Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/175 E. 2022/854 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/175 Esas
KARAR NO : 2022/854
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
YAZIM TARİHİ : 13/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) Davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA : Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, davalı şirketten muhtelif faturaya dayanana cari hesap alacağı nedeniyle alacaklı olduğunu, Davalı şirket tarafından ödenmeyen cari hesaba ilişkin alacağın tahsili amacıyla Kemalpaşa İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatılmış olup, borçlu şirketin itirazı ile takibin durdurulmuş olduğunu, Taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğunu ve şirketlerin hizmet ve parça alım satımı yapmış olduğunu, Görülen hizmet karşılığında davalı şirketin davacı şirket tarafından düzenlenen faturaya itirazda bulunulmamaış olup, takip başlatıldıktan sonra borcun mevcut olmadığına yönelik iddiasının kötü niyet taşıdığını, Yukarıda açıklanan ve re’sen gözetilecek nedenlerle, davalarının kabulü ile davalının haksız ve dayanaksız İtirazının iptaline, davalının itirazı nedeni ile durdurulmuş olan Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibinin talep edilen miktar üzerinden devamına, davalı/borçlunun aleyhine dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini Sayın Mahkemenizden arz ve talep etmişlerdir.
CEVAP : Davalı tarafın mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle ; Davalı yanın yetki itirazında bulunmuş olduğu, HMK Md.6 gereği iş davada yetkili mahkemenin Mersin Mahkemeleri olduğunu, Davalı şirketin davacı taraf herhangi bir borcu bulunmadığını, Yukarıda açıklanan nedenlerle ve mahkemenizce resen nazara alınacak sebeplerle; davacının yetkili mahkemede dava açmaması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE :
Dava İİK 67. Maddesi uyarınca açılmış İtirazın İptali Davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Davacı ile davalı tarafın; icra takibine dayanak cari hesap alacağından dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ile icra müdürlüğünün ve mahkememizin yetkili olup olmadığı hususlarında uyuşamadıkları görüldü.” şeklinde belirlenmiştir.
Kural olarak alacaklı, alacağın kaynağını oluşturan fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmetin davalı borçluya verildiğini ispat külfeti altındadır. Alacaklı bu husustaki ispatı imzalı fatura veya sevk irsaliyesi ile sağlayabileceği gibi mal veya hizmetin borçluya verildiğini ispat eden diğer yazılı, görsel delillerle ispat edebilebilir. Yine kendi ticari defterlerinde lehine olan kayıtların davalı ticari defterleri ile doğrulanması veya davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması halinde de alacağın varlığı ispat olunabilir. Zira Yargıtay’ın artık istikrar kazanmış uygulamasına göre bir tacirin ticari defterlerine bir faturayı kaydetmiş olması, fatura içeriği mal veya hizmetin kendisine sağlandığının ispatı olarak kabul edilmektedir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin yasal düzenleme 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesinde yer almaktadır:
“1-.Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
2- Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
3- İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Madde metninde de açıklandığı üzere ticari defterlerin bir tarafın kendi lehine delil olarak kabul edilmesi için öncelikle usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olması gerekmektedir. Bunun yanında ticari ilişkinin karşı tarafının aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterindeki kayıtların bu deftere aykırı olmaması veya karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
Somut olayda; Takibe karşı yapılan itirazın 23.07.2020 tarihinde yapıldığı, takibin 28.07.2020 tarihinde durdurulduğu, itiraza ilişkin alacaklı dilekçesinin borçluya tebliğe çıkarıldığına dair takip dosyası kapsamında her hangi bir belge, bilgi veya tebliğ mazbatasının bulunmadığı, ancak mahkememizde görülmekte olan işbu itirazın iptali davasının 08.03.2021 tarihinde açılmış olduğu ve her halukarda İcra İflas Kanunu md. 67’de öngörülen 1 yıllık süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ve Mersin Mahkemelerinin yetkili olduğunu öne sürmüş ise de; takibe konu alacağın para alacağı olduğu, bu nedenle TBK 89/1 hükmünün nazara alınması gerektiği, bu hükme göre aksine bir anlaşma yoksa para borçlarının alacaklının ifa zamanındaki yerleşim yerinde ifası gerekmektedir. Alacaklı davalının yerleşm yerinin Kemalpaşa / İZMİR olduğu, Kemalpaşa ilçesinde müstakil bir Asliye Ticaret Mahkemesinin bulunmadığı ve mahkememiz yetki alanında kaldığı anlaşılmakla davalı vekilinin yetki itirazı nazara alınmamış ve yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce Davacı Tarafın defterleri incelenerek aldırılan 14/12/2021 tarihli tarihli bilirkişi raporunda;
Davacı … Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş. ’nin 2018, 2019, 2020, 2021 yılı ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğu, Davacı yanca takip ve dava konusu yapılan cari hesap bakiyesinin 09.09.2019 tarihli … nolu fatura bakiyesi olan 8.889,91.-TL,16.09.2019 tarihli … nolu fatura bedeli olan 1.893,90.-TL ve 10,80.-TL avukat masrafı-posta giderinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Davacı yanca davalı adına düzenlenen … ve … nolu faturaların Temel Fatura olduğu, tespit ve değerlendirmeler kısmında yapılan açıklamalarda belirtildiği üzere, davalı şirketin iş bu fatura karşı yapmış olduğu itiraz vb. gibi kabul etmediğine dair herhangi bir belge dava dosyasında mevcut olmadığından, iş bu faturaların ve fatura muhteviyatının davalı yanın kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Davacı yanca davalı şirketin cari hesabını artırıcı kayıt olarak borcuna kaydedilen 10,80.-TL posta masrafına ait tevsik edici belge inceleme sırasında ibraz edilmiş olup rapor ekinde yer almaktadır. Buna göre; davacı şirketin incelenen ticari defter kayıtlarına göre; aksi ispatlanmadıkça; davacı şirketin davalı şirketten takip ve dava konusu yapılan cari hesaptan kaynaklı olarak takip ve dava tarihi itibari ile 10.794,61-TL alacaklı olduğu şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davalı Tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiş olması nedeniyle incelenemediği ve bu nedenle davalının ticari defterleri ile ilgili raporun düzenlenmediği görülmüştür.
Denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporuna göre, davacının ticari defter ve kayıtlarının takibe konu cari hesap alacağını doğruladığı ve davalının usulüne uygun ihtar içerir tebliğe rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle davacının kendi ticari defterlerinde kayıtlı olan hususların lehine delil kabul edilebileceği değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu yargılama giderleri kapsamında davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davanın KABULÜ İLE;
Davalının Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine İTİRAZININ İPTALİNE, takibin 10.783,81-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren Avans Faizi işletilmesine,
2- İİK madde 67 gereğince hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 2.156,76-TL İcra İnkar Tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 736,64-TL harçtan peşin alınan 130,14-TL’nin mahsubu ile bakiye 606,50-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13,14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL Başvuru Harcı, 130,14-TL Peşin Harç ve 7,80-TL Vekalet Harcı olmak üzere toplam 192,34-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 -TL Vekalet Ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapılan 600,00-TL bilirkişi ücretinin ve 106,70 -TL tebliğat ve posta ücreti olmak üzere toplam 706,70-TL Yargılama Giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 Hafta İçerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/12/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.