Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/242 E. 2022/399 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/242
KARAR NO : 2022/399

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili Mahkememize verdiği dilekçe ile; Davalının ZMM ile sigortacısı olduğu, …. plakalı aracın, müvekkilinin park halindeki …. plakalı aracına çarpması nedeni ile müvekkilinin aracında hasar ve değer kaybı meydana geldiğini, iş bu kazanın meydana gelmesinde davalı tarafa ait araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracının tamirini yaptırdığını ve müvekkiline 23.638,10 TL araç tamir ve onarım bedeli ortaya çıktığını, müvekkilinin hasar ve değer kaybı zararı nedeni ile yapılan başvurusunun reddedildiğini, ve bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine olayın Sigorta tahkim komisyonuna intikal ettirildiğini, 21.11.2019 tarihli hakim kararına göre davalı Sigorta şirketinde mevcut haklarından feragat ettiği gerekçesi ile başvurunun reddine karar verildiğini, ancak feragat belgesinin 6047 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 111. maddesi gereğince geçersiz olduğunu, hukuki sorumluluğu kaldıran ya da daraltan anlaşmaların geçersiz olduğunu, işbu kaza neticesinde kusursuz olan müvekkilinin zararı henüz tespit edilememişken, davalı şirket yetkilisinin, müvekkilin iş yerine gelerek ve müvekkiline ”zararının sigorta şirketi tarafından karşılanacağını fakat imzalaması gereken bir belgenin olduğunu” belirterek haksız ve hukuka aykırı bir şekilde, sigorta yetkilisi tarafından hazırlanmış feragat belgesi yine sigorta yetkilisi tarafından imzalatıldığını davacı müvekkilini, hukuken geçerliliği bulunmayan bu feragati; sigorta şirketinden alacağı haklarından vazgeçtiği anlamı taşıdığından bihaber, sigorta şirketi yetkilisi ısrarı ile okumadan imzaladığını, işbu feragatin müvekkili tarafından hiçbir zararının karşılanmadan kabul edilmesi durumunun hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğunu, İşbu kaza neticesinde ortaya çıkan hasar bedelinin, %100 kusurlu olan aracın sigortacısı tarafından müvekkiline ödenmemesi sonucu, araç tamir ve onarımını gerçekleştiren firma tarafından müvekkili aleyhine 19. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında icra takibine girişildiğini ve yine 25.01.2020 teslim tarihli ödeme emrine itiraz eden müvekkili aleyhine İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi …. E sayılı dosyasında dava değeri 25.404,16 olan itirazın iptali davası açıldığını, iş bu icra takibi ve dava halen derdest olduğunu, müvekkiline ait zararın ayrıştırılmasında; yedek parça ve malzeme ücretleri toplamı 16.127,29 TL, işçilik ücretleri toplamı 3.905,00 TL, KDV 3.605,81 TL müvekkilinden talep edilen yasal faiz 1.766,06 TL değer kaybı tazminatı 2.000 TL toplamı 27.404,16 TL olduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, işleyecek olan yasal faizi ile birlikte 27.404,16 TL maddi tazminatın, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olmakla yapılan açık yargılama sonunda;
GEREKÇE: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını, gerçek zararın tespitinin gerektiğini, değer kaybının genel şartlara göre belirlenmesi gerektiğini, davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası, İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyaları dosya içerisinde mevcuttur. İncelendiğinde aracın tamir ve onarımını gerçekleştiren firma tarafından davacı aleyhine 19. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasında icra takibine girişildiği, ve yine 25.01.2020 teslim tarihli ödeme emrine itiraz eden davacı aleyhine İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi …. E sayılı dosyasında dava değeri 25.404,16 olan itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. ZMM poliçesi, Hakem kararı dosya içerisinde mevcuttur. Dava, davalının ZMM ile sigortacısı olan Sigorta şirketine karşı alacak davası niteliğindedir. Dava davalının belirttiği gibi belirsiz alacak davası değildir. Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesine uyarınca, bu kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olup, uyuşmazlık konusu tazminat miktarına dair olan ve yetersiz veya fahiş olduğu açıkça ortaya konulan mutabakat ve anlaşmalar geçersiz olup, davacının dava dosyası kapsamında oluşan zararının davalıya müracaat edilmesine rağmen ödenmediği, kazanın oluşumunda davacının hiç bir kusurunun bulunmadığı, davalı tarafa ait araç sürücüsünün ise %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacıya bir ödeme yapılmadığı gibi, aracı onaran firma tarafından icra takibine ve dava açılmasına sebebiyet verildiği, Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacı aracında 15.700,00 TL yedek parça ve malzeme, 3.905,00 TL işçilik, 3.528,90 TL KDV toplamı 23.133,90 TL hasar bedeli oluştuğu, 5.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği, buna göre toplam zararın 28.133,90 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür. Davacının ise başlangıçta Yedek parça ve malzeme ücretleri toplamı16.127,29 TL, işçilik ücretleri toplamı 3.905,00 TL, KDV 3.605,81 TL müvekkilinden talep edilen yasal faiz 1.766,06 TL Değer kaybı tazminatı 2.000 TL toplamı 27.404,16 TL talep edildiği, ancak daha sonra 01.02.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporundaki gibi davasının ıslah ettiği dolayısı ile toplamda 28.133,90 TL talep ettiği, ilk davanın zaman aşımı süresi dolduktan sonra açılmasına rağmen davalının cevap süresi dolduktan sonra zaman aşımı savunmasında bulunduğundan zaman aşımı savunmasının yerinde olmadığı, ancak ıslah dilekçesinin tebliğinden itibaren yine zaman aşımı savunmasında bulunduğundan bu kez ıslah edilen miktarın zaman aşımına uğradığı göz önüne alınarak, itirazın iptaline konu olan yasal faizin ise o davanın konusunu oluştuğundan mahkememizce bilirkişi raporu doğrultusunda ve dava dilekçesindeki talepler dikkate alınarak davanın aşağıdaki gibi kısmen kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile, 15.700,00 TL yedek parça ve malzeme bedeli, 3.905,00 TL işçilik ücreti, 3.528,95 TL KDV toplamı 23.133,90 TL hasar ve 2.000,00 TL değer kaybı bedeli toplamı 25.133,90 TL’nin 08/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Yasası uyarınca 1.716,89-TL harç alınmasına, peşin alınan 468,00.-TL harcın, 12,47.-TL ıslah harcının mahsubu ile eksik 1.236,42.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin tarafların haklılık oranına göre hesap edilen 1.179,24.-TL’sinin davalıdan, kalan 140,75.-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan 535,8‬0-TL ilk dava gideri, 12,47.-TL ıslah harcı, 1.145,20.-TL yargılama süreci giderinden ibaret toplam 1.693,47‬-TL yargılama giderinden tarafların haklılık oranına göre hesap edilen 1.507,18-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kabul edilen dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp vekili yararına davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp vekili yararına davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal istinaf süresi içinde, İstinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”