Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/157 Esas
KARAR NO : 2021/615

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 01/03/2021
KARAR TARİHİ : 07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili İran vatandaşı …, 2019 yılında İrandan tanıdığı bir arkadaşının referansıyla İzmir’de ikamet etmekte olan arkadaşının eski bir öğrencisi olan … isimli davalıya Türkiye’de kendi adına … Limited Şirketini kurması için 450.000,00-TL para gönderdiğini, davalı …’un, söz konusu parayı aldıktan sonra müvekkile dönerek söz konusu şirketi kendi adına kurduğunu, zira müvekkilin İran’da ikamet ettiğini, kendisinin ise Türkiye ‘de oturum izni aldığını, Türk Hukukunda ikamet izni olmadan şirket kurulamadığını ve bu sebepten dolayı şirketi kendi adına kurduğunu ve zaman içinde şirketi kendisine devredeceğini beyan ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin Türkiye ‘ye gelerek … firmasının franchaise haklarını alarak İzmir İli … İlçesi … Mahallesinde bu firmanın şubesini açtığını, şirketin ise kendi üzerine devredilmesini istediğini, fakat davalı …., şirket için müvekkilin 450.000,00-TL gönderdiğini, kendisinin ise bundan çok daha fazla harcadığını, bu açığı ise kayın pederi … ‘den 250.000,00-TL daha alarak kapattığını, bu yüzden şirketin %40 ‘ını kayın pederine devredeceğini ifade etttiğini ve bu noktada müvekkilin elinden bu hususta birşey gelmediğini, … ya da …’ın bu konuda bir kayıt da sunamadığını, devamında, …, kurulan bu şirkette %30 payını müvekkilin kızı … ‘ye ve kalan %30 payını müvekkile ve %40 ‘ını da kayın pederi … üzerine devrettiğini, söz konusu pay devirlerine ilişkin ilanların yapıldığını, … müdürler kurulu başkanı olarak olarak şirkette yönetici olarak atandığını, ancak davalı, şirketi kendisinin kurduğundan dolayı ve de ikamet izni olduğundan dolayı müdür olarak kalması gerektiği yönünde hukuki zorunluluk olduğu gerekçesiyle şirkette kendi müdürlüğünün devamını sağladığını, bu yönde Genel Kurul Kararı aldırdığını ve şirkette işletme müdürü olarak göreve devam ettiğini, müvekkil aradan geçen zamanda şirketin gidişatı, kar-zarar durumu, çalışan işçi sayısı hakkında bir çok defa şirket müdürü … ile iletişime geçmeye çalışmışsa da davalının, hesap verilebilirlikten uzak şekilde bilançoları bildirmediğini, bunun üzerine müvekkilin üç defa Türkiye ‘ye çeşitli tarihlerde geldiğini VE kendisi de zaten ülkesinde mali müşavir olmasından dolayı defterleri incelemek istemesine rağmen şirket defterleri ve evraklarının gösterilmediğini, inceletilmediğini, bununla beraber; sürekli iş yapan, iyi çalışan, Covid – 19 salgını döneminde bile gel-al hizmeti ve paket servis hizmetleri ile İzmir Bölgesinde en çok satış yapan şubelerden biri olarak bilinen ve müvekkilin hissedarı olduğu … Limited Şirketinin işletmesi olan Konak … … işletmesinden müvekkil …’a herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi müvekkil tarafından işletme ile alakalı olarak SGK ve Vergi borçları olduğunun öğrenildiğini, aynı zamanda tedarikçilere de borçlanıldığının öğrenildiğini, davalı müdürün şirketi iyi yönetemediği, şirketi zarar uğrattığı; vergi, SGK vb kurum ve kişilere borçları ödemediği açıkça görülecek olmakla yükümlülüklerini ağır şekilde ihlal ettiğini, açıklanan nedenlerle, davalı … ‘nin … Limited Şirketi ’ndeki müdürlük görevinden ihtiyaten gecikmeksizin uzaklaştırılmasına, müdürlük görevinden azledilmesine, şirket defterlerinin acilen mahkemece muhafaza altına alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Müvekkilinin müdürlük görevini ifa ettiği, davacının %30, davacının kızı …’nın %30 ve müvekkilinin kayınpederi …’nin %40 hissesi bulunan şirketin ortaklarının yerleşim yerinin İran olması Türkiye’de oturma ve çalışma izni bulunması nedeniyle müvekkiline şirketin müdürlük görevinin 20/07/2020 tarihli ortaklar kurulu kararı ile verildiğini, Türkiye de ikametgahı bulunmayan davacının Möhuk 48. Maddesine göre teminat gösterme zorunda bulunduğunu, davanın şirketin diğer ortakları … ve …’ye ihbar edilmesine, şirketin Davalı dışında diğer müdürünün davacının kızı olduğunu, davacının kızı tarafından şirket hesaplarında ki paraların büyük çoğunluğunun çekilmesi nedeniyle şirketin nakit sıkıntısı yaşadığını, davacının iddia ettiği üzere şirket defter ve kayıtlarının incelenmesini engellenmediğini, davacının şirketi şahsi dükkanı gibi görüp, müşterinin yanında şirket çalışanlarına bağırıp çağırdığını, müvekkilinin azlini gerektiren herhangi bir sebep bulunmadığını, davacının dava açılmasından sonra şirketteki hissesini devir ettiğini, konusu kalmayan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; … Limited Şirketi ‘ne ait ticaret sicil kayıtları, şirket ana sözleşmesi, tanık, … Limited Şirketi ‘ne ait kayıtlar ve defterler, bilirkişi incelemesi, yemin, … firmasının müvekkilin şubesi ile ilgili tuttuğu bütün kayıtlar ve belgeler ve her türlü hukuki delile dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; şirket defter ve kayıtları, tanık, şirkete ait banka kayıtları ve dekontları, devir sözleşmesi, taraflar arasındaki yazışmalar, tutanaklar, bilirkişi incelemesi, ikametgah kayıtları, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, ikamesi mümkün sair delile dayandığı görülmüştür.
Celp edilen sicil kayıtlarına göre, davacının, hissedarı bulunduğu dava dışı … ndeki 30.000,00-TL sermaye karşılığı 300 adet payını, dava dışı …’ya, yine dava dışı …’nın 30.000,00-TL sermaye karşılığı 300 adet payını, dava dışı …’na devir ettiği, iş bu devrin İzmir … Noterliği’nin 18/06/2021 tarih … yevmiye sayısı ile tasdikli, 10/06/2021 tarihli … sayılı genel kurul kararı ile Ticaret Sicil Gazetesi’nin 21/06/2021 tarihli baskısında ilan edildiği, oluşan yeni ortaklık paylarına göre, şirket müdürlüğüne dava dışı …’nun genel kurul kararı ile seçildiği ve sicile tescil ve ilan olunduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; limited şirket yöneticisinin haklı nedenle azli istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davanın açılmasına müteakip, davacının, dava konusu dava dışı … ndeki payını, dava dışı …’ya devir ettiği, şirketteki ortaklığının sona erdiği, şirkete yeni müdür atandığı, limited şirket yöneticisinin azlini haklı sebeplere dayalı olarak TTK nun 630. Maddesine göre, şirket ortağı isteyebileceğinden, şirket ortağının ortaklık durumunun dava sona erinceye kadar devamı zorunluluğu bulunduğundan, davanın yapılan yargılaması sırasında, davacının şirketteki ortaklık payını devir etmek sureti ile şirket ortaklığının sona erdiği, iş bu nedenle davalıya karşı dava açma ve davayı takip etme hakkının ortaklığın devri ile sona erdiği, davanın görülmesinde, hukuki yarar bulunmadığından, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
Davacı tarafça peşin yatırılan harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.07/07/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır