Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/24 E. 2021/534 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/24 Esas
KARAR NO : 2021/534

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalının İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin zarar tarihinden itibaren işleyecek faizi birlikte devamı ile % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; İzmir …. İcra Müdürlüğü aracılığıyla … sayılı dosyası ile başlatılan kötü niyetli icra takibine süresi içinde itiraz ettiklerini Ancak davacının itirazın iptali için aleyhlerine dava açıldığını, Müvekkilinin davacı taraftan alacaklı iken, yapılan baskı ve tehdit ile zarara girdiğini, İcra takibine konulduğunu, alacağın gerçeği yansıtmadığını, müvekkilini daha çok mağdur ettiğini, açıklanan nedenlerle İtirazın iptali ve icra inkar tazminat talebinin reddi ile davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı davalıdan haksız fiil hükümlerine dayanarak tazminat talebinde bulunmuştur. Davacı tarafın şirket olması ve bu sebeple tacir olduğu anlaşılsa da mahkememizin görevli olup olmadığı hususunun tespiti açısından davalının tacir olup olmadığı hususunda İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ve Konak Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkereler yazılmış gelen müzekkere cevaplarına göre davalı …’ün tacir olmadığı, dolayısıyla somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevsiz olduğu, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu dava da HMK.114/1-c,115/2 madddesi gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.15/06/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza