Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/137 E. 2022/349 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/137
KARAR NO : 2022/349

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin kendisine ait … plakalı aracın arızalanması üzerine dava konusu aracın kullanımlarında yer alan tüm araçların da arızaları için başvurulan ve cari hesap usulü çalışılan davalı şirket … Hiz.İnş.Ltd.Şti.’ye tamir ettirilmek için götürüldüğünü, davalı tarafından müvekkili aracına birçok işlem yapıldığını ve bu işlemlerde gereken işçilik ve …. San. ve Tic.Ltd.Şti.’den temin edilen ürünlerin ücretlerinin müvekkilinden tahsil edildiğini, akabinde davalı tarafından kiracı müvekkiline araçta hiçbir sorun kalmadığı beyan edildiği için aracın, müvekkiline teslim edildiğini, davalı tarafından sorunsuz şekilde müvekkiline iade edildiği ifade edilen aracın, çok kısa süre sonra herhangi bir müdahale olmamasına rağmen motoru nedeniyle yeniden arızalandığını müvekkilinin … San.Tic.Ltd.Şti. tarafından araç ….’ya bırakıldığını, araçtaki yinelenen arızanın neden kaynaklandığını, araçtaki arızanın ve arıza sebebinin ne olduğunu, arızanın tamiratın eksik yapılmasından mı yoksa başka bir nedenden mi olduğunu, davalı şirketin araçtaki arızanın meydana gelmesinde bir kusuru olup olmadığınu, bu arıza nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararının miktarının ne kadar olduğunu ve aracın tamir süresinin ne kadar olacağının tespiti için müvekkili şirketçe mahkemeye başvurulduğunu, İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası üzerinden söz konusu hususlarda incelemeler yapılarak tespitleri içerir rapor, davalı şirkete tebliğ edildiğini, İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası üzerinden alınan 02.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda; Araç motorundaki arızanın yağ pompasının yeterli yağlama yapamamasından kaynaklandığını, Araç motorunun tamiri için, gerekli değişecek yedek parça ve işçilik bedelinin KDV dâhil 6.140,57-TL olduğunu, dosya kapsamındaki … Otomotiv tarafından tanzim edilmiş parça ve işçilik faturaları incelendiğinde ve değerlendirildiğinde, tespite konu otomobilin daha önce motor yenileme işlemi yapıldığının anlaşıldığını, Ancak aracın yağ pompası ile ilgili herhangi bir işlem fatura bilgileri içinde bulunmadığını, bu motor elemanının kontrolü ve arızalı olması durumunda yenisi ile değiştirilmesi gerektiğini, bu faturalar doğrultusunda, minibüse evvel yapılan yenileme işleminde eksik revizyon işçiliği yapıldığı görüş ve kanaatinde bulunulduğunu, söz konusu raporun akabinde aracın yaklaşık 700 km yol aldıktan sonra tekrar arızalanması nedeniyle yeniden keşif yapılmasının talep edildiğini, motorun yağ yakmasına ilişkin şikayetleri ile birlikte talepleri doğrultusunda araçta yeniden keşif yapıldığını ve yeniden bilirkişi raporu tanzim edildiğini, 27.08.2020 tarihli işbu bilirkişi raporunda; Otobüs, …İZMİR adresindeki … Servis’e götürüldüğünü ve motorun sökülmesi neticesinde, motorun yatak sardığı ve tamiri için rektifiye (motor yenileme) işlemi yapılması gerektiğinin anlaşıldığını, araç motorunun tamiri için, gerekli değişecek yedek parça ve işçilik bedeli, KDV dâhil 15.081,86TL olarak hesapladığını, yapılan tespitle birlikte alınan bilirkişi raporuyla sabit olmak üzere araçtaki yinelenen arızanın davalı şirket tarafından tamiratın eksik yapılmasından kaynaklandığının kesinlik kazandığını, müvekkilinin bu süre zarfında aracı tekrar tamir ettirmek zorunda kaldığını, aynı zamanda yinelenen arıza nedeniyle aracın kullanılamadığını, davalı şirketin kusuru nedeniyle müvekkili şirketin yaşadığı işbu zararın giderilmesi gerektiğini, nitekim tespitten sonra aracın başka bir özel serviste tamir edilmesi akabinde bir daha arızalanmaması da yaşanan sıkıntıdan davalı şirketin sorumlu olduğunu ortaya koyduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, dava konusu …. plakalı aracın davalı şirketin servisinde kapsamlı bir şekilde tamir edilmiş olmasına rağmen davalı şirketin tamir için yeterli onarım ve bakımı düzgün yapmamasından kaynaklı olarak aracın kısa bir süre sonra motorunun kullanılamayacak derecede arızalanması nedeniyle müvekkilinin katlandığı zararlara karşılık 900,00-TL onarım bedeli ve 100,00-TL ikame araç bedeli olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın davalı şirket tarafından işlemlerin yapıldığı 10.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin iş yerinde yapılan tadilatin tamamen davacıların talimatı, bilgisi ve onayı ile yapıldığını; davacının dava dışı üçüncü kişiden satın aldığı yedek parçaların montelenmesi olup işaret edilen hasarın muhatabının müvekkili olmadığını, ekli servis kabul formu, servis süresince yapılan işlemler ve araç teslim formu davalının yedek parçaları …’dan aldığına ilişkin faturalar gözetilerek incelendiğinde araçtaki arızadan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağının açıkça ortaya konacağını, dava dilekçesinin ekinde sunulu faturalardan anlaşıldığı üzere aracın tamiratında kullanılan yedek parçalar dava dışı ….’dan, davacılarda satın alındığını, müvekkilinin davacılar ile dava dışı şahıs arasındaki alışverişten sorumlu tutulmasının taraflarınca anlaşılamadığını, öte yandan, müvekkilinin servisinin yedek parça temini noktasında bir hizmeti de bulunmadığını, araçtaki yedek parçadan müvekkilinin sorumlu tutulmasının objektif olarak imkansız olduğunu, müvekkilinin hasım olduğunu kesin olarak kabul etmemekle birlikte, eldeki dosyada aybın müvekkiline usulüne uygun olarak bildirilmediğini, araçta arıza çıkar çıkmaz müvekkiline bildirim yapılmadığının açık olduğunu, İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin ….. D.iş numaralı dosyada keşif esnasında aracın …. İzmir adresindeki … Servis’te olduğunu, motorunun sökülmüş olduğunu, eldeki dosyanın dava dilekçesinde ise aracın yine …’e bırakıldığının yazıldığını, eldeki dosyanın dava dilekçesinde aracın 700 km sonra yeniden arızalandığının yazıldığını, İzmir 1. Sulh Mahkemesi … D.iş numaralı dosyada ise araç ile 700 km test sürüşü yapılmasına rağmen aracın motorunda bir arıza tespiti yapılamadığının yazıldığını, bu çelişki davacı tarafça giderilemediğini, görüldüğü üzere, müvekkiline gizli ayıp bildirimi yapılmadığı gibi; araçtaki ayıbın ne zaman ortaya çıktığı, ayıp ortaya çıktıktan sonra araç üzerinde kim tarafından hangi işlemlerin gerçekleştiğinin belirsiz olduğunu, İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi …. D.iş numaralı dosyanın bilirkişi raporu tarafımıza 06.09.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup rapora karşı süresinde itiraz edilmekle raporun kesin hüküm niteliği taşımadığı açık olup hasarın ve sorumluluğun tespitinin Sayın Mahkemenizce yeniden yapılması gerektiğini, yukarıda da açıklandığı üzere, dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den müvekkilinin görgü ve bilgisi dışında davacılar tarafından satın alınmış, dava dışı …’dan direkt davacıya faturalandırıldığını, müvekkili aracın genel bakım ve tamiratını gerçekleştirmekten öte bir işlem yapmadığını, neticeten yukarıda arz ve izah edildiği üzere, müvekkili öncelikle araçtaki hasardan sorumlu olmamakla davanın husumet yönünden reddi, aksi durumda da müvekkiline usulüne uygun ayıp ihbarı yapılmaması ve sonuç olarak araçtaki hasar ile müvekkilin servisinde gerçekleştirilen işlemler arasında bir illiyet bağı olmaması nedenleri ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir,
DELİLLER: İ İzmir 1. SHM’nin … Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporları, dava dışı …. Ltd. Şti’den temin edilen faturalar, araç kayıtları, bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre; “… Davaya konu …. plaka sayılı araçta meydana gelen motor arızasının, davalı servisin dava konusu araçta daha önce gerçekleştirmiş olduğu onarımın eksik ve hatalı olmasından kaynaklandığı, yapılan bu eksik veya hatalı onarımın bu işlemden sonraki davaya knu arızaya neden olduğu görüş ve kanaatine varıldığı,
Dava konusu … plaka sayılı araçta, arıza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 21.220,57.-TL (KDV Dahil) zarar meydana geldiği,
Davaya konu …. plaka sayılı aracın mevcut motor arızası dikkate alındığında, makul tamir süresinin düzenli ve sistemli bir çalışmayla 10 iş günü olduğu, yapılan piyasa araştırmaları neticesinde ve ayrıca araç kiralama firmalarından alınan bilgilerde; riziko tarihi olan 2020 yılı Temmuz ayında aynı donanım ve teknik özelliklere sahip muadil bir aracın mevsim koşulları da dikkate alındığında günlük kiralama bedelinin 400,00.-TL olduğu ve buna göre aracın onarımı süresince 4.000,00.-TL ikame araç bedelinin uygun olduğu …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporuna itiraz üzerine bilirkişiden alınan ek rapora göre; “… 02.07.2020 tarihli tespit sonrası yeterli onarım yapılması ile 2. arızanın (09.07.2020 tarihli tespite konu) önlenmesinin mümkün olduğu,
Aracın yağ pompasından gelen yağ basıncının tamamen kesilmediği, bir başka ifadeyle yetersiz/düşük kalması nedeniyle sürücü tarafından araç göstergeleri (motor soğutma sıvısı sıcaklığı) bu arızanın fark edilemeyeceği,
Bahse konu aracın teknik anlamda faal ve sorunsuz duruma getirilmesi için gerekli yedek parça ve işçilik olarak tamir masrafının toplam 21.220,57.-TL (KDV Dahil) olabileceği,
Davaya konu … plaka sayılı aracın mevcut motor arızası dikkate alındığında, motorun komple sökülerek dağıtılması, rektefiye, silindir kapak işçiliği, motor revizyonu, arızalı parçaların tamir edilmesi, motorun toplanması, yapılacak test ve ayarlar, deneme sürüşü, son kontrol işleri olmak üzere düzenli ve sistemli bir çalışma ile makul tamir süresinin 10 iş günü olduğu, yapılan piyasa araştırmaları neticesinde ve ayrıca araç kiralama firmalarından alınan bilgilerde; riziko tarihi olan 2020 yılı Temmuz ayında aynı donanım ve teknik özelliklere sahip muadil bir aracın mevsim koşulları da dikkate alındığında günlük kiralama bedelinin 400,00.-TL olduğu, buna göre aracın onarımı süresince 4.000,00.-TL ikame araç bedelinin uygun olduğu…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve ayıplı eserden kaynaklanan zararın tazmini talepli tazminat davasıdır.
2-Taraflar arasında davalının yüklenici olduğu araç motoru onarımının ayıplı olup olmadığı, ayıp nedeniyle sonraki süreçte araç motorunda meydana gelen arızalardan dolayı davalı yüklenicinin sorumlu olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
3-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 477/3. ( 818 sayılı BK’nın 362/3.) maddesi, “Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa iş sahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır; bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır” hükmünü içermektedir.
Yüklenicinin iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda 6098 sayılı TBK’nın 474 ( 818 sayılı BK’nın 359), gizli ayıplarda ise 6098 sayılı TBK’nın 477. ( 818 sayılı BK’nın 362.) maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, 6098 sayılı TBK’nın 475. ( 818 sayılı BK’nın 360.) maddesinde tanınan hakları kullanabilir. Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde tam yapılmayan iştir. Ayıplı eser sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eserdir. Diğer anlatımla ayıp, bir malda ya da eserde sözleşme ya da yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır.Ancak, kasten sakladığı bozukluklarla, usulüne uygun yapılan gözden geçirmede farkedilemeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam eder. Eğer, meydana getirilen eserin, teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile var olan bozukluğu görülmemişse, ortada gizli bir ayıbın olduğu kabul edilir. Açık ayıplar, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede (TBK m.474); gizli ayıplar da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmelidir (TBK m. 477). Ayıp bildirimi süresinde yapılmadığı takdirde iş sahibi bu ayıbı örtülü olarak kabul etmiş sayılır. Eksik işler bedeli ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren kural olarak beş yıllık zamanaşımı süresinde (TBK m. 147/son ) talep edilebilir. Eğer eser iş sahibinin beklediği amacı karşılamıyorsa kural olarak ayıplı yapıldığı kabul edilir. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. (YHGK’nın 02.02.1979 gün 1977/11-393 E. 1979/80 K. sayılı ve Dairemizin 16.01.2013 tarih ve 2012/5835 E., 2013/129 K. sayılı ilamında bu ilke ve esaslar ayrıntıları ile açıklanmıştır.)
Öte yandan, YHGK’nın 13.05.2009 tarih ve 13-160 E., 185 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, ayıp ihbarı kural olarak şekle tabi bulunmayıp içeriği itibariyle ayıptan karşı tarafın haberdar olmasını sağlamaya elverişli her türlü ihbarın, ayıp ihbarı olarak kabulü mümkün olup, tespit dilekçesinin ya da raporunun tebliği işleminin de ayıp ihbarı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
4-Somut olay yönünden yapılan incelemede,
-davacıya ait aracın davalı tarafça 10/02/2020 tarihinde onarımına başlandığı,13/02/2020 tarihinde aracın motor rektefiyesine yönelik onarımının tamamlanarak servis çıkışı yapılmak suretiyle davacıya teslim edildiği,
-Dava dilekçesinde ve dosya içeriğinde aracın onarım sonrası hangi tarihte motor arızası verdiği bildirilmemiş, en geç İzmir 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş dosyasına yapılan 18/06/2020 tarihinde bu arızanın ortaya çıkmış olabileceği,
-İzmir 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespit sonrası düzenlenen 02/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda aracın onarımının 6.140,57-TL’ye gerçekleştirilebileceği,
-Davacı vekilinin 06/07/2020 tarihli dilekçesi ile aracın delil tespiti sonrası gerçekleşen onarımı sonrasında aracın 700Km yol almasından sonra yeniden arıza verdiği beyan edilerek ek bir delil tespiti talebinde bulunulmuş,
-Bilirkişi tarafından İzmir 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında 09/07/2020 tarihinde 2.kez yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 27/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda aracın arızasının 15.081,86-TL masraf ile giderilebileceğinin belirtildiği,
görülmüştür.
5-Davacıya ait aracın onarımı davalıya ait işyerinde 13/02/2020 tarihinde tamamlanmış olup çıkış KM bilgisi 507.020KM’dir.
Araç hasarı oluşmasından sonra delil tespiti sırasında bilirkişi tarafından tespit edilen KM ise 504.040 olup sonraki tarihte ne şekilde daha düşük bir km kayıtlı olduğu anlaşılamamış ise de uyuşmazlığın çözümünde bu hususun bir önemi bulunmamaktadır. Davalının onarımı sonrasında araç 13/02/2020-18/06/2020 tarihleri aralığında 4 ay boyunca kullanılmış, bu süreçte bir arıza oluşmamıştır. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere ayıbın kontrol ile anlaşılmaması ve belirli bir süre olağan kullanımın sorunsuz olarak gerçekleşmesi neticesinde ayıbın gizli nitelikte olduğu kabul edilmiştir.
Davalı tarafça kendilerine süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı savunulmuş, davacı tarafın dosyaya sunduğu bilgi ve belgelerde delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporlarının davalı tarafa tebliği dışında araç arızasının davalıya bildirildiği hususunda bir delil sunulmadığı görülmüştür.
Davacıya ait aracın net olarak hangi tarihte arızalanmış olduğu belirli olmayıp 18/06/2020 tarihinde delil tespiti başvurusu yapıldığı tarihte bu arızanın ortaya çıktığı kabul edilse dahi davalı şirketin ayıp ihbarından ancak 02/07/2020 tarihli bilirkişi raporunun tebliği ile haberdar olduğu, raporun davalı şirkete 14/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Aracın delil tespiti sonrası yeniden arızalandığı İzmir 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’ne 06/07/2020 tarihli talep dilekçesi ile bildirilmiş, 2.kez yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 27/08/2020 tarihli bilirkişi raporunun davalı şirket vekiline 06/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
6-Yukarıda safahati özetlenen süreçte davacı tarafça davalıya usulüne uygun bir ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Her ne kadar davacı tarafça delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporları davalıya tebliğ edilmiş ise de 6098 sayılı TBK’nın 477. Maddesi uyarınca gizli ayıbın varlığı halinde ayıp ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumun iş sahibine bildirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda aracın hangi tarihte arızalanmış olduğu belirli olmamakla birlikte en geç delil tespiti talebinde bulunulduğu tarihte ortaya çıktığının kabulü halinde dahi 02/07/2020 tarihli bilirkişi raporunun tebliğ tarihi olan 14/07/2020 tarihine kadar geçen 1 aylık sürede davalıya ayıp ihbarı yapıldığına dair bir delil bulunmamaktadır. Kaldı ki, delil tespiti dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 02/07/2020 tarihli raporda bilirkişi incelemesi başlamadan önce araç motorunun sökülmüş olduğu belirtilmiş olup, davacı tarafça davalıya usulüne uygun ayıp ihbarı yapılmaksızın ve hatta delil tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi başlamadan önce araç motorunun davalı dışında bir başka servis tarafından sökülerek kontrol yapıldığı anlaşılmaktadır.
Araçta ortaya çıkan 2.arızada da benzer bir süreç izlenmiş olup davalıya 06/07/2020 tarihli talep sonrası bir ayıp ihbarında bulunulmamış, bilirkişi tarafından düzenlenen 27/08/2020 tarihli bilirkişi raporunun davalı vekiline 06/09/2020 tarihinde tebliği ile arızadan 1 ay sonra davalının arızadan haberdar edildiği görülmüştür.
7-Tüm delillerin birlikte incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde, davacıya ait araçta meydana gelen arızanın niteliği itibariyle gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının araçta arıza ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu davalı yükleniciye bildirme külfeti altında olduğu, araç arızasının motordan kaynaklandığı ve son tamiri davalının yapmış olduğu gözetildiğinde delil tespiti yapılmasının ayıp ihbarı külfetini ortadan kaldırmayacağı, delil tespiti öncesinde araç motorunun sökülmüş olduğu ve bu durumun da ayıp ihbarı kurumunun niteliğine uygun düşmediği, araçta meydana gelen arızanın davalının da haklarını kullanabileceği, gerekli inceleme ve değerlendirmeleri yapabileceği şekilde haberdar olması sağlanarak tespit edilmesi gerekirken davalının 1. Hasardan ve 2. Hasardan dolayı ancak üzerinden 1 aylık süre geçtikten sonra haberdar edilmiş olduğu, bilirkişi inceleme öncesinde araç motorunun sökülmüş olduğu ve araçta başkaca bir işlem yapılıp yapılmadığının bilinmesinin mümkün olmadığı, bu haliyle araçta meydana gelen 1. Hasar ve 2. Hasardan sonra ancak bilirkişi raporunun 1 aylık süre sonunda tebliği ile gerçekleştiği anlaşılan ayıp ihbarının TBK’nın 477. Maddesinde yer alan “gecikmeksizin” kavramına uygun bir zamanda davalıya iletilmediği, bu haliyle ayıp ihbarlarının süresinde olmadığının kabulü gerektiği değerlendirmekle davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle yükleniciden talepte bulunamayacağı kanaati ile davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 1.000,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davaıya verilmesine,
4-Davacının sarf ettiği yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Yargılama gideri olarak davalı tarafça sarf edilen 200,00-TL bilirkişi ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/04/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”