Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/207 E. 2021/571 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/207 Esas
KARAR NO : 2021/571

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/06/2013
KARAR TARİHİ : 25/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/08/2012 tarihinde davalılardan … Turizm Taş. Otomotiv Gıda Tekstil İnşaat San ve Tic. Ltd Şti’ne ait, davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, müvekkillerinin babası …’e çarparak, olay yerinde ölümüne neden olduğunu, müteveffa …’in ağır vasıta şoförü olarak, bir firmada şehirler arası nakliye işi yaptığını, bu iş yerinden 1.500,00-TL aylık kazancı olduğunu, yine hafta sonları ve tatillerde yaptığı nakliye işlerinden de günlük 100,00-150,00-TL kazancı bulunduğunu, aylık kazancının toplamda 2.500,00 TL’yi bulduğunu, davalı … hakkında ölümlü trafik kazası nedeniyle İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesi’nde … E sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, müteveffanın ölümü ile müvekkillerinin büyük üzüntü yaşadığını, müvekkillerinden …’in düğün tarihini bir yıl sonraya ertelemek zorunda kaldığını, ceza dosyasında alınan Adli Tıp raporlarına göre davalılardan …’ın kazada kusurlu olduğunu, müvekkillerinden …’in müteveffa eşi …’in maddi desteğinden yoksun kaldığını, davalı tarafa ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasını davalı … Sigorta AŞ’nin, kasko sigortasını da davalı … Sigorta AŞ’nin yaptığını, aracın sigorta poliçesindeki limitle sınırlı olmak üzere, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, tüm müvekkilleri için şimdilik 5.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı, tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte kaza tarihinden itibaren tahsiline, yine her bir müvekkili için 15.000,00-TL’şerden toplam 45.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan araç sürücüsü … ve araç maliki … Turizm Taş. Otomotiv Gıda Tekstil İnşaat San ve Tic. Ltd Şti’nden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE: Davalılardan … Turz. Ltd Şti’ne usulüne uygun olarak tebligatın yapıldığı, ancak süresinde yanıt vermedikleri, daha sonraki beyanlarında ise; dava konusu müvekkiline ait … plaka sayalı aracın 31/05/2012 tarihinde… Genel Müdürlüğü’ne 853 günlüğüne kiraya verildiğini, dolayısıyla müvekkilinin aracın işleteni olmadığını, bu nedenle davanın kendileri yönünden husumetten redde karar verilmesini, ayrıca davanın da … Genel Müdürlüğü’ne ihbar edilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; aşırı süraatle yayaya çarpmadığını, kaza mahallinde sert fren izlerinin bulunmadığını, trafik raporlarına göre yayanın 8’de 8 suçlu bulunduğunu, yayanın olay yerinde değil hastaneye sevk edilirken vefat ettiğini, kusurunun olmadığını, bu nedenlerle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yapmış olduğu araştırmada herhangi bir ZMMS poliçesine rastlamadığını, kabul sayılmamakla birlikte sigortalısının kusuru oranında ve azami poliçe limiti ile sorumlu olduklarını, bu nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kayıtlarında … plaka sayılı araca ait kasko sigorta poliçesi bulunduğunu, davacının talep ettiği tutarların ZMMS poliçesi ile verilen teminat hadlerinin altında kaldığı düşünüldüğünde müvekkil şirketin sorumluluğunu gerektiren bir durumun olmadığını, öncelikle aracın sigortacısına başvurulmasının esas olduğunu, bu nedenlerle dava konusu talebin ZMMS limitleri dahilinde kaldığından ve müvekkilinin İMM sigortacısı olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar edilen … Genel Müdürlüğü beyanlarında; aracın … Turz. Taşımacılık Ltd. Şti.’den kiralandığını, kazanın oluşumunda müvekkillerinin bir kusurunun olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmalarına konu ettikleri delil ve belgeler, İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesi’nde … E sayılı dosyası, ZMMS poliçesi, Kasko(ihtiyari mesuluyet sigortası) hasar dosyası, kaza tutanağı celb ve ibraz edilip, incelenip değerlendirilmiştir.
İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesi’nde … E sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacı K.H, ölen …, müşteki …, müdahil Halil İbrahim Şimşek, …, sanık …, suç taksirle ölüme neden olma, suç tarihi 08/08/2012, karar tarihi 04/06/2013, suç yeri İzmir, yapılan yargılama sonucunda sanığın tali kusurlu olduğu gerekçesiyle neticeden adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
Davalılardan … Sigorta AŞ’nin kazaya karışan … plakalı aracın kasko sigortacısı olup, bilindiği üzere kasko sigortalarının düzenlenmiş amacı kasko sigortasına konu olan araçta meydana gelen her türlü hasar veya zararın giderimini amaçlayan sigorta türü olup, ancak kasko sigorta poliçesinde sigortalı aracın üçüncü kişilere vereceği zararın da ihtiyari mali mesuliyet teminatı kapsamında temin edilmesi halinde trafik (ZMMS) poliçesinin limiti dışında kalan kısımdan itibaren sınırlı limitle sorumluluğun üstlenilmesi halinde teminat işlevi göreceği açıktır.
Davalılardan … Sigorta A.Ş ‘nin … plakalı araca ilişkin 11/06/2012-2013 vadeli … nolu genişletilmiş kasko sigortası düzenlediği, bu poliçede kasko teminatının 45.000,00.-TL olup, ihtiyari mali sorumluluk ( bedeni ve maddi zararlarda ) teminatının 100.000,00.-TL olduğu, poliçeye ait kılozda manevi tazminat taleplerinin kombine limit olan 100.000,00.-TL’sinin %25’i ile sınırlı olarak üstlenildiği, ancak davacıların dava dilekçesinde bu sigorta şirketinden manevi tazminat talep etmedikleri anlaşılmıştır.
Davalı … Turizm Ltd. Şti.’nin savunmasında belirtmiş olduğu … Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış olup, gelen müzekkere yanıtına göre davacıların desteğinin ölümüne yol açan … plakalı aracın bu şirket tarafından … Genel Müd.’ne 31/05/2012 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince 21/06/2012 ila 25/08/2014 tarihleri arasında 853 gün süre ile kiralandığı, kiralama işleminin kamu ihalesi hükümlerine göre yapıldığı ve kaza tarihi olan 07/08/2012 tarihinde de söz konusu aracın davalı sürücü …’a görev kağıdı ile teslim edildiği, böylece bu aracın bir yıldan fazla süren kira sözleşmesi ile aracın maliki olan … Ltd. Şti. tarafından dava dışı ihbar olunan kamu idaresine kiralandığı ve dolayısıyla araç malikinin araç üzerinde tasarruf ve hakimiyetinin kalmadığı, aracın fiili tasarrufunun … Genel Müd.’ne geçtiği, bu durumda 2918 sayılı KTK 3,85 md hükümleri gereğince … Ltd. Şti.’nin işleten sıfatının bulunmadığı, bu kiralama sözleşmesinin kamu ihale hükümlerine göre yapılmış olduğu da gözetildiğinden kira sözleşmesinin muvazaalı olabileceğinin ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla bu davalı hakkındaki davanın davalıda davalı olma sıfatı ( pasif dava ehliyeti )husumet bulunmadığından reddi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacıların murisi-desteği olan …’in 07/08/2012 tarihinde davalılardan … Turz. Ltd. Şti’nin maliki, davalı …’ın sürücüsü, diğer davalı … Sigorta A.Ş’nin trafik ( ZMMS ) poliçesiyle sigortacısı olduğu ve davalı … Sig. Aş’nin de kasko-ihtiyari mali mesuliyet sigortasıyla sigortacısı olduğu … plakalı aracın çarpması sonucunda vefat ettiği, mahkememizce tayin edilen bilirkişi incelemesi sonucunda kazanın oluşumunda sürücü davalı …’ın %25, destek yaya …’in ise % 75 oranında kusurlu oldukları, belirlenen kusur oranının dosyadaki delil, belgelere ve oluşa uygun düştüğü, gerçekten yaya desteğin refüj üzerinden tedbirsiz ve kontrolsüz bir şekilde sürücünün kullandığı otobüsün şeridine girerek kendi can güvenliğini tehlikeye atmakta ağır kusurlu olduğu, davacılar … ve …’in olay tarihinde reşit olup destekten çıkmış olmaları nedeniyle bu davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin yerinde olmadığı, buna karşılık davacı …’in ise bilirkişice belirlenen 21.855,75.-TL destek zararının olduğu, davalı trafik sigortacısı … Sig. A:Ş’nin ve sürücü …’ın söz konusu destek zararından sorumlu oldukları, destek zararının trafik sigortasının limiti dahilinde kalması nedeniyle davalı ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı … A.Ş’nin bir sorumluluğunun olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacının maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak, davacı tarafın daha sonraki ıslah dilekçesi ve dava dilekçesi birlikte gözetilerek 21.855,75.-TL destek zararının davalılar … Sig. A.Ş ve …’tan tahsili ile davacı …’e ödenmesine, davalı … Sigorta A.Ş hakkındaki davanın sabit olmadığından reddine, … Ltd. Şti. hakkındaki davanın husumetten reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulü ile, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş şekli, davacıların desteğinin kusurunun yoğunluğu, hak ve nesafet kuralları gözetilerek taktiren her bir davacı için 5.000,00.-TL’den toplam 15.000,00.-TL manevi tazminatın hüküm altına alınması, fazla manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas ve … Karar sayılı kararı ile; “Mahkemece, gerekçe kısmında; “her bir davacı için 5.000,00 TL’den toplam 15.000,00 TL manevi tazminatın hüküm altına alınması, fazla manevi tazminat isteminin reddine,” denilmesine rağmen, kısa karar ve hüküm fıkrasında “davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile; her bir davacı için 3.000,00 TL’şerden olmak üzere toplam 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacılara verilmesine, fazla istemlerin reddine” karar verilmiştir. Mahkemece dosyadan el çektikten sonra davacılar vekilinin talebi üzerine 8.7.2014 tarihinde tashih şerhi ile “davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile; her bir davacı için 3.000,00’er TL’den olmak üzere toplam 15.000,00 TL manevi tazminatın” şeklinde cümle kurulmuş ise de, davacıların 3 kişi olduğu, dolayısıyla her bir davacı için 5.000,00 TL denilmesi gerekirken “5” yerine “3” tuşuna sehven basıldığı, bunun açık yazı ve hesap hatası olduğu, bu hususun HMK’nun 304 maddesi gereğince resen düzeltilmesi mümkün olduğu gibi, davacı vekili de 30.6.2014 tarihli havaleli dilekçesiyle talepte bulunduğundan, hükmün bu kısmındaki “her bir davacı için 3.000,00 TL’şerden” sözcüklerinin hükümden çıkartılarak yerine “her bir davacı için 5.000,00’er TL’den” sözcüklerinin getirilmek suretiyle hükmün tashihine karar verilmiş ise de, hükmedilen manevi tazminat miktarının tavzih suretiyle değiştirilmesine imkan bulunmamaktadır.” şeklinde bozulmuştur.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, hükmün gerekçesi ile kısa karar uyumlu olmayıp, taraflar yönünden şüphe ve tereddüt uyandıracak nitelikte olduğundan, infazda da tereddüte yol açacağından, Yargıtay Bozma ilamına uyulmak sureti ile aşağıdaki gibi gerçekte her bir davacının 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Mahkememizin … Esas ve … karar sayılı kararının yine temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas ve … karar sayılı Bozma ilamına göre, ” Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nın 56.maddesindeki (818 sayılı BK’nın 47. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, …)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında takdir olunan manevi tazminatların bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
Davalı … Turizm Taşımacılık Otomotiv Gıda Tekstil İnş San Ltd Şti davaya konu aracın ruhsatında kayıtlı maliki olup davacı tarafın davasını yöneltirken davalı … Turizm Taşımacılık Otomotiv Gıda Tekstil İnş. San. Ltd. Şti’nin aracını 3. kişiye uzun süre kiraya vermiş olduğunu bilmesi beklenemeyeceğinden ve bilemeyeceğinden davanın bu davalı yönünden uzun süreli kira sözleşmesi nedeni ile husumetten reddedilmesi nedeniyle davacı aleyhine red vekalet ücreti verilmesi yerinde değil hatalı ise de davacı tarafın temyizinde aleyhlerine nispi değil bozmadan önceki kararda hükmedilen 1.500,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği itirazı göz önüne alındığında talep aşılamayacağından maddi ve manevi tazminata ilişkin vekalet ücretlerinin davacı taraf aleyhine davalı … Turizm Taşımacılık Otomotiv Gıda Tekstil İnş San Ltd Şti lehine 1.500,00’er TL red vekalet ücreti verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” şeklinde bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay ….Hukuk Dairesi tarafından davacıların ve davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan bu Yargıtay Bozma ilamına uyulmak sureti ile davacılar için manevi tazminat bir miktar daha artırılarak takdiren her biri için 7.500,00′ er TL manevi tazminata hükmetmek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmış, aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; Yargıtay ….HD’nin … E … K sayılı ilamı ile kesinleştiği üzere;
A- Davacının davasının davalılardan … Tur.Taş. Ltd Şti yönünden bu davada davalı olma sıfatı (pasif dava ehliyeti) husumet bulunmadığından reddine,
B- Davacının davalı … Sigorta AŞ hakkındaki davası sabit olmadığından reddine,
C- Davacılardan … ve …’in destekten yoksunluğa ilişkin maddi tazminat talepleri sabit olmadığından reddine,
D- Davacılardan …’in destek tazminatına ilişkin talebinin KABULÜ İLE; 21.855,75.-TL’nin … Aş yönünden (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) dava tarihi olan 17/04/2013 tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 07/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine şeklindeki hükümlerle ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2- Davacıların manevi tazminat istemlerinin KISMEN KABULÜ İLE her davacı için 7.500,00.-TL’şerden olmak üzere 22.500,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
3- Karar ve ilam harcı olan 3.029,94.- TL’den peşin alınan 170,80.- TL harç ve ıslah harcı olan 291,30.-TL’nin mahsubuyla bakiye eksik kalan harç olan 2.567,84.-TL harcın davalılar … Sigorta Aş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydı gerekmekte ise de; ilk kurulan 24/06/2014 tarihli hükümde belirlenen 2.055,52.-TL’lik bakiye karar harcı için 04/11/2014 tarihinde, ikinci hükümde belirlenen 2.055,52.-TL’lik bakiye karar harcı için 19/04/2019 tarihinde davalılardan karşılanmak üzere ayrı ayrı harç tahsil müzekkeresi yazıldığından, tüm tahsil edilen 4.111,04.-TL harçtan 2.567,84.-TL harcın mahsubu ile bakiye artan 1.543,20.-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılar … Sigorta ile …’a ödenmesine,
4- Davacı …’in maddi tazminat bakımından vekalet ücreti yönünden verilen hüküm kesinleşmekle vekalet ücreti hususunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
5- Davalı … Sigorta Aş’nin maddi tazminat bakımından vekalet ücreti yönünden verilen hüküm kesinleşmekle vekalet ücreti hususunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davalı …. Turizm Taş. Ltd Şti kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden ve maddi tazminat bakımından vekalet ücreti yönünden Yargıtay bozma ilamı uyarınca 1.500,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
7- Taraflar kendilerini bir vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gereğince;
* Tarifenin 10. maddesi gereğince ayrı bir kalem olarak hesaplanması gereken manevi tazminat bakımından davacı vekiline her bir davacı için 4.080,00.- TL’şerden olmak üzere 12.240,00.- TL vekalet ücreti taktiriyle bu ücretin davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine,
* Manevi tazminat yönünden; Davalı … kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminatın reddedilen kısmı için her bir davacı için 4.080,00.-TL’şerden olmak üzere 12.240,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı … vekiline verilmesine,
* Manevi tazminat yönünden; Davalı …. Turizm Taş. Ltd Şti kendini bir vekille temsil ettirdiğinden Yargıtay bozma ilamı gereğince 1.500,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
8- Yapılan yargılama gideri olarak davanın ilk açılış gideri olan 198,85.-TL, ıslah harcı 291,30.-TL, haklarında açılan davanın reddine karar verilen davalılar yönünden yapılan tebligat giderleri hariç olmak üzere yapılan tebligat gideri 486,80-TL, temyiz harçları 342,10.-TL, bilirkişi ücreti 700,00.-TL olmak üzere toplam 2.019,05.-TL yargılama giderinden tarafların haklılık oranına göre hesap edilen 1.339,54.-TL sinin davalılar … Sig. A.Ş ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
9- Davalılar …. Turizm Taş. Ltd Şti ve … Sigorta Aş yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
10- Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük yasal temyiz süresi içinde, temyiz yolu açık olmak üzere hazır bulunan davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/06/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”