Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/18 E. 2022/717 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/18 Esas
KARAR NO : 2022/717

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/01/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacının davalı bankaya azami 10.000.000-TL için ticari kredi müracaatında bulunduğunu, davacı banka azami 5.500.000-TL limitli kredi kullanımı uygun gördüğünü, Vakıfbank Genel Müdürlüğünün ………. kodlu Kuşadası Çarşı şubesinde firma lehine ref+3 faiz oranı ve % 3 dosya masrafı ile 2.048.549-TL tutarında…….. hesap numaralı proje kredisi çıkartıldığını, Kredi 5.500.000-TL üzerinden taksitlendirme yapıldığını, kredi limiti ile kullanılan kredi tutarı arasındaki fark blokeli olup firmanın tasarrufta bulunması söz konusu olmadığını, limit üzerinde taksitlendirme yapıldığını, krediden %2 115.000-TL komisyon alındığını, emsal kredilere bakıldığında yüksek bir oran olarak kaldığını, krediden 19.900.-TL işveren koruma sigortası, 4 adet can kurtaran sağlık sigortası 20.000.-TL 3 adet ferdi kaza sigortası 3.000.-TL şeklinde gerçekleştirildiğini, aynı kalemlerden tekrar tekrar kesinti yapılması sebebiyle fahiş bir ödeme gerçekleştiğini, banka genel müdürlüğüne mail ve noter kanalı ile müracaatta bulunulmuş herhangi bir geri dönüş alınamadığını, bu nedenlerle dava konusu ticari kredinin faizinin kullanılan 2.048.549-TL kredi tutarı kullanım tarihleri itibariyle ayrı ayrı ödemeler üzerinden kapama tarihi olan 17.08.2020 tarihine kadar faizin hesap edilip düşülerek ortaya çıkan fazla ödemenin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.-TL sinin iadesine,%1 kabul edilmemesi halinde kullanılan kredi tutarı 2.048.549-TL üzerinden % 2 komisyon hesaplanarak belirlenecek fazla ödemenin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.-TL sinin iadesine, karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; Davacı firma tarafından kredi genel sözleşmesi, mevduat rehni sözleşmesi, ödeme planları ve dekontların tamamı imzalanmış olup, kredi kullanıp borç ödendikten sonra kötüniyetli huzurdaki dava ikame edildiğini, davacı firmanın 12.03.2020 tarihinde kullanmış olduğu ………. risk numaralı 5.500.000.-TL tutarındaki kredi mahiyeti itibariyle proje kredisi olup davacı firma %37 kredi ve %63 özkaynak şartı ile kredinin tamamını kullandığını, yatırım kredileri doğası gereği yatırım kapsamında gerçekleşen harcama belgelerine istinaden kontrollü olarak serbest bırakılmakta olup söz konusu tutar şubeden banka ilgili müdürlüğüne daha sonra yapılan taleplere istinaden peyderpey serbest bırakıldığını, daha sonra müşteri talebine istinaden firmaya ilave 3.000.000.-TL yatırım kredisi tespit edildiğini bununla birlikte daha önce kullandırımı gerçekleştirilmiş olan 5.500.000-TL kredinin ödemesiz dönemde iyileştirme yapılarak Temmuz 2020 de yapılandırıldığını, toplamda firmaya 8.500.000-TL yatırım kredisi kullandırılarak tamamı yatırım kapsamında peyderpey serbest bırakıldığını, müşteri talebi doğrultusunda kredi tek seferde kullandırılarak blokeye alınmış yatırım süreci boyunca ibraz edilecek harcama belgeleri karşılığı serbest bırakıldığını, kredi ile ilgili Mevduat Rehni Sözleşmesi düzenlenmiş işlemler müşterinin bilgisi dahilinde yapıldığını, müşterinin yoğun itirazı neticesinde 21.05.2020 tarihinde 2.000.000.-TL ve 03.06.2020 tarihinde 1.451.451-TL vadeli mevduat hesapları açıldığını, kredinin %2 dosya masrafı şartı ile değişken faizli olarak açıldığını, davacının talebi üzerine % 0,7 kapatma komisyonu ve % 1 dosya masrafı alınarak 60 ay vadede sabit faiz ile yapılandırıldığını, yapılan işlemlerir usul ve yasaya uygun firmanın bilgisi dahilinde masrafların tahsil edildiğini, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK 8/1 md. Ticari işlerde faiz oranın serbestçe belirleneceğinin hükme bağlandığını, taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kredi sözleşmesi, hesap dökümü, banka kayıtları, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının tespiti için yapılan bilirkişi inelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…Davalı Banka ile davacı … İnş. San ve Tic. A.Ş arasında 06.03.2020 düzenleme tarihli 10.000.000.-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiş, sözleşme limiti 21.07.2020 tarihinde 5.000.000.-TL artırılarak toplam limiti: 15.000.000.-TL’ye yükseltilmiştir.
Sözleşmeye istinaden davacı şirkete 12.03.2020 tarihinde Gecelik TL Ref+3.00000 faiz oranlı 5.500.000.-TL Proje Kredisi kullandırılmış, kredi 18 ay ödemesiz dönem, 3 ayda bir dönem faizli olarak 84 ay geri ödeme planına bağlanmıştır.
Proje Kredisinin kullandırım özelliği nedeniyle bloke hesaba alınmış ve taraflar arasında mevduat rehin sözleşmesi akdedilmiştir.
Davacı şirketin talebi üzerine kredi 17.07.2020 tarihinde yıllık % 10.68 akdi faiz oranı ile yeniden ödeme planına bağlanmıştır.
Davacı şirkete 23.07.2020 tarihinde yıllık % 10.68 akdi faiz oranı ile 3.000.000.-TL Proje kredisi kullandırılmış, her iki kredinin 6.451.451.-TL’si vadeli hesapta değerlendirilmiş ve 56.310.83-TL net faiz geliri elde edilmiştir.
Kullandırılan toplam 8.500.000-TL Proje kredisinin peyder pey davacı şirket tarafından kullanıldığı banka kayıtlarından tespit edilmiştir.
Kredilere uygulanan akdi faiz oranın taraflar arasında kararlaştırılan ödeme planında gösterilen oran olduğu ve belirlenen oran üzerinden faizin tahsil edildiği, fazla tahsil edilen tutarın olmadığı, .
Davaya konu edilen 5.500.000-TL bedelli krediden alınan 115.500-TL Komisyon ve BSMV tutarının bankanın yayınladığı ve TCMB ‘na bildirdiği masraf cetvelinde belirtilen % 2 oranında alındığı fazla tahsil edilen komisyonun bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı banka tarafından kullandırılan proje kredisinden sözleşmenin 11.madde hükümleri doğrultusunda davacı şirkete … sigorta dan İşveren Koruma Sigortası ve şirket ortaklarına Cankurtaran hayat sigortası , ferdi kaza sigortaları yapılarak şirket hesabından 42.900-TL Prim tahsilat yapılmıştır.
Taraf vekilleri arasında düzenlenen 02.10.2020 tarihinde başlayıp, 27.11.2020 tarihinde son bulan Arabuluculuk Sonuç tutanağında 42.900-TL’nin iadesi konusunda anlaştıkları, bu kapsamda banka tarafından davacı şirket hesabına sigorta şirketince iade edilen 29.569.50-TL sigorta prim tutarı yatırılmıştır.
Tahsil edilen sigorta primlerine ait tahsil dekontları davacı firma tarafından imzalanmış olup kesilen tutarların davacı şirketin bilgisi dahilinde tahsil edildiği ve davacı firmanın 30 gün içerisinde cayma hakkı olmasına karşın itiraz etmediği , bu nedenle,
Arabuluculuk Tutanağında belirtilen ve iade edilmeyen 42.900-29.569.50= 13.330.50-TL Sigorta priminin davacıya ödenip ödenmemesinin Takdirinin Sayın Mahkemede olduğu…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava ticari nitelikte genel kredi sözleşmesi nedeniyle haksız ücretlendirme yapıldığı iddiasına dayalı alacak davasıdır.
2-Davacı tarafça davalı banka nezdinde azami 5.500.000,00-TL tutarlı kredi kullanımı tahsil edildiğini, davacı şirketin 2.048.549,00-TL kredi kullanmasına rağmen toplam üst limit üzerinden komisyon kesintisi yapıldığını, ayrıca kullanılan kredide %2 oranında komisyon uygulandığını, bu miktarın emsal oranlara göre yüksek olduğunu ileri sürerek fazla ödendiği ileri sürülen faiz bedelinin ve fazla ödenen komisyon bedelinin iadesi talep edilmiştir.
3-Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde davalı bankanın gerçekleştirdiği faiz ve komisyon tahsilatlarının kullanılan kredi miktarları ve türlerine uygun olduğununu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
4-Mahkememizce davacı ile davalı arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi dosyaya getirtilmiş, davacı şirket ile davalı banka arasında 06/03/2020 tarihinde 10.000.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, 21/07/2020 tarihli kredi limitinin artırılması sözleşmesi ile limitin 15.000,00-TL’ye yükseltildiği görülmüştür.
Davacı tarafça sözleşmenin anılan nüshalarında davacı şirket adına atılmış imza bulunmadığı, sözleşmede yer alan şartların genel işlem koşulu niteliğinde olduğu ve bu nedenle geçersiz olduğu ileri sürülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davalı banka tarafından sunulan sözleşmenin her nüshasında imza bulunmamakta ise de Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ………. Esas…….Karar sayılı 10/01/2022 tarihli kararında “6102 sayılı TTK’nın 20. maddesinde, tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir uygun bir ücret isteyebilir, hükmü düzenlenmiştir. Bankaların bu anlamda tacir oldukları ve temel iştigal konuları olan kredi işlemleri dolayısıyla şartlarının mevcut olması halinde ücret isteyebilecekleri kuşkusuzdur.” şeklinde değinildiği üzere bankanın genel kredi sözleşmesi kapsamında tahsis ettiği kredi limiti için masraf talep edebileceği, bankacılık hizmetlerine ilişkin alınabilecek ücret ve komisyonlara ilişkin yer alan sözleşme hükümlerinin müşterinin durumunu ağırlaştırmadığı sürece genel işlem koşulu niteliğinde sayılamayacağı değerlendirilmiştir.
5-Mahkememizce Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na ve davalı bankaya ayrı ayrı müzekkere yazılarak davalı bankanın Merkez Bankası’na bildirdiği dönemsel ücret komisyon, faiz ve masraf tutarlarına ilişkin kayıtlar dosyaya getirtilmiş ve dosya bankacılık işlemleri konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 24/03/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının kullandığı krediler ve kredi tahsisi nedeniyle TCMB’ye bildirilen faiz oranı ve komisyon azami miktarlarının üzerinde bir ödemesinin bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
6-Yukarıda da açıklandığı üzere Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamasına göre taraflar arasında açık bir sözleşme hükmü bulunmasa dahi bankanın TTK 20. Maddesi uyarınca uygun bir ücret talep etme hakkı bulunmaktadır. Somut olayda davalı tarafça sunulan sözleşmenin her bir sayfasının imzalı olmaması, davacı müşteri aleyhindeki haksız şartların davacı yönünden uygulanmasına engel ise de banka tarafından tahsis edilen kredi ve kullandırılan kredilere ilişkin tahsil edilen faiz, masraf ve komisyonların bankacılığın faaliyetiyle ilgili masraflara ilişkin olduğu, davalı bankanın tahsis ettiği kredi limitiyle ilgili olarak TCMB’ye bildirmiş olduğu oranlar dahilinde ve yine piyasa koşullarına uygun olarak talepte bulunabileceği, taraflar arasında aksi yönde sözleşme kurulduğunu iddia eden tarafın ispat külfetini üzerine alarak iddia ettiği hususu ispat etmesi gerektiği, davacı tarafın bu hususta dosyaya sunmuş olduğu somut bir delil bulunmadığı, taraflar arasında bu yönde açıkça komisyon alınmayacağı yönünde bir düzenleme bulunmadıkça davalı bankanın ticari faaliyeti dolayısıyla ücret talep etme hakkı bulunduğu dikkate alınarak itirazlar kabul edilmemiştir.
7-Dava konusuyla ilgili ayrıca genel işlem şartları kapsamında değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Davacı her ne kadar tacir ise de Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ………. Esas …………Karar sayılı 10/01/2022 tarihli kararında da vurgulandığı üzere 6098 sayılı TBK’nın 20. Maddesinde düzenlenen genel işlem koşullarına ilişkin ayrı bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Dava konusu genel kredi sözleşmesi 6098 sayılı TBK’nın yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihinden sonra imzalanması nedeniyle sözleşme tarihleri itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın ilgili hükümlerinin uygulanması gerekmekte olup, bir tacirin seçenek özgürlüğü içinde kendisine en uygun kredi şartlarını sağlayan banka ile sözleşme yapması icap edip kredi kullanan tacirin bankaların uyguladığı erken kapama oranı, kredi komisyonu, faiz ve diğer masrafları araştırması, bankalarla müzakere etmesi, T.C. Merkez Bankasına bildirilen ve ilan edilen masrafları öğrenmesi kendisinden beklenmesi gereken bir durum olduğundan, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde yer alan ücret ve faizlere ilişkin hükümlerin şirket tarafından kabul edilmesi genel işlem şartı olarak değerlendirilmemiştir.
8-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere; Türk Ticaret Kanunu’nun 20. maddesinde tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin uygun bir ücret isteyebileceği düzenlenmiş olup, davalı banka tacir ve dava konusu kredi ticari işletmesiyle ilgili işlemlerden olduğundan davalı bankanın verilen hizmet gereği uygun bir ücret isteme hakkı bulunduğu, bu itibarla davalı banka tarafından haksız bir tahsilat yapılmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4‬0-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
6-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin e-duruşma yolu ile yüzüne karşı, davalının vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2022

Katip…
e-imza

Hakim …
e-imza