Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/285 E. 2023/386 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2021/285 Esas
KARAR NO : 2023/386
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2021
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İzmir … İcra Dairesi … E. sayılı dosyası üzerinden iki adet 5.160,00 TL ve bir adet 1.120,00 TL olmak üzere toplamda 11.440,00 TL’sı asıl alacak üzerinden kambiyon senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin alacaklı olduğu görünen şirkete borcunun bulunmadığını, ortada herhangi bir borç ilişkisi yokken malen kayıtlı senetlerin icraya konu edildiğini, borcun varlığını inkar ettiklerini, icraya konu edilen senetlerin malen kayıtlı olduğunu, davalı ticari defterleri incelendiğinde senetlerin tanzim günü olan 09/05/2019 tarihinde herhangi bir mal alışverişinin bulunmadığının ortaya çıkacağını, bu nedenlerle davalının İzmir … İcra Dairesi … E. sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacının iş bu davada taraflar arasında ticari ilişki olmadığını, bu sebeple borcu inkar ettiklerini beyanla davalarının kabulünü talep ettiklerini, oysa davacını borçlu … in müvekkili şirketten 25/04/2019, 14/05/2019 ve 24/04/2019 tarihlerinde çeşitli tohumlar satın aldığını, bu satışlara ilişkin fatura ve sevk irsaliyelerinin mevcut olduğunu, davacının borcun ödenmesine mani olmak amacıyla iş davayı haksız ve kötü niyetli olarak açmış olduğunu, bu nedenlerle açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE:
Dava, icra takibine konu bonolar sebebiyle İİK’nın 72. maddesi uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacının keşideci ve davalının lehdar olduğu, ihsas sebebi olarak “malen” kaydı bulunduğu ve zorunlu unsurları ihtiva ettiği görülmüştür.
Yargılama sırasında, davacının münhasıran davalının ticari defterlerine dayanmış olup, davalı defter ve kayıtlarının incelendiği 20/04/2022 tarihli SMMM bilirkişi raporunda; “Davalı şirketin Yevmiye Defteri ve Defteri Kebir kayıtlarını e-defter kapsamında elektronik ortamda tuttuğu, elektronik ortamdaki kayıtlarının usulüne göre yapıldığı, bu defterlerin açılış tasdiki sayılan Ocak aylarına ait beratlamalarının yasal sürelerinde yapılmış olduğu, yine kapanış tasdiki sayılan Aralık aylarına ilişkin beratlamalarının da yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, kağıt ortamında tutulmakta olan Envanter defterlerin açılış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, diğer bir ifade ile davalı şirket yasal defter kayıtlarının lehine delil olmasına engel bir durumun bulunmadığı, Davalı şirketin 2 adet 5.160,00 er TL’lık senet ile 1 adet 1.120,00 TL’lık senetten dolayı davacıdan toplam 11.440,00-TL tutarında asıl alacağının bulunduğu, Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2019 yılında gerçekleştiği” şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
22/12/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; Davalının yasal ticari defterlerinin lehine delil olmasına engel bir durumun bulunmadığı, Envanter Defterlerinin, 6102 sayılı TTK hükümlerine göre kapanış tasdikine tabi olmadığı, raporumuzdaki muavin hesap dökümünün, davalının yasal ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda bu defter kayıtlarından çıkartıldığı, bu hesap hareketlerinin davalının yasal ticari defter kayıtları ile uyumlu olduğu, tek başına bir davalının tüm defter kayıtlarının (yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri) birbirlerini doğruladığı, Davalı kayıtlarına göre, davacı tarafından davalıdan toplamda 11.440,00-TL’sı tutarında mal alındığı, bunların karşılığında 3 adet senet imzalanarak davalıya verildiği, Ancak, yine davalı kayıtlarına göre bu 3 adet senedin hiç birinin davacı tarafından ödenmemiş olduğu, Bu durumda da kök raporumuzda da tespit edildiği üzere, davalı şirketin 2 adet 5.160,00’er TL’lik senet ile 1 adet 1.120,00-TL’lık senetten dolayı davacıdan toplam 11.440,00 TL’sı tutarında asıl alacağının bulunduğu şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Rapor içeriğinden ve sonuç kısmından davacının davalıya bahse konu icra takibinde davaya konu senetler nedeniyle borçlu olduğu anlaşılmıştır.
Denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporu Mahkememizce de benimsenerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davanın REDDİNE;
2- Davalının kötü niyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin alınan 195,37-TL ‘den mahsubu ile kalan 15,47 TL’nin karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL Vekalet Ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı HMK 341.maddesi gereğince miktar itibari ile Kesin Olarak verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 04/05/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı