Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/185 E. 2021/875 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/185 Esas
KARAR NO : 2021/875

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2017
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili Mahkememize verdiği dilekçe ile; davacılardan …’ın dava dışı …’e ait olan…. De bulunan… Ada …parselde bulunan taşınmazda mevcut hazine fazlalığı şerhinin kaldırılması konusunda anlaştıklarını, dava dışı …’in davacılardan …’a İzmir… Noterliği’nin 02.03.2016 ‘nın ve … yevmiye no ile iş takibi için vekaletname verdiğini, buna göre …’ın hazine fazlalılığı şerhinin kaldırılması için 60.000,00 TL ücret alacağı, bu paranın 30.000,00 TL’sinin peşin olarak alındığını, kalan 30.000,00 TL’nin de iş bitiminde alınmak kaydı ile anlaşmaya varıldığını, karşı tarafın peşin alınan 30.000,00 TL nakit paraya karşı senet talebinde bulunduğunu, bunun üzerine alacaklısı … borçluları … ve … olan 30.000,00 TL bedelli 23.02.2016 düzenleme tarihli ve 25.03.2016 ödeme tarihli olan senedin teslim edildiğini, davacılardan …’ın üzerine aldığı işi takip ettiğini, ve İzmir Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Dairesi Başkanlığı tarafından 12.12.2016 tarihinde hazine fazlalığı şerhinin kaldırılmasına karar verildiğini, ve buna ilişkin belgenin …’e teslim edildiğini, davacıların bakiye 30.000,00 TL nin ödenmesini beklerken 29.12.2016 tarihinde senet alacaklısı görünen …’in İzmir … İcra Müd. … E sayılı dosya ile İcra takibi başlattığını, bu nedenlerle bu senetten dolayı müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine, kötü niyetle hareket eden davalı hakkında %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiş olmakla yapılan açık yargılama sonunda;

GEREKÇE : Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde, davacılardan …’ın dosyaya dayanak olan kambiyo senedinde taraf olmadığını, davalı müvekkilinin, icra dosyasında bu davacıya bir husumette yönlendirilmediğini, bu nedenle bu davacının taraf ehliyetinin bulunmadığını, davacı … yönünden davanın reddini gerektiğini, esasa yönelik olarak ise, dava dilekçesinde kambiyo senedinin verilme sebebinin, dava dışı … ile ilgili bir tapu kaydı üzerinde hazine fazlalığı şerhinin kaldırılması işi ile ilgili verilen peşinat tutarının teminatı olarak verildiğini iddia ettiklerini, ancak ne davalı müvekkili ne dava dışı … ne de davacılar arasında böyle bir anlaşma veya görüşme olmadığını, davayı konu senedin nakten ibareli olduğunu, bu davada ispat yükünün davayı konu senedin teminat senedi olduğu, iddiasını ileri süren davacı borçluya ait olduğunu, taraflar arasında senedin teminat olarak verildiğine dair bir anlaşma olmadığını davacıların senet alacaklısından yani davalıdan borç aldıklarını buna karşılık bu senedin verildiğini, davayı konu senedin tanzim edildiği gün senet tarafları arasında imzalanan bir yazılı belge olduğunu,bu yazılı belgeye göre, davacı …’in işleri bozulduğu için davalı …’den 30.000,00 TL elden nakit borç aldığını bu borca karşılık senet verdiğini, borcu geri ödeyeceğini, taahhüt ettiğini, kefilinin de davacı … yazılı olduğunu, tapu kaydı ve üzerinde hazine fazlalığı kaldırılmasıyla davaya konu senet arasında hiçbir illiyet bağının olmadığını, bu nedenlerle davanın hem husumet hem de esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir..İcra Müd. … E sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklısının … olduğu, borçlularının … ve … olduğu, 25.03.2016 tarihli 30.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak takip yapıldığı görülmüştür.
Takibe konu senet incelendiğinde, alacaklısının … olduğu, borçlusunun …, Kefilin …, düzenleme tarihinin 23.02.2016 tarihi olduğu ödeme tarihinin 25.03.2016 olduğu bedelinin 30.000,00 TL olduğu, bedelin nakten alındığının yazılı olduğu görülmüştür
İzmir Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Dairesi Başkanlığı’nın 12.12.2016 tarihli yazısı ve İzmir …. Noterliğinin, 02.03.2016 tarihli Vekaletnamesi incelendiğinde, vekil eden dava dışı … tarafından Milli Emlak Genel Müdürlüğü Dairesinde yanlışlıkları düzeltmeye …’ın vekil tayin edildiği, Buca ilcesi ..Mah.bulunan… Ada …parsel sayılı taşınmazda bulunan hazine fazlalığının, bedele dönüştürülmek suretiyle terkini talebinin uygun görüldüğü belirtildiği görülmüştür.
Davalı tarafça 23.02.2016 tarihinde imzalandığı belirtilen … ve … imzalı belge incelendiğinde, …’e senedin verilmesinin nedeninin, 30.000,00 TL borç olarak nakit elden alınması olduğu, kendisine geri ödeyeceğinin taahhüt edildiğinin yazılı olduğu görülmüştür.
Davacılar İzmi..İcra Müdr. … sayılı takip dosyasına dayanak teşkil eden 23.02.2016 tarihli tanzim 25.03.2016 vaade tarihli 30.000,00 TL bedelli kambiyo senedinin verilme sebebini dava dışı …İle ilgili bir tapu kaydı üzerinde hazine fazlalığı şerhinin kaldırılması işi ile ilgili verilen peşinat tutarını teminatı olarak verildiğini iddia etmektedirler. Senedin incelenmesinde senet alacaklısının … olduğu … olduğu, kefilin … olduğu, İcra takibinde de takip talebinde …’ın yer almadığı dolayısıyla davacılardan …’ın ne senette ne de icra takibinde isminin adı geçmediği,bu nedenle menfi tespit davasında açmakta hukuki yararının da bulunmadığı görülmekle bu davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından bu davacı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Senette adı geçen … ve …, … bakımından ise, bu kişilerin senedin tarafları olduğu ve icra takibinin de tarafları olduğu görülmüştür. Davacılar senedin teminat senedi olduğunu, ileri sürmüşler ve Milli Emlak Müdürlüğünün 12.12.2016 tarihli yazısını delil olarak göstermişlerdir. Menfi tespit davasında genel olarak ispat yükü davalıya ait ise de burada,davacıların senedi verilme sebebini farklı olarak anlattıkları anlaşılmakla,ispat yükü yer değiştirmekle davacıların bu senedin verilme sebebi ve teminat senedi olduğu ancak yazılı belge ile kanıtlamaları gerekmektedir. Davacıların sunduğu Milli Emlak Başkanlığı’nın 12.12.2016 tarihli yazısı senedin teminat olarak alındığı ile ilgili değildir. Davalılar ise 23.02.2016 tarihli olarak belirttiği senedin alınmasına ilişkin yazılı belge sunmuşlardır. Bu yazılı belgenin senette de belirtildiği gibi nakten 30.000,00 TL para alındığı yazılıdır. Davacıların tapu kaydı ve üzerindeki hazine kaydı fazlalığının kaldırılmasıyla davaya konu senet arasında hiçbir illiyet bağı bulunmadığı, teminat senedi olarak alındığına ilişkin bir yazılı belge sunulmadığı, davacının davalıya yemin teklifinde de bulunmadığı anlaşılmakla … dışındaki davacılar yönünden de davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından istinaf edilmekle dosya BAM 17.Hukuk Dairesine gönderilmiş, Bam 17. Hukuk Dairesinin 19.11.2020 tarihli kararı ile ” Mahkemece, davacının dava ve takip konusu senetten dolayı borçlu bulunmadığı tespiti ile açtığı davada, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu ve iddiasını ispatlayamadığından reddine karar verilmiş ise de, davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayandığı gözetilerek, davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir. ” şeklinde hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafça önceki yargılamada davalıya yemin teklifinde bulunulacağı bildirilmemiş ise de, BAM 17.Hukuk Dairesinin kaldırma kararı uyarınca davacıya yemin deliline dayanıp dayanmayacağı sorulmuş, davalıya yemin teklif edileceği bildirilmesi üzerine davalı yemine davet edilmiştir.
Davalı duruşmaya gelerek icra takibine konu senetten dolayı alacaklı olduğuna dair yemin etmiş olmakla davalının alacaklı olduğu kesin delille ispatlanmış olduğundan önceki kararda olduğu gibi davacı … yönünden davacı taraf sıfatı bulunmadığından, diğer davacılar yönünden ise esastan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’ın davacı taraf sıfatı bulunmadığından davasının REDDİNE,
2- … dışındaki davacılar yönünden davanın esastan REDDİNE,
3- Karar ve ilam harcı olan 59,30.-TL harcın peşin alınan 512,33.TL harçtan mahsubu ile bakiye artan harç olan 453,03.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
4- Davacıların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5- Davalı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 4.500,00.- TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
6- Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal istinaf süresi içinde, İstinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
21/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza