Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/148 E. 2022/74 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/148 Esas
KARAR NO : 2022/74

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2021
KARAR TARİHİ : 25/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 26/01/2022
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkilinin, … plakalı aracının %50 kusurlu olarak 01.08.2020 tarihinde meydana gelen kazada aracının çarpılması sonucu maddi hasara uğradığını, kusurlu araç müvekkilinin dava dışı Türkiye …. sigorta A.Ş den …nolu kasko poliçesine istinaden ……… nolu hasar dosyası ile onarıldığını, müvekkilinin değer kaybı zararı olup bunu tespiti için 6100 sayılı HMK’nın 293. maddesine dayanılarak İzmir adli bilirkişi listesinde kayıtlı bilirkişiden uzman görüşü raporu alındığını, bu rapora göre değer kaybının 10.000,00-TL olarak hesaplanma yapıldığını, %50 kusur karşılığı 5.000,00 TL ödenmesi gerektiğini, bu hizmet için 450,00 TL fatura düzenlendiğini, uzman görüşü ücretinin ıslaha konu olmayıp TTK 1426 gereği olmasını ve yargı gideri olarak kabul edilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı zararı için 20.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden şimdilik 10,00 TL nin tahsiline, araç mahrumiyeti içinde diğer davalı … den kaza tarihi 01.08.2020 tarihinden itibaren avans faizi ile şimdilik 10,00 TL tahsili için işbu davayı açtıklarını, fazlaya ilişkin saklı kalmak üzere; H.M.K. 107.maddeye uygun olarak davalı … Sigorta A.Ş’ nin trafik sigortasını düzenlediği ………plakalı aracın %50 kusurlu olarak müvekkile ait ….. plakalı araca çarpması sonucu müvekkilin aracında; Değer kaybı için davalı sigorta şirketinden şimdilik 10,00 TL nin temerrüt tarihi olan 20.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, Diğer davalı … ‘dan araç mahrumiyet tazminatı olarak 7 gün karşılığı şimdilik 10,00 TL haksız fiil tarihi 01/08/2020 den itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, talep arttırım dilekçesi ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; Davalılardan müştereken müteselsilen değer kaybı tazminatı için 656,68 TL nin 20/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline ve sadece davalı … yönünden araçtan mahrum kalma tazminatının 850,00 TL nin kusur %50 göre 425,00 TLnin haksız fiil tarihi 01/08/2020 den itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirkete dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “… ……plaka sayılı araç sürücüsü ………’ın2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b ve 56/a maddelerini ihlalettiğinden dolayı kazanın oluşumunda hatası ile etken olduğu,
…..plaka sayılı araç sürücüsü …’un2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b ve 56/a maddelerini ihlalettiğinden dolayı kazanın oluşumunda hatası ile etken olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır,
…… aracın değer kaybı bedeli olarak davacıya, toplam 843,32 TL. ödenmiş olup,Yargıtay içtihatlarına göre belirlenen (3.000,00 TL. x %50) = 1.500,00 TL. değer kaybı bedelinden (1.500,00 – 843,32 TL.) = 656,68 TL. olarak hesaplanan bakiye değer kaybı bedelinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Kaza nedeniyle oluşan değer kaybı bedelinin ödenmesi için davalı sigorta poliçeli ….plaka sayılı aracın ZMMS’nı yapan … Sigorta A.Ş.nekaza ihbarının 20.12.2020 tarihinde …………..trelektronik posta adresine yapılmış olduğu, davalı sigorta şirketinin ihbardan itibaren 8 işgününün hitamı olan 31.12.2020 tarihinden itibaren temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla 850,00 TL. olarak hesaplanan ikame araç kiralama bedelinden diğer davalı,…’unolay tarihinden itibaren sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait ……… plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketinin KZMMS sigortacısı olduğu davalı …’a ait ….. plaka sayılı araç arasında meydana gelen 01/08/2020 tarihli trafik kazası sonucu davacıya ait araçta meydana gelen hasarın onarılması sonrasında oluşan değer kaybı zararı ve araç mahrumiyetinden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Davalılarca dava dilekçesine karşı cevap verilmemiştir.
2-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
3-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
5-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
8-Sorumluluğun meydana gelişinde tarafların öncelikle kusur durumlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Bilindiği üzere kusurun oran ve ağırlığının takdiri münhasıran hakimin yetkisindedir. Bilirkişi tarafından yapılan işlem tarafların ihlal etmiş oldukları trafik kurallarının tespitini sağlamaktan ibaret olup kazanın gerçekleşmesinde hangi tarafın kusurunun daha ağır nitelikte olduğu ve tazminat ağırlığının belirlenmesindeki kusur dağılımın takdiri hâkim tarafından yapılması gerekmektedir.
Mahkememizce tarafların kusur durumlarına ilişkin bilirkişi raporu alınmış, dosyaya sunulan 25/10/2021 tarihli raporda;
“… …. plaka sayılı araç sürücüsü …’ın2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b ve 56/a maddelerini ihlalettiğinden dolayı kazanın oluşumunda hatası ile etken olduğu,
20.D.5918 plaka sayılı araç sürücüsü …’un2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b ve 56/a maddelerini ihlalettiğinden dolayı kazanın oluşumunda hatası ile etken olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede davacı ile davalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın gerçekleşmesine eşit kusurlu olarak yol açıkları, taraflardan bir tarafının kusurunun diğerine daha göre daha yüksek bulunmadığı değerlendirilmiş ve davalıların %50 oranında kusur sorumluluğu altında bulunduğu kanaati esas alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
9-Kusur durumlarının tespiti sonrasında ise haksız fiil tazminatının şartlarından olan zarar unsurunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Zarar yönünden yapılan incelemede dosyaya sunulan 25/10/2021 tarihli raporda davacıya ait araçta kaza sonrası 3.000,00-TL değer kaybı oluşacağı, davacıya izafe edilen kusur oranı %50’ye isabet eden davalı sorumluluğunun 1.500,00-TL olacağı, davalı sigorta şirketi tarafından dava öncesi 843,32-TL ödeme yapıldığı belirtilerek davalıların bakiye 656,68-TL değer kaybı zararından sorumlu olduğu ve araç yoksunluğu zararı yönünden ise davacıya ait araçta kaza nedeniyle oluşan hasarın 5 günlük sürede onarılabileceği, bu süre içerisinde emsal nitelikteki bir aracın kaza tarihi itibariyle günlüğü 170,00-TL bedel ile kiralanabileceği, 5 günlük kiralama ücretinin 850,00-TL olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
10-Dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile taraf itiraz ve beyanlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
A-Değer kaybı zararı yönünden;
Davacıya ait aracın onarımı her ne kadar orjinal parçalarla gerçekleştirilmiş ise de bilindiği üzere serbest piyasada onarım görmüş araçların değerinde bir miktar azalma olmaktadır. Bu azalmanın sebebi araç alıcılarının kaza geçmişi bulunmayan araçlara daha yüksek rağbet göstermesinden kaynaklanmaktadır. Kaza geçirmemiş araçların daha fazla talep görmesi nedeniyle kaza geçirmiş aracın satılabilmesi için geçirdiği kaza sonucu gördüğü onarıma göre fiyatında bir miktar düşme yaşanmaktadır. Bu zarardan davalı sigorta şirketinin ve davalı araç malikinin sorumlu olduğu Yargısal içtihatlarla sabittir.
Somut olayda davacıya ait araçta dava konusu kaza nedeniyle gerçekleştirilen onarım işlemlerinden sonra aracın rayiç değerinin 3.000,00-TL değer kaybına uğrayacağı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca raporda tespit edilen hususlara herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. Mahkememizce resen gözetilecek bir eksiklik de bulunmadığında davalı sigorta şirketinin ödemiş olduğu 843,32-TL değer kaybı ödemesi sonrası bakiye kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
B-Araç mahrumiyeti zararı yönünden;
Davacı tarafından aracın onarımda geçirdiği süre boyunca araçtan faydalanılamamasından dolayı araçtan mahrum kalındığı ileri sürülerek zararın tazmini talep edilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda aracın hasarının 5 günlük bir sürede giderilebileceği, emsal bir aracın günlüğünün 170,00-TL’den kiralanabileceği belirtilerek toplam mahrumiyetten kaynaklı 850,00-TL zarar tespit edilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup taraflarca bu hususta bir itiraz ileri sürülmemiştir.
Bilindiği üzere trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat sorumluluğu özü itibariyle bir haksız fiil sorumluluğu olup zarar görenin haksız fiilden dolayı uğradığı her türlü zararın tazmini esastır. Davacı tarafın aracının tamirde kaldığı süre boyunca araçtan faydalanamaması nedeniyle bir zararının oluştuğu muhakkaktır. Bu süre içerisinde bir aracın kiralanmış olması şartı aranmaksızın bu zararın oluştuğu kabul edilmelidir. Zira kişinin maliki olduğu bir araçtan faydalanamamış olması başlıca bir zarar olup, zararın maddi değerinin belirlenmesi noktasında ise emsal bir aracın kiralama bedelinin esas alınması yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir.
Somut olayda davacıya ait aracın 5 günlük sürede onarımı yapılabileceği ve bu süreçte toplam 850,00-TL emsal araç kiralama bedelinin sarf edilebileceği yönünde rapor sunulmuştur. Mahkememizce benzer dosyalarda alınan bilirkişi raporlarında da bu civarlarda onarım süresi ve kiralama bedeli tespit edildiği, süre ve zarar yönünden belirtilen miktarların dosya kapsamına, araçta meydana gelen hasara ve onarım kalemlerine uygun olduğu gözetilerek hükme esas alınmıştır. Davalı taraf davacının tespit edilen zararından kusuru oranında %50’den sorumlu olup bu miktar 425,00-TL olarak belirlenmiştir.
11-Davacı tarafça dava değerinin yükseltilmesi ile talep edilen miktarların mahkememizce tespit edilen zarar miktarı ve davalıların sorumlu olduğu kusur oranı ile uyumlu olduğu, davacı tarafça kusur ve zarara ilişkin olarak gerekli ispatın sağlandığı, davalı tarafça dosyaya herhangi bir itiraz sunulmadığı, mahkememizce resen gözetilmesi gereken bir hukuka aykırılık da tespit edilemediği gözetilerek farklı bir araştırmaya gidilmeksizin mevcut rapor hükme esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
12-Davacı tarafından davalı sigorta şirketine dava öncesi başvuruda bulunulduğu, davalı kayıtlarında ihbar tarihinin 07/10/2020 olarak yer aldığı, davalı sigorta şirketinin 8 iş günü sonrası 20/10/2020 tarihinde temerrüte düştüğü, davalı araç maliki yönünden ise 01/08/2020 haksız fiil tarihinden itibaren zararlardan sorumlu olunduğu gözetilerek belirtilen tarihler itibariyle faiz işletilmesine karar verilmiştir. Faiz türü yönünden davacı tarafça avans faizi talep edilmiş olup, davalı aracı 20D5918 plaka sayılı aracın ruhsat kaydında kullanım amacı bölümü boş ise de aracın kapalı kasa kamyonet niteliğinde olduğu, ruhsat kaydında üzerinde “Zahra Tekstil Ben Brown Logoludur” şeklinde şerh bulunduğu, dosyaya sunulan fotoğraflarda da aracın üzerinde bu şekilde bir logo bulunduğunun görüldüğü, bu haliyle davalıya ait aracın ticari amaçlı kullanıldığının kabulü gerektiği gözetilerek faiz türü olarak avans faizi belirlenmiştir.
13-Davacı tarafça arabuluculuk görüşmelerinde vekil olarak yer alınmasından dolayı A.A.Ü.T. 16/2. Maddesi uyarınca arabuluculuk vekalet ücretine hükmolunması talep edilmiş ise de bahsi geçen düzenlemede açık bir şekilde “akdi avukatlık ücretinin” düzenlendiği, akdi avukatlık ücreti ile tarafın kendisi ile vekili arasındaki ücrete ilişkin asgari ücretin belirlenmiş olduğu, bu ücretin karşı tarafa yükletileceğine dair bir değerlendirme yapılamayacağı gözetilerek arabuluculuk vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Davacı tarafça ekspertiz ücreti talebinde bulunulmuş olup yerleşik yargısal içtihatlar uyarınca davacının kaza öncesi değer kaybının tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırması halinde bunun yargılama giderlerine dahil edilebileceği gözetilerek, davacı tarafça yaptırılan ekspertiz ücreti olan 450,00-TL’nin serbest piyasa rayiçlerine uygun olduğu, ekspertiz hizmeti ile davacının dava açıp açmama yönünde haklılık durumunu dava öncesi tespit ettirebileceği, bu nedenle gereksiz bir harcama olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek bu harcamanın yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesine karar verilmiştir.
14-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından 22/03/2021 tarihli sarf kararı ile karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın arabuluculuk görüşmesinde taraf olarak yer alan davalı sigorta şirketine yükletilmesine karar verilmiştir.
15-Mahkememizce her ne kadar kısa kararda istinaf kanun yolu açık olarak gösterilmiş ise de hükmedilen toplam tazminat miktarının istinaf başvuru sınırı altında kaldığı, ancak sehven kısa kararda istinaf kanun yolunun açık olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Taraflarca istinaf başvurusunda bulunulması halinde dava değerinin kesinlik sınırı altında kalması resen gözetilecek kamu düzenine ilişkin bir husus olduğundan istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilecektir. Bu hususta ayrıca tashih şerhi düzenlenmesine gerek bulunmadığı, kararın kesinlik sınırı altında kaldığının ve kesin olarak verildiğinin gerekçemiz ile birlikte açıklanmasının tarafların bilgilendirilmelerine yeterli olacağı değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
1-Değer kaybı zararı 656,68-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitlerini aşmamak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına davalı … yönünden haksız fiil tarihi 01/08/2020 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi 20/10/2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Araç yoksunluğundan kaynaklanan 425,00-TL maddi tazminatın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına kaza tarihi 01/08/2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL ile ıslah harcı olarak alınan 18,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 3,20-TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bakiye karar harcı terkin sınırları içinde kaldığından alınmasına gerek olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 1.081,68-TL. vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş. ‘nin 656,68-TL miktarla sınırlı olarak sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 18,20-TL toplamı 77,50-TL. harcın davalı … Sigorta A.Ş. 44,86-TL miktarla sınırlı olarak sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafça başvuru harcı, posta ücreti, tebligat ücreti toplamı 1.070,60-TL dava içi yargılama gideri ile yargılama giderinden sayılan 450,00-TL ekspertiz ücreti olarak sarf edilen toplam 1.520,60-TL yargılama giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/01/2022

Katip ….
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸