Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/218 E. 2021/337 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/218 Esas
KARAR NO : 2021/337

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/03/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 22/03/2019 günü Bayraklı Cengizhan Mah. Çevreyolu üzerinde meydana gelen trafik kazasında ağır şekilde yaralandığını, söz konusu kazada davalılardan …’in kullanmakta olduğu … plakalı aracın keskin virajı dönerken aracın hakimiyetini kaybetmesi ve yolun karşı şeridine geçerek başka bir araca çarpması ve devrilmesi sonucu meydana geldiğini, davalı … hakkında İzmir CBS’nca soruşturma yapılıp ardından davalı açılmış olup halen İzmir … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile devam ettiğini, davacının kazada ağır derecede yaralandığını, tedavi süresi sonunda tam olarak iyileşemediğini, kalıcı olarak maluliyete uğradığını, öte yandan söz konusu kazada davacının sadece fiziksel yönden değil ruhsal yönden de büyük zarara uğradığını, müvekkilinin engelli oğlunun da bu kazada yaralandığını belirterek; davanın kabulüyle davacı için 60.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılar … ve araç maliki … Eğitim Turizm Taşımacılık İnş. Otomotiv Ltd. Şti den müştereken ve müteselsilen tahsiline, geçici ve kalıcı iş göremezlik alacağına ilişkin olarak; yapılacak yargılama ve bilirkişi incelemesi sonrası HMK 107. Madde uyarınca iddiayı genişletme ve zamanaşımı savunmasına tabi olmaksızın taraflarınca arttırılmak üzere 1.000,00-TL geçici ve 10.000,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılar … ile araç maliki yönünden haksız fiil tarihi olan 22/03/2019 tarihinden sigorta şirketi açısından ise sigorta şirketine başvuru tarihi olan tarihten sonraki 8 iş gününün dolduğu tarih olan 30/06/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, sonradan tamamlanacak kısımlar için de HMK 107. Madde gereğince yine aynı tarihlerden faiz işletilmesine, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine ve lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE : 23.03.2021 tarihli dava dilekçesinde somut olayaın anlatımından, davacının oğlunu okula götürmekte olan okul servisinin karıştığı kazada yaralandığı anlaşılmıştır. Davacı kazaya karışan araçta hizmet alan tüketici sıfatını taşımaktadır.
Araç maliki ve işleteni ister okul işletmesi olsun isterse olmasın, okul servis hizmetinden dolayı davacının tüketici sıfatı bulunmaktadır.
Usul ekonomisi de gözetilerek ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.12.2013 tarih, 4-2247 Esas, 1667 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, taraf teşkili yapılmadan, tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından, davanın usulden reddedilmesinde HMK’nın 30. maddesine göre de bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmiştir. HMK’nın 30. ve 115/1. madde hükmü uyarınca, davanın her aşamasında, henüz taraf teşkili yapılmadan da tensip aşamasında HMK’nın 114 ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilebilecektir.
08/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1 maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici” olarak tanımlanmış ve 3/1-(l) maddesinde ise “tüketici işlem”leri sayılmıştır. Anılan hükümde sigorta işlemleri tüketici işlemleri arasında sayılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. Ve 138. Maddeleri gereğince; Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Yargıtay 11. H.D. 23.06.2016 tarih ve 2016/90 E. 2016/6987 Karar sayılı ilamında “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k ve l maddelerinde, tüketici ve tüketici işlemi tanımlanmıştır. Buna göre tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere, ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere, her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Aynı Yasanın “Diğer Tüketici Sözleşmeleri” başlıklı 5. bölümünde yer alan 49.maddesi, “Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler” başlığını taşımaktadır. Bu maddenin 1. fıkrasına göre finansal hizmetler, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade eder. Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşme ise, finansal hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sağlayıcı ile tüketici arasında uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.
Yine aynı Yasanın 73/1. maddesi, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmünü, 83. maddesi ise, “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili, diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmünü amirdir.
Bütün bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ilişkinin, tüketici işlemi kapsamında kaldığı ve bu ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varılmaktadır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu alacak davasında HMK.114/1-c,115/2 mad gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.30/03/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”