Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/224 E. 2021/340 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/224 Esas
KARAR NO : 2021/340

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 02/06/2011
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ile; 11/05/2020 tarihinde sürücüsü … idaresindeki … plakalı araç ile davalının sevk ve idaresindeki aracın karıştığı trafik kazasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın 31/10/2008 tarihli araç satış sözleşmesi ile sürücü …’e satıldığını, ancak İzmir Trafik Tescil Şube Müdürlüğünde … adına kayıtlı olduğunu, davalının kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, … plakalı aracın davacı şirket tarafından birleşik kasko sigortası ile sigorta poliçesi ile sigortalandığını, … plakalı araca pert total işlemine tabi tutulduğunu, 27/07/2010 tarihinde 13.000,00-TL ödendiğini, davalının kusuru oranında sorumlu olduğu 10.041,00-TL tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan rücuen tazminat davasıdır.
2-Dava Urla Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış olup görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilmiştir.
3-Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
4-Dava konusu kaza, davalının kaza tarihinde maliki olduğu … plakalı 1983 model … marka otomobil ile davacının kasko poliçesi ile sigortalısı olan … plaka sayılı, maliki de tacir olan ticari araç arasında meydana gelmiştir. Davacı kasko poliçesi kapsamında sigortalı araç için ödenen hasar bedelini davalıdan talep etmektedir.
5-Davacı …, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir tüketici dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
6-Her ne kadar davacının halefi olduğu sigortalısı tacir ise de bu husus davayı tek başına ticari dava halinde getirmemektedir. Davacının sigortalısı ile davalı arasındaki ilişki haksız fiil ilişkisi olup ticari nitelikte değildir. Bu durumda yargılama görevi genel mahkeme niteliğindeki Asliye Hukuk Mahkemesi’ndedir.
7-Yukarıda ayrıntılı gerekçeleri açıklandığı üzere davanın halefiyet esasına dayalı rücu davası olduğu, davacının sigortalısı tacir ise de davanın taraflarından birinin tacir olmasının tek başına uyuşmazlığı ticari niteliğe büründürmeyeceği, davacının sigortalısı ile davalı arasındaki ilişkinin haksız fiil nedenine dayandığı ve yargılamanı genel mahkemelerde yürütülmesi gerektiği değerlendirilmekle mahkememizin görevsizliğine, Urla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, URLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleşmesinden sonra, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararı ile kararın kesinleşmesinden sonra, Urla Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından da görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğinden dosyanın yargı yeri belirlenmesi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği hatırlatılarak, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 30/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”