Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/142 E. 2021/825 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/142. Esas
KARAR NO : 2021/825

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/05/2019
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 16.06.2017 tarihinde sürücü …’in kendi sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile yanında yolcu olarak …ve … de bulunduğu halde davalı …’in, kendi sevk ve idaresindeki … plakalı kamyon ile çarpışması sonucunda trafik kazası meydana geldiği, kaza sonucu …’un ve …’in hayatını kaybettiğini, davacı müvekkillerin maddi ve manevi tüm zararlarından doğan sorumluluğun kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğunu düzenleyen 6098 sayılı TBK madde 49 uyarınca davalı sürücü …’e; araç işletenlerinin, işletim halinde olan araçların meydana getirdiği kazalardan doğan tehlike sorumluluklarını düzenleyen 2918 sayılı KTK madde 85 uyarınca araç maliki davalı ….’a ve işletenlerin, 85. maddenin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarını karşılamak üzere malî sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğunu düzenleyen 2918 sayılı KTK madde 91 uyarınca davalı ZMMS şirketine ait olduğu açıktır. Keza 2918 sayılı KTK’nın 88. Maddesine göre bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulmaktadır. Bu kapsamda 16.06.2017 tarihinde gerçekleşen ve İzmir …. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin … E sayılı dosyasına konu olan ölümlü trafik kazası sebebiyle davacıların uğradıkları maddi ve manevi zararların davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı sigorta şirketi vekili, cevap dilekçesinde; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun, karayolları trafik kanunu ve poliçe genel şartları gereğince karayolunda meydana gelen zararların azami poliçe teminat limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, davacıların taleplerinin kabul edilebilmesi için kalıcı bir maluliyetlerinin sözkonusu olup olmadığı ve tespit edilen sakatlık ile dava konusu kaza arasında illiyet bağının sözkonusu olup olmadığı hususunun tespit edilmesi gerektiğini, davacının sürekli maluliyetinin oluşup oluşmadığına dair rapor alınması için dosyanın adli tıp kurumu ilgili dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, davacıların kaza anında emniyet kemeri takmadığının tespiti halinde müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, bu hususun araştırılmasını, davacıların emniyet kemerinin takılı olmaması halinde zararı artırıcı etkisi nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, hatır taşımasının sözkonusu olduğu durumlarda, tespit edilen zarardan bu hususa ilişkin indirim yapılması gerektiğini, dava konusu kazada da hatır taşıması mevcut olduğundan hesaplanacak tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmasını talep ettiklerini, sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıların desteğinden yoksun kalmasından kaynaklanan maddi tazminat ve yine davacıların yakın hısımlarını kaybetmelerinden kaynaklanan manevi tazminat davasıdır.
Görülmekte olan dava dosyasında dosyalar arasında birleşme ve tefrik işlemleri bulunduğundan dosya safahatinin izahı yerinde olacaktır.
Davacıları ………….’un davacı, …, …. Sigorta A.Ş.’nin davalı olduğu dava dosyası …..tarihinde açılmış, açılış anında İzmir…Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilerek anılan mahkemenin … Esas sayılı dosya numarasını almıştır. Davacıların desteği ve hısımları olan … … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı araç arasında meydana gelen kaza sonucu vefat etmiştir. Aynı kazada davacıların desteği ile aynı araçta bulunan … ve … yaralanmış, ikisinin davacı olarak geçici ve sürekli maluliyet zararı yönünden mahkememizin …. Esas sayılı dava dosyası açılmıştır.
Dava her ne kadar İzmir ….Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmiş ise anılan mahkemece mahkememizde görülmekte olan … ve …’nin yaralandığı kazada vefatın gerçekleşmiş olması nedeniyle mahkememizin … Esas sayılı dava dosyası üzerinde birleştirme kararı verilmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme neticesine … tarihli celsenin 3 nolu ara kararı uyarınca birleşen dava dosyası her ne kadar aynı kazada meydana gelen vefata dayalı ise de gerek davacıların farklı olması, gerekse mahkememiz dosyasının maluliyete, birleşen dosyanın ise farklı davacıların destek zararına yönelik olması hususları gözetilerek birlikte görülmelerinde yarar bulunmadığı değerlendirildiğinden, … Esas sayılı dava dosyasından tefrikine ve ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir. Tefrik edilen dosya mahkememizin …. Esas sayısına kaydedilmiş ve işbu yargılama dosyası haline gelmiştir.
Davacılardan … yargılama sırasında vefat etmiş. Davacının terekesi açısından aktif husumet ehliyetinin tamamlanması yönünden mirasçılar arasında uyuşmazlık oluştuğu gözetilerek dosya bu davacının davası yönünden tefrik edilerek mahkememizin görülmekte olan işbu dosyasına, … Esas sayılı sırasına kaydedilmiştir.
2-Maddi tazminat davasının yargılama sırasında konusuz kaldığı ileri sürülmüştür.
Davalı Ray SigDavalı Ray Sigorta tarafından yargılama sürecinde davacıya(vefatından önce) maddi tazminat talebi yönünden poliçe limiti miktarınca ödemede bulunmuş, davacı vekilinin dosyaya sunduğu 06/01/2020 tarihli dilekçe ve ekinde yer alan ibraname başlıklı belgenin incelenmesinde davacılarla işbu davalı arasında uyuşmazlığın giderildiği, ibranamede vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de tahsil edilmiş olduğu görülmüştür.
İbranamenin incelenmesinde ibraname tarihinin 11.12.2019 olduğu, davacı vekilinin … vekili olarak ibranameyi imzaladığı görülmüştür. Mahkememizce her ne kadar konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmiş ise de gerekçeli karar yazım aşamasında davacı …’un nüfus bilgilerinin kontrolünde vefat tarihinin 04.07.2019 olduğu, ibranameden yaklaşık 6 ay önce davacının vefat ettiği, bu nedenle davacı yönünden geçerli bir ibranamenin bulunduğundan bahsedilemeyeceği değerlendirilmiştir. Bu nedenle mahkememizce her ne kadar davanın konusuz kaldığı yönünde karar verilmiş ise de esasen maddi tazminat davası yönünden de davanın husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekmektedir. Bununla birlikte bu husus ancak kanun yolu incelemesi aşamasında düzeltilebilecektir.
3-Manevi tazminat davası yönünden yargılama sürmekteyken davacı 04.07.2019 tarihinde vefat etmiştir. Vefat sonrası davacının bir kısım mirasçıları vekili tarafından mirasçılar vekili olarak davaya devam edilmiş, diğer mirasçılara davaya katılmaları hususunda tebligat çıkartılmıştır. Davacı mirasçılarından tebligat sonrası davaya katılma iradesi gösteren kimse olmadığı gibi davacı tarafça terekeye mirasçı atanması için talepte de bulunulmamıştır. Son olarak 14.10.2021 tarihli celsede davacı vekili davacıların mirasçıları ile iletişimlerinin bulunmadığını, davaya devam etmeyeceklerini beyan ettiklerinden aktif husumet ehliyetinin tamamlanamayacağı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı tarafın vefatı nedeniyle aktif dava ehliyetinin ortadan kalktığı, mirasçıları tarafından davaya devam edilmediği gözetilerek aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
4-Dosyanın tefrik edildiği dosyada verilen karar ve maddi tazminat davası yönünden davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmış olduğu gözetilerek davacı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın manevi tazminat davası yönünden aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE
2-Maddi tazminat davası yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL başvuru harcı ile 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacının mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Tarafların haklılık durumu itibariyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacının sarf ettiği yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2021

Katip …
e-imza ¸

Hakim …
e-imza
¸