Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/258 E. 2021/1009 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/258 Esas
KARAR NO : 2021/1009

DAVA : Menfi tespit(Kambiyo senetlerinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2019
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; …Sokak No:….Yeşilova Çamdibi Bornova/İzmir adresinde bulunan işyerini davalı …’dan devraldığını, devir bedelinin 13.600,00.-TL’lik kısmını …’ın borçlu olduğu … isimli dava dışı kişiye ödediğini, 15.000,00.-TL’lik kısmını ise nakit olarak …’a verdiğini, bunların haricinde 32.000,00.-TL’lik bir senet tanzim ettiğini, ancak işyerini devraldıktan sonra elektrik sayaçlarının kullanıma uygun olmadığının belirlendiğini, …’a yaptığı başvuru neticesinde kendisine …’ın veyahut …’in elektrik abonesi olmadığının bildirildiğini ve yeni bir abonelik tesis ettirildiğini, bu işlemler için 15.000,00.-TL kadar bir ödemede bulunduğunu, bu sırada borçlu olduğu 32.000,00.-TL’lik senedin … tarafından işleme konulduğunu, ancak kendisinin elektrik kesintisinden dolayı hiçbir faaliyette bulunamadığını, bu nedenlerle davalı …’a verdiği 32.000,00.-TL bedelli …Bankası Yeşilova Şubesi’ndeki senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER: Kira sözleşmesi, senet fotokopisi delil olarak değerlendirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
2-Her ne kadar 18.11.2021 tarihli celsede dava davacı tarafından takip edilmemiş ise de dava şartı hususu mahkemece her aşamada resen değerlendirilmesi gerektiğinden dosya bu yönüyle incelenmiş ve karara bağlanmıştır.
2-Dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkinin varlığı medeni usul hukukumuzda “sıfat” olarak tanımlanmakta ve bir davada taraf olarak gösterilen kişilerin o dava ile ilgili kimseler olması zorunlu bulunmaktadır. Sübjektif bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakka ilişkin davada davacı olma sıfatı da hakkın sahibine ait bulunmakta ve buna aktif husumet denilmektedir. Subjektif hak kendisinden istenilebilecek kişi de o hakka uymakla yükümlü olan kişi olup, bu da pasif husumet (davalı sıfatı) olarak adlandırılmaktadır. Subjektif hak sahibi ile o hakka uymakla yükümlü bulunan kişinin kimler olduğunun belirlenmesi, bunun neticesinde de dava açan veya aleyhine dava açılan kişilerin o davada davacı veya davalı olarak taraf sıfatına sahip olup olmadıklarının tespit edilmesi gerekmektedir.
3-Somut olayda davacı davasını her ne kadar …’a karşı açmış ise de talep konusu bononun mahkememize celb edilen görüntüsü üzerinde lehtarın “…” olduğu, … tarafından bononun …Bankası’na ciro yoluyla teslim edildiği ve davacıya ödememe protestosu çekilmesi sonrası bononun yine …’a iade edildiği tespit edilmiştir.
4-Davacı tarafça davalıya yönelik olarak bir kısım ticari ilişkiden bahsedilmiş ise de talep sonucunda açıkça 30.12.2019 tarihli 32.000,00-TL bedelli bono yönünden borçlu olmadığının tespiti talep edilmiştir. Oysa ki yukarıda da açıklandığı üzere bononun lehtarı veya cirantaları arasında davalı … bulunmamaktadır. Bu durumda davalıya görülmekte olan davada husumet düşmediği anlaşılmaktadır.
5-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere, davacının menfi tespit talebinde bulunduğu bonoda davalının alacaklı olarak yer almadığı anlaşıldığından pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince açılış anında alınması gereken fakat dava tüketici mahkemesinde açıldığı için alınmadığı anlaşılan 44,40-TL başvuru harcı ile 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacının sarf ettiği yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
18/11/2021

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸