Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/236 E. 2021/338 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/236 Esas
KARAR NO : 2021/338

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ile; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden borçlu … hakkında; … poliçe numaralı 30/10/2019-30/10/2020 vade tarihli, 1.192,00-TL zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçe bedelinin tahsili için icra takibi başlatıldığını, borçlunun, icra takibinde haksız yere borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkili şirketin; sigorta acenteciliği ile uğraşmakla birlikte sigorta yaptırmak isteyen kişilerle, sigorta şirketi adına görüşmelerde bulunmak, yetkileri çerçevesinde poliçe düzenlemek, sigortalıya çeşitli danışmanlık hizmetlerinde bulunmak gibi işleri yürüttüğünü, müvekkili davalı borçlunun sigorta acenteliğini yapmış, borçluya ait … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası nedeniyle 30/10/2019 tarihli … numaralı poliçenin düzenlendiğini, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden açılan icra takibine borçlu tarafından borca yapılan itirazın iptali ile avans faiziyle birlikte hesaplanacak miktar üzerinden takibin devamına, davalı aleyhine alacağın likit bir para alacağı olması nedeniyle borcun tamamı üzerinden %20’den az olmamak üzere İCRA İNKAR TAZMİNATINA hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava satış sözleşmesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
2-Görev hususu bir dava şartı olup mahkemece her aşamada ve resen öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir.
3-Dosya içeriğinin incelenmesinden davacının sigorta acentesi olarak faaliyet gösterdiği, davalıya ait … plaka sayılı … marka .. model Hususi otomobil niteliğindeki aracına sigorta poliçesi düzenlendiği, davalının bu poliçeden kaynaklanan primi davacıya ödemediği ileri sürülerek icra takibine yapılan itirazın iptali talep edilmektedir.
4-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/k maddesinde Tüketicinin “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi”yi ifade ettiği, Yasa’nın 3/1 maddesinde Tüketici İşlemini “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere hertürlü sözleşme ve hukuki işlemi “olarak tanımlandığı, Yasa’nın 73/1 maddesinde “ Tüketici İşlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli” olduğu, Yasa’nın 83/2 maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği” düzenlenmiştir.
5-Somut olayda davacı her ne kadar tacir ve işlem de sigorta hukukundan kaynaklanan ticari nitelikte bir iş ise de davalının tacir olmadığı, sigorta poliçesi düzenlenen otomobilin hususi kullanım amacı taşıdığı, poliçenin kanunu yürürlükte olduğu dönemde, 30/10/2019 tarihinde düzenlendiği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 83/2. Maddesi uyarınca yapılan işlemin sigorta hukukuna dayalı olarak gerçekleştirilmesinin tüketici işlemi niteliğini sona erdirmeyeceği, zira aynı kanunun 3/L bendinde tüketici işlemi tarifinin “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” şeklinde yapıldığı, sigorta sözleşmelerinin de açık bir şekilde tüketici işlemi niteliğinde olduğunun belirtildiği gözetildiğinde davaya bakmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu değerlendirilmiştir.
6-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere dava konusu uyuşmazlığın tüketici işlemi niteliğinde olan poliçe tanziminden kaynaklandığı, bu durumda davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek mahkememizin görevsizliğine ve İzmir Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, İZMİR TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili ve görevli İzmir Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davanın açılmamış sayılacağının İHTARINA,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 30/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”