Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/155 E. 2021/1057 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/155 Esas
KARAR NO : 2021/1057

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 29/12/2015
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı aracın maliki olduğunu, aracı satın aldığı tarihte … Sigorta A.Ş daha sonra ünvan değişikliği ile ismi … Sigorta A.Ş olan Sigorta Şirketine …numaralı 28.04.2015-28.04.2016 tarihleri arasında geçerli kasko poliçesi yaptırdığını, 20.05.2015 tarihinde arkadaşı …’in sevk ve idaresinde Çeşme’ye giderlerken domuz sürüsüne çarpmamak için aracın direksiyon hakimiyetinin kaybedilerek ağaca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeni ile hasar dosyası açıldığını,ancak aracın kiralık olarak kullanıldığı iddiası ile Kasko sigortacısı tarafından zararın tazmin edilmediğini,aksine TTK 1444 maddesi gereğince sigortalının yanlış beyanına istinaden kasko sigortasının iptal edildiğini, müvekkilinin eşinin rent a car firmasının bulunduğunu, Sigorta şirketinin müvekkilinin eşi bu işi yaptığı için davacının eşinin aracının bu iş için kullanılmadığı halde ödeme yapmadığını, kaza anında aracı kullanan kişinin ailenin samimi arkadaşı olup aracı rica üzerine davacının verdiğini, kazada aracın pert olduğunu, davacının aracını 28.04.2015 tarihinde 38.500,00 TL ye satın aldığını, bu nedenlerle zarar tazmin edilmediğinden fazlaşa ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 38.500,00 TL’nin kaza tarihi olan 20.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olmakla yapılan açık yargılama sonunda;
GEREKÇE: Davacı vekili duruşmalarda dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinin incelenmesinde; davacıya ait aracın kiralık olarak kullanıldığının tespit edildiğini, kiralama amacı ile kullanılması amacı ile kullanılması halinde meydana gelen hasarların teminat dışı kaldığını, sigortalının kendilerine yanlış beyanda bulunduğunu, bu nedenlerle Poliçenin iptal edildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının sahibi olduğu … plakalı aracın bir kaza sonucu pert olması nedeniyle kasko sigortacısının yanlış beyana istinaden kasko ödemesi yapmaması karşısında davacının kasko bedelini talep etmekte haklı olup olmadığı, aracın kiralık olup olmadığı teminat dahilinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davacının eşi …’ya ait rent a car firmasında kayıtlı araçların plakaları istenilmiş,hasar dosyası celp edilmiş,davacı tanıkları dinlenilmiştir.
Talimat yolu ile dinlenilen davacı tanığı … beyanında: Bana okumuş olduğunuz dava dilekçesinde bahsi geçen araç ile 2015 yılında ben ve arkadaşlarım olan …, … ve … ile İzmir’den dönerken Urla Çeşme eski yolda kaza yaptık, İzmir’e gitmek için rent a cardan araç kiralamak istedik, arkadaşım … bize rent a carda tanıdık olduğunu oradan araç kiralayabileceğimizi söyledi, bunun üzerine … cara araç kiralamaya gidecekti, ben o sırada Alaçatı’da bulunuyordum ben onunla gitmedim, … daha sonra yanıma geldiğinde rent a carda kiralanacak araç kalmadığını, ancak sahibinin kendisini tanıması nedeni ile rent a carın sahibi olan … isimli kişinin eşinin üzerine kayıtlı olan aracı bizim işimiz olması nedeni ile bize ödünç verdiğini söyledi, biz de aracı alarak İzmir’e gittik ve dönüş yolunda da aracı kullanan …’in aracın önüne domuz sürüsü çıkması nedeni ile onlara çarpmamak için direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeni ile kaza yaptık, alkollü değildik, kaza anında ben zaten uyuyordum, kaza yaptıktan sonra … isimli kişiye haber verdi, sonrasında gelip bize yardım ettiler ve aracı aldılar, biz bu aracı kiralamadık, çünkü herhangi bir bedel ben kendi adıma ödemedim, arkadaşlarım da buna yönelik bir para vermedi, sadece aracı ödünç aldık, herhangi bir yere imza atmadık, sözleşme yapmadık, ben kendi adıma rent a carın sahibini ve aracın sahibi olan eşini tanımıyorum, rent a cardan araç kiralamak istedik ancak söz konusu bu aracı kiralamadık, çünkü araç kalmamıştı, rent a carın sahibinin arkadaşım …’i tanıyor olması nedeni ile eşinin aracını bize ödünç verdi, bu ödünç verilen araç için herhangi bir bedel ödemedik, şu anda zaten araç halen pert şeklinde tamir için beklemektedir, aracın ön tarafında bir hasar mevcuttur, benim bilgim görgüm bundan ibarettir,’şeklinde beyanda bulunmuştur.’
Talimat yolu ile dinlenilen davacı tanığı … beyanında: Bana okumuş olduğunuz dava dilekçesinde bahsi geçen araç ile 2015 yılında ben ve arkadaşlarım olan …, … ve … ile İzmir’den dönerken Urla Çeşme eski yolda kaza yaptık, İzmir’e Duman’ın konserine gitmek rent a cardan araç kiralamak istedik, arkadaşım … bize rent a carda tanıdık olduğunu oradan araç kiralayabileceğimizi söyledi, zaten bahsettiği rent a carın sahibi …’u ben de tanıyordum, ancak arkadaşım …’in … ile arası daha iyiydi, bunun üzerine … cara araç kiralamaya gidecekti, ben o sırada … ile …’un yanında değildim, dışarıda bekliyordum, … daha sonra yanıma geldiğinde rent a carda kiralanacak araç kalmadığını, ancak sahibi …’un kendisini tanıması nedeni ile …’un eşinin üzerine kayıtlı olan aracı bizim işimiz olması nedeni ile bize ödünç verdiğini söyledi, biz de aracı alarak İzmir’e gittik ve dönüş yolunda da aracı kullanan …’in aracın önüne domuz sürüsü çıkması nedeni ile onlara çarpmamak için direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeni ile kaza yaptık, kaza anında alkollü değildik, biz bu aracı kiralamadık, çünkü herhangi bir bedel ben kendi adıma ödemedim, arkadaşlarım da buna yönelik bir para vermedi, sadece aracı ödünç aldık, herhangi bir yere imza atmadık, sözleşme yapmadık, ben kendi adıma rent a carın sahibi …’u biliyorum, ancak eşini tanımıyorum, rent a cardan araç kiralamak istedik ancak söz konusu bu aracı kiralamadık, çünkü araç kalmamıştı, rent a carın sahibinin arkadaşım …’i tanıyor olması nedeni ile eşinin aracını bize ödünç verdi, bu ödünç verilen araç için herhangi bir bedel ödemedik, şu anda zaten araç halen pert şeklinde İzmir’de yedieminde bulunmaktadır, biz söz konusu bu aracı kiralamadık, benim bilgim görgüm bundan ibarettir,’ şeklinde beyanda bulunmuştur.
Talimat yolu ile dinlenilen davacı tanığı ……. beyanında: Bana okumuş olduğunuz dava dilekçesinde bahsi geçen araç ile 2015 yılında ben ve arkadaşlarım olan …, … ve … ile İzmir’den dönerken Urla Çeşme eski yolda kaza yaptık, İzmir’e konsere gitmek için rent a cardan araç kiralamak istedik, bu konuda arkadaşlarım ile anlaştık araç kiralayacaktık, Alaçatı’da rent a car sahibi olan arkadaşım …’nın işyerine … ile gittik, …’a araç kiralamak istediğimizi söyledim o da elinde kiralanacak aracın kalmadığını söyledi, rent a carın sahibi … benim 7-8 yıllık arkadaşım olur, eşini yakınen tanımıyorum ama biliyorum, araç bulması için ısrar ettim kendisi de bana beni tanıdığı ve beni kırmamak için eşinin aracı olan söz konusu aracı bize İzmir’e gelip gitmemiz için ödünç verdi, biz bu aracın karşılığında ne ben ne arkadaşlarım herhangi bir bedel ödemedik, bir dosya sözleşme açılmadı imza atmadık, aracı alarak İzmir’e gittik ve dönüş yolunda da aracı ben kullanıyordum, alkollü değildim, önüme domuz sürüsü çıkması nedeni ile onlara çarpmamak için direksiyon hakimiyetimi kaybederek kaza yaptım, tek taraflı bir kaza oluştu, aracın ön tarafı hasarlıydı, kaza yaptıktan sonra …’yı aradım ve kaza yaptığımı söyledim kendisi geldi ve bize yardımcı oldu, ekipler geldi tutanaklar tutuldu, kazadan sonra tamirat için herhangi bir ödeme yapmadık aracın kaskosu var galiba, biz bu aracı kiralamadık, çünkü herhangi bir bedel ben kendi adıma ödemedim, arkadaşlarım da buna yönelik bir para vermedi, sadece aracı ödünç aldık, o da tanıdık olması nedeniyleydi, herhangi bir yere imza atmadık, sözleşme yapmadık, rent a cardan araç kiralamak istedik ancak söz konusu bu aracı kiralamadık, çünkü araç kalmamıştı, rent a carın sahibinin arkadaşım olması nedeni ile eşinin aracını bize ödünç verdi, bu ödünç verilen araç için herhangi bir bedel ödemedik, şu anda zaten araç halen pert şeklinde tamir için beklemektedir, aracın ön tarafında bir hasar mevcuttur, benim bilgim görgüm bundan ibarettir’ şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, rapor alınmıştır.Bilirkişi heyeti raporuna ve tüm dosya içeriğine göre; dava konusu …. plakalı ve davacı … adına kayıtlı aracın, davalı … Sigorta tarafından 28.04.2015-28.04.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Kasko sigortası içerisinde yer aldığı, teminat süresi dahilinde iken davacının bir tanıdığına arabayı verdiği ve bu kişinin de tek taraflı maddi hasarlı kaza yapması sonucu aracın pert olduğu, davacının eşinin gerçekten de bir rent a car firmasının bulunduğu, dosyadaki mevcut delil durumuna göre ve dinlenen tanık beyanlarına göre kazaya karışan aracın kiralık olarak kullanılmadığı, bunun aksini gösterir somut ve kesin bir delil dosyada bulunmadığı, bu nedenle davalı Kasko Şirketinin iddialarının sübut bulmadığı, kazada hasarlanan aracın hasarlarının kaza ile uyumlu olduğu, davacı aracının ağır hasarlı olduğu ,25.000,00 TL civarında bir hasar meydana geldiği, aracın piyasa rayiç değerinin de 37.000,00 TL olduğu, kaza sonrası oluşan hasar miktarının aracın değerine yakın olması nedeni ile pert total olarak değerlendirilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olduğu, aracın sovtaj değerinin 15.000,00 TL olduğu, bu durumda aracın hurdasının davacı yanda kalmasına bağlı olarak toplam gerçek hasarın 22.000,00 TL olduğu bildirilmiş, davacı taraf hurdayı istediklerini bildirdiğinden aracın hurdasının davalıda kalmak şartı ile 37.000,00 TL nin 15.06.2015 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Kararın istinaf edilmesi üzerine dosya İstinaf mahkemesine gönderilmiş, 11.Hukuk Dairesinin 23.02.2021 tarihli kaldırma kararına göre; “Somut olayda davacı, sovtajın kendisinde kalmasını istemediğine göre, davacıya ait araç sigortacının malı olur. Ancak dosyadaki ruhsat bilgilerine göre aracın trafik kaydında … Finansman A.Ş tarafından konulan rehin bulunmaktadır. Kasko Genel Şartlarına göre aracın trafikten çekme(veya hurda) belgesi de istenerek, davacı tarafından aracın trafik kaydı üzerindeki takyidatlardan ari (temiz) olarak davalı sigortacıya teslimi kaydı ile belirlenen tazminatın davacıya ödenmesine şeklinde karar verilmesi, aksi takdirde sovtaj bedeli mahsup edilerek tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Nitekim Yargıtay 17. H.D’nin 06.10.2020 tarih….E-………K ve 08.06.2020 tarih ……E,….. K sayılı kararları da bu yöndedir. Yine davacı vekili, hasarlı aracın hurdasının sigorta şirketine bırakılmasını istemiş olup hükümde aracın hurdasının davalıya bırakıldığı belirtilmiş iken gerekçeli kararda davacının hurda aracı istediği şeklinde çelişkiye sebebiyet verilmesi de doğru olmamıştır.” şeklinde hükmün kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosyanın yeniden esasa kaydı ile yapılan incelemede, önceki gerekçeli kararda davacı tarafın hurdayı istemedikleri kelimesi yazılmak istenirken, yerine sehven kelime hatası ile istedikleri şeklinde yazıldığı anlaşılmış, yapılan yazışmalarda araç üzerinde bir rehin bulunmadığı, çekme ve hurda bilgisinin de yer almadığı bildirilmiş olmakla, davacı taraf sovtajın kendisinde kalmasını istemediğinden, araçta bir rehin vs gibi hak mahrumiyetini gerektiren bir kısıtlama da bulunmadığı anlaşıldığından, aracın hurdasının davalı sigortaya teslimi kaydı ile 37.000,00 TL bedelin 15.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE; dava konusu … plakalı aracın hurdasının davalı … şirketinde bırakılmak kaydı ile 37.000,00.-TL bedelin 15/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar ve ilam harcı olan 2.527,47.- TL’den peşin alınan 657,49.-TL harcın mahsubuyla bakiye eksik kalan harç olan 1.869,98 .- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydı gerekmekte ise de; ilk kurulan 21/12/2017 tarihli hükümde belirlenen 1.869,98.-TL’lik bakiye karar harcı için 02/05/2018 tarihinde davalıdan karşılanmak üzere harç tahsil müzekkeresi yazıldığından yeniden harç yazılmasına yer olmadığına,
Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gereğince hesap edilip takdir edilen 5.550,00.- TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 1.500,00.- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Yapılan yargılama gideri olarak davanın ilk açılış gideri olan 689,29.- TL, İstinaftan önce sonra yapılan tüm tebligat, posta, bilirkişi ve İstinaf ücreti giderleri 1.064,40.- TL olmak üzere toplam 1.753,69.- TL yargılama giderinden tarafların haklılık oranına göre hesap edilen 1.685,36.-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafın yaptığı İstinaf masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal istinaf süresi içinde, İstinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/11/2021

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸