Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/163 E. 2021/207 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/163 Esas
KARAR NO : 2021/207

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/03/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacıların babası …..’ın 19.12.2019 tarihinde …… Bankası A.Ş. ….. Şubesinden kredi kullandığını, kullandığı bu kredi ile ilgili olarak da kendisine hayat sigortası yapıldığını, ,…’ın …. … …. A.Ş. ile 19.12.2019 tarihinde imzaladığı Tüketici Kredisi Grup Hayat Sözleşmesi Sertifikası ekte yer aldığını, … 01 Ağustos 2020 tarihinde vefat ettiğini, …’ın vefatından sonra, hayat sigortası kapsamında davacılar tarafından … ….. ….. A.Ş.’ye, teminatın kendilerin tarafından ödenmesi için başvurulmuşsa da söz konusu talebin reddedildiğini, davacılar, davalıya başvurmuş olup sigorta teminatının bankasına kalan borç kadar ödenmesini eğer artan bir teminat olursa kalanın da kendilerine ödenmesini talep ettiklerini, poliçede belirtilen 2. yıl tutarı olan 55.353,89-TL’nin 01.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacılara ödenmesine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde poliçede belirtilen 2. yıl tutarı olan 55.353,89-TL’nin 01.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte öncelikli olarak …’ın banka kredisi borcunun kapanması için …. Bankası A.Ş.’ye ödemesine, kalan teminatın davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava, sigorta teminatının ödenmemesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
2-Davacı tarafça, davacıların murisi olan …’a dava dışı …. Bankası tarafından kullandırılan krediyle ilgili olarak davalı sigorta şirketi tarafından Tüketici Kredisi Grup Hayat Sözleşmesi düzenlendiği, muris …’ın 01/08/2020 tarihinde vefat ettiği, vefat sonrasında hayat sigortası teminatının murisin hastalığının poliçe tanzimi öncesinde de mevcut olduğu gerekçesiyle ödenmediği, murisin kalp hastalığı nedeniyle öldüğüne dair tam ve kesin bir tanı bulunmadığı, murisin beyan yükümlülüğünün ihlaline neden olacak bir hastalığının bulunmadığı ileri sürülerek poliçede 2. Yıl teminat tutarı olarak gösterilen 55.353,89TL’nin davalıdan tazmini talep edilmiştir.
3-Dava dilekçesi ekinde sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacıların murisi … ile davalı şirket arasında imzalanan poliçenin “Tüketici Kredisi Grup Hayat Sözleşmesi Sertifikası” olarak isimlendirildiği, poliçede murisin mesleğinin “Emekli” olarak belirtildiği, ticari nitelikte bir işlem olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığı anlaşılmaktadır.
4-6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık konusu kredi kullanımı ve hayat sigortası poliçesi 6502 sayılı kanunun yürürlükte olduğu dönemde gerçekleştirilmiş olup, davacıların sözleşmenin tarafı olmaması uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görev alanı dışında kalmasını gerektirmemektedir. Uyuşmazlığın doğduğu sözleşme ve poliçenin tüketici işlemi niteliğinde ve görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gözetilerek mahkememizin görevsizliğine, görevli ve yetkili mahkemenin İzmir Tüketici Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, İZMİR TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili ve görevli İzmir Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davanın açılmamış sayılacağının İHTARINA,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 08/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır