Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/28 E. 2022/664 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/636 Esas
KARAR NO : 2022/663

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/12/2015 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkili …… ‘nın sevk idaresindeki … plakalı araçların çarpışması neticesinde müvekkilinin ağır yaralandığını, bu kazadan sonra müvekkilinin Bergama Dr. Faruk İlker Devlet Hastanesinde, Ege yaşam Hastanesinde, Karşıyaka Devlet Hastanesinde, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi olduğunu, müvekkilinin ağır yaralandığını bu olayla ilgili yürütülen yargılamasının Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas dosyası ile yapıldığını, kazaya karışan araç tespit edilemediğinden Güvence hesabına başvurunun hasıl olduğunu, bu başvuru neticesinde … numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, ancak tarafımıza yeterli bir ödeme yapılmadığını, yine aynı konu ile ilgili arabuluculuk yoluna gidildiğini, Şanlıurfa Arabuluculuk bürosu büro dosya numarası …,arabuluculuk numarası … numaralı dosyası oluşturulmuş, ancak bir sonuç elde edilemediğini, müvekkilinin özellikle kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpları ile ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları yönünden büyük sıkıntılar çekeceğinin aşıkar olduğunu, müvekkilinin büyük bir sakatlık yaşadığını ve vücudunu bundan sonraki süreçte rahatça kullanamayacak duruma geldiğini, öncelik davamızın kabulüne, HMK’nun 107. Maddesi uyarıca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber sürekli iş görmezlik nedeniyle müvekkili … için 500-TL sürekli iş görmezlik maddi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf, müvekkili Güvence Hesabı’na başvuru yaptığını, başvuru neticesinde 18.10.2019 tarihinde 5.525,00TL maluliyet tazminatı ödendiğini, ödenen tazminatın yetersiz olduğu gerekçesi ile ek tazminat talep edilmesine rağmen bu konuda müvekkil Kuruma herhangi bir başvuru yapılmadığını, davacı tarafın ek tazminat ödenmesi talebinin öncelikle müvekkil kuruma iletilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine, reddedilen kısım bakımından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, davanın … TC kimlik nolu …’a ihbar edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş gücü kaybına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereği, KTK 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur. Kaza tarihi itibari ile aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılmaması durumunda Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereği, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu Güvence Hesabı karşılayacaktır. Güvence Hesabının sorumluluğunun kapsamı ise kaza tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir.(Yargıtay4. Hukuk Dairesinin 2021/10646 Esas, 2022/2243Karar Sayılı ilamı aynı doğrultudadır)
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri örnekseme yoluyla sayılmıştır.
25/02/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir.Ancak; davacının talep ettiği geçici iş göremezlik ve 6111 sayılı kanun kapsamı dışında kalan SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri zararı yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/5305 Esas, 2021/7685 Karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce bilirkişilerden kusur ve maluliyet ve zarar bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
Kusur oranının tespiti için İstanbul Adli Tıp kurumundan 19/11/2020 tarihinde alınan raporda; Mevcut bulgulara göre ;
A) Davacı sürücü … sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile meskun dışı mahalde gündüz vakti seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola vermesi bahse konu kaza mahalli kavşak noktasına geldiği anda seyir yolu üzerinde bulunan “DUR” trafik işaret levhasına riayet ederek öncelikli geçiş hakkını diğer kavşak kolundan gelen ve düz istikamette seyir halinde olan dava dışı sürücü idaresindeki araca verdikten sonra, seyrine müteyakkız şekilde devam etmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeden kontrolsüz şekilde girmiş olduğu kavşak bölümünde gerçekleşen kazada asli kusurludur.
B) Sürücü … sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile meskun dışı mahalde gündüz vakti seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola verip, bahse konu kaza mahalli kavşak noktasına geldiği anda hızını yeterince azaltması, seyir yönüne göre sağında bulunan kavşak kolundan gelen araç nedeniyle zamanında etkili tedbir alması gerekirken tedbirsizce seyri sırasında gerçekleşen kazada kazada tali kusurludur.
SONUÇ: Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A) Davacı sürücü …’nın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu,
B) Sürücü …’ın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. ATK raporu açıklayıcı ve maddi vakaya uygun olduğundan hükme esas alınmıştır.
Davacının maluliyet oranın tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumundan 03/03/2022 tarihinde alınan raporda; Mevcut belgelere göre Ali ve Reyhani oğlu 1948 doğumlu …’nın 09.12.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre Kas İskelet Sistemi, Şekil 2.10’a göre %6, Şekil 2.11’e göre %4, %10, Tablo 2.3’e göre % 6, Tablo 1.2’ye göre Kategori II % 8, Balthazard formülüne göre (%6, %8), % 14 olarak tespit edildiğine göre;
1- Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 14 (yüzdeondört) olduğu,
2- İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Kaza; 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/13938 Esas, 2022/9112 Karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır.) Sunulan rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe uygun hazırlandığından hükme esas alınmıştır.
Aktüerya bilirkişisinden alınan 10/08/2022 tarihli rapora göre; ” 09/12/2015 tarihinde yaralanan …’ın
1-ATK Trafik İhtisas Dairesinin 10686 sayılı,19.11.2020 tarihli raporunda 09.12.2015 tarihli çift taraflı trafik kazasının meydana gelmesinde ……. plakalı araç sürücüsü … %80 oranında kusurlu, 35.GV.317 plakalı araç sürücüsü … %20 0ranında kusurlu bulunduğu,
2-Davacının %80 kusur oranına göre 3 aylık geçici iş göremezlik tazminatının 675,16.-TL tutarında hesaplandığı,
3-Davacının %80 kusur oranı ve %14 kalıcı maluliyet derecesine göre sürekli iş göremezlik tazminatının 14.193,62.-TL tutarında hesaplandığı,
4-Davacıya 18.10.2019 tarihinde 5.525,00.-TL tazminat ödendiği, ödenen tazminatın rapor tarihindeki güncel tutarının 6.910,49.-TL olduğu,
5-Davacının bakiye tazminat alacağının 7.958,29.-TL tutarında hesaplandığı,
6-Kazaya karışan 35.GY.317 plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi bulunmadığı,
7-Hesaplanan bakiye iş göremezlik tazminatının ZMSS teminatı kapsamında olduğu, davalı Güvence Hesabı’ndan talep edilebileceği, 18.10.2019 tarihinde muaccel olduğu, temerrüt faizinin yasal faiz olacağı ” şeklinde rapor sunduğu görülmüştür. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun ve progresif rant tekniğinin kullanıldığı, davalı tarafından yapılan ödemenin de dikkate alındığı görüldüğünden rapor hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili bedel arttırım dilekçesi ile; toplam 7.958,29 TL tazminatının yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Tüm bu nedenler ile; 09/12/2015 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın zorunlu sigorta şirketi bulunmadığından dava dışı sürücünün kusuru oranında davalı sorumlu olacağından, dava dışı sürücünün %20 oranında kusurlu bulunduğu, davacının maluliyetinin %14 olduğu, maluliyet, kusur oranı ve davalı tarafından dava tarihinden önce yapılan ödeme nazara alınarak TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun ve progresif rant tekniğinin kullanıldığı bilirkişi raporuna göre davacının 7.958,29 TL kalıcı işgöremezlik zararının mevcut olduğu sabit görüldüğünden davanın kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemine davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düşeceğinden bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 7.958,29 TL kalıcı işgöremezlik maddi tazminatının (poliçe üst limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 27/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 543,63 TL karar ve ilam harcının yatan peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 414,23 TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 129,40 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 256,50 TL posta ve diğer giderler, 650,00 TL bilirkişi masrafı ve 1.120,00TL ATK gideri olmak üzere toplam 2.200,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 7.958,29 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
11/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır