Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/114 E. 2022/211 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/114
KARAR NO : 2022/211

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 21/04/2022
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkilinin maliki olduğu … plakalı araca davalı sigorta şirketine İMM ve ZMSS sigorta poliçeleriyle sigortalı … plakalı aracın çarpmasıyla maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı sigortalı … plakalı araç sürücüsünün asli tam kusurlu olduğunu, müvekkili aracında oluşan hasarın tespiti amacıyla yetkili eksperden alınan rapora göre araçta 101.336,35 TL hasar belirlendiğini, sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde ZMMS poliçe limiti olan 39.000,00 TL ödeme yapıldığını, değer kaybı için yapılan başvuru neticesinde İMMS limit üstündeki zarar yönelik de 13.000,00 TL olmak üzere toplam 52.000,00 TL ödendiğini, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını, araçtaki hasarın bilirkişi marifetiyle belirlenmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL bakiye hasar bedeli ve 50,00 TL değer kaybı bedelinin temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda; davaya konu kazanın oluşumunda davalı tarafın sigortalısı aracının sürücüsü …’nün %100 oranında kusurlu olduğu, Müvekkile ait araç sürücüsü …’nın kusursuz olduğunun belirtildiğini, bilirkişi raporu ile 28.053,08-TL bakiye hasar bedeli ve 11.828,74-TL bakiye değer kaybı hesaplandığını, HMK m.107 kapsamında şimdilik; 28.053,08-TL hasar bedeli ve 11.828,74-TL değer kaybı tazminatın davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt(avans) faizi ile tahsiline, AAÜT m.16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerine katılmamız sebebiyle vekalet ücretine yargılama giderleri arasında hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; zaman aşımına uğramış davanın reddine, talep belirlenmiş halde olmasına karşın belirsiz alacak davası nevinde ikame edilen davanın usulden reddine, usulden ret taleplerinin kabul edilmemesi halinde davanın esastan reddine, ret taleplerinin kabul edilmemesi halinde; kabul anlamına gelmemek kaydı ile, değer kaybı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu ile bakiye teminat limiti gözetilerek hüküm kurulmasına, talebin reddi halinde; kabul anlamına gelmemek kaydı ile araç hasarı miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu gözetilerek bakiye teminat limitine ilişkin hüküm kurulmasına, abul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 11/06/2021 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…1- Davalı … Sigorta A.Ş.tarafından İMMS ve ZMMS sigortalı olan,… Otomotiv Ser.ve Tic.A.Ş.‘nin maliki olduğu ve sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile meydana gelen kazanın oluşumunda trafik kural ihlallari zararlı sonuç üzerinde etken olup,bu davranışları ile 2918 sayılı KTK’nın 56/1-c kurallarını ihlal ettiği kanaatine,
2-Kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … ve sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile 2918 Sayılı Karayolu Trafik Kanununu ve diğer trafik düzenlemelerini ihlal eden bir davranışının bulunmadığı kanaatine,
3-25.09.2019 tarihinde meydana gelen kazada davacıya ait … plaka sayılı araç için sigorta şirketinin eksik ödenen hasar bedeli için KDV hariç 16.401,27 TL veya KDV dahil 26.373,50 TL daha ek hasar ödemesi yapması gerektiğinin kanaatine,
4-… plaka sayılı aracın meydana gelen kaza sonucu 2.el satışı esnasında 13.000,00 TL değer kaybı meydana gelebileceği kanaatine,…” belirtmiştir.
Mahkememizce aldırılan 01/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; “…İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E. sayılı dosyasında,
… plaka sayılı araçta meydana gelen gerçek zarar KDV dahil 80.921,19 TL olarak hesaplanmış olup, somut olayda davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında (dosyada mevcut bilirkişi heyet raporunda sadece… plaka sayılı araç sürücüsü olayın meydana gelmesinde tek etken olduğu belirtildiğinden %100) 80.921,19 TL olarak hesaplanan hasar onarım bedelinden sorumlu olduğu, ancak davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS kapsamında 39.000,00 TL. İMMS kapsamında13.868,11 TL. hasar onarım bedeli ödenmiş olduğu belirtildiğinden 80.921,19TL – (39.000,00TL+ 13.868,11 TL.) = 28.053,08 TL. olarak hesaplanan bakiye hasar onarım bedelinden sorumlu olduğu,
… plaka sayılı araçta Yargıtay içtihatlarına göre 13.000,00 TL reel değer kaybı meydana geldiği belirlenmiş olup, somut olayda davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında (dosyada mevcut bilirkişi heyet raporunda sadece… plaka sayılı araç sürücüsü olayın meydana gelmesinde tek etken olduğu belirtildiğinden %100) 13.000,00 TL olarak hesaplanan değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu, ancak davalı … Sigorta A.Ş. tarafından İMMS kapsamında 1.171,26 TL. değer kaybı bedeli ödenmiş olduğundan (13.000,00 TL – 1.171,26 TL) = 11.828,74 TL. olarak hesaplanan bakiye değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat uyarınca …/… Talimat sayılı dosyasından alınan 04/02/2022 tarihli bilirkişi heyetinin raporuna göre; “…Davacıya ait … plakalı otomobilde meydana gelen hasarların, yukarıda izah edilen kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu ve 08.04.2020 günü meydana gelen trafik kazasının taraflarca ifade edilen şekilde gerçekleştiği,
Davacıya ait … plakalı otomobilin kadri maruf, haddi layık onarım bedelinin iskontosuz KDV hariç 85.558,27 TL-KDV dahil 100.958,76 TL olduğu, iskontolu KDV hariç 72.982,03 TL-KDV dahil 86.118,79 TL olduğu,
İskonto uygulanıp uygulanmayacağı ve KDV hususunun Sayın Mahkemenin takdirleri olduğu,
Davacıya ait … plakalı otomobilde meydana gelen değer kaybı zararının Yargıtay içtihatlarına göre piyasa metoduna göre 18.000,00 TL olduğu,
Davalı sigorta şirketi tarafından 10.03.2020 tarihinde 39.000,00 TL; 21.04.2020 tarihinde 13.868,11 TL ödeme yapıldığı
Davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybı olarak 14.12.2020 tarihinde 1.171,26 TL ödeme yapıldığı…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait … plaka sayılı araç ile davalı davalı sigorta şirketinin ZMMS ve İMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç arasında 25/09/2019 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle uğranılan hasardan ve değer kaybı zararından dolayı uğranılan zararın giderilmesi talepli maddi tazminat davasıdır.
2-Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürmüş, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacıya dava öncesi 39.000,00-TL hasar tazminatı ödendiğini, ayrıca ihtiyari mali mesuliyet sigortası kapsamında ödemede bulunulduğunu, toplamda davacıya kaza nedeniyle 54.039,37-TL ödeme yapıldığını ve bir kısım hususlar nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce öncelikle zamanaşımı yönünden değerlendirme yapılmış, kaza tarihinin 25/09/2019 olduğu, davanın ise 12/02/2021 tarihinde açıldığı, zamanaşımı süresinin gerçekleşmediği anlaşıldığından işin esasına geçilmiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
4-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
5-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
6-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
7-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
8-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
9-Mahkememizce tarafların kusur oranlarının tespiti hususunda yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde dosyaya sunulan kusura yönelik değerlendirmelerin yer aldığı 11/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan araç sürücüsünün kazanın oluşmasında güvenli takip mesafesinde sürüş gerçekleştirmemesi nedeniyle asli kusurlu olduğu, davacıya ait aracın sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, dosyaya sunulan kaza tespit tutanağında kazanın net bir şekilde davalıya ait aracın, davacıya ait araca arkasından çarpması suretiyle gerçekleştiği, davalıya ait … plaka sayılı araç sürücüsünün önde seyreden aracı takip ederken aracın fren veya başka bir nedenle hızını azaltıp durması halinde durabileceği mesafede bir hız ve aralıkla aracını kullanması gerekirken gerek hız olarak gerekse takip mesafesi olarak gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle kazanın meydana geldiği değerlendirildiğinden kazanın %100 oranında … plaka sayılı araç sürücüsünün kusuru ile meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun %100 oranında olduğu kabul edilmiştir.
10-Hasar ve değer kaybı zararı hususunda yapılan incelemede dosyaya sunulan11/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait aracın kaza öncesi değeri 240.000,00-TL olarak tespit edilmiş, kaza nedeniyle araçta 13.000,00-TL değer kaybı oluşacağı, araçtaki hasarın onarım bedelinin KDV dahil 65.373,00-TL olacağı, aracın onarımının ekonomik olduğu yönünde rapor düzenlenerek davacının bakiye hasar onarım bedeli alacağının KDV dahil 26.373,50-TL, değer kaybı zararının ise 13.000,00-TL olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı davacı tarafın ve davalı tarafın itirazlarının bulunması, bir kısım parçaların değişmesinin gerekip gerekmediği hususunda davalı tarafın makul nedenlere dayalı itirazları da bulunduğu gözetilerek dosya farklı bir hasar bilirkişisine tevdi edilerek yeniden rapor alınmıştır.
11-İtiraz üzerine alınan 01/10/2021 tarihli hasar bilirkişisi raporunda davacıya ait aracın kaza öncesi değeri 240.000,00-TL olduğu, kaza sonrasında aracın 13.000,00-TL değer kaybına uğrayacağı, aracın hasar onarım bedelinin 80.921,19-TL olduğu, aracın onarımının ekonomik olduğu, davacının bakiye 28.053,08-TL hasar onarım bedeli alacağı ile bakiye 11.828,74-TL değer kaybı alacağı talebinde bulunabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı davacı taraf itirazda bulunmamış, davalı vekili ise sair nedenlerle itirazda bulunmuştur.
Dosyaya sunulan 11/06/2021 tarihli ve 01/10/2021 tarihli hasar raporları arasında çelişki meydana geldiğinde raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için İstanbul Teknik Üniversitesi Otomotiv Bölümü öğretim üyelerinden oluşan bir heyete dosyanın tevdi edilerek raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi talep edilmiştir.
12-İTÜ Otomotiv bölümü öğretim üyelerinden oluşan heyet tarafından dosya incelenmiş, dosyaya sunulan 04/02/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda davacıya ait aracın kaza öncesi değerinin 220.000,00-TL olduğu, kaza sonrası aracın 18.000,00-TL değer kaybına uğrayacağı, aracın hasarının onarım bedelinin iskontosuz ve KDV dahil 100.958,76-TL olduğu, araç onarımının ekonomik olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Rapora karşı davalı vekilince itirazda bulunulmuştur.
13-Mahkememizce dosyaya sunulan 3 bilirkişi raporunun birlikte incelenmesi neticesinde, dosyaya sunulan 1.raporda davacıya ait aracın hasar onarım bedelinin Kdv dahil 65.373,50-TL olarak tespit edildiği, itiraz üzerine alınan 2.raporda aracın hasar onarım bedeli olarak Kdv dahil 80.921,19-TL miktarın belirlendiği, her iki raporda da değer kaybı zararının 13.000,00-TL olduğu yönünde görüş bildirildiği, davacı vekilince 2.alınan rapora itiraz edilmemiş olduğu, 2.raporda gösterilen 80.921,19-TL hasar onarım bedeli miktarı ve 13.000,00-TL değer kaybı zararı miktarının davalı yönünden usuli kazanılmış hak teşkil ettiği, 3. Alınan raporda aracın hasar onarım bedelinin iskontosuz, Kdv dahil 100.958,76-TL, değer kaybı zararının ise 18.000,00-TL olacağı görüşü bildirilmiş ise de davacı vekilinin 2. Alınan rapora itirazda bulunmamış olması nedeniyle alınan bu raporda meydana gelen hasar ve değer kaybı artışının davacı yararına uygulanamayacağı gözetilerek, davalı lehine usuli kazanılmış hak teşkil eden 01/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda gösterilen hasar onarım bedeli ve değer kaybı zararı üzerinden, davalı sigorta şirketi tarafından dava öncesi ödenmiş olan tazminat miktarları mahsup edilerek bakiye miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
14-Hükme esas alınan 01/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait aracın hasar onarım bedeli Kdv dahil 80.921,19-TL, değer kaybı zararı 13.000,00-TL olarak belirlenmiş olup, davacıya dava öncesi 39.000,00-TL, 13.868,11-TL araç hasarı ödemesi yapıldığı, ayrıca 1.171,26-TL değer kaybı ödemesi yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Tespit edilen hasar ve değer kaybı zararlarından, yapılan ödemelerin mahsubu sonrası davacının bakiye hasar onarım bedeli zararı 28.053,08-TL, değer kaybı zararı ise 11.828,74-TL olarak tespit edilmiş, mahkememizce davacı vekilinin 28/10/2021 tarihli değer artırım dilekçesi ile bu miktarlara artırılan dava değeri üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
15-Yargılama sırasında davalı tarafça aracın onarım bedelinin iskontolu fiyatlar üzerinden ve KDV hariç fiyatlarla hesaplanması gerektiği savunulmuş ise de davalı sigorta ile anlaşmalı servisleri arasında uygulanan iskonto anlaşmalarının davacı zararı yönünden belirleyici olamayacağı, esas olanın davacının serbest piyasa rayiçlerinde aracında meydana gelen zararın onarımını sağlayabileceği miktarın belirlenmesi olduğu, aracın fiilen onarımının yapılıp yapılmamasının veya davacının Kdv ödeyip ödememesinin meydana gelen zararın serbest piyasadaki miktarını değiştirmeyeceği, bu nedenle iskontosuz fiyatlar ve Kdv dahil zarar üzerinden hesap yapılması gerektiği gözetilerek bu yönde yapılan hesaplamalara itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
16-Davacı tarafça arabuluculuk görüşmelerinde vekil olarak yer alınmasından dolayı A.A.Ü.T. 16/2. Maddesi uyarınca arabuluculuk vekalet ücretine hükmolunması talep edilmiş ise de bahsi geçen düzenlemede açık bir şekilde “akdi avukatlık ücretinin” düzenlendiği, akdi avukatlık ücreti ile tarafın kendisi ile vekili arasındaki ücrete ilişkin asgari ücretin belirlenmiş olduğu, bu ücretin karşı tarafa yükletileceğine dair bir değerlendirme yapılamayacağı gözetilerek arabuluculuk vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
17-Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinde dava öncesi davacı tarafça davalı sigorta şirketine 19/11/2020 tarihinde başvuruda bulunulduğu, 02/12/2020 tarihinde temerrüt gerçekleştiği gözetilerek bu tarihten itibaren faiz işletilmiş, zarar veren araç ticaret şirketi adına kayıtlı olmakla ticari sayılıyor ise de dava dilekçesinde yasal faiz talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak faiz türü olarak yasal faize hükmedilmiştir.
Davacı tarafın değer artırım dilekçesinde avans faizi talebinde bulunulmuş ise de dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulmuş olduğu, yasal faiz talep edilmiş olmakla birlikte istenebilecek avans faizinden feragat edilmiş olduğunun kabulü gerektiği, ıslah veya değer artırım dilekçesi ile daha önce farklı tür faiz talebinde bulunularak vazgeçilmiş olan bu hakkın tekrar talep edilemeyeceği gözetilerek avans faizine hükmedilmemiş, yasal faize hükmedilmiştir.
18-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, poliçe limitlerini aşmamak kaydı ile 28.053,08-TL hasar onarım bedelinden doğan maddi tazminatın ve 11.828,74-TL değer kaybı zararından doğan maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarlarına temerrüt tarihi 02/12/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.724,32-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL ile ıslah harcı olarak alınan 680,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.985,27-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.982,27-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 680,00-TL toplamı 739,30-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça 59,30-TL başvuru harcı, 139,10-TL tebligat ve posta ücreti ile 2.975,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 3.173,4‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”