Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/271 E. 2022/497 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/271
KARAR NO : 2022/497

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirketin tekstil üretim ve toptan satış işi davalının ise tekstil perakende işi yaptığını davalıya ise müvekkili şirket ile davalı-borçlu şirket arasında ticari ilişkiden kaynaklı yılından cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete hizmet satışı yaptığını, müvekkili şirketin davalıdan 13.055,04 TL alacaklı olduğunu, davalının cari hesap borcunu yılı Mayıs ayına kadar cari hesap ilişkisi çerçevesinde mal sattığını ve karşılığında muhtelif faturalar düzenleyerek davalıya gönderdiğini, davalının faturalara itiraz etmeyerek borcunu muhtelif çeklerle ödeme yaptığını ancak bakiye kalan borcu ödemediğini, bunun üzerine İzmir …İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı takibine itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız olduğunu, borca itirazın iptali ile yapılan takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini karar ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili yerde açılmadığını, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, itirazın iptali davasının görülmesi için yetkili icra müdürlüğüne yapılmış bir takip bulunmasının dava şartı olduğunu, 6100 sayılı HMK nın 6.maddesine göre bir davada genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, davalının ikametgahının Bursa’da olması nedeniyle HMK’nın 6.maddesi gereğince yetkili icra müdürlüğünün Bursa icra müdürlüğü ve mahkemeninde Bursa mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin davacıya hiçbir borcu olmadığını, ekte sunulan muavin defter dökümlerindeki kayıtlar dışında müvekkille davacı şirket arasında başkaca alım satım yapılmadığını, bu kayıtlar dışında teslim edilen herhangi bir mal/ürün bulunmadığını, bu nedenlerle yetki itirazının kabulüne, itirazın iptali davasının reddine, davacı yanın kötüniyetli olduğu dikkate alınarak müvekkillehine %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası, İrsaliyeli Fatura suretleri delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişi heyetinde alınan 03/11/2021 havale tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…Sayın Mahkemenizin verdiği talimat doğrultusunda; taraf ticari defterleri ve dayanağı belgeleri üzerinde yapılan inceleme ve Raporun “İnceleme Ve Değerlendirmeler” bölümünde yapılan açıklamalar doğrultusunda;
Tarafların Ticari Defterlerin Tasdikine İlişkin Yapılan İncelemede;
• Davalının 2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin 213 sayılı VUK. 221. ve 222.maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesinin takdiri Sayın Mahkeme’nizde olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3. maddesi uyarınca yapılması gereken kapanış tasdikinin 2018-2019-2020 yılı yevmiye defterleri için süresinde yaptırıldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı,
• Davacının 2020-2021 yıllarında e-defter kapsamında olduğu, 1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliği’nde hüküm altına alındığı üzere; Açılış Onayı: Hesap döneminin ilk ayına ilişkin olarak alınan elektronik defter beratını, Kapanış Onayı: Hesap döneminin son ayına ilişkin olarak alınan elektronik defter beratını ifade ettiği, buna göre davalının açılış onayı yerine geçen 2020-2021 Ocak ayı E-defter beratlarını ve kapanış onayı yerine geçen 2020 yılı Aralık ayı yevmiye e-defter beratlarını yasal süresinde aldığı, 2021 yılı Aralık ayı e defter beratı için sürenin bulunduğu, 6102 sayılı TTK’nun 64/3.maddesi uyarınca 2018-2019-2020-2021 yılı envanter defteri noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı,
• 2018-2019-2020-2021 yılına ait ticari defterlerinin 213 sayılı VUK. 221. ve 222.maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesinin takdiri Sayın Mahkeme’nizde olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3. maddesi uyarınca yapılması gereken kapanış tasdikinin 2018-2019-2020 yılı yevmiye defterleri için süresinde yaptırıldığı, 2021 yılı kapanış tasdiki için sürenin bulunduğu, ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı tespit edilmiştir.
Davalıya ait ticari defter kayıtlarında;
• Takip tarihi itibariyle davalı ticari defterlerinde 145.259,55 TL davalının davacıdan alacaklı olduğu, ancak davacı tarafından düzenlenen toplamı 232.431,39 TL olan 7 adet faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu faturalardan 6 adet faturanın davalıya teslimine ilişkin … kargo tarafından dosyaya gönderilen teslim belgesi bulunduğu, 1 adet faturanın teslim belgesinin … Ulaşım firmasından mahkeme tarafından istenildiği ancak dosyaya henüz cevap gelmediği,
• Davalının davacıya düzenlediği 17.12.2019 tarih 027243 no 116.947,80 TL tutarındaki faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı, davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı fatura üzerinde “mal Bursada’ki işyerinde teslim edilmiştir” yazdığı, bu fatura içeriği malın ve faturanın davacıya teslimine ilişkin dosyada bir teslim belgesi bulunmadığı, teslime ilişkin davalı tarafından bir beyanda bulunulmadığı,
Davacıya ait ticari defter kayıtlarında;
• 30.04.2020 tarihli davalıya banka kanalı ile gönderilen 15.000,00 TL tutarındaki paranın 01.03.2021 tarihinde davacı ticari defterlerinde kayıtlara alındığı, bu dekontun 30.04.2020 tarihli olması nedeniyle bu tarihte kayıtlara alınması gerektiği bu nedenle takip tarihindeki alacağa ilişkin hesaplamaya dahil edildiğinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 190.639,48 TL alacağının olduğu, takibin asıl alacağının ise 194.533,52 TL üzerinden başlatıldığı,
• Davacının davalıya düzenlediği 06.08.2018 tarih 450957 no 120.540,96 TL tutarındaki faturanın davalıya teslimine ilişkin … Firmasından gelecek cevabın olumlu olması durumunda davacı alacağının 190.639,48 TL olacağı, olumsuz olması durumunda ise 70.098,52 TL alacaklı olacağı tespit edilmiştir…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişiden alınan ek raporun sonuç kısmına göre; “… • Davacı tarafından düzenlenen toplamı 232.431,39 TL olan 7 adet faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu faturalardan 6 adet faturanın davalıya teslimine ilişkin … kargo tarafından dosyaya gönderilen teslim belgelerinin bulunduğu, 1 adet faturanın da teslim belgesinin … firması tarafından mahkemeye gönderildiği, dolayısıyla bu faturaların hesaplamaya dahil edilmesi gerekeceği, bu durumda davacı alacağının takip tarihi itibariyle 190.639,48 TL olacağı, takibin asıl alacağının 194.533,52 TL üzerinden başlatıldığı,
• Davalının davacıya düzenlediği 17.12.2019 tarih 027243 no 116.947,80 TL tutarındaki faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı, davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, fatura üzerinde “mal Bursada’ki işyerinde teslim edilmiştir” yazdığı, bu fatura içeriği malın davacıya teslimine ilişkin takdirin mahkemenizde olduğu, faturanın davacıya teslimine ilişkin … kargo firmasının 17.12.2019 tarihli … nolu teslim belgesinin dosyaya sunulduğu, davalının düzenlediği ancak davacı kayıtlarında yer almayan bu faturanın da sayın mahkemece dikkate alınması durumunda davacı alacağının 73.691,68 TL olacağı, (190.639,48 TL – 116.947,80 TL = 73.691,68 TL) görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklin
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.Maddesi uyarınca fatura alacağına dayalı açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra dosyasında takibe dayanak yapılan muhtelif tarif ve tutarlardaki faturalar ve tahsilatlardan oluşan açık hesap ilişkisi nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalı tarafça düzenlenen 1 adet 116.947,80-TL tutarlı fatura bedelinin davacı alacağından mahsubunun gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
3-Davacı taraf takipte faturalara, ticari defter ve kayıtlara, icra takip dosyasına dayanmıştır.
4-Davalı tarafça takibe ve davaya karşı yetki itirazında bulunulmuş olup ayrıca davalının açık hesaptan kaynaklanan bir borcunun bulunmadığı savunulmuştur.
Davalı tarafça icra dosyasında ve davada yetki itirazında bulunulmuş ise de alacak faturaya dayalı olarak yapıldığı, faturaya alacağına ilişkin borçların para borcu olduğu ve ifa yerinin davacının yerleşim yeri olacağı, bu itibarla davacının yerleşim yeri icra dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olacağı, davacının yerleşim yerinin Konak/İzmir’de bulunduğu ve İzmir İcra Daireleri ve İzmir Mahkemeleri’nin yetkili olacağı dikkate alınarak yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
5-Kural olarak alacaklı alacağın kaynağını oluşturan fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmetin davalı borçluya verildiğini ispat külfeti altındadır. Alacaklı bu husustaki ispatı imzalı fatura veya sevk irsaliyesi ile sağlayabileceği gibi mal veya hizmetin borçluya verildiğini ispat eden diğer yazılı, görsel delillerle ispat edebilebilir. Yine kendi ticari defterlerinde lehine olan kayıtların davalı ticari defterleri ile doğrulanması veya davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması halinde de alacağın varlığı ispat olunabilir. Zira Yargıtay’ın artık istikrar kazanmış uygulamasına göre bir tacirin ticari defterlerine bir faturayı kaydetmiş olması, fatura içeriği mal veya hizmetin kendisine sağlandığının ispatı olarak kabul edilmektedir.
6-Somut olayda davacı ile davalının ticari defterleri karşılıklı olarak incelenmiş, takibe konu faturalardan açık hesap ilişkisini oluşturan faturalardan toplam değerleri 232.431,39-TL olan 7 adedi dışındakilerin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, anılan 7 adet faturanın ise davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu fakat davalıya ait ticari defterlerde kayıtlı olmadığı, davalı tarafça davacı adına düzenlenen 1 adet 17.12.2019 tarihli 116.946,80-TL tutarlı faturanın ise davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı görülmüştür.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen 20/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre davalının ticari defterlerine davacı tarafça düzenlenmiş muhtelif tarihli ve tutarlı toplam fatura ve davalının ödemeleri sonrası davacının 13.055,04-TL alacaklı olarak göründüğü, davacının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen 05/04/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre de takip tarihi itibariyle davacının 13.055,04-TL miktarda alacaklı göründüğü tespit edilmiştir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları uyarınca bir tacirin ticari defterlerine kaydetmiş olduğu fatura içeriği mal veya hizmetin, aksi ispat edilmedikçe kendisine sağlandığı kabul edilmektedir. Açıklanan nedenlerle davacı ile davalının ticari defterlerinin karşılıklı olarak kayıt altına alınan faturalar yönünden davacının alacağını ispat ettiği kabul edilerek kayıtlı olmayan 7 adet fatura yönünden mal teslim belgeleri doğrultusunda inceleme yapılmıştır.
Dosyaya getirtilen teslimat belgelerinin incelenmesinde 7 adet fatura içeriğinin … ,…, …, … A.Ş., …, …,… isimli kişilere teslim edildiği, ancak bu teslimlere ilişkin faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı görülmüştür.
Davalı tarafça fatura ve içerikleri teslim alınmadığı savunulmuş ise de davalının ticari defterlerine kayıtlı olan başkaca çok sayıda faturanın da 7 adet faturada yer alam isimlerce teslim alındığı dikkate alındığında davalının ticari defterlerinde kayıtlı olan ve ihtilaf konusu faturalarla ilgili imzası bulunan kişilerce teslim alınan fatura ve içeriklerinin ne şekilde davalı ticari defterlerine kaydedildiğine dair somut bir açıklama getiremediği, bu haliyle davalının daha önce …, …, …,…, … isim ve sıfatlarıyla teslim alınan fatura ve içerikleri ne şekilde ticari defterlerine kaydetmiş olduğuna dair bir açıklama getirememiş olması dikkate alındığında 7 adet fatura içeriğinin de davalıya teslim edilmiş olduğu kabul edilmiştir.
7-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusu davalı tarafça düzenlenen 17/12/2019 tarih ve … fatura nolu 116.947,80-TL tutarlı fatura nedeniyle davalının davacıdan alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı tarafça her ne kadar bu faturanın … Kargo aracılığı ile davacıya 18/12/2019 tarihinde teslim edildiği bu nedenle fatura bedeli kadar davacıdan alacaklı olunduğu ileri sürülmüş ise de faturanın tek başına tebliği ve yasal süre içerisinde faturanın iade edilmemesi, itiraz edilmemesi yalnızca fatura bedeli yönünden önem arz etmektedir. Faturanın tebliği içeriğinin teslim edildiğinin ispatı külfetini ortadan kaldırmamaktadır. Davalı tarafça bu fatura içeriğinin davacıya teslim edildiğine dair Whatsapp konuşma kayıtlarına ve fotoğrafa dayanılmış ise de fotoğrafın incelenmesinde konuşmanın 13/09/2019 tarihinde geçtiği, geniş bir çuval içerisinde bir kısım tekstil malzemesinin görüldüğü, fatura tarihinden yaklaşık 3 ay öncesine ait konuşma ve fotoğrafın tek başına fatura içeriğinin teslim edildiğini ispat edemeyeceği değerlendirildiğinden davalının uyuşmazlık konusu fatura içeriği malları davacıya teslim ettiğini ispat edemediği değerlendirilmiştir.
8-Dosyaya sunulan ticari defter ve kayıtlar, teslim belgeleri ve ödeme belgelerine göre davacının açık hesap ilişkisinde davalıdan 190.639,48-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup taraflarca ileri sürülen itiraz ve beyanların incelenmesinde davacının her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olan faturalar, içeriğinin davalıya teslim edilmiş olduğu ispat edilen faturalar ve ispat edilen ödemeler sonrası bakiye alacak miktarının 190.639,48-TL olduğu, bu haliyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
7-Davalı tarafça takipte uygulanan faiz oranına da itiraz edilmiş, her iki tarafın tacir olduğu ve ticari faiz talep edilebileceği gözetilerek asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilebileceğine hükmedilmiştir.
8-Davacı ile davalı arasındaki alacak-borç ilişkisi faturaya dayanmakta olup faturaların çok büyük bir kısmının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, kayıtlı olmayan faturaların ise içeriğinin davalıya teslim edildiğinin ispat edildiği, bu haliyle davalının borçlu olduğu tutarı bilebilecek durumda olduğu, bu itibarla alacağın likit nitelikte olduğu değerlendirildiğinden kabul edilen dava değerinin %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu yargılama giderleri kapsamında taraflar üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının İzmir …İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptali ile takibin 190.639,48-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak likit nitelikte görüldüğünden hükmedilen miktarın %20’si oranında hesaplanan 38.127,90-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 13.022,58-TL harçtan peşin olarak alınan 2.349,48-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.673,10-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 21.794,76-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden davalı yararına takdir edilen 3.894,04-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.349,48-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 81,00-TL posta ve tebligat ücreti, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere sarf edilen toplam 890,3‬0-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre 872,47-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça posta ücreti olarak sarf edilen 13,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 0,26-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
10-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 1.293,57-TL’sinin davalıdan, 26,43‬-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin E-duruşma yolu ile yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”