Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1043 E. 2022/2 K. 04.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1043 Esas
KARAR NO : 2022/2

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/11/2021
KARAR TARİHİ : 04/01/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ile; Kınık İcra Dairesi’nin ….E. Sayılı dosyasına yapılan haksız ve hukuksuz itirazın iptali ile Arabuluculuk Bürosunun …….sayılı dosyasında yapılan anlaşmaya istinaden müvekkili olduğu kurum tarafından ödenen kdv ve stopaj hariç arabuluculuk ücreti ödemesi, arabuluculuk ücretine ilişkin kdv ve stopaj ödemesi, anlaşma öncesi alınan aktüerya bilirkişi raporu ücreti ödemesi, yapılan anlaşmaya istinaden müvekkili olduğu kurum tarafından ödenen kdv ve stopaj hariç vekalet ücretinin ödemesi, yapılan anlaşmaya istinaden müvekkili olduğu kurum tarafından yapılan vekalet ücretine ilişkin kdv ve stopaj ödemesi,yapılan anlaşmaya istinaden müvekkili olduğu kurum tarafından ödenen kdv ve stopaj hariç karşı vekalet ücretinin ödemesi ve karşı vekalet ücretine ilişkin kdv ve stopaj ücreti ödemelerine ilişkin ödeme tarihlerinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte TOPLAM: 28.545,61-TL olarak yapılan ödemelerin, ödeme tarihlerinden itibaren hesap edilecek kanuni faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Dava, davacı Güvence Hesabı tarafından zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazasında zarar gören üçüncü kişilere ödenen tazminatın zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ve işleten davalılara rücu davasıdır.
2-Her ne kadar Kınık Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında verilen 16/11/2021 tarihli görevsizlik kararında, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 Karar sayılı kararı ile Kınık Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ticari davalarda görevli olmadığı belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de dosya kapsamının incelenmesinden dava konusu uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemesi görev alanına girdiği değerlendirilmiştir.
3-Bilindiği üzere rücu davaları halefiyet ilkesi temeline dayanmakta olup zararı gideren kişiden ziyade zarar gören ile zarar veren arasındaki ilişkiye göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. Somut olayda zarar gören …, zarar veren araç sürücüsü … ve zarar veren araç maliki … gerçek kişi olup uyuşmazlık trafik kazasından kaynaklanmaktadır. Zarar veren … plaka sayılı araç motosiklet cinsi olup kaza tespit tutanağına göre hususi amaçlı kullanıldığı görülmüştür. Bu durumda davanın davalılar ile dava dışı zarar gören … arasındaki haksız fiil ilişkisinden kaynaklandığı ve genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
4-Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin ve 4.Hukuk Dairesi’nin istirar kazanmış uygulaması da bu yöndedir. Nitekim yakın zamanda Yargıtay 4.Hukuk Dairesi, bölge adliye mahkemeleri arasındaki görüş ve uygulama uyuşmazlıklarının giderilmesine dair yapmış olduğu inceleme sonucu benzer bir değerlendirme yapılmıştır: “Uyuşmazlığın giderilmesine konu somut olaylarda, davacı Güvence Hesabı zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.”(Yargıtay 4.Hukuk Dairesi 2021/17896 Esas 2021/4942 Karar sayılı 16/09/2021 tarihli ilamı)
5-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere görülmekte olan davanın ticari nitelikte olmadığı, zarar gören ile zarar sorumluları arasındaki hukuki ilişkinin mahiyeti dikkate alındığında uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği değerlendirildiğinden mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Kınık Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, KINIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleşmesinden sonra, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararı ile kararın kesinleşmesinden sonra, Kınık Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından da görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğinden dosyanın yargı yeri belirlenmesi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği hatırlatılarak, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi.04/01/2022

Katip ….
e-imza
¸

Hakim …
e-imza