Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/112 E. 2021/584 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/112 Esas
KARAR NO : 2021/584

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 03/07/2008
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davacılardan … Dış Tic. Ltd. Şti. aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, borçlu şirketin itirazı üzerine takibin durdurulduğu ve açılan itirazın iptali davasının müvekkilin lehine sonuçlandığı, itirazın iptali kararıyla borçlu şirketin adresine hacze gidildiği ve borçlu şirkete ait herhangi bir mal varlığına ya da bir belgeye rastlanılmadığı, İzmir …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında 15.05.2008 tarihinde borç ödemeden aciz vesikasının alındığı, iş bu sebeple müvekkil şirketin tasarrufun iptali davası açma hakkının doğduğu hususlarından bahisle davalı … hakkında teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesine, davalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı …’a Bornova/İzmir’de bulunan işletmenin devrine ilişkin tasarrufun iptaline ve müvekkil şirkete cebri icra yetkisi verilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava ettiği,
CEVAP: … Dış Tic. Ltd. Şti.nin cevaplarında özetle; Davacı şirketin müvekkil şirketten hiçbir alacağının bulunmadığı, müvekkil şirketin tasfiye süreci içerisinde olduğu ve hiçbir mal varlığının bulunmadığı, müvekkil şirketin iddia edildiği gibi …’a devredilmediği, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği,
Diğer davalı …’ın cevapları; …’ın davalı şirket … Dış Tic. Ltd. Şti.’nin oıtağı olan …’ın oğlu olduğu, …’ın İzmir … Sanayi Sitesindeki mülkünü …’a kiraya vererek ticari terk ettiği, şirket devrinin söz konusu olmadığı hususlarından bahisle davacının davasının reddine, tedbir kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ettiği,
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
1-Mahkememizin Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı öncesinde 09/06/2014 tarih ve … Esas … sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … .Hukuk Dairesi’nin 03/11/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı bozma ilamı ile “…Dava İİK.’nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufların üç grup altında ve İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarrufların sınırlı olarak sayılmamış, kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır. (İİK. m. 281) Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebileceği (Y.H.G.K. 25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı) belirtilmiştir.
Somut olayda, davacının alacağı 2001 yılındaki hisse devrinden kaynaklanmakta olduğu, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleştiği, 15.05.2008 tarihli aciz belgesinin sunulduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporuna göre borçlu şirketin 25.07.2008 yılında tüm makine, cihaz ve demirbaş şirket ortağı … adına çıkış ve satışı yapılarak maddi varlıkların sıfırlandığı belirlenmiştir. Davalı üçüncü kişi … ise borçlu şirketin 03.02.1997 yılından beri faaliyette bulunduğu adreste aynı iş kolunda 01.12.2007 yılında faaliyete başlamış, işyeri 01.11.2007 yılında borçlu şirket ortakları tarafından davalı … …’a kiralanmıştır. 29.07.2008 tarihinde aynı adreste yapılan hacizde borçlu şirket ortağı … hazır olarak görülmüştür. Anılan kişi kendisine devredilen maddi varlıkların ne olduğu konusunda bir açıklama getirmediği gibi üçüncü kişi de kendi işyerindeki mallar için bir belge sunmamıştır. Bu durumda, davalı borçlu şirket ile üçüncü kişi konumundaki … arasındaki işlemlerin örtülü işyeri devri mahiyetinde olup İİK’nun 280/3 madde gereğince iptale tabi olacağından, davacı alacaklı, takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak davalı … …’ın malvarlığı üzerinde haciz ve satış istemi yetkisine sahip olacaktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizin 2021/112 Esas sayılı dosyasına kaydı yapılan dosyanın yapılan yargılaması sonunda bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
2-Dava İİK 277. Ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasıdır. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
3-Somut olayda davacının davalı … Ticaret Ltd.Şti.’ne yönelik yürüttüğü İzmir ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takibin kesinleştiği, takibe konu borcun tasarrufun iptali davasına konu edilen malların diğer davalıya satışından önce doğduğu, takip dosyasında 15/05/2008 tarihinde ödemeden aciz vesikası düzenlendiği, bu haliyle tasarrufun iptali davasının ön şartlarının gerçekleştiği anlaşılmıştır.
4-Dosya arasına alınan nüfus kayıtlarının incelenmesinde davalı … …’ın diğer davalı … Ticaret Ltd.Şti.’nin ortağı …’ın oğlu olduğu, dosyada yapılan ihtiyati haciz işlemindeki adresin borçlu-davalı … Ticaret Ltd.Şti.’ne ödeme emri tebliğ edilen adres olduğu, adresin aynı zamanda şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olduğu, davalı şirket ile …’ın işlettiği işyerinin aynı adreste, faaliyet konularının aynı olduğu, davalı şirketin kendisine ait malların akıbeti hakkında geçerli bir açıklama yapamadığı gibi diğer davalı … …’ın da işletmesinde mevcut olan malların edinme şekline ilişkin somut ve geçerli bir açıklamada bulunamadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davalı … Ticaret Ltd.Şti. Tarafından davalı … …’a örtülü iş yeri devri niteliğinde işletme konusu malların devredildiği yönünde vicdani kanaat oluştuğundan davanın kabulüne karar verilmiştir.
5-Yargıtay ilamında da değinildiği üzere her ne kadar işyeri devri ile birlikte devralan devredenin işletmeye ilişkin hak ve borçlarından da sorumlu ise de taleple bağlılık ilkesi uyarınca davacı tarafça yalnızca işletmenin devrine ilişkin tasarrufun iptalinin talep edildiği, talebi aşar şekilde tüm borçtan davalı … …’ın şahsi malvarlığı ile sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gözetilerek taleple bağlılık ilkesi uyarınca işletmenin devrine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davacının İzmir ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki alacağın tahsili yönünden davalı … tarafından davalı ….Ltd.Şti.’ne ait ticari işletmenin devralınmasına ilişkin tasarrufun iptali ile davacıya dava konusu ticari işletmenin hak ve alacakları üzerinde takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi verilmesine,
2- Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 6.860,88-TL harçtan peşin olarak alınan 1.356,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.504,88-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 13.491,55-TL. vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.356,00-TL. harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen posta ücreti, başvuru harcı ve bilirkişi ücreti toplamı 1.033,20-TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile temyiz kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde temyiz kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede temyiz kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili Yargıtay Hukuk Dairesi’ne temyiz konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”