Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/296 E. 2022/873 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/296 Esas
KARAR NO : 2022/873
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 16/01/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalı yana taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle toplam bedeli 233.630,13-TL olan 3 adet fatura kesildiğini, davalı tarafından davacının banka hesabına iş başında 45.000,00-TL ve 50.000,00-TL olmak üzere 95.000,00-TL lık kısmi ödeme gerçekleştirildiğini, kalan bakiye borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İzmir 10.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe ve borcu nedeniyle takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 06.12.2019 tarihli müşterisi ile yapılan teklif ve onay formu kapsamında anlaştığını, alınan iş nezdinde mermer vs. malzemelerin kullanılacak olması nedeniyle davacı şirket ve dava dışı firmalardan malzeme satın alındığını, davacı şirketin ortağı olduğu bilinen … ile alım konusunda anlaşıldığını, bu tarihlerde davalı şirketin vergi yapılandırmasına başvurusu olması nedeniyle şirket hesaplarına bloke
işlemi yapılma ihtimaline karşı davalı hesabından davalı şirket yetkili müdürü … hesabına 150.000.TL para çıkışı yapıldığını, bu bedelden …’nın hesabına farklı tarihlerde 3 seferde 120.000.TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemelerin alınan malzemelerin hazır edilebilmesi için davacı şirkete ödenen avans ödemeler olduğunu, yine ödemelerin davacı şirket yetkilisi … bilgisi dahilinde ve onun belirttiği hesaplara ödendiğini, yine ilerleyen zamanlarda davalı şirketten … hesabına ve dava dışı … (yeni unvan …) firmasına 160.345,11.TL tutarında ödemelerin yapıldığını, davaya konu ve davacı yanca dosyaya ibraz edilen faturaların bir kısmı ile sevk irsaliyeleri incelendiğinde bu belgelerin üzerinde … ve … ibarelerinin birlikte yer aldığının görüldüğü, iş bu durumun da davacı ile dava dışı firmalar arasında organik bir bağ olduğu, olaylar bütününe bakıldığında davacı şirketin dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını, davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunu, işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle alacaklı aleyhine takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İzmir 10. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu, tanık beyanı, ticaret sicili kayıtları delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişiden alınan 12/01/2022 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “… 1- a) Davacı … İth. Ve İhr. Ltd. Şti.’ın 2020 yılı ticari defter açılış ve kapanış tasdiklerini süresi içerisinde yaptığı, tutulan defterlerin usule uygun olduğu, ticari defterlerin kendi içerisinde birbirini teyit eder nitelikte olduğu ve lehe delil teşkil edebilecek güce sahip olduğu,
2- Maddi koşullar bakımından ise, yukarıda ilgili başlıklar altında gerekçeli ve ayrıntılı olarak belirtildiği üzere,
a) Davacı defterlerine göre, davalı ile aralarında ticari ilişkinin mevcut olduğu, takibe ve davaya konu edilen faturaların kayıtlı olduğu, davacı yanın 23.3630,13 TL satışına karşılık davalı yanın 90.000 TL ödemesinin kayıt edildiği, takip tarihi itibarıyla davacı yanın 138.630,13 TL alacağının olduğu,
b) Davalı ortağı … ve bizzat davalı tarafından … adına yapılan ödemelerin defterlerde kayıtlı olmadığı, yine davalı
tarafından dava dışı … (Yeni ismi … olan) firmaya yapılan ödemelerin davacı yana virman edildiğinin davacı defterlerinden tespit edilemediği, davalı defterleri incelenemediğinden dolayı davalı yanın … firması ile olan ticari ilişkisinin bilinmediği,
c) davacı yanın asıl alacak talebinde bulunmasından ötürü takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmadığı,…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişiden alınan 12/04/2022 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…Sayın Mahkemenin görevi doğrultusunda davalı … İş Makinaları Ltd.Şti.nin yasal defterleri kapsamında davacı şirket ile olan ticari çalışmasının ve bu çalışma kapsamında davacı firmaya yaptığı ödemelerin ve ayrıca bu çalışma içerisinde davacının organik bağının olduğu iddia edilen dava dışı … şirketine yapılan var ise ödemelerin nasıl ve ne şekilde ve neye istinaden yapıldığı hususlarının tetkiki ve tespiti yönünde davalı şirkete ait 2020 yılı yasal defter ve dayanağı belgeleri ile cari hesap ekstrelerinin ibrazı/temini hususunda sayın davalı vekilince 11.10.2021 kaydiye tarihli dilekçe ile irtibat bilgileri verilen davalı şirket muhasebecisi SMMM … (…) ile görüşülmüş yasal defter ve cari hesap ekstrelerinin temini istenmiş ise de geçen uzun süreç kapsamında istenen yasal defter ve dayanak belgelere ulaşılamadığından karar vermeye elverişli bir rapor tanzimi mümkün olmamıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişiden alınan 26/10/2022 tarihli rapora göre; “…Dosya içerisinde yer alan 12.01.2022 havale tarihli bilirkişi raporu ile davaci şirketin dava konusu borca/alacağa ilişkin olarak 2020 yılına ait yasal belgelerin tetkik edlildiği, davacı şirketin yasal defterlerine göre davacı ile davalı arasında ticari bir ilişkinin olduğu, davacı yanın 236.630,13.TL lık satışına karşılık davalı yanın 90.000.TL ödemesinin defterlerinde mevcut olduğu, takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 138.630,13-TL alacağının olduğu, davalı ortağı … ve bizzat davalı tarafından … adına yapılan ödemelerin yasal defterlerde kayıtlı olmadığı, yine davalı tarafından dava dışı … firmasına yapılan ödemelerin davacı yana virman edildiğinin davacı defterlerinde tespit edilemediği,
-Davacının davalı adına tanzim ettiği 233.630,11.TL lık 3 adet fatura borcuna karşılık davalı tarafından davacı … adına banka aracılığıyla yapılan ödeme konusunda herhangi bir ihtilafın olmadığı, davalının davacı yana yaptığı ödemelerin bu ödeme ile sınırlı tutulması halinde davalının davacı yana takip tarihi itibarıyla (233.630,11.TL -95.000.TL=) 138.630,11.TL tutarında borçlu olduğu,
-Davalı … şirketi tarafından ve … şirket müdürü … tarafından …/… ortağı ve müdürü … adına, gerekse dava dışı …/… adına banka aracılığıyla yapılan toplamda 185.345,11.TL lık ödemelerin davalı … ödemeleri olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda İtakdir sayın Mahkemeye ait olup, şayet sayın Mahkemece bu ödemelerin davalı … şirketinin davacı … şirketine olan borcu ile bağlantılı olduğu yönünde karar verme durumunda davalının davacı yana takip ve dava tarihi itibarıyla herhangi bir borcunun olmayacağı görüş ve kanaatine varılmış olup takdir sayın Mahkemenindir…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.Maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde 3 farklı fatura içeriği satış işleminden dolayı davalı şirket adına toplan 233.630,13-TL tutarlı 3 adet fatura düzenlendiğini, davalı tarafın 95.000,00-TL tutarlı kısmi ödeme gerçekleştirdiğini ancak bakiye tutarı ödemediğini, bakiye 138.630,13-TL alacak bulunduğunu, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
3-Davalı vekili cevap dilekçesinde davalı şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişkinin davacı şirketin ortağı olarak bilinen … isimli kişiyle sağlanan anlaşma sonrasında başladığını, avans ödemelerinin …’ya yapıldığını, davalı şirket yetkisili tarafından ve davalı şirket hesaplarından …’ya, davacı şirket hesabına ve … Limited Şirketi ve … Limited Şirketi hesaplarına çeşitli ödemeler yapılarak fatura bedellerinin ödendiğini, davacı şirket ile … Limited Şirketi’nin davacı şirket ile bağlantısının bulunduğunu, …(Sonraki ünvanı …) şirketinin davacı şirket ortağı … ile …’non 1/2 ortaklığı ile kurulduğunu, talep üzerine ödemenin … Limited Şirketi hesaplarına ve … hesaplarına gönderildiğini, davacının kötü niyetli olarak davayı ikame ettiğini ileri sürerek davanın reddini ve %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
4-Tarafların iddia ve savunmaları ile incelenen ticari defter kayıtlarına göre gerek davalının savunmasına esas teşkil eden cevap dilekçesinde fatura içeriği mal veya hizmeti almadığını savunmamış olması, ödeme savunmasında bulunması gerekse ticari ilişkinin gerçekleştirildiği 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin davalı tarafça ibraz edilmemiş olması nedeniyle davacının toplam değeri 233.630,11-TL tutarlı fatura içeriği malı davalı şirkete teslim ettiğini ispat ettiği değerlendirilmiştir.
5-Esasen davalı tarafın fatura içeriği malların teslim edilmemesine yönelik bir savunması bulunmamakta olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı şirket tarafından dava dışı … ve … Limited Şirketi hesaplarına yapılan ödemelerin dava konusu fatura bedellerine istinaden yapılıp yapılmadığı, davalının yaptığı bu ödemelerin açık hesap ilişkisinde davacıya yapılmış bir ödeme olarak kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
6-Taraflarca sunulan ticaret sicili kayıtlarından ve mahkememizce taraf iddiaları doğrultusunda Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yapılan ilanların incelenmesinde davacı şirketin tek ortağı ve yetkilisi olan … ile dosyada tanık olarak dinlenen …’nın 1/2 oranında ortaklık ile … Mermer İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ni kurdukları, kuruluş ilanının 24/03/2020 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlandığı, davacı şirket yetkilisi olan …’in ve …’nın ayrı ayrı temsile yetkili şirket müdürü olarak seçilmiş oldukları, şirket ünvanının 16/07/2020 tarihli şirket genel kurulu kararı ile … Mermer İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olarak değiştirildiği ve değişikliğin 12/08/2020 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlandığı görülmüştür.
7-Davalı tarafça dava konusu faturalara istinaden yapıldığı ileri sürülen ve dekontları dosyaya sunulan ödemelerle ilgili olarak yapılan incelemede;
…(Davalı şirket yetkilisi)
…(dava dışı … şirketi yetkilisi ve ortağı)
… şirketi(… şirketi ünvan değişikliği sonrası)

Tarih Gönderen Hesap Alıcı Hesap Miktar
1-26/12/2019 … … 30.000,00-TL
2-13/01/2020 … … 45.000,00-TL
3-28/01/2020 Davalı Şirket Davacı Şirket 45.000,00-TL
4-06/04/2020 Davalı Şirket … 22.000,00-TL
5-06/04/2020 … … 5.000,00-TL
6-06/05/2020 Davalı Şirket … Ltd. Şti. 50.000,00-TL
7-06/05/2020 Davalı Şirket Davacı Şirket 50.000,00-TL
8-15/06/2020 Davalı Şirket … Ltd.Şti. 11.545,11-TL
9-26/06/2020 Davalı Şirket … Ltd.Şti. 10.000,00-TL
10-21/10/2020 Davalı Şirket … Ltd.Şti. 11.800,00-TL
TOPLAM 280.345,11-TL

8-Davalı tarafça dava konusu faturalarla ilgili olarak 10 farklı işlem ile toplam 280.345,11-TL tutarında ödeme yapıldığı savunularak bunlara ilişkin dekontlar sunulmuştur.
3 ve 7 sıra nolu ödemeler doğrudan davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilmiş olup davacı şirket tarafından bu ödemelerin ticari defterlere işlendiği ve fatura bedellerinden mahsup edildiği görülmüştür.
6-06/05/2020 Davalı Şirket … Ltd. Şti. 50.000,00-TL
8-15/06/2020 Davalı Şirket … Ltd.Şti. 11.545,11-TL
9-26/06/2020 Davalı Şirket … Ltd.Şti. 10.000,00-TL
10-21/10/2020 Davalı Şirket … Ltd.Şti. 11.800,00-TL
Sıralarda yer alan 4 adet ödeme ise davalı şirket hesabından davacı şirketin isteği doğrultusunda … şirketine gönderildiği ileri sürülmüştür.
Davalı savunmaları, ticaret sicili kayıtları, dosyaya davacı tarafça 03/05/2021 tarihli delil dilekçesi ekinde yer alan sevk irsaliyelerinde büyük puntolarla”…” ve “…” ibarelerinin yan yana yer aldığı, davacı şirketin yetkilisi …’in … Limited Şirketinin 1/2 oranında ortağı ve yetkilisi olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde davalı şirket tarafından … şirketine ve ünvan değişikliği sonrasında … Ltd.Şti.’ne yapmış olduğu ödemelerin dava konusu fatura borçlarına istinaden yapıldığı ve davacı şirket yetkilisinin denetim ve gözetim imkanına sahip olduğu … Şirketi ile … Şirketi’ne yapılan ödemeler üzerinde tasarruf edebileceği dikkate alınarak bu ödemelerin geçerli bir ödeme olarak kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Kaldı ki davacı şirket tarafından yargılama boyunca davalının dava dışı … ve … şirketlerine ödeme yapmasını gerektirir başka bir ticari ilişkisi bulunduğu da savunulmamış olup sevk irsaliyelerinde “…” ibaresine yer verilmesi ve şirket ortaklığı itibariyle grup şirketi intibası uyandırıldığı, dosyaya sunulan ticaret sicili kayıtları, ortaklık kayıtları ve davacının bu yönde izlenim yaratması sonucu davalı şirketin … ve … şirketlerine yaptığı ödemelerin kendisine yapılmış sayılması gerektiği değerlendirilmiştir. … LTD.ŞTİ.’nin ünvan değişikliği sonrasında davacı şirket yetkilisi …’e ait hisseler …’ya devredilmiş ve 21/10/2020 tarihli ödeme tarihinde şirketin tek yetkilisi … ise de davalı şirketin yaptığı ödemenin aynı İban adresine yapılmış olduğu ve geçen sürede davacı şirket tarafından ortaklık yapısı nedeniyle ödemelerin … şirketi hesabına yapılması gerektiği yönünde bir talep bulunduğunun ispat edilemediği dikkate alındığında değişen ortaklık yapısından davalının sorumlu tutulamayacağı, yapılmış ödemenin muteber kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
1, 2 ve 5 nolu ödemeler davalı şirket yetkilisinin şahsi hesabından yapılmış olup doğrudan dava dışı …’ya yapılmıştır.
Davalı şirket tarafından yapılan ödemelerin fatura içeriği borca istinaden yapıldığı savunulmuş ise de … ile davacı şirketin doğrudan bir ortaklığının bulunmadığı, davalı tanığı olarak dinlenen …’nın ödemenin yarısını … yani davacı şirkete yarısını ise … şirketine gönderilmesini istediklerini beyan ettiği ancak kendisine şirket borcuna istinaden ödeme yapıldığını beyan etmediği, tanık beyanının bir hukuki işlem olan ödeme konusunda davacı aleyhinde sonuç doğurmayacağı ancak davalının kendi delili olan tanığının beyanları da dikkate alındığında davalı şirket yetkilisinin kendi şahsi hesabından …’nın şahsi hesabına yapılan ödemelerin davacı şirkete yapılmış sayılmasının mümkün olmadığı, zira davacı şirket yetkilisinin … Şirketi üzerinde yetkili olması nedeniyle bu şirketin hesap ve kayıtlarında denetim imkanı var ise de …’nın şahsi hesaplarına yapılmış ödemeleri bilmesi mümkün olmadığı gibi …’nın … şirketi adına hareket ettiği zannı uyandıracak bir işlem de bulunmadığı gözetilerek 1, 2 ve 5 nolu ödemelerin davacı şirket açısından bağlayıcı olmayacağı değerlendirilmiştir.
9-Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere, davalı şirket tarafından dava dışı … Ltd.Şti. Ve … Ltd.Şti. Hesaplarına yapıldığı anlaşılan toplam 83.345,11-TL tutarlı ödemenin davacı açısından bağlayıcı olacağı ve bu miktarın borçtan mahsubu gerektiği değerlendirilmiş, davalı şirketin davacı şirket defterlerinde kayıtlı ödemeleri olan 95.000,00-TL tutarın eklenmesi ile toplam 178.345,11-TL davalı ödemesi bulunduğu, davacı şirketin düzenlediği faturalara istinaden 233.630,11-TL alacağının bulunduğu ve yapılan 178.345,11-TL tutarlı ödemelerin mahsubu sonrası bakiye 55.285-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından itirazın bu miktar esas alınmak suretiyle kısmen iptaline karar verilmiştir.
10-Davacı tarafça icra inkar tazminatı ve davalı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de dava konusu uyuşmazlıkta her iki tarafın düzenlenen fatura içeriğine yönelik bir itirazının bulunmadığı, ancak davalı şirket tarafından yapılan bir kısım ödemelerin davacı şirket açısından muteber bir ödeme olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunduğu, ödemelerin geçerli sayılıp sayılamayacağı hususunun yargılamayı gerektirdiği dikkate alındığında her iki taraf lehine veya aleyhine tazminat verilmesi koşullarının oluşmadığı değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İzmir 10.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazının 55.285,00-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
2-Alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.776,51-TL harçtan peşin olarak alınan 1.674,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.102,20-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden davalı yararına takdir edilen 13.335,22-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.674,31-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı ile 111,10-TL posta ve tebligat ücreti, 1.150,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.320,4‬0-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre 526,56-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça sarf edilen toplam 150,00-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre 90,18-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
10-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 526,40-TL’sinin davalıdan, 793,6‬0-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekiline e-duruşma yoluyla yüzüne karşı, davalı vekiline duruşmada yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/12/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”