Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/211 E. 2023/591 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2021/211 Esas
KARAR NO : 2023/591
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 18/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın … adresinde … adlı işyerini işlettiğini, müvekkilinin bu işyerini yaklaşık 6 ay önce açtığını, elektrik faturalarını da düzenli olarak ödediğini, Davalı şirketin kaçak elektrik kullanımı olduğu gerekçesi ile müvekkiline 19.03.2021 son ödeme tarihli ve 100.508,51 TL tutarlı fatura tahakkuk ettirerek müvekkilinin elektriğini kestiğini, akabinde müvekkili tarafından 08.03.2021 tarihli dilekçe ile söz konusu faturaya itiraz edildiğini, ancak davalı şirket tarafından bu dilekçeye cevap verilmediğini, Müvekkiline ait elektrik sayacının apartman girişinde ve insanların sürekli giriş – çıkış yaptığı bir alanda olduğunu, dolayısıyla müvekkili tarafından elektrik sayacına müdahale edilebilmesinin mümkün olmadığını, Müvekkilinin işyerine ait sayacın …. A.Ş. görevlileri tarafından yaklaşık bir ay önce bozuk olduğu gerekçesiyle söküldüğünü ve yerine yeni bir sayaç takıldığını, her ne kadar davalı çalışanlarınca sayaç sökülmüş olsa da müvekkilinin tam olarak sorunun nereden kaynaklandığını bilmediğini, ayrıca ilk sayaç ile sonradan takılan sayacın kaydettiği tüketimlerin bilirkişi tarafından incelenmesini talep ettiklerini, Müvekkili tarafından sökülen sayaca herhangi bir müdahalede bulunulmadığını, kaçak elektrik işlemi ile ilgili olarak müvekkiline herhangi bir tutanak da verilmediğini, bu yüzden kaçak elektrik kullanımının ne şekilde tespit edildiğinin ve kesilen cezanın neye göre belirlendiğinin müvekkilince bilinmediğini, Yönetmeliğin 13/2.F maddesine göre kaçak elektrik kullanımının tespit edilmesinde ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi’ gerektiğinin belirtildiğini, davalı tarafça kaçak elektrik kullanım bedeli adı altında düzenlenen faturanın hukuka aykırı olup, denetime de elverişli olmadığını, Müvekkilinin işyerinde elektrik enerjisi ile çalışan çok sayıda elektrikli cihaz bulunduğunu, elektrik kesintisinin devam etmesi halinde müvekkilinin onarılması güç zarara uğrayacağını, ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğmaması adına ve müvekkilinin ticari hayatının devamlılığı açısından elektrik enerjisinin ivedilikle bağlanmasının gerektiğini, Açıklanan nedenlerle; Haklı davanın kabulü ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak düzenlenen kaçak elektrik kullanımına ait tutanağın ve bu tutanağa dayanılarak kesilen cezanın iptaline ve borç tahsilinin durdurulmasını, Müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile ileride telafisi mümkün olmayan zararların doğmaması adına müvekkiline ait elektriğin ivedilikle bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı … A.Ş. vekilinin 23.04.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu davanın yasada belirtilen sürelerde açılmadığı için talep edilen alacaklar bakımından davanın zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddinin gerektiğini, Davacı tarafın kaçak elektrik kullandığının tutanak, sayaç inceleme raporları ve ölçümlerle sabit olduğunu, Davacıya ait 12262014 nolu tesisatta 19.02.2021 tarihinde yapılan kontrolde; Sayaca şok cihazı ile dışarıdan manyetik müdahalede bulunarak doğru çalışmasını engellemek suretiyle kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilerek … seri nolu kaçak elektrik kullanım tespit tutanağının düzenlendiğini, bu tutanağa dayanılarak davacıya itiraza konu … seri nolu kaçak elektrik faturasının tahakkuk ettirildiğini, tutanak düzenlenmesi esnasında kullanım yerinin fırın olarak faaliyet gösterdiği, 3 vardiya çalıştığının belirlendiğini ve 19.02.2021 tarihli saha raporu ile de çekmiş olduğu akımların ölçümlendiğini, Davaya konu tesisatta kaçak elektrik kullanımı yapıldığına dair şüphe bulunmadığını, nitekim … San. A.Ş. Merkez Sayaç Ayar İstasyonu Test Raporunda sayacın log kayıt bilgilerine bakıldığında çok sayıda por reset aldığı ve bu sebeple arızalandığı ve sayacın müdahaleli olduğunun açık olduğunu, Davacı tarafa tahakkuk ettirilen faturanın ve yapılan işlemlerin her birinin karşılığının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinde açık şekilde yer aldığını, müvekkilince tüm işlemlerin mevzuata uygun olarak yapıldığını, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinde belirtilen hükümler çerçevesinde 21.11.2020 – 19.02.2021 tarihleri arasındaki 90 günlük dönem için ölçülen akım değerleri üzerinden hesaplan 28,866 KW’lık bağlantı gücü ve işyerinin 3 vardiya çalıştığı dikkate alınarak 54.557 kWh tüketim hesaplandığını, ayrıca sayacın takıldığı tarih olan 31.08.2020 tarihi ile 21.11.2020 tarihleri arasındaki 82 günlük döneme de aynı güç ve günlük çalışma süresi üzerinden 49.707 kWh tüketim hesaplandığını, bu tüketimden sayacın kaydettiği 32.446 kWh tüketim tenzil edilerek; 54.557 + 49.707 – 32.446 = 71.818 kWh üzerinden 100.508,51 TL’lık fatura oluşturulduğunu, müvekkilince düzenlenen faturada herhangi bir hata bulunmadığını, Davacının davaya konu faturanın iptali talebinin Kaçak Elektrik İtiraz komisyonu tarafından değerlendirildiğini ancak kabul edilmediğini, Kaçak elektrik tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğinde olduğunu, Açıklanan nedenlerle; ihtiyati tedbir kararına itirazlarının kabulü ile tedbirin kaldırılması ile haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan davalar” Ticari Dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri Mutlak Ticari Davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar Nispi Ticari Davalardır. Bir davanın nispi ticari dava olması için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Eldeki Uyuşmazlıkta; ihtilafa neden olan haksız fiilin Kaçak Elektrik Kullanımına dayandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle eldeki dava Mutlak Ticari Dava olarak nitelendirilemeyecektir. Vergi Dairesine ve Ticaret Siciline verilen müzekkere cevaplarından ise davacı Enes BARAN’ın tacir kaydının bulunmadığı, işletme hesabına göre defter tuttuğu ve tacir sınırının altında kaldığı, bu nedenle esnaf olduğu, tacir olmadığı görülmüş, davanın ise Nisbi Ticari Davanın koşullarını taşımadığı anlaşılmıştır.
Davacının tacir sıfatını taşımadığı gibi dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden, 6102 sayılı TTK’nın 4/1 maddesi hükmünce, davayı ticari dava saymak ve Asliye Ticaret Mahkemesini görevli kabul etmek mümkün değildir. Davacı ve davalılardan birinin tacir olması davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesini gerektirmemektedir. Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
TTK’nun 5. maddesine göre davanın mutlak ticari davalardan olması veya her iki tarafın tacir ve açılan davanın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunması halinde açılan davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi içinde olacağı, açılan davanın ise ticari davalardan olmadığı, dolayısıyla davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonucuna varılmıştır. Bu durumda mahkememizce, HMK’nın 114/1-c, 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-. Davanın GÖREVE İLİŞKİN dava şartı yokluğunda USULDEN REDDİNE,
2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin alınan 1.716,44-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.536,54‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 16.076,28-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair;Tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 Hafta İçerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 06/07/2023
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza