaza nedeniyle yaralanması ile ilgili olarak
• Adalet Bakanlığı ATK Başkanlığı İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu ‘nun 27.12.2021 – … sayılı Raporunda, davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, hükümleri dikkate alınarak
O Kişinin meslekte kazanma gücünün oranının % 41,2 oranında kaybetmiş olduğu
O İyileşme süresinin kaza 24.10.2010 tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, tespiti yapıldığı,
•Davacının Alman vatandaşı olup vinç operatörü olduğu , kaza tarihi itibariyle aldığı maaşının 2.338,97 Euro olduğu , Almanya’da emekliliğin 65 yaşı ile kazanıldığı ve davacının bilinen aktif döneminde davacı tarafından da kabul edildiği ve davalıların da lehine olacak şekilde hiç artırım yapılmadan aylık gelirinin 2.338,97 Euro kabulü ile hesaplama yapıldığı, Bilinmeyen aktif döneminde % 10 artış ve % 10 iskonto uygulaması yapıldığı, bilinmeyen 65 yaş sonrası pasif dönemi için ise Almanya’daki asgari ücret dikkate alınarak ve yine % 10 artış ve % 10 iskonto uygulanmak suretiyle hesaplama yapılarak
•Geçici İş göremezlik Dönem Zararı- Bakiye: 12.563,53 Euro
Bilinen dönem : 142.299,81
Bilinmeye aktif dönem : 11.563,98
Bilinmeyen pasif dönem : 161.543,02
•Kalıcı İş göremezlik Dönem Zararı : 315.406,81 Euro hesap edildiği,
Davacı yanca
•( geçici iş göremezlik ) İş göremezliği nedeniyle maaş farkından doğan maaş farkından dolayı / işgöremezlik 9.092,55 Euro … ‘dan teminat limiti kadar ve dava tarihinden, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren avans faizi ile
•Efor (kalıcı iş göremezlik) zararı için 10.000 TL sının … ‘dan teminat limiti kadar ve dava tarihinden, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren avans faizi ile
Talep edilen alacaklar bakımından
•Davalı … sigorta AŞ tarafından geçici iş göremezlik için verebileceği önce Taşımacılık Mali mesuliyet Sigortası teminat limiti 175.000 TL sı ve yetmez ise Trafik Sigortası teminat limiti 175.000 TL sı ile toplam 350.000 Tl sına kadar sorumluluğu olabileceği,
•Davalı … sigorta AŞ tarafından kalıcı iş göremezlik için verebileceği önce Taşımacılık Mali mesuliyet Sigortası teminat limiti 175.000 TL sı ve yetmez ise Trafik Sigortası teminat limiti 175.000 TL sı ile toplam 350.000 TL sına kadar sorumluluğu olabileceği,
•Diğer davalıların sorumluluklarının takdir ve tayini Sayın Mahkemeye ait olduğu
•Davacıların manevi zarar taleplerinin takdir ve tayinin Sayın Mahkemeye ait olduğu
•Davacıların tatili yarım bırakmak zorunda kaldıkları hususun heyetimiz uzmanlık kapsamında olmadığı
Hususlarında yapılan tespitler, hukuki değerlendirme ve son karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygı ile arz olunur. ” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.

Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Açılan dava mahkememizce verilen yetkisizlik kararının Yargıtay 17. H.D.’ nin 2014/859 Esas, 2014/2452 Karar sayılı ilamı ile bozulması sonucu 2014/1602 esasına kaydedilmiş olup, 17/10/2017 tarihinde;
“1-Davacı vekilinin davacı … yönünden maddi tazminat ile ilgili tüm taleplerinin REDDİNE,
2- Davacı … yönünden manevi tazminat yönünden talebinin KISMEN KABULÜ ile, 2.500 Euro’nun kaza tarihi olan 24/04/2010 tarihinden itibaren 3095 sy yasanın 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro cinsinden açılmış bulunan bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalılar …, … ve … Ltd Şti’nden müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
3- Davacı vekilinin davacı Astrid Henseler yönünden manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 800 Euro’nun kaza tarihi olan 24/04/2010 tarihinden itibaren 3095 sy yasanın 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro cinsinden açılmış bulunan bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalılar …, … ve … Ltd Şti’nden müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
” şeklinde hüküm kurulmuş, Mahkememizce verilen karar taraflarca temyiz edilmiş olup, Yargıtay 17. H.D.’ nin 2018/6081 Esas, 2020/8687
Karar sayılı ilamı ile;
“Mahkemece 04.07.2017 tarihli celsede, davacılar vekiline gelecek celseye kadar müvekkilleri ile görüşerek maluliyet raporu aldırılıp aldırılmayacağı hususunda beyanda bulunmak üzere kesin süre verildiği, aksi halde mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtar edildiği; davacı vekilince verilen kesin süre içerisinde ikinci kez istinabe yoluyla rapor aldırılması yönünde beyanda ve talepte bulunulduğu, karar celsesinde de bu talebin yinelendiği, mahkemece bu talebin kabul ya da reddi konusunda ara karar oluşturulmadan dosyanın karara çıkarıldığı, gerekçede ise, davacının ilk istinabe istemine uymadığı, kendisine randevu verilmesine rağmen randevuya gitmediği ve Alman hakimin de zapta muayeneye iştirak etmeyeceği izlemini geçirdiği, ayrıca kaza sonrası sıcağı sıcağına alınan tüm tedavi evraklarının ve olayla ilgili tüm belgelerin dosya içerisinde yer aldığı, bunlar değerlendirilmeden Almanya’dan alınacak raporun eksik inceleme ile verileceği, mevzuat ve içtihat farklılığı gibi sebeplerle Almanya’dan alınacak raporun Türk mevzuatında geçerliliğinin de sorgulanması gerekeceği, davacının ikinci kez istinabe talebinin, bu zamana kadar yapılan işlemler dikkate alındığında usul ekonomisine de uygun olmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi doğru değildir. Dosyanın incelenmesinde, davacıya ait tedavi belgelerinin ilgili yerlerden getirtildiği görülmüştür. Bu durumda mevcut tedavi belgeleri ile Türkiye’den davacıya ait maluliyet raporunun aldırılabilmesi de mümkünken, mahkemece davacı tarafın kesin süre içerisindeki talebinin olaya uygun olmayan gerekçeyle, hak arama hürriyeti ve savunma hakkını kısıtlayacak şekilde kabul edilmemesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
Bozmanın kapsam ve şekline göre davacılar vekilinin sair, davalılar …, … ,… Turizm Taşımacılık Kiralama Seyahat Tic. Ve San. Ltd. Şti. vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde karar vererek mahkememiz kararını bozmuştur.
Yargıtay 17. H.D.’ nin 2018/6081 Esas, 2020/8687 Karar sayılı ilamı taraflara tebliğ edilmiş ve mahkememizce 01/07/2021 tarihli celsede bozma ilamına uyulmuştur.
Davacı vekili, davalılar …’ nın … plaklı aracın sürücü, …’ ın araç maliki, … … LTD. ŞT.’ nin ise taşıt kart sahibi olması sebebiyle işleten olmasından ötürü sorumlu olduklarını iddia etmektedir.
Davalı … Sigorta A.Ş.’ nin sorumluluğu değerlendirildiğinde
Davalı … Sigorta A.Ş. … plakalı aracın Ferdi kaza, ZKTS ZMMS ve İMS poliçesini düzenleyen olduğundan;
Davalı sigorta şirketi kazaya neden olan aracın otobüs olduğunu, şehirlerarası taşıma işi yaptığını, öncelikle otobüsün taşımacılık Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısının sorumlu olması gerektiğini, poliçenin bulunmaması halinde ise Güvence Hesabının sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.
Kaza tespit tutanağında kazanın 24.04.2010 tarihinde meydana geldiği, … plakalı otobüs sürücünün kırmızı ışık yanmasına rağmen durmayarak … plakalı kamyonet ile çarpıştığı, otobüste bulunan yabancı uyruklu davacılar/yolcuların yaralandığı belirtilmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin 20.08.2009 -2010 tarihleri arasını kapsadığı, sigortalının … olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin uygulamalarına göre olay tarihinde yürürlükte bulunan 4925 sayılı Taşımacılık Kanunu hükümlerine göre, Zorunlu Karayolu Taşımacılığı Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortacı poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. Aynı Kanun’un 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanun’un 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Aynı Kanun’un 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına ve varsa İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortasına başvurulur. Dava dosyasında az evvel belirtilen tüm sigortalar kaza tarihine kapsar şekilde davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından düzenlendiğinden iş bu davalının zarardan sorumlu olduğu sabittir.
Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya İhtiyari Mali Mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, bu sigortanın yapılmamış olması, kaza tarihinde süresinin dolması ya da sigorta yapılmış ancak limitin aşılmış olması durumunda ise sırasıyla Zorunlu ve İhtiyari Mali Mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Kaza yapan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortasının bulunmaması halinde husumet Güvence Hesabına yöneltileceği gibi, yukarıdaki açıklamalar ışığında sıralı sorumluluk gereği Zorunlu Taşıma Sigortası hiç yaptırılmamış olması nedeniyle aracın kaza tarihinde geçerli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısına karşı da dava açabilecektir.
Tazminatın ödenmesi halinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile Güvence Hesabı arasında rücu ilişkisi doğacaktır. (2021/5793 E – 2021/10464 K.)
Ancak Zorunlu Taşımacılık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından dolayı sorumluluğun doğabilmesi için kazaya karışan araç için Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yaptırılmasının zorunlu olup olmadığının tespiti gerekecek ise de, söz konusu kaza yapan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası hali hazırda kaza tarihinde mevcut olduğundan bu yönde bir araştırma yapılmasına gerek görülmemiştir.
Ferdi kaza Sigortaları, can sigortası türlerinden olup, meblağ sigortası olması itibariyle de, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu; yaralanma halinde ise yapılan tedavi giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi; sürekli sakatlık halinde ise, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere, sigorta bedelinin ödenmesini gerektirir. Uyuşmazlık halinde bu yönlerin ispatlanması yeterli olup, gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin, tespit edilecek bu miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir.
Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlar B.1.1 maddesi 1.fıkrasında: “İşbu poliçe ile temin edilen bir kaza, sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren iki sene zarfında daimi surette maluliyetine sebebiyet verdiği takdirde tıbbi tedavinin sona ermesini ve daimi maluliyetin kat’i surette tesbitini müteakip, daimi maluliyet sigorta bedeli aşağıda münderiç nisbetler dahilinde kendisine ödenir.” denildikten sonra, (36) satırdan oluşan bir tabloya yer verilmiş, daha sonrasında yer alan fıkrada ise “Yukarıdaki cetvelde zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin nisbeti, daha az vahim olsalar bile, bunların ehemmiyet derecelerine göre ve cetvelde yazılı nisbetlere kıyasen tayin olunur.” denilmiştir.
Davacının maluliyetinin; poliçe şartlarında ve klozlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvelinden hangisi kapsamında kaldığı belirlenmelidir. Şayet maluliyeti cetvelde belirtilen maluliyetlerden herhangi biri kapsamında değilse bunun organın işlev ve önem derecelerine göre cetvelde yazılı oranlara göre kıyasen belirlenmesi gerekmektedir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde, bir meblağ sigortası olan ferdi kaza sigortacısı olan davalının sorumluluğunun, öncelikle illiyet bakımından, illiyet var ise tespit edilen sakatlık oranının Genel Şartlar’a ekli cetvellere göre konusunda uzman bir Doktor Bilirkişi marifetiyle kıyasen tespitinden sonra meblağın hesaplanması gerekecektir (Yargıtay 4. H.D. 2021/14758 E. , 2022/11254 K).
İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir. Görüldüğü gibi söz konusu maddede araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi de meydana gelen zarardan sorumlu tutulmuştur. Bu bakımdan motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında işletilmesi halinde yani aracın işletilmesine katılma halinde girişimci işleten ile birlikte sorumlu olacaktır.
Dava konusu olayda, kaza yapan aracın davalı … LTD. ŞTİ. Adına taşıt kartı mevcut ise de, sürücü …’ nın ceza dosyasında vermiş olduğu ifade de aracın maliki diğer davalıyı tanıdığını beyan ettiği, bu hali ile araç üzerinde fiili hakimiyetin araç maliki üzerinde bulunduğu kanaatine varılarak işleten sıfatının …’ da bulunduğu ve aracın yalnızca bir işleteni olacağından diğer davalı … LTD. ŞTİ. Aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar bu hususta bozma ilamı ve temyiz sebebi bulunmamakta ise de, görev, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemeyecektir. (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. V, 6. Bası, İstanbul 2001, s 4738 vd)
Tüm bu nedenler ile, … plakalı aracın sürücüsü olan …’ nın kusurlu eylemi sonucu davacılardan …’ in %41,2 oranında malul kaldığı, … Sigorta A.Ş. Ferdi kaza Sigortası yönünden doktor bilirkişi raporuna göre 37.500,00 TL, talep ile bağlı kalınarak 9.092,55 EURO geçici iş göremezlik tazminatı ile yine talep ile bağlı kalınarak 10.000 TL kalıcı işgöremezlik tazminatından öncelikle Zorunlu Taşımacılık Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi, limit aşılması halinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası iş bu poliçede ki limitin aşılması halinde ise ihtiyarı sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğu, davalı …’ nın TBK 49. Maddesi uyarınca kendi kusurundan ötürü, diğer davalılardan işleten … ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca az evvel belirtilen zarar kalemlerinden ve dolaylı zarardan olan 697,20 EURO’ dan sorumlu olduklarından iş bu talepler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6098 sayılı TBK’ nın 56. maddesi uyarınca hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Kural olarak manevi tazminat yalnız olay sırasında duyulan değil, bütün hayat boyu duyulup ve çekilecek elem ve ızdıraba karşılık olarak takdir edilen bir karşılıktır. Bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma raporu, kaza tarihi, kusur durumu, maluliyet oranı, iyileşme süresi ve kaza tarihinde ki paranın alım gücü göz önüne alınarak manevi tazminat talebinin zarar gören davacı ve yakını (TBK m. 56/2) diğer davacı yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
-37.500,00 TL tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’ den ( Ferdi kaza Sigortası yönünden ) 02/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte alınarak davacılardan …’e ödenmesine,
-10.000,00 geçici işgöremezlik tazminatın davalı … Sigorta şirketi yönünden (davalının kaza tarihindeki ZKTS poliçe limiti olan 175.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) 02/11/2012 tarihinden, diğer davalılar … ile … kaza tarihi olan 24/04/2010 tarihinden itibaren sigorta şirketi ile … yönünden avans faiziyle, diğer davalı … yönünden ise yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
-9.092,55 EURO kalıcı işgöremezlik tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. şirketi yönünden (davalının kaza tarihindeki ZKTS poliçe limiti, bu limitin aşılması taktirde ZMMS limiti olan olan 175.000,00 TL (her iki sigorta poliçesi yönünden de ayrı ayrı) ile sınırlı olmak üzere) 02/11/2012 tarihinden, diğer davalılar … ile … yönünden ise 24/04/2010 tarihinden itibaren yabancı paralar için 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işletilecek değişken faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası olarak müştereken müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
-697,20 EURO tazminatın davalılar …. ile …’ dan 24/04/2010 tarihinden itibaren yabancı paralar için 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işletilecek değişken faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası olarak müştereken müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
-Davacı …’in davalılardan …… LTD. ŞTİ.’ ye karşı karşı açmış olduğu maddi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
-Davacı ….’in davalılardan … Sigorta A.Ş.’ ye ZMMS ve … sigorta poliçesini düzenleyen olarak açmış olduğu maddi tazminat davasının ZKTS poliçe limiti kaza tarihi itibariyle aşılmamış ise de Euro’nun fiili ödemedeki kur karşılığı üzerinden sigorta şirketi tarafından ödeme yapılacağından … Sigorta AŞ’nin her ne kadar ZMMS ve İMS sigorta poliçesi kapsamında sorumluluğu bulunmuyor ise de açıklanan nedenlerle ilk sorumluluk türü olan ZKTS limiti aşıldığı taktirde işbu davalının sırasıyla ZMMS ve İMS poliçesi kapsamında sorumlu olduğunun tespitine,
2-Davacıların manevi tazminat davalarının KISMEN KABULÜ İLE
-10.000,00 EURO tazminatın davalılar … ile …’dan 24/04/2010 tarihinden itibaren yabancı paralar için 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işletilecek değişken faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası olarak müştereken müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
-1.000,00 EURO tazminatın davalılar … ile …’dan 24/04/2010 tarihinden itibaren yabancı paralar için 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işletilecek değişken faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası olarak müştereken müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
-Davacıların davalı …… LTD. ŞTİ.’ ye karşı karşı açmış oldukları manevi tazminat davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-Maddi tazminatlar yönünden;
-Ferdi kaza Sigortası için alınması gereken 2.561.62 TL karar ve ilam harcının yatan 2.450,95 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 110,67 TL’ nin davalı … Sigorta A.Ş.’ den alınarak Hazine’ye irat kaydına,
-Geçici ve kalıcı işgöremezlik için alınması gereken 2.127.74 TL karar ve ilam harcının davalılar … Sigorta A.Ş. , … ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
-Dolaylı zarar için alınması gereken 110.77 TL karar ve ilam harcının davalılar … ile …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
4-Davacı … yönünden takdir edilen manevi tazminat için alınması gereken 1.588,82 TL karar ve ilam harcının davalılar … ile …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
-Davacı … yönünden takdir edilen manevi tazminat için alınması gereken 158,88 TL karar ve ilam harcının davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
5-Davacılar tarafından yatırılan 2.450,95 TL peşin harcın davalı … Sigorta A.Ş.’ den alınarak davacılara verilmesine,
-davacılar tarafından yatırılan 21,15 TL başvurma harcının … Sigorta A.Ş. , … ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-Yargılama sırasında davacılar tarafından yatırılan ve harcanan 638,05 TL posta ve diğer giderler, 2.750,00 TL bilirkişi masrafı ile 820,00 TL ATK fatura bedeli olmak üzere toplam 4.208,05 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 2.443,92 TL’ nin,
-794,16 TL’sinin davalılar … Sigorta A.Ş. , … ile…’ dan müştereken ve müteselsilen
– 956,10 TL’sinin … Sigorta A.Ş.’ den,
-693,66 TL’sinin … ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat yönünden;
-Ferdi kaza Sigortası için davacı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’ den,
-Geçici ve kalıcı işgöremezlik için davacı …. kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş., … ile …’ dan müştereken ve müteselsilen,
-Dolaylı zarar için davacı …. kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 1.621,62 TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’ dan müştereken ve müteselsilen
alınarak ismi belirtilen davacıya verilmesine,
-Davalılardan …… LTD. ŞTİ. kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan …’den alınarak unvanı belirtilen davalıya ödenmesine,
-Davalılardan … Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan …’den alınarak unvanı belirtilen davalıya ödenmesine,
8-Manevi tazminat yönünden;
-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalılar … ile …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak ismi belirtilen davacıya verilmesine,
-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 2.325,90 TL vekâlet ücretinin davalılar … ile …’ dan müştereken ve müteselsilen alınarak ismi belirtilen davacıya verilmesine,
-Davalılar …… LTD. ŞTİ., … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacı … ‘ den alınarak davacıya verilmesine,
-Davalılar …… LTD. ŞTİ., … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 2.325,90 TL vekâlet ücretinin davacı …’ den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılardan …… LTD. ŞTİ. tarafından yatırılan ve harcanan 140,65 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak ismi belirtilen davalıya verilmesine,
10-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı