Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/237 E. 2021/421 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/237 Esas
KARAR NO : 2021/421

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2016
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile …. aralarındaki ticari ilişki ve sözlü sözleşme uyarınca 2250 adet … Tansiyon aleti ürünlerinin müvekkiline satımı konusunda anlaştıklarını, bu sözleşme uyarınca müvekkili şirket tarafından 6 adet çekin avans ödemesi olarak davalıya teslim edildiğini, davalı tarafından teslim edilmesi gereken 2250 adet … tansiyon aletinin ise müvekkili şirkete teslim edilmediğini, davaya konu çekler sebebiyle müvekkilinin temel ilişkide …’ye herhangi bir borcunun bulunmadığını, davaya konu çeklerin örtülü/gizli rehin cirosu ile iktisap eden davalı …’ye yapılan cironun geçersizliğine, davalı bankanın yetkili ve meşru hamil olmadığının tespitine ve çekler sebebiyle hak sahipliği sıfatına haiz olmadığı sebebleri ile müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile ödemek zorunda kalınan çek bedellerinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan istirdadına, mahkeme aksi kanaatte ise, tahsil cirosu devrinin kabulü ile şahsi defilerin davalı bankaya karşı ileri sürülüeceğinin tespitine ve …’ne karşı sahip olunan defilerin davalı bankaya karşı da ileri sürülerek müvekkilinin davalı bankaya karşı borçlu olmadığının tespitine ve ödenmek zorunda kalınan çek bedellirinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan istirdadına karar ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olup, yetkisizlik kararı verilmesini, ayrıca müvekkili bankaya husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu çeklerin, müvekkili banka tarafından diğer dava dışı ….’ye kullandırılan krediye karşılık, tahsilinde bankalarına olan borçlarından mahsup edilmek üzere temlik cirosu ile alındığını, davacının dava dışı ….’ye karşı ileri sürdüğü defi ve itirazları müvekkili Bankaya karşı ileri sürülebilmesinin mümkün olmadığını, Müvekkili bankanın davaya konu çeki iyiniyetle iktisap etmiş olup, yasal düzenlemeye göre iyiniyetli 3. Kişi olduğunu, müvekkili banka aleyhindeki iddiaların gerçeklere aykırı olup somut verilere dayanmadığını, davacı ile diğer dava dışı şirket arasında akdedilmiş olan sözleşmenin müvekkil banka yönünden herhangi bir bağlayıcılığının bulunmadığını, davacının diğer dava dışı şirket ile arasındaki ilişkiye dayanan def’ilerinin müvekkili bankaya karşı ileri sürebilmesi yasa ve yerleşik yargıtay kararları gereğince mümkün olmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
BOZMA KARARI;
Dava, istirdat davası olup, Mahkememizin 06/03/2018 tarih ve … Esas, … karar sayılı kararı ile; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 07/01/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ile; “… Dava, dava konusu çeklerin dava dışı üçüncü kişiye avans olarak verildiği, üçüncü kişinin çek karşılığı malları teslim etmediği, davalı bankanın bu çekleri üçüncü kişiden teminat amacıyla aldığı iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkindir.
HMK’nun 116.maddesinde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu belirtilmiş olup,aynı Kanunun m. 117/2 fıkrasında,ilk itirazların dava şartlarından sonra inceleneceği, aynı maddenin 3. fıkrasında ise, ilk itirazların ön sorunlar gibi incelenip karara bağlanacağı belirtilmiştir.Yine HMK’nun 138.maddesinde,mahkemenin önce dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar vereceği,gerektiği takdirde karar vermeden önce bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı tarafın süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde, usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğu,yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu bildirdiği,mahkemenin ise,ön inceleme duruşmasında davaya ilişkin ilk itiraz bulunmadığından bahisle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verdiği anlaşılmıştır.
Mahkemenin yetki itirazı konusunda olumlu veya olumsuz bir karar vermemiş olması kamu düzenine ilişkin olup, re’sen gözetilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a-4 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak, yukarıda belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. …” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava, davacı tarafından dava dışı üçüncü kişiye avans ödemesi nedeni ile verildiği belirtilen çekler nedeni ile istirdat davasıdır. Taraflar arasındaki ihtilaf, çeklerin davalı tarafından rehin cirasu ile mi yoksa tahsil cirosu ile mi alındığı noktasındadır.
2-İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin n 07/01/2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında gösterilen bozma nedeni doğrultusunda inceleme yapılmış ise de kaldırma kararı sonrası sürdürülen yargılama sırasında davacı vekilinin 21/04/2021 tarihli beyan dilekçesi ile yetki itirazından feragat ettiklerini bildirdiği, yine 27/04/2021 tarihli celsesinde davalı vekilinin yetki itirazından feragat beyanını tekrar ettiği, davalı vekilinin de yetki itirazından feragat edilmesine muvafakat ettiğini beyan ettiği görülmüştür.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 16/12/2015 tarih, 2015/6647 Esas 2015/17043 Karar sayılı ilamı ve diğer Yargıtay daireleri uygulamalarında yetki itirazından feragatin mümkün olduğunun görüldüğü, mahkememizce yapılan değerlendirmede de yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde tarafın ileri sürdüğü yetki itirazını geri almasının mümkün olabileceği değerlendirilmekle yetki itirazından feragat edildiği gözetilerek yetki itirazının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
3-Dava, davacı tarafından dava dışı üçüncü kişiye avans ödemesi nedeni ile verildiği belirtilen çekler nedeni ile istirdat davasıdır. Taraflar arasındaki ihtilaf, çeklerin davalı tarafından rehin cirasu ile mi yoksa tahsil cirosu ile mi alındığı noktasında toplanmaktadır.
4-Davacının dava konusu çekleri, ticari ilişkisi nedeni ile dava dışı üçüncü kişiye verdiği, üçüncü kişi tarafından davalıya ciro edildiği her iki tarafın da kabulünde olup uyuşmazlık konusu değildir.
Davacının iddiası ödemezlik defi niteliğindedir. Bilindiği üzere, senet metninden anlaşılan tüm defiler lehtar, ciranta ve hamillerin tümüne karşı ileri sürülebilirken, şahsi defiler sadece ticari ilişkinin tarafına karşı ileri sürülebilir. Senet sebepten mücerret olduğundan şahsi defilerden olan ödemezlik defi ancak ticari ilişkinin tarafına karşı ileri sürülebilir.
5-Davacı, avans verilen çeklerin, malların teslim edilmemesinden dolayı bedelsiz kaldığını ileri sürmüş, davalı bankanın çeki rehin cirosu ile aldığını ve rehin cirosunun geçersiz olduğunu iddia etmiştir. Rehin cirosu geçersiz ise de, davalı banka çekin kullandırılan kredi nedeni ile kredi borcunun geri ödenmesi için çekleri tahsil cirosu ile aldığını belirtmiştir. Ödemezlik defi yalnızca ticari ilişkinin tarafına karşı ileri sürülebileceği ve bu davada dinlenemeyeceğinden, davacının çeklerin rehin cirosu ile iktisap edildiğini ispat etmesi gerekmektedir. Davacı tarafça bu yönde bir delil sunulmadığı gibi davalı banka beyanlarında bu husus inkar edilmiştir. Davalı tarafın çekleri rehin cirosu ile iktisap ettiği ispat edilemediği gibi, ciro silsilesinde de bu yönde kayıt yoktur. Buna göre davacı iddiasını ispat edememiştir. Bu nedenle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin olarak alınan 1.707,75-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 1.648,45‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 13.450,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 23,90TL posta masrafından ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır