Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/111 E. 2022/360 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/111
KARAR NO : 2022/360

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ,Şirketi …. adına kendi markaları,konsepti ve tasarımları adına organik sertifikalı bebek tekstili ürettirmek isteğiyle müvekkilin şirket sorumlusu …, İzmir’ de faaliyet gösteren davalı ‘… San. Tic. Ltd. Şti. ‘ ile iletişime geçildiğini, görüşmeler sonucunda toplam 62.000 TL üzerinden anlaşıldığını ve davalı şirket sorumlusu …’ın kumaşların tedariği ve üretime başlanılması için talep ettiği tutar olan 31.000 TL’yi 30/09/2019 tarihinde davalının hesabına ödendiğini 30 Eylülde gönderilen bu tutar ile ürünlerin tesliminin 2019 yılının Ekim ayının son haftasında yapılacağı taahhüt edildiğini Müvekkilinin verilen tarihte ürünlerin geleceği sözüne binaen , ürünleri için bir lansman ve ofis açılışı planladığını, Müvekkilin geçen 1 aylık süre zarfında davalı şirket sorumlusu …. ile neredeyse her gün yazıştıklarını ve telefon görüşmesi yaptıklarını her görüşmede, davalı şirket sorumlusunun ”2 güne kadar kumaşlar geliyor, kumaşçı bizi araya alacak ,baskıya girilmedi henüz , baskı çıktı ben beğenmedim ,bugun denizliye gidiyorum sizi bilgilendireceğim, bugun haber geldi ve baskıya giriliyor, haftaya büyük kısmı çıkmış olacak,hastanedeyim ameliyat oldum ” gibi çeşitli cümlelerle müvekkilini oyaladığını, açılış günü geldiğinde müvekkilin ellerinde ürünleri olmadan bir çok davetli çağırdıklarını ve masraf yaptıkları açılışını boş bir şekilde gerçekleştirmek zorunda kaldıklarını müvekkil şirketin sorumlusu davalı şirket sorumlusunu açılıştan 1 gün önce aramasına rağmen telefonlarına cevap verilmediğini ve davalı şirket sorumlusu … , açılış günü mahcubiyetini belirten bir yazı gönderdiğini Davalı tarafa İzmir 17. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile açtığı icra takibine davalı borçlu tarafından kötü niyetle ve zaman kazanmak gayesiyle itiraz edildiğini dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri de yapıldığını taraflar arasında uzlaşı sağlanamadığını borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, Borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın % 20’ından az olmamak üzere icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, dava harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “Davacı ile davalı tarafın; İzmir 17. İcra Dairesi’nin… E. Sayılı icra takibine dayanak alacaktan dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, taraflar arasında akdedildiği bildirilen ticari ilişkiye ilişkin olarak tarafların edimini yerine getirip getirmediği hususlarında uyuşamadıkları görüldü.” şeklinde belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Davacı taraflar arasındaki görüşme sonucunda anlaşılan ürün tedariği hususunda davalıya ödeme yaptığını belirterek ödemelere ilişkin olarak dava dilekçesi ekinde ekran görüntüsü şeklinde iki adet resim çıktısı sunmuştur.
Davanın itirazın iptali davası olması nedeniyle davaya dayanak yapılan İzmir 17. İcra Dairesinin …. esas sayılı icra dosyası uyap vasıtası ile dosyamız arasına alınmış olup, İzmir 17. İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasından düzenlenen 28/09/2020 tarihli ödeme emri incelendiğinde borcun sebebi olarak 24/07/2020 tarihli alacağın tahsili tarihine kadar %12,75 faizi masraf ve vekalet ücreti tahsili ile kısmı ödemelerde BK 100 ‘e göre yapılamasını talep ederim. 28.806,16-TL ibaresinin yer aldığı bu suretle borcun sebebinin belirtilmediği anlaşılmıştır. İcra ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edildiği davalı şirket tarafından 15/10/2020 tarihli dilekçe ile icra borcuna itiraz edildiği anlaşılmıştır. Ödeme emrinin 14/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği itirazın süresinde olduğu ve geçerli olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalı taraf borca itiraz dilekçesinde borcu kabul etmeyerek inkar etmiştir. İzmir 17. İcra dairesinin …. esas sayılı dosyasının Küçükçekmece 3. İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan yetki itirazı sonucunda yetki itirazının kabulü ile yetkili İzmir icra müdürlükleri tarafından gönderilen ödeme emrine yapılan itirazın devamı niteliğinde olduğu, Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen ödeme emrinde de borcun sebebinin belirtilmediği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası takiple sıkı sıkıya bağlı olup, icra takibinde ileri sürülmeyen hak ve alacaklar ile takip dayanağı yapılmayan hususlar itirazın iptali davasında dava dayanağı yapılamaz , aksinin kabulü savunma hakkının kısıtlanması ve adil yargılanma ilkesinin ihlali olacaktır.
Mahkememizin uyuşmazlık hususunda görevli olup olmadığı hususunun tespiti için davacının tacir olup olmadığı hususu araştırılmış olup, Halkalı vergi dairesinin 20/12/2021 tarihli cevabı yazısına göre davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu anlaşılmıştır. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen 05/11/2021 tarihli cevabi yazıda davacı …’in ticaret sicil kaydının bulunduğu bu suretle kendisini tacir olarak ilan ettiği ve tacir hükümlerine tabi olduğu bu suretle görülen uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir hükümlerine tabi olması nedeniyle tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamasına karar verilmiş olup, belirtilen inceleme gün ve saatinde davalının ticari defter ve kayıtlarını sunması için ihtaratlı davetiye çıkartılmış davalı taraf ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiştir.
Davacı taraf mahkememizin davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına dair verilmiş olan 23/12/2021 tarihli celsenin 6 nolu ara kararından rücu edilmesine dair beyan dilekçesi sunarak dava konusu ile ilgili olarak dava konusu ile ilgili fatura kaydı bulunmadığını belirterek ara karardan rücu edilmesini talep etmiş olup, davanın taraflarının tacir olması nedeniyle HMK madde 222 gereğince davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine dair ara karardan rücu talebi reddedilmiştir.
Davacı vekili 14/04/2022 tarihli duruşmadaki beyanında müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarında herhangi bir kayıt bulunmadığını bu nedenle başkaca delil sunmayacaklarını, sunmuş oldukları makbuzlar yeterli değil ise müvekkilinin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme taleplerinin olup olmayacağı hususunda beyanda bulunmak süre talep etmiştir. Verilen süreye rağmen davacı taraf bu konuda beyanda bulunmamıştır.
Davacı vekili 20/04/2022 tarihli dilekçesi ekinde …. Bankasına ait 30/09/2019 tarihli iki adet makbuz ibraz etmiştir. Makbuzlar incelendiğinde göndericinin davacı … alıcının …. Ltd Şti olduğu 30.000,00-TL bedelli ve 1.000,00-TL bedelli iki ayrı makbuz olduğu ve açıklama kısmında “…e ödenen” ibaresinin yer aldığı başkaca bir açıklamanın bulunmadığı anlaşılmıştır.
10/05/2022 tarihli duruşmada davacı vekili ; ” Müvekkilim yapmış olduğu ödemeleri ticari defter ve kayıtlarına işlememiştir fakat bu ödemeleri davalı tarafa yaptığı sabit ve ortadadır ticari defter ve kayıtlarına itiraz etmemiş olması nedeniyle iddiamızın kabul edilmemesi halinde sebepsiz zenginleşme meydana gelecektir. Biz davamızı ispata yarar tüm delilleri sunduk davamızın kabulüne karar verilmesini talep ederiz başkaca sunacak bir delilimiz yoktur. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava dilekçesi incelendiğinde davacı delil olarak banka dekontları ticari defterler ve whatsap ve e- posta yazışmaları, keşif bilirkişi, tanık ve hertürlü yasal delil şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmakla birlikte davacı vekilinin 08/06/2021 tarihli delil dilekçesi ve tanıkların bildirilmesi konulu dilekçesinde iki tane tanık bildirdiği başkaca delil bildirmemekle birlikte dilekçe ekinde bir kısım e-mail ve whatsap yazışmaları olduğu bildirilen fotokopiler sunduğu anlaşılmıştır. Davanın niteliği ve miktarı dikkate alınarak davacının tanık dinletme talebi kabul edilmemiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan whatsap yazışmaları ve e mail yazışması incelendiğinde whatsap yazışmalarının ve e mail yazışmalarının davalı şirketle veya yetkilisi ile yapıldığı hususunda kanaat getirilememiştir.
Davanın itirazın iptali davası olması ve itirazın iptali davasının takip ile sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle bu kapsamda yargılama yapıldığından davacı tarafın alacak iddiasının ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Açıklama kısmında herhangi bir ibarenin yer almadığı ödemelerin var olan borcun ödendiğine ilişkin karine ile bu şekildeki Yargıtay uygulamaları da dikkate alınarak davacı tarafından sunulan makbuzlardaki ödemelerin davacının iddia ettiği şekilde avans ödemesi olarak gönderildiği mahkememizce kabul edilmemiştir. Davacı mevcut borcun ödendiğine dair karinenin aksini ispat edememiştir.
Davacı taraf HMK madde 222 gereğince yalnızca davalı defterlerine dayanmamış olduğundan davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını sunmamış olması davalı aleyhine delil olarak kabul edilmemekle birlikte davalının davaya cevap vermeyerek davada ileri sürülen tüm iddiaları inkar ettiği kabul edilerek mahkememizce bu kapsamda değerlendirmede bulunulmuştur.
Her ne kadar yemin delilinin hatırlatılması düşünülmüş ise de davacının yemin deliline dayanmamış olması nedeniyle yemin hususu hatırlatılmamıştır.
Yukarıda izah edilen nedenlerle icra takibi kapsamında alacağın var olup olmadığı ve taraflarca getirilme ilkesi gözetilerek taraflarca ileri sürülen delil ve iddialar değerlendirilerek ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 491,94-TL ‘den mahsubu ile davacıya iadesi gereken bakiye 411,24‬-TL ‘nin, Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13,14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’den mahsubu ile bakiye 908,76‬-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair Davacı vekilinin e duruşma vasıtası ile yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 10/05/2022

Katip 114717
E-imza

Hakim 219108
E-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”