Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/282 E. 2023/68 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/282 Esas
KARAR NO : 2023/68

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/04/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili 14.04.2021tarihli Dava dilekçesinde, özetle; müvekkil şirketin 16.08.2019 tarihli faturada yazılı ürün ve kalemler karşılığı davalı şirkete teknik servis hizmeti vermiş ve 11.859,35 TL’lik fatura kesmiş olduğu, fatura bedeli ödenmediğinden davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazda müvekkil şirket tarafından herhangi bir şekilde cihaz tamir işlemi uygulanmadığı, hizmet, bakım, parça alımı gerçekleştirmediğinin belirtildiği, itiraza cevaben karşı taraf … imza onaylı teknik servis raporu, karşı taraf şirket kaşeli imzalı ve onaylı teklif belgelerinden görüleceği üzere davalı şirkete teknik servis hizmetinin sunulduğu, bakım sözleşmesi uyarınca sunulan teknik servis hizmetinin karşı taraf yetkililerince kabul edildiği, hukuki nedenler ve delillerin sunulduğu, talep ve sonuç olarak: Açıklanan nedenlerle, davanın kabulü ile borçlunun haksız itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle icra dayanağı faturaları ve içeriğini kabul etmedikleri, müvekkil şirket yetkilisi tarafından davacı şirket ile herhangi bir yıllık bakım sözleşmesi yahut fiyat listesinin görülmediği ve onaylanmadığı, davacı şirketin müvekkil şirkete cihazın çalıştırılamayacağını, yeni parçanın çok maliyetli olduğunu söylediği, taraf yetkilileri tarafından çalışmayacak makinaya daha fazla masraf yapılmasına gerek olmadığına karar verilerek makinaya hiçbir bakım, onarım yahut güncelleme yapmaksızın davacı şirketin ayrılmış olduğu, sunulmuş olan teknik servis raporunda şirket personel şefinin imzasının olduğu, işbu rapordan müvekkil şirketin ve şirket yetkilisinin haberinin olmadığı, bakım yahut onarımla çalışır hale gelmeyeceğini dile getiren davacı şirket personelinin teknik servis raporuna cihazın çalışır durumda olduğunu yazmalarını anlayamadıkları, kaldı ki müvekkil şirket yetkilisi de kendilerine fatura gönderilmediğini beyan ettiği, dava dilekçesi ekindeki belgeleri ve içeriğini kabul etmedikleri, davacının sebepsiz zenginleşmeye çalıştığı, davacı şirketin işlem yapmadan ayrılmasına rağmen neyi faturalandırdığını tekrar etmek istedikleri ve anlayamadıklarını, işbu cihazın çalışmadığından dolayı yaklaşık 2 yıldır depoda beklediğini, öncelikli olarak yetki itirazımızın kabul edilerek usulden reddine, mahkemeniz aksi kanaatte ise yetkili mahkeme olan Antalya Ticaret Mahkemelerinin yetkili mahkeme olduğuna karar verilmesini, davacı tarafın haksız ve sebepsiz zenginleşmek amacı ile açmış olduğu kötü niyetli iş bu davanın reddine, kötü niyetli icra takibi ve dava yönelten davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, İzmir 17. İcra Müdürlüğünün … sayılı ilamsız icra takibinin iptaline ve yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu İzmir17.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 12.841,89-TL üzerinden takibin başlatıldığı, ödeme emrinin davalı/ borçluya tebliğ edildiği , davalılar tarafından ödeme emrine itiraz edildiği ve itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığından işin esasına geçilmiştir.
Eser sözleşmesinde davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Esere konu iş ise davalının mülkiyetinde bulunan makineye bakım ve onarımın yapılmasıdır.
Davacı/yüklenici takibe konu edilen faturada yer alan kalemleri yaptığını ancak ödeme almadığını iddia etmekte davalı taraf ise cevap dilekçesinde açıkça makineye hiç bir bakım ve onarım işleminin yapılmadığını savunmaktadır.
Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmesinde kural olarak davacı yüklenici, sözleşme ve yasaya uygun gerçekleştirdiği imalât miktarını, davalı ise yaptığı ödemeleri kanıtlamakla yükümlüdür.
Davalı taraf icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de; taraflar arasında takibe konu edilen faturaya ilişkin eser sözleşmesinin bulunduğu, davalının celp edilen BA formu ile sabit olduğundan itiraza mahkememizce TBK’ nın 89. Maddesi gereği itibar edilmemiştir.
Bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmına göre;”1-Dava konusu GCMS analiz cihazının yıllık bakımı için tarafların 29.05.2019 tarihli yazılı anlaşma yaptıkları (bu anlaşma Betalab tarafından 16.08.2019 tarihli mail ile onaylanmıştır.), bu anlaşma kapsamında arızalı olan GCMS cihazına davacı Biored firmasınca 07/08.08.2019 tarihlerinde teknik servis verildiği, bu teknik serviste esas olarak arızalı olan thermocouple kartının değiştirilerek cihazın çalışır hale getirildiği ve cihazın çalışır halde teslim edildiği, verilen bu servis hizmetinin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olduğu, Davacı tarafın incelemeye 2019, 2020 ve 2021 yılları ticari defterlerini ibraz ettiği, davacının 2019 ve 2021 yılı yevmiye defterleri yıl sonu notar kapanış tasdiklerine haiz olup, usulüne uygun gözükmektedir. Davacı taraf ticari defter kayıtlarına göre, davacının davalı taraftan takip tarihi itibariyle 11.859,35-TL alacağı gözükmekte olup, 082737 seri numaralı 11.859,35.-TL bedelli takip konusu faturanın davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dosyaya sunulan BA/BS formlarına göre takip konusu faturanın taraflarca vergi dairesine bildirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. TTK-1530 maddesinin uygulanması halinde davacının işlemiş faiz alacağı ise 1.486,56-TL olabilecektir.”
şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilindiği üzere; mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK m. 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (HMK m. 222/2) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./23. Md) Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (HMK m. 222/3) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (HMK m. 222/4) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/5)Bu kapsamda ticari defterlerin sahibi lehine delil olması için kural olarak işin ticari olması, her iki tarafın tacir olması ve iki tarafında ticari defterlerinin incelenmesi ya da belirli şartlara göre tek başına ona dayanması gerekir.
Tüm bu nedenler ile; davalı taraf dava dilekçesinin ekinde yer alan 15/08/2019 tarihli sözleşme ve teknik servis formunun şirket temsilcisi tarafından imzalanmadığını savunmuş ise de; iş bu sözleşmeye nedeniyle düzenlenen ve takibe dayanak yapılan faturanın davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, bu hali ile sözleşme ilişkisinin ispat olunduğu, dinlenen tanık beyanları ve davacı şirket temsilcisinin yemin beyanına göre de esere konu işin fen, teknik ve sanat kurallarına göre yapılarak teslim edildiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, dava konusu takip dosyası faturaya dayandığından alacak likit olarak değerlendirilerek davacı lehine de tazminata hükmedilmesi, TBK’ nın 117/1. maddesi uyarınca davalı/borçlu alacaklının ihtarı ile temerrüte düşecek olup dosyada ihtarın yapıldığına yönelik delil bulunmadığından faiz talebinin ise reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; İzmir 17. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasına davalı/borçlunun yapmış olduğu itirazın asıl alacak olan 11.859,35 TL üzerinden iptali ile, takibin asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen bedelin %20 si oranında hesap edilen icra inkar tazminatı olan 2.371,87 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden davalı lehine tazminata hükmedilmesi talebinin reddine,
4-Alınması gereken 810,11 TL karar ve ilam harcının yatan 219,31 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 590,80 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 219,31 TL peşin harcın ve 59,30 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 143,50 TL posta ve diğer giderler ile 1.300,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.443,50 TL yargılama giderinin kabul red oranı nazara alınarak 1.333,05 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Yargılama sırasında davalı tarafından yatırılan ve harcanan 110,60 TL posta ve diğer yargılama giderinin kabul red oranı nazara alınarak 8,47 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 982,54 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
10-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin her iki tarafta oturuma katıldığından kabul red oranı nazara alınarak 101,00 TL’ sinin davacıdan, bakiye kalan 1.219,00 TL’ nin ise davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
11-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/02/2023

Katip…
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸