Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/267 E. 2022/506 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/267
KARAR NO : 2022/506

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta A.Ş, tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalı, … plakalı aracın maliki müvekkili olan … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, taraflar tarafından tanzim edilen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında da meydana gelen kazanın oluş biçiminin ifade edildiğini, tanzim edilen tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere meydana gelen kazada asli ve tam kusurlu olan aracın, kaza tarihi itibariyle … Sigorta A.Ş tarafından “…”nolu poliçe ile zorunlu trafik sigortalı olduğunu, zararın tazmini için aşağıda ayrıntıları verilen hukuki sebeplerden K.T.K m.97 uyarınca davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ve hasar dosyası açıldığını, hasar dosyası kapsamında müvekkiline bir miktar ödeme yapıldığını, fakat oluşan zararın tamamını karşılamaktan kaçınıldığını, davalı sigorta şirketince müvekkili aracında oluşan hasar ve değer kaybı bedeli haksız ve gerekçesiz olarak eksik ödendiğini, fazlaya ilişkin müvekkili hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik 50 TL hasar bedeli ve 50-TL değer kaybı olmak üzere 100-TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt(avans) faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla, dava dilekçesinde 50,00-TL olan bakiye hasar zararına ilişkin taleplerini ( Belirlenen 35.204,45 TL – 15.000 TL Dava öncesi yapılan ödeme) 20.204,45-TL ye arttırdıklarını, buna göre yine fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla, dava dilekçesinde 50,00 TL olan değer kaybı zararına ilişkin taleplerini 2.600,00-TL’ye arttırdıklarını, 20.204,45 TL hasar zararına, 2.600,00 TL değer kaybı zararına ilişkin maddi tazminatın davalının eksik ödeme yaptığı temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde, Motorlu Kara Nakil Vasıtaları Mecburi Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi (Trafik) ile sigortalı olduğundan bahisle tazminat talep ettiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın HMK 121.maddesine göre dava ile ilgili delillerini müvekkili şirkete tebliğ etmesi gerektiğini, HMK. madde 121 gereğince davacının, dava konusu olaylara ilişkin dayandığı hususları tevsik eden delillerini davalı taraflara tebliğ ettirmek zorunda olduğunu, davacının bu lâzımeyi yerine getirmediğini, davacı tarafın araç hasarının müvekkili şirket tarafından karşılandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın davadan önce yaptığı başvuru üzerine şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını ve ekspertiz incelemesi yapıldığını, müvekkili şirket tarafından Hazine nezdinde kayıtlı olan bağımsız sigorta eksperi atandığını, ekspertiz incelemesi neticesinde aracın ağır hasarlı olduğunun tespit edildiğini aracın pert işlemine tabi tutulduğunu, aracın piyasa rayicinin 83.600,00 TL ve sovtaj bedelinin ise 68.600,00 TL olarak tespit edildiğini, bu hususlar nazara alınarak piyasa fiyatından sovtaj fiyatı düşülmesi sonucu araç davacı uhdesinde bırakılarak 15.000,00-TL davacı tarafa mutabakatname aracılığıyla ödendiğini, davacı tarafın tüm zararının karşılandığı davacı tarafından verilen mutabakatname ile sabit olduğunu, ayrıca aracın davacının uhdesinde bırakıldığını ve bu nedenle aracın sovtaj fiyatı aracı satın alan kişi tarafından ödendiğini, davacı tarafın tüm zararının karşılandığını, aleyhlerine haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporuna göre; “… Davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57. maddesini ihlal ettiği,
Davacı sürücü … herhangi bir kural ihlali görünmediği, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Somut olayda davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında (bu olayda %100) 35.207,01 TL. olarak hesaplanan gerçek zarar bedelinden davalı sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduğu ancak, davalı sigorta şirketi tarafından 06.08.2021 tarihinde 15.000,00 TL. ödenmiş olmakla (35.207,01 TL. – 15.000,00 TL.) = 20.207,01 TL. bakiye hasar onarım bedelinden sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Hasarı tespite konu Toyota Corolla 1.33 Life serisi 2018 model otomobil için taraflar arasında 18.12.2019 tarihli “MUTABAKATNAME – İBRANAME” imzalandığı, hasarlı araç için pert-total uygulaması konusunda anlaştıkları, … plaka sayılı Toyota Corolla aracın 35.207,01 TL. olarak hesaplanan hasar onarım bedelinin ekonomik onarım limitleri içerisinde olması ve tamirinin ekonomik olmasına karşın pert- total işlemi yapılmış olması nedeniyle nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla davacının değer kaybı bedeli talep edemeyeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde ve/veya dosya içerisinde kaza nedeniyle … plaka sayılı aracın ZMMS’nı yapan … Sigorta A.Ş.ne hasar ihbarının yapıldığına dair bir bilgi ve belgenin yer almadığı, ihbar tarihinin dava tarihi veya 20.12.2019 tarihli Eksper görevlendirme tarihi olarak kabulü hususunda nihai kararın takdiri Sn. Mahkemenin olup, kabul tarihine göre davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyetinden alınan 28.02.2022 tarihli ek rapora göre; “… Trafik kazalarında zarar gören motorlu araçlar, onarılmasına karşın ikinci el piyasa değerinin azalması nedeniyle değer kaybına uğrar. Araç, kendi servisinde orijinal parçaları ile istenilen şekilde onarılmak suretiyle eski hale getirilmiş olsa da; hasar nedeniyle ekonomik değerinde bir azalma olur. Yani araç istenilen şekilde tamir edilmiş olsa da artık ne araç sahibi ne de piyasa o araca çarpılmadan önceki değerini veremez. Onarım görmemiş, özenle iyi korunmuş bir araç ile kazaya karışıp onarılmış bir aracın piyasa değerinin aynı olacağı da düşünülemez. Yargıtay tarafından da kaza nedeniyle zarar gören araçta meydana gelen değer düşmesi gerçek zarar kapsamında değerlendirilmektedir.
14.05.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan ZMMS Genel Şartları tebliği 26.04.2016 tarihli 6704 sayılı Torba Yasa ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yapılan değişikliklerle ilgili düzenleme yürürlüğe girmiş ZMMS Genel Şartları Ek-1, de Değer kaybı hesaplama formülü verilmiştir.
Ancak, Anayasa Mahkemesinin 09.10.2020 tarihli 31269 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2019/40 Esas ve 2020/40 ve 17.07.2020 tarihli kararı uyarınca 2918 sayılı KTK 90.maddesinin bir kısmı ile KTK’nun 92 maddesinin “i” bendini iptal etmiştir. İptal kararına göre trafik sigortası kapsamındaki tazminatların belirlenmesinde artık “Genel Şartlar” kural olarak belirleyici olmayacaktır.
Yukarıda arz ve izah edilen hususlar nedeniyle, … plaka sayılı aracın değer kaybı bedeli Yargıtay içtihatlarına göre belirlenmiştir. Yargıtay içtihatlarında, değer kaybı tespite konu aracın, onarımı sonrası satılmak istendiğinde; kaza öncesine göre 2. el piyasa rayiç bedelinde ortaya çıkan fark, piyasa rayiçlerine göre reel değer kaybı bedeli olarak belirlenir.
… plaka sayılı 2018 model Toyota Corolla 1.33 Life konseptindeki araçların internet (sahibinden.com, arabam.com, tasit.com vb.) ortamında ve 2. el satışı yapılan galerilerde 2. el piyasa rayiç değeri araştırılmış olup, yaşı, kilometre durumu (73.758), kullandığı yakıt ve kıyaslanabilir tip, yaş ve kilometredeki araçların pazar şartları ile bakım onarım durumu ve tramer kaydında yer alan 19.04.2019 tarihli hasarı dikkate alınarak yapılan piyasa araştırmasında, riziko tarihi itibarıyla ikinci el piyasa rayicinin ortalama olarak 83.600,00 TL mertebesinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Değer kaybı tespite konu … plaka sayılı Toyota Corolla 1.33 Life 2018 model otomobilin dosyada mevcut Ekspertiz Raporu ve fotoğrafların incelenmesi sonrası “ön panjur, sağ ön çamurluk, motor kaputu ve mekanik aksam” kısımlarının hasar gördüğü ve aracın tamir edilerek boyanması neticesinde değer kaybı oluşacağı, aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı dikkate alınarak tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri “hasarlı araba fiyatları sitesi, hasarlı araç pazarı sitesi, vb.” web sitelerinde yapılan incelemelere dayalı araştırılmış ve somut olayda, kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değerinin, 81.000,00 TL mertebesinde olduğu ve dava konusu olaya bağlı olarak araçta piyasa rayiçlerine göre riziko tarihi itibarıyla 2.600,00 TL reel değer kaybı meydana geldiği görüş ve kanaatine varılmıştır
…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Hasar uzmanı bilirkişiden alınan 03/06/2022 tarihli ek rapora göre; “…Kül halinde yapılan dosya incelemesinde Kök Raporda; … plaka sayılı 2018 model Toyota Corolla 1.33 Life konseptindeki araçların internet (sahibinden.com, arabam.com, tasit.com vb.) ortamında ve 2. el satışı yapılan galerilerde 2. el piyasa rayiç değeri araştırılmış olup, yaşı, kilometre durumu (73.758), kullandığı yakıt ve kıyaslanabilir tip, yaş ve kilometredeki araçların pazar şartları ile bakım onarım durumu ve tramer kaydında yer alan 19.04.2019 tarihli hasarı dikkate alınarak yapılan piyasa araştırmasında, riziko tarihi itibarıyla ikinci el piyasa rayicinin ortalama olarak 83.600,00 TL mertebesinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
2018 model Toyota Corolla 1.33 Life … plaka sayılı aracın, 11.11.2019 tarihli kazası sonrası, hasarlı durumu ile satış bedelinin tespiti için “hasarlı araba fiyatları sitesi, hasarlı araç pazarı sitesi, pert dünyası sitesi vb.” web sitelerinde yapılan incelemelere dayalı bire bir örtüşen araç bulunmamakla birlikte, söz konusu aracın mevcut hasarına benzer hasarları taşıyan, kıyaslanabilir araç durumları ve özellikle aracın model yılı da dikkate alınarak tespit edilen bedelin riziko tarihine taşınması ile tespit edilen hasarlı durumu satış bedelinin riziko tarihi itibarıyla takdiren 62.000,00 TL. olarak belirlenmiştir…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç arasında 11/11/2019 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle oluşan hasarın onarım zararından kaynaklanan bakiye hasar bedeli ve değer kaybı zararına dayalı maddi tazminat davasıdır.
2-Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle davalı sigorta şirketinin poliçe limitiyle sorumlu olduğunu, davacının kaza nedeniyle uğradığı zararın karşılandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
5-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
6-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
7-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
8-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
9-Mahkememizce dava konusu kazanın gerçekleşmesinde araç sürücülerinin kusurlarına ilişkin adli trafik bilirkişiden rapor alınmış, dosyaya sunulan 09/12/2021 tarihli bilirkişi raporunun kusura ilişkin bölümünde dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalının sigortalısı olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’un kavşaklarda geçiş üstünlüğü kurallarına riayet etmemesi nedeniyle kusurlu olarak kazaya neden olduğu, davacı araç sürücüsünün kazada kusuru bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamının, kaza tespit tutanağının ve diğer delillerin birlikte incelenmesinde dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı sigortanın sigortalısı olan aracın sürücüsü …’un kaza tespit tutanağında açıkça
“… sokaktan … sokağa aniden çıkış yaptığım için” şeklinde kaza oluşumunu ikrar etmiş olduğu, bu haliyle araç sürücüsünün gerekli dikkat ve özeni göstermemesiyle kazaya asli ve tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği değerlendirildiğinden davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat limitleri dahilinde %100 oranında olduğu kabul edilmiştir.
10-Davacı tarafça aracın hasar onarım bedeli ve değer kaybı zararı talep edilmiştir.
Dosyaya sunulan cevap dilekçesi ve hasar dosyasının incelenmesinde dava öncesinde davacı ile davalı sigorta şirketi arasında 18/12/2019 tarihli “Mutabakatname-İbraname” isimli belgenin imzalanmış olduğu, buna göre davacı ile davalı arasında aracın serbest piyasa değerinin 83.600,00-TL olarak kabul edilerek, hasarlı halinin(sovtaj) 68.000,00-TL kabul edilerek davacıda bırakılması suretiyle aradaki fark olan 15.000,00-TL’nin davacı zararı kabul edilerek davacıya 21/01/2020 tarihinde ödenmiş olduğu görülmüştür.
Haksız fiil sorumluluğunda zarar verenin veya sigortacının sorumluluğu zarar göreninin kaza nedeniyle uğradığı gerçek zarar miktarı kadardır. Gerçek zarar ise zarar görenin kazanın hiç gerçekleşmemiş olması halinde kaza tarihi itibariyle elinde bulunacak maddi değer ile kaza sonrası elinde bulundurduğu maddi değer arasındaki miktardır.
11-Her ne kadar davacı ile davalı arasında izmalanan 18/12/2019 tarihli ibraname bulunmakta ise de Yargıtay 17.Hukuk Dairesi ve Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarında vurgulandığı üzere ibranamenin geçerli olabilmesi için gerçek zarar ile ibraname ile tespit edilen zarar arasında fahiş bir farkın bulunmaması, zarar görenin ibraname nedeniyle önemli bir zarara uğratılmaması gerekmektedir. Zarar ile ibraname ile belirlenen ödeme arasında fahiş bir farkın oluşması durumunda ibranamenin bir makbuz hükmünde olacağı yargısal içtihatlarla kabul edilmiştir.
12-Mahkememizce davacının gerçek zararının tespiti için dosya hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 19/12/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre davacıya ait aracın kaza öncesi değerinin 83.600,00-TL, kaza sonucu uğradığı hasarın onarım bedelinin 32.207,01-TL olacağı, aracın onarımının ekonomik olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce aracın sovtaj değeri ve değer kaybı zararı hususundaki eksik incelemelerin tamamlanması için dosya 24.02.2022 tarihli ara karar ile yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 28/02/2022 tarihli 1.Ek raporda aracın değer kaybı miktarı 2.600,00-TL olarak gösterilmiş, ancak sovtaj değerine ilişkin rapor sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce aracın sovtaj değerinin belirlenmesi hususunda dosya yeniden hasar bilirkişisine tevdi edilmiş ve dosyaya sunulan 03/06/2022 tarihli 2.ek raporda aracın kazalı halinin yani sovtaj değerinin 62.000,00-TL olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
13-Her ne kadar hasar bilirkişisi tarafından aracın 32.207,01-TL tutarlı hasar onarımının ekonomik olacağı yönünde görüş bildirilmiş ise de mahkememizce bu görüşe iştirak edilmemiştir.
Bilindiği üzere uygulamada pert-total kavramı sıklıkla hasarın onarım bedelinin, aracın rayiç değerinin %50 miktarı üzerinde olması halinde gündeme gelmekte ise de esasen pert-total işlemi uygulanması için aracın onarımı için sarf edilecek masraf ile sovtaj değeri toplamının, aracın kaza öncesi değerinden yüksek olması yeterlidir. Örneğin; kaza öncesi değeri 100.000,00-TL olan bir aracın, onarım masrafları 20.000,00-TL ve sovtaj değeri 70.000,00-TL ise bu aracın onarımı ekonomik olup pert-total işlemine tabi tutulması gerekmemektedir. Aynı aracın hasar onarım bedelinin 35.000,00-TL olması halinde ise aracın sovtaj değeri ile onarım bedeli toplamı, 105.000,00-TL’ye ulaşacağı için pert-total işlemi uygulanması daha ekonomik bir seçenek olacaktır. Zira pert-total işlemi yapılması halinde ise zarar görene ödenecek 30.000,00-TL ve 70.000,00-TL sovtaj değeri ile zarar görene toplam 100.000,00-TL temin edilmiş olacak ve zarar görenin tüm zararı karşılanmış olacaktır.
Somut olayda taraflarca da itiraz göremeyen bilirkişi raporuna göre aracın kaza öncesi değeri 83.600,00-TL olarak, sovtaj değeri ise 62.000,00-TL olarak belirlenmiştir. Hasarın onarım bedeli ise 32.207,01-TL olarak hesaplanmıştır. Aracın onarımının yapılması halinde sovtaj değeri ile onarım bedeli toplamı (83.600,00+32.207,01) 115.807,01-TL olacağından onarımın ekonomik olmayacağı, aracın pert-total işlemine tabi tutularak davacının gerçek zararının karşılanması gerektiği değerlendirilmiştir.
Bu durumda davacının gerçek zararı;
83.600,00-TL – 62.000,00-TL= 21.600,00-TL olarak tespit edilmiştir.
Davacı tarafça araçta değer kaybı oluştuğu ileri sürülmüş ise de, yukarıda da açıklandığı üzere aracın onarım görmesi halinde sovtaj değeri ile onarım masrafları toplamının aracın hasar öncesi değerine göre daha yüksek olacağı, bu haliyle onarım görmesinin zarar miktarını artıracağı dikkate alınarak pert total işlemine tabi tutulması gerektiği, bu nedenle araçta değer kaybı zararı hesaplaması ve talebinde bulunulamayacağı dikkate alınarak değer kaybı zararı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
14-Davacı ile davalı arasında imzalanan ibraname ile davacının gerçek zararı 15.000,00-TL olarak belirlenerek ibraname imzalandığı görülmüştür. Mahkememizce yapılan inceleme sonucu ise davacının zararının 21.600,00-TL olacağı belirlenmiştir. Davacıya yapılan ödeme ile mahkememizce tespit edilen zarar arasında %44 oranında farklılık bulunmakta olup bu oranda bir eksikliğin fahiş olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaati oluştuğundan ibranamenin geçerli olmadığı, makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek aradaki miktar olan 6.600,00-TL zararın davacı tarafça talep edilebileceği değerlendirilmiştir.
15-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın yargılama giderleri kapsamında değerlendirilerek haklılık durumuna göre tahsili yönünde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafça arabuluculuk görüşmelerinde vekil olarak yer alınmasından dolayı A.A.Ü.T. 16/2. Maddesi uyarınca arabuluculuk vekalet ücretine hükmolunması talep edilmiş ise de bahsi geçen düzenlemede açık bir şekilde “akdi avukatlık ücretinin” düzenlendiği, akdi avukatlık ücreti ile tarafın kendisi ile vekili arasındaki ücrete ilişkin asgari ücretin belirlenmiş olduğu, bu ücretin karşı tarafa yükletileceğine dair bir değerlendirme yapılamayacağı gözetilerek arabuluculuk vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, 6.600,00-TL hasara dayalı maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına 21/01/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlasına dair istemlerin ayrı ayrı reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 450,84-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL ile ıslah harcı olarak alınan 390,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1,54-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bakiye karar ve ilam harcı terkin sınırları içinde kaldığından alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.100,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 5.100,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 390,00-TL toplamı 449,30-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 96,60-TL posta ve tebligat ücreti, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.155,9‬0-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre taktiren 334,53-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 382,03-TL’sinin davalıdan, 937,97‬-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”