Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/247 E. 2023/584 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/247 Esas
KARAR NO : 2023/584
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davacı müvekkilinin, … şirketinin bir kısım reklamları ile karşılaşmış ve akabinde davalı şirketin merkezi ile temasa geçtiğini, davalı şirket merkezinin müvekkiline çocuk eğitimi ve bakımı konusunda çok iyi bir marka olduklarını ellerinde hazır Mavişehir şubesinin bulunduğunu, bu şubeyi çok uygun bir bedel karşılığı devir alabileceklerini ve bu devirle birlikte şirketin kendilerine her türlü konuda yardımcı olacağını ve bu sayede çok iyi bir para kazanacaklarını söyediğini, bunun üzerine müvekkili 2016 Nisan ayında davalı şirkete 10.000,00-TL + KDV ve devir aldıkları şube için üçüncü şahıslara da 140.000,00-TL ödeme yaptığını, davacının, davalıya 10.000,00-TL bedel ödemişken, 2019 yılında davalı şirket kendisinden bir kez daha 10.000,00- TL yeni sözleşme bedeli altında baskı ile ücret tahsil ettiğini, halbuki müvekkilinin 140.000,00-TL devir bedeli öderken bu bedeli zaten devir aldığı kişilerin 5 yıllık sözleşmelerinin kalan 2 yılına binaen ödediğini, yani davalının müvekkilinden haksız ve hukuka aykırı olarak 10.000,00-TL ve KDV’yi hukuka aykırı olarak tahsil ettiğini, davalı şirketin faaliyet konusu gerek kendi web sitelerinde gerek verdiği reklamlarda 18 aydan 12 yaşına kadar çocukları kapsamaktayken ve davalı şirketin müvekkiline Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ve Aile ,Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanlığı’ndan izin alacağı bildirilmişken; gerekli izinler davalı şirket tarafından alınamadığı için devir alınan dükkân olan … Karşıyaka/İzmir adresinden ruhsat alınamadığından dolayı … Karşıyaka/İzmir adresine taşınmak zorunda kalındığını, müvekkilinin ortalama sadece tadilat ve taşınma ile ilgili 30.000,00-TL üzerinde masrafı olduğunu, fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla, haklı davamızın KABULÜ ile davalı tarafından haksız bir şekilde devir bedeli adı altında alınan 50.000,000 TL’nin , sözleşmenin yenilenmesi altında yine hukuka aykırı şeklinde tahsil edilen 10.000,00-TL’nin, ruhsatı olmadan devir edilen dükkanlar için yapılan 30.000,00-TL’nin tarafımıza ödenmesi ile dükkanın tahliye edildiği bilgisinin verilmesinden sonra şirket tarafından royalty bedeli altında tahsil edilen 3.600,00-TL olmak üzere toplam 93.600,00-TL’nin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber davalı şirketten alınarak müvekkile verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; Müvekkili şirket ile dava dışı … İnş. Tes. Taahhüt San. ve Tic. Ltd.Şti. arasında 26.04.2016 tarihinde franchise sözleşmesi imzalanarak dava dışı şirkete, müvekkili şirkete ait marka kullanım hakkı verildiğini ve ticari ilişkinin kurulduğunu, devam eden süreçte dava dışı şirket ile davacı arasında franchise sözleşmesine konu şubenin devri hususunda mutabık kalınarak anlaşma sağlandığını, yapılan anlaşma sonucunda davacı, dava dışı … şirketinin yerine geçerek müvekkili şirket ile franchise sözleşmesinin yeni tarafı haline geldiğini, söz konusu anlaşmaya müvekkili şirketin herhangi bir dahiliyeti söz konusu olmayıp, dava dilekçesinden anlaşıldığı kadarıyla davacı ile dava dışı şirket arasında yapılan sözleşme gereğince davacı, dava dışı … şirketine devir bedeli olarak 140.000-TL ödeme yaptığını, yine devir kapsamında davacı tarafından müvekkili şirkete 10.000-TL ödeme yapıldığını, bu ödemeye ilişkin hüküm franchise sözleşmesinin “5.9 Devir Yasağı ve İzin Verilen Devir” başlıklı maddesinde yer almakta olup ilgili hüküm gereğince “Franchise Veren tarafından yazılı olarak onaylanması halinde bu formun imza tarihinde/onay tarihinde Franchise Veren’e devir alan ve/veya Franchise Alan tarafından 10.000-TL+KDV franchise devir bedeli ödenmesini temin edecektir. Bu tutar her yıl Türkiye İstatistik Kurumunun açıklayacağı TÜFE ve ÜFE ortalaması oranının uygulanması ile arttırılarak yeniden tespit edilecektir.” şeklinde olduğunu, bu hükümde de açık olduğu üzere franchise alanın franchise devri yapması halinde franchise veren müvekkili şirkete 10.000-TL+KDV ödenmesi zorunlu olup devir alan ve devreden bu ödemeden müteselsil sorumlu olduğunu, bu bakımdan davacının da ikrar ettiği üzere dava dışı … şirketinden devir alarak franchise sözleşmesinin tarafı haline gelen davacı, devir sırasında müvekkil şirkete 10.000-TL ödeme yaptığını, davacı tarafından dava dilekçesinde iddia edilen 2019 yılında müvekkil şirket tarafından ikinci kez 10.000-TL alındığı ve bu bedelinde haksız olduğu iddiasının da dava dilekçesinde mevcut diğer tüm iddialar gibi gerçek dışı olduğunu, davacı yanın iddiasının aksine anılı bedel, 26 Nisan 2016 yılındaki sözleşmeye ait bedel olarak değil, aynı sözleşmenin bitmesine müteakip, franchise ilişkin yenilenmesine karşılık olarak alınan bedel olduğunu, ayrıca davacıya yapılan bir baskı mevcut olmadığı gibi, devir aldığı kişilerin sözleşmesinin kalan süresine yönelik bir tahsilat da söz konusu olmadığını, kaldı ki, davacı tarafından dava dışı şirketin sözleşmesinin süresine ilişkin verilen bilgi de yanlış olup bu süre 5 yıl değil 3 yıl olduğunu, değinilmesi gereken bir diğer husus da davacının franchise konusu faaliyete ilişkin olarak müvekkili şirketin ruhsat almaksızın dava dışı şirket ile ve dolayısıyla davacıyla franchise sözleşmesi imzaladığı hususu olduğunu, diğer iddiaları gibi davacının bu iddiası da yersiz olduğunu, zira dava dışı … şirketiyle imzalanan ve yapılan devir ile davacının tarafı haline geldiği franchise sözleşmesinin “5.4 İşin Yürütülmesi ve İşyeri” başlıklı maddesinde çok açık bir şekilde “Franchise Alan, İşyerinin faaliyete başlaması ve faaliyete devam etmesi ile ilgili her türlü izin ve ruhsatın ve benzeri gerekliliklerin kendisi tarafından temin edileceğini, gerekli olan Spor İl Müdürlüğünden ve bağlı bulunduğu federasyondan izin ve belgeleri kendisi tarafından alınacağını, İşyerinin ilgili mevzuata uygunluğundan ve/veya bağlı bulunduğu Belediyeye ait gerek iş yeri açılışı gerekse işin yürütülmesi ile ilgili yasal düzenlemeler ve uygulamalardan doğacak her türlü sorumluluğun kendisine ait olduğunu kabul eder.” hükmü yer almadığını, anılı hükümde de yer aldığı üzere müvekkili şirketin ruhsat, izin vb. yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesinde herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, her ne kadar davacı ile müvekkili şirket arasında bir franchise ilişkisi bulunmakta ise davacı bağımsız bir tacir olup, bağımsız bir işyerine sahip olduğunu, bu nedenle yapılacak faaliyet kapsamında gerekli izinlerin ve ruhsatın davacı tarafından alınması zorunlu olup, müvekkili şirketin davacının yerine geçerek davacıya bağlı işyeri için izin alması ya da ruhsat çıkarması zaten mümkün olmadığını, diğer taraftan davacı … Karşıyak/İZMİR adresinden … Karşıyaka/İZMİR adresine taşınmasının sebebi olarak ilk adreste ruhsat alınamamasını gösterdiğini, ayrıca davacı söz konusu taşınma sürecinde yeni geçeceği yerde 30.000-TL masraf yaptığını iddia ettiğini, öncelikle davacı yaptığını iddia ettiği masrafları belgelendirmediğini, söz konusu iddianın senetle ispat yükümlülüğü kapsamında senetle ispat edilmesi zorunluluğunun mevcut olduğunu, somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı tarafından Sayın Mahkemeniz nezdinde ikame etmiş olduğu işbu davanın usulden reddine, sayın Mahkeme aksi kanaatte olur ise davacı tarafından haksız ve yersiz olarak açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Karşıyaka … Noterliğinin … sayılı ihtarnamesi, ticari defter ve kayıtlar, Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmına göre; “… Sayın Mahkemenizin verdiği talimat doğrultusunda; incelemeye sunulan taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme ve Raporun “İnceleme Ve Değerlendirmeler” bölümünde yapılan açıklamalar doğrultusunda; Davalının Ticari Defterlerinin Tasdikine Ait İncelemede Davalının 2019-2020-2021 yıllarında e-defter kapsamında olduğu, … Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliği’nde hüküm altına alındığı üzere; Açılış Onayı: Hesap döneminin ilk ayına ilişkin olarak alınan elektronik defter beratını, Kapanış Onayı: Hesap döneminin son ayına ilişkin olarak alınan elektronik defter beratını ifade ettiği, buna göre davacının açılış onayı yerine geçen 2019-2020-2021 Ocak ayı E-defter beratlarını ve kapanış onayı yerine geçen 2019-2020-2021 yılı Aralık ayı yevmiye e-defter beratlarını yasal süresinde aldığı, 6102 sayılı TTK’nun 64/3.maddesi uyarınca tasdik edilmesi gereken envanter defterlerinin incelemeye sunulmadığı,2017-2018-2019-2020-2021 yılına ait incelemeye sunulan ticari defterlerin 213 sayılı VUK. 221. ve 222. maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesinin takdiri Sayın Mahkeme’nizde olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3. maddesi uyarınca yapılması gereken kapanış tasdikinin 2016-2017-2018-2019-2020-2021 yılı yevmiye defterleri için süresinde yaptırıldığı, incelenen defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı Davacının Ticari Defterlerinin Tasdikine Ait İncelemede; Davacının 17 Aralık 2017 tarihli 30273 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Vergi Usul Kanunu 486 nolu tebliğin 9.maddesine göre Defter-Beyan Sistemine tabi olduğu, BU sistem vasıtasıyla elektronik ortamda tutulan defterlerin açılış onayı; ilk defa veya yeniden işe başlama ile sınıf değiştirme hallerinde kullanmaya başlamadan önce, izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları ise defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk gününde Başkanlık tarafından elektronik olarak yapılır. Açılış onayı 213 sayılı Kanunda öngörülen tasdik hükmünde olduğu, defterlere ait oldukları takvim yılının son ayını takip eden dördüncü ayın sonuna kadar Başkanlık tarafından elektronik ortamda kapanış onayı yapılacağı, Defter-Beyan Sistemi üzerinden tutulan defterler, 213 sayılı Kanun kapsamında geçerli kanuni defter olarak kabul edileceği, Defter-Beyan Sistemi kullanmakla yükümlü olan mükelleflerden defter tutmak zorunda olanların kâğıt ortamında tuttukları defterlerin hukuki geçerliliği bulunmadığı, hüküm altına alınmış olup, davacının incelemeye sunulan 2019-2020 işletme defterine ve defter beyan sitemine tabi olduğu tespit edilmiş olup, sistemde tutulan defterlerinin 213 sayılı VUK. 221. ve 222.maddeleri uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, 6102 sayılı TTK’ da, tutulacak defterler arasında işletme defterinin yer almadığı ve kapanış onayına tabi olmadığı, işletme defterinin usulüne uygun tutulduğu, Davalı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede; Davalının davacı ile 2019 yılında ticari faaliyetine başladığı, Davalının davacıya 2019 yılında 5.604,03 TL tutarında fatura düzenlediği, davacının davalıya 6.325,00 TL tutarında ödemede bulunduğu, 720,97 TL davacı fazla ödemesinin 340-Alınan Sipariş Avansları hesabına devrettiği, 2020 yılında davalının davacıya 78.287,26 TL tutarında fatura düzenlediği, davacının davalıya 4.893,00 TL tutarında ödemede bulunduğu, 3.046,80 TL davalı alacağının 128-Şüpheli Alacaklar hesabına aktarılarak icra takibi başlatıldığı, 70.347,46 TL davalı alacağının 2021 yılına devrettiği,2021 yılında davalının davacıya 93,91 TL tutarında fatura düzenlediği, 2020 yılından devreden 70.437,46 TL davalı alacağı ile birlikte toplam 70.441,37 TL davalı alacağının 2022 yılına devrettiği, 2020 yılında davalının davacıya düzenlediği en yüksek tutarlı faturanın 30.10.2020 … nolu Kdv dahil 64.300,00 TL tutarındaki fatura olduğu, 70.441,37 TL tutarındaki alacağın 64.300,00 TL tutarının bu faturadan kaynaklandığı ancak bu faturanın ödeme kaydının davalı ticari defterlerinde bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacının Ticari Defter Kayıtları üzerinde Yapılan İnceleme Davacının 2019-2020 yıllarında işletme defterine tabi olduğu, işletme defterinin tek taraflı kayıt sistemi ile tutulması nedeniyle ödemelere ilişkin kayıtların bu deftere kaydedilmediği, dolayısıyla davacının davalıya yaptığı ödemelerin davacı ticari defterlerinde tespitinin mümkün olmadığı, Davacı ticari defterlerine yapılan ilk kaydın 23.09.2019 tarihli olduğu, bu ilk kayıtta Oyun Odası-Dolap Masa Sandalye açıklamalı kdv dahil 4.000,00 TL tutarında bir demirbaş kaydının bulunduğu, başkaca bir demirbaş kaydı veya taşınma açıklamalı bir gider kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacının dava dışı şirkete yaptığını beyan ettiği 140.000,00 TL ödemenin davacının işletme defterine tabi olması ve ödemelerin bu deftere kaydedilmemesi nedeniyle tespit edilemediği, davacıya ait dosya kapsamında bulunan banka ekstrelerinde (CD içeriği ve Dökümanlarda) bu ödemeye ilişkin bir kayda rastlanmadığı, Dava dışı … şirketinden devir alarak franchise sözleşmesinin tarafı haline gelen davacının, davalıya 10.000,00 TL ödeme yaptığının davanın taraflarınca kabul edildiği, Davacının dava dilekçesinde 2019 yılında davalıya 10.000,00 TL ödediğine dair bir kayda taraf defterlerinde ve dosyada bulunan banka ekstrelerinde ve cd içeriğinde rastlanmadığı tespit edilmiş olup, Sayın Mahkemenizin takdirlerine saygılarımla arz ederim…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, franchise sözleşmesi nedeniyle davacı franchise alan tarafından davalı franchise verene ve dava dışı 3.kişiye ödenen 50.000,00-TL devir bedeli, 10.000,00-TL sözleşme yenileme bedeli, 30.000,00-TL tadilat ve taşınma masrafı ile 3.600,00-TL royalty bedeli toplamı 93.600,00-TL’nin iadesi talepli alacak davasıdır.
2-Dosya kapsamında taraflarca sunulan sözleşme örnekleri, ödeme kayıtları, taraf ticari defterleri ve banka hesap hareketlerine ilişkin kayıtlar delil olarak incelenmiştir.
3-Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesinde, davacı tarafça davacının davalı şirketin bir kısım reklamları ile karşılaşması sonucu yine davalı tarafın yönlendirmesi ile Mavişehir Şubesi’nin devralındığını, devir bedeli olarak 2016 yılında 10.000,00-TL+KDV ödeme yapıldığını, 3.kişilere 140.000,00-TL ödeme yapıldığını ileri sürmüş ise de dosya kapsamında toplanan delillerden davacı ile davalı arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığı, davalı şirket ile dava dışı … İnşaat Taahhüt San.Tic.Ltd.Şti. Adlı şirket arasında 26/04/2016 tarihinde sözleşme imzalandığı, … …Ltd.Şti.’nin uyuşmazlık konusu işyerini dava dışı … Danışmanlık İç ve Dış Ticaret Ltd.Şti.’den 25/04/2016 tarihinde devralmış olduğu, davacı tarafça işyerinin devrine ilişkin bir sözleşme sunulmamış ise de dosyaya sunulan beyanlar ve SGK kayıtlarına göre 2019 yılı Nisan ayında işyerini dava dışı … Ltd.Şti.’nden devraldığı, davacı ile davalı arasında yeni bir yazılı sözleşme imzalanmamakla birlikte işyeri devri ve yapılan ödemelerle fiilen davacının 25/04/2016 tarihli sözleşmenin devir yoluyla tarafı haline geldiği, davalı şirket kayıtlarına göre 10/10/2019 tarihli 1.179,03-TL bedelli fatura ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin başladığı, öncesinde ise davacının … Ltd.Şti.’nin işçisi olarak aynı işyerinde çalıştığı, bu itibarla davacının işyerinde işçi olarak çalışması sona erdikten sonra bu işyerini devralmış olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça Mavişehir Şubesi’nin davalının önerisi ile devralındığı iddia edilmiş ve 3.kişilere devir bedeli ödendiği, ayrıca şube taşınması nedeniyle tadilat bedeli ödendiği ileri sürülmüş ise de davacının SGK kayıtlarına göre dava dışı … Ltd.Şti.’nde 10/05/2016-25/09/2019 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığı, işyeri adresinin uyuşmazlık konusu olan şubenin bulunduğu … Karşıyaka/İZMİR olduğu, davacının meslek kodu olarak Çocuk gelişimi ve eğitimi elemanı olduğu dikkate alındığında davacının devraldığı şubenin konumunu, iş hacmini ve çalışmasında yasal engel bulunup bulunmadığını bilebilecek durumda olduğu gibi, davacının işletmenin sermaye ağırlıklı olduğu dikkate alındığında davacının tacir niteliğinde olduğu ve mesleği ile ilgili faaliyette olan bir işyerini devralmadan önce gerekli araştırma ve incelemeyi yapması gerektiği, dava konusu … Karşıyaka/İZMİR adresinde bulunan şubenin dava dışı … Danışmanlık İç ve Dış Ticaret Ltd.Şti.’den 25/04/2016 tarihinde … İnşaat Ltd.Şti.’ne devredildiği ve davacının işyerinin gerekli fiziki şartları sağlamadığına yönelik iddialarının temelini oluşturan idari denetimin Karşıyaka Belediyesi’nce 04/06/2018 tarihinde gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı, denetimde 4 madde halinde ıslah zeminin bina projesine uygunluğunun sağlanması, açılır kapanır pergolenin projeye uygunluğunun sağlanması ve dış cephe camı önlerinin projeye uygunluğunun sağlanması ve spor salonunun projeye uygun hale getirilmesi yönünde eksiklikler tespit edildiği, davacının denetim tarihinden 1 yıl 3 ay sonra devraldığı işyerinde daha önceki süreler boyunca işçi olarak çalışmış olması ve devir ilişkisinin dava dışı … İnşaat Ltd.Şti. İle davacı arasında mevcut olduğu, davalının işyerinde bulunmayan niteliklerin mevcut olduğuna dair davacıyı yanıltıcı şekilde davranışlarda bulunduğuna dair dosya kapsamında bir delil yer almadığı gibi davacının mesleği ve aynı işyerinde çalışma süresi dikkate alındığında devralacağı işyerinin sürdürülecek ticari faaliyete uygun olup olmadığını gözeterek hareket etmekle sorumlu olduğu, bu haliyle davacının işyerinin bulunduğu binanın işyeri faaliyetine uygun olmaması nedeniyle uğradığı zararı davalıdan talep edemeyeceği değerlendirilmiştir.
Bir diğer taraftan davacı taraf dava dışı üçüncü kişilere 140.000,00-TL devir ücreti ödendiğini ileri sürmüş ise de ödenen ücrete ilişkin sözleşmenin dava dışı … İnşaat Ltd.Şti. İle dava dışı … Dan.İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. Arasında imzalanan sözleşmeye istinaden … İnşaat Ltd. Şti. Tarafından ödendiği, davacının bu şirketin gizli ortağı olarak hareket ettiğinin kabulü halinde dahi dava dışı 3. kişiye 2016 yılında ödenen ve ödeme sonra 3 yıldan fazla süredir işletilen işyeriyle ilgili olarak davalı şirkete sorumluluk yüklenemeyeceği, davacının ve … İnşaat Ltd.Şti.’nin basiretli tacir gibi hareket etme külfeti ile devralınan işyerinin faaliyet yürütlecek iş için gerekli niteliklere sahip olup olmadığını araştırarak hareket etmesi gerektiği, bu haliyle davalının devir bedelinden ve ayrıca taşınma nedeniyle uğranılan zarardan(taşınma, tadilat vb.) sorumluluğunun bulunmadığı değerlendirilmiştir.
6-Davacının bir diğer talebi sözleşme yenileme bedeli olarak davalının tahsil ettiğini ileri sürdüğü 10.000,00-TL’nin iadesi olup, davalı ile davacının devir almak suretiyle tarafı haline geldiği anlaşılan 26/04/2016 tarihli sözleşmenin 9.maddesinde sözleşme süresinin 26/04/2019 tarihinde sona ereceğinin düzenlendiği, bu tarihten sonra sözleşmenin uzatılması için 10.000,00-TL+KDV tutarında ödeme yapılması halinde 5 yıl için sözleşmenin uzayacağı, bedelin her yıl için Tüfe ve Üfe ortalaması oranında artırılarak uygulanacağının düzenlendiği görülmüştür.
Dosya kapsamında sunulan fatura ve ödeme kayıtlarına göre, 10.000,00-TL+KDV olmak üzere toplam 11.800,00-TL ödemeye istinaden davalı şirketin dava dışı … İnşaat Ltd.Şti. Adına 30/06/2019 tarihli faturayı düzenlediği ve fatura karşılığı ödemenin ise dava dışı … tarafından 06/05/2019 tarihinde davalı şirkete EFT yoluyla ödendiği görülmüştür.
Buna göre, davacı tarafça daha önce 2016 yılında sözleşme yenileme bedeli tahsil edildiği ve süresi sona ermeden yeniden yenileme bedeli tahsil edildiği ileri sürülmüş ise de dava dışı … İnşaat Ltd.Şti. İle … Dan.İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. Arasında imzalanan 14/04/2016 tarihli devir sözleşmesinde de bahsedildiği üzere, 10.000,00-TL+KDV tutarında bedelin sözleşmenin 7.2.maddesinde düzenlenen “Devir Bedeli” ödemesine istinaden olduğu, davacının fiilen devraldığı anlaşılan 26/04/2016 tarihli sözleşmede sözleşmenin 26/04/2019 tarihinde sona ereceğinin ve bu tarihten sonra sözleşmenin uzatılması için 10.000,00-TL tutarlı ödeme yapılması gerektiğinin düzenlendiği ve davacı tarafça ihtirazi kayıt bulunmaksızın bu bedelin ödenerek sözleşmenin ve şartlarının benimsendiğinin anlaşıldığı, bu haliyle davacının sözleşme şartlarına uygun olarak gerçekleştirdiği ödemenin iadesini talep edemeyeceği, sözleşmenin haklı nedenle feshi halinde kıstelyevm usulüne göre kısmen iade talep edilmesi mümkün ise de davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini ispat edememiş olduğu değerlendirildiğinden davanın bu talep yönünden de reddine karar verilmiştir.
7-Davacı tarafça koronavirüs pandemisi sürecinde ödenen royalty bedellerinin iadesi talep edilmiş ise de royalty bedelinin marka kullanımından kaynaklanan belirli bir bedelin franchise verene ödenmesi olup koronavirüs pandemisü sürecinde ve davalının işyerini kapatarak taşındığı süreçte sözleşmenin halen yürürlükte olduğu, davalı şirketin markasının kullanımının devam ettiği, davacının işyerini taşımasında davalının kusurunun bulunmadığı dikkate alındığında sözleşme kapsamında ödenmesi kararlaştırılan ve davacı tarafından ödenen bedelin iadesinin talep edilemeyeceği değerlendirildiğinden bu talebin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin olarak alınan 1.598,46-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 1.418,56‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 14.976,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
6-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına, Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”