Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1030 E. 2022/753 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1030 Esas
KARAR NO : 2022/753

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; söz konusu davada Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. Maddesine göre; motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceğini, 23.07.2021 tarihinde …’a ait ve … sevk ve idaresindeki… plakalı aracın müvekkile ait … no’lu yabancı plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkil aracı ile Aksaray İli, Ağaçören İlçesi, … Mah., … mevkiinde seyir halinde iken, yine aynı yerde davalı sigorta şirketinde sigortalı … plakalı araç sürücüsünün dikkatsiz ve tedbirsiz davranışıyla sağdan gelen müvekkil araca geçiş hakkı vermeyerek çarptığını ve müvekkilin aracında maddi hasar oluşmasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrası, Ağaçören Trafik Denetleme Büro Amirliği Ekiplerince tanzim edilen kaza tespit tutanağına göre davalı şirkette sigortalı araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nun 57/1-c maddesi gereği kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davanın, … Sigorta A.Ş’ye karşı açıldığını, şirket ile kusurlu araç arasında geçerli … poliçe no’lu ve 27.08.2020-27.08.2021 tarihleri arasında geçerli ZMMS poliçesi bulunduğunu , davalı şirketin bu kazadan dolayı teminatlar dahilinde sorumlu olduğunu, dava Euro kurunu baz alarak açıldığı için, davalı şirketin teminat limitleri kaza tarihi itibarı ile Euro kuru karşılığının belirlenmesi gerektiğini, müvekkilin aracı ile ikametgahı ve aracının plakasının kayıtlı olduğu Almanya’da bulunan … isimli yetkili ekspertiz firmasına incelettiğini ve toplam maliyetin; düzenlenen 04.11.2021 tarihli Onarım Maliyet Hesaplama’sına göre, KDV dahil 13.398,14 EURO hasar miktarı tespit edildiğini, ayrıca ekspertiz rapor ücreti olarak 1.324,24 EURO ödendiğini, müvekkilin aracı yabancı plakalı olup müvekkilin daimi ikametgahının da Almanya olduğundan araçtaki zararın Türkiye piyasasına göre değil aracın bulunduğu ülke piyasasına yani Alman rayiç değerlerine göre belirlenmesi gerektiğini, arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamadığını belirterek davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin her türlü talep, dava ve netice-i talebi ıslah hakkı saklı kalmak kaydıyla, 13.398,14 EURO hasar tazminatından şimdilik 100,00 Euro’nun ve yine kaza tarihi itibarı ile davalı sigortanın teminat miktarının Euro kuruna göre belirlenip, teminat limitleri içinde, temerrüt tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Euro Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak tahsiline, avukatlık maktu ücretin davalıdan alınıp taraflarına ödenmesine, ekspertiz rapor ücretinin yargılama giderlerinden sayılmasına, diğer yargılama giderleri ile yasal avukatlık vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile talebimizin yukarıda açıkladığımız şekilde bilirkişi raporuna göre belirlenmiş olan toplam tazminatın 9.487,50 Euro miktarın, davalı şirketin teminat limiti ile sınırlı olarak kabulüne, davalıya 08.11.2021 tarihinde ihbar yapılmış ve bu ihbar 09.11.2021 tarihinde davalıya ulaşmıştır. KTK m. 99’a göre sigorta şirketi 8 iş günü içinde tazminatı ödemek zorunda olduğundan 22.11.2021 tarihinde temerrüde düşmüştür. Bu sebeple, 9.487,50 Euro tazminatın teminat limiti ile sınırlı olarak 22.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek ( EURO karşılığı olarak) yabancı para bakımından 3095 sayılı kanunun 4-a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankasının Efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalıdan tahsiline, bilirkişi raporunda belirtilen ekspertiz rapor ücreti olan 1.324,24 Euro’nun o ülke koşullarına göre makul olup, kadri maruf bulunduğundan, karar tarihi itibarıyla TC Merkez Bankası Efektif Satış kuru üzerinden TL olarak yargılama giderlerinden sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya ilişkin delillerin taraflarına tebliğ edilmediğini, talep edilen hasar ve değer kaybı miktarlarının fahiş olup aracın hasarlı şekilde Türkiye’den yurt dışına nasıl çıkarıldığının araştırılması gerektiğini, başvuran tarafından araçta meydana gelen hasarın yurtdışında onarıldığı belirtilerek buna göre yabancı para birimi üzerinden hesaplama yapılmasının istendiğini, aracın Türkiye ‘de hasar gördüğü, hasarlı iken Türkiye’de olduğu ve yurtdışına onarım yapmadan götürmesi imkânsızlık teşkil ettiğinden Türk Lirası üzerinden gerçekleştirilen onarım faturalarının esas alınması gerektiğin, Trafik Sigortası’nın asıl amacının gerçek zararın giderilmesi olduğunu , araç gerçekte Türkiye’de onarıldı ise Türk lirasının esas alınması gerektiğini , kaldı ki, hasarlı halde yurtdışına götürüldü ise dahi davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, yabancı para bakımından fiili ödeme günündeki kur üzerinden karar verilmesi yönündeki taleplerinin reddi gerektiğini, zararın Türk Lirası olarak hesaplanması, aksi halde ise haksız fiilin gerçekleştiği tarihte geçerli olan kur esas alınarak TL karşılığı üzerinden verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek ile birlikte; kusur oranının tespiti bakımından dosyanın adlı tıp trafik ihtisas dairesine gönderilmesi gerektiğini, her halükarda müvekkil şirketin ancak ZMMS genel şartlarında öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabileceğini, değer kaybı taleplerin reddi gerektiğini, mevcut şartlarda daha önce kazaya karışıp karışmadığının tespiti yapılamayacağından reddedilmesi gerektiğini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise SBM müzekkere yazılarak söz konusu aracın daha önce kazaya karışıp karışmadığının araştırılmasını , talebi kabul etmemek üzere; müvekkil şirketin temerrüt tarihinin dilekçede belirtilen esaslara uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, müvekkil şirketin eksper ücreti bakımından sorumluluğu bulunmadığını, dava dilekçesinde her ne kadar arabuluculuk görüşmelerine karşı vekalet ücreti talebinde bulunulmuşsa da söz konusu husus ihtiyari değil dava şartı olması sebebiyle taleplerin reddi gerektiğini belirterek yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre;
“…3. SONUÇ ve KANAAT : Yukarıda açıklanan hususlar neticesinde;
3.1. TRAFİK KURALLARINI İHLAL YÖNÜNDEN
3.1.1. Davalı … Sigorta A.Ş nezdinde 27.08.2020/2021 tarihleri arasında … sayılı Z.M.S.(Trafik) poliçesiyle sigortalı … plakalı 2005 model Opel marka otomobil sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK. nın diğer sürücü kusurlarından 57/C-2 ve 57/A ile sürücü asli kusurlarından 84/H maddelerini ihlal ettiği,
3.1.2. Davacı …’a ait … plakalı 2016 model Ford marka otomobil sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nın diğer sürücü kusurlarından 57/A ( Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, .…. zorundadırlar.) ile 52/A maddelerini ihlal ettiği,
3.1.3. Başkaca kazaya katkı sağlayacak etken kişi kurum ve kuruluş olmadığı,
3.2. HASAR VE DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN :
3.2.1 … plakalı 2016 model Ford Galaxy 2.0 TDCI AUT.Trend otomobilde meydana gelen hasarın ve tarafımca hasara uğradığı belirlenen parçaların, 23.07.2021 tarihli kaza ile uyumlu olduğu,
3.2.2. Dava konusu … plakalı 2016 model Ford Galaxy 2.0 TDCI AUT.Trend otomobilin onarılarak kullanılabilir hale getirilmesi için gereken yedek parça ve işçilik bedelinin 10.767,56 Euro ( KDV dahil) olduğu,
3.2.3. Aracın piyasa değerinin %50 sini aşan araç tamirinin ekonomik olmadığı ve aracın pert total kabul edilerek aracın hasarsız piyasa rayici ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hasar miktarı olarak belirlenmesi hususunda Yargıtay’ın içtihatları bulunduğundan kaza sonrası araçta oluşan hasar miktarının ,aracın rayiç bedelinin %50 sini aştığı göz önüne alınarak aracın pert total olarak değerlendirilmesi gerektiği ,
Bu çerçevede yapılan piyasa araştırmasına göre vaki kaza öncesi dava konusu otomobilin 2.el piyasa değerinin 16.000 Euro olduğu, sovtaj bedelinin 3.350 Euro olduğu göz önüne alındığında dava konusu kaza nedeniyle oluşan zararın 12.650 Euro olduğu,
Dava konusu otomobil 23.07.2021 tarihli kaza nedeniyle total pert olarak değerlendirildiğinden otomobilde ayrıca bir değer kaybı zararı oluşmadığı,
3.2.4. 23.07.2021 tarihli kazada ( Sayın Mahkemece davalı sürücü …’a %75 oranında kusurlu olduğunun takdir edilmesi halinde ) davacıya ait … plakalı 2016 model Ford Galaxy 2.0 TDCI AUT.Trend otomobilde meydana gelen zararın 12.650 x0,75 = 9.487,50 Euro ( KDV dahil) olduğu , davalı sigorta şirketinin meydana gelen zarardan teminat limiti dahilinde sorumlu olduğu ,
3.2.5. Davacı tarafından … bürosuna ekspertiz işlemi yaptırıldığı ve KDV dahil 1.324,24 Euro ödeme yapıldığı tespit edilmiş olup ödenen bedelin Almanya şartlarında makul olduğu, bu bedelin ödenmesine ilişkin takdirin sayın Mahkemede olduğu kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile davalı sigorta şirketi tarafından KZMMS poliçesi sigortalı olan … plaka sayılı araç arasında meydana gelen 23/07/2021 tarihli maddi hasarlı kaza nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen hasardan doğan maddi tazminatın davalı sigortacıdan tahsili talepli maddi tazminat davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu kazanın davalının sigortalısı olan araç sürücüsünün %100 kusuruyla meydana geldiğini, davacıya ait aracın onarımının KDV dahil 13.398,14-Euro masraf gerektirdiğini, davacıya ait aracın Almanya plakalı olduğunu, davacının sürekli olarak Almanya ülkesinde ikamet ettiğini ve Almanya ülkesindeki rayiç onarım bedeli üzerinden tazminat talep edilebileceğini ileri sürerek hasar bedelinin ve hasar bedeli tespiti için sarf edilen ekspertiz ücreti 1.324,24-Euronun davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazı ileri sürmüş, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, zararın Türkiye rayiçlerine göre Türk Lirası üzerinden hesaplanması gerektiğini, kusur değerlendirmesinin ATK Trafik İhtisas Dairesi’nce yerine getirilmesi gerektiğini, davalının ekspertiz ücretinden sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
2-Mahkememizce yetki yönünden yapılan inceleme ve değerlendirmede davalı sigorta şirketinin “… Mah. … Cad. … No:… Kat:… … … / İzmir” adresinde Ege Bölge Müdürlüğü’nün bulunduğu, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları uyarınca şubeye göre daha geniş yetkili olan bölge müdürlüklerinin bulunduğu yer mahkemelerinin de yetkili kabul edildiği dikkate alınarak mahkememizin yetkili olduğu değerlendirilmiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
5-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
7-Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmış uygulamasına göre (Örn:2021/26157 E. 2022/1048 K.) sürekli olarak yabancı ülkelerde ikamet eden kişilerin yine yabancı plakalı araçlarının Türkiye’de uğradığı zararların kendi ülkelerinde onarımının yapılabileceği, zarar görenin aracını Türkiye’de onarmaya zorlanamayacağı, bu hususta zararın tespitinde araç şayet onarımı mümkün ve ekonomik ise sürekli ikamet edilen ülke rayicindeki onarım bedeli, şayet aracın onarımı ekonomik değil ise sovtaj değerinin araç rayiç değerinden düşülmesi suretiyle tespit edilecek gerçek zararın baz alınması gerekmektedir. Şayet araç sürekli ikamet edilen ülkeye götürülmeksizin Türkiye’de bırakılmış ve Gümrük İdaresi’ne terk edilmiş ise zarar miktarı sürekli ikamet edilen ülkedeki aracın rayiç değeri ile Türkiye’deki onarım bedelinden hangisi daha düşük ise bu miktar baz alınarak zararın hesaplanması gerekmektedir.
8-Yukarıda açıklanan temel yasal düzenlemeler ve yargısal uygulamalar doğrultusunda tarafların sorumluluklarının tespiti hususunda kazanın meydana gelişinde tarafların öncelikle kusur durumlarının belirlenmesi gerekmektedir. Tarafların kusur durumlarına ilişkin yapılan bilirkişi incelemesinde dosyaya sunulan 04/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda “..Davalı … Sigorta A.Ş nezdinde 27.08.2020/2021 tarihleri arasında … sayılı Z.M.S.(Trafik) poliçesiyle sigortalı … plakalı 2005 model Opel marka otomobil sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK. nın diğer sürücü kusurlarından 57/C-2 ve 57/A ile sürücü asli kusurlarından 84/H maddelerini ihlal ettiği,
3.1.2. Davacı …’a ait … plakalı 2016 model Ford marka otomobil sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nın diğer sürücü kusurlarından 57/A ( Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, .…. zorundadırlar.) ile 52/A maddelerini ihlal ettiği,
3.1.3. Başkaca kazaya katkı sağlayacak etken kişi kurum ve kuruluş olmadığı,” şeklinde görüş belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede dava konusu kazanın gerçekleşmesinde kavşaklarda geçiş üstünlüğüne riayet etmediğinin anlaşıldığı, ayrıca yine kavşağa yaklaşma sırasında hızın azaltılmamış olmasının da kazanın gerçekleşmesine etki eden kusurlardan olduğu, davacıya ait aracın sürücüsü …’ın ise kontrolsüz kavşağa yaklaştığı sırada her ne kadar geçiş üstünlüğü kendisine ait olsa da gerekli dikkate ve özeni göstermediği ve hızını azaltmadığı, bu itibarla davalı tarafa göre daha alt düzeyde tali kusurlu olduğu değerlendirilmiş, davalının sigortalısı araç sürücüsünün %75 oranında kusur atfedilmiş, davacıya ait aracın sürücüsü ise %25 oranında kusurlu kabul edilerek bu oranlar üzerinden sorumluluk hesaplaması yapılmıştır.
9-Kusur durumlarının tespiti sonrasında ise haksız fiil tazminatının şartlarından olan zarar yönünden yapılan incelemede dosyaya sunulan 04/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda aracın oluşan hasarının Almanya Federal Cumhuriyeti koşullarında kaza öncesi rayiç değerinin 16.000,00-Euro civarında olduğu, aracın onarım bedelinin 10.767,56-Euro olduğu, aracın pert totale tabi tutulması gerektiği, ayrıca aracın sovtaj değerinin 3.350,00-Euro olduğu ve gerçek zararın 12.650,00-Euro olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı tarafça rapora karşı itirazlar ileri sürülmüş ise de bilirkişi tarafından belirlenen onarım bedeli miktarının daha önce dosyaya sunulan ekspertiz raporu ile davalı aleyhine çelişki içermediği, davalı tarafın itirazında somut bir eksiklik veya hatalı hesaplama göstermediği dikkate alınarak yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Bilirkişi raporunda her ne kadar aracın onarım bedeli, rayiç değerin %50’sinden yüksek olduğu gerekçesiyle pert total işlemi uygulanması gerektiği yönünde görüş bildirilmiş ise de bu görüşe mahkememizce iştirak edilmemiştir. Şöyle ki, aracın pert total işlemine tabi tutulabilmesi için kaza sonrası sovtaj değeri ile onarım bedeli toplamının aracın rayiç değerinden daha yüksek olması gerekmektedir. Zira pert-total işlemi uygulamada onarım bedeli %50’yi aşması halinde ortaya çıkabilecek ek hasarlar da dikkate alınarak onarımın ekonomik olmayacağı öngörüsüne dayalı bir sigortacılık uygulaması ise de, yargısal uygulamada gerçek zararın tespitinin esas olduğu, onarım bedeli miktarı net bir şekilde tespit edilmesi sonrasında sovtaj değerinin onarım bedeline eklenmesi sonrasında şayet değer kaybı miktarıyla birlikte rayiç değere ulaşılmıyor ise pert total işlemi yapılmasına gerek bulunmadığı, onarım bedeli, sovtaj değeri ve değer kaybı miktarı aracın kaza öncesi rayiç değerini geçiyor ise pert total işlemi yapılabileceği gözetilerek yapılan değerlendirmede, davacıya ait aracın onarım bedelinin 10.767,56-Euro olduğu, sovtaj değerinin 3.350,00-Euro olduğu, davacı vekilince dosyaya sunulan ekspertiz raporunda aracın yaşı ve hasarına göre değer kaybı uygulanmayacağı görüşü de dikkate alındığında hasar bedeli ve sovtaj değeri miktarı 14.117,56-Euro olduğu, buna karşın aracın kaza öncesi değerinin 16.000,00-Euro olarak tespit edildiği dikkate alındığında aracın onarımının ekonomik olacağı, pert total işlemine tabi tutulmasına gerek bulunmadığı kabul edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporunun onarıma ilişkin tespiti 10.767,56-Euro üzerinden davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuruna denk gelen %75 kusur oranına isabet eden sorumluluk miktarı (10.767,56×0,75)=8.075,67-Euro olarak belirlenmiştir.
10-Davacı vekili 05/07/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 9.487,50-Euro’ya yükseltmiştir.
Mahkememizce gerekçenin 9 nolu paragrafında açıklandığı üzere aracın onarımının ekonomik olduğu yönündeki değerlendirme doğrultusunda tespit edilen hasar onarım bedeli üzerinden %75 kusur oranına denk gelecek şekilde yapılan hesaplama ile 8.075,67-Euro maddi tazminatın poliçe limiti olan 43.000,00-TL’yi aşmamak üzere davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı lehine kurulan hükümde davalının poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduğu gözetilerek vekalet ücreti takdirinde poliçe limiti dikkate alınarak maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
11-Davacı tarafından davalı sigorta şirketine dava öncesi başvuruda bulunulduğu, başvuru evrakının 09/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 8 iş günü sürenin sonunda davalının temerrüde düştüğü anlaşıldığından 22/11/2021 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş, temerrüt tarihinden itibaren, alacak yabancı para cinsi olmakla yürütülecek faiz türü olarak 3095 sayılı yasasının 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak değişken oranlı faiz belirlenmiştir.
12-Davacı tarafça ayrıca ekspertiz ücreti talebinde bulunulmuş olup, yerleşik yargısal uygulamalar doğrultusunda dava öncesi aracın hasarının tespitine yönelik yaptırılan ekspertiz incelemelerinin yargılama giderlerinden sayılabileceği, somut olayda Almanya ülkesinde yaptırılan ekspertiz incelemesinin emsal nitelikte dosyalarda alınan ekspertiz hizmet ücretleri ile uyumlu olduğu, bu tutarın da yargılama giderleri kapsamına dahil edilebileceği gözetilerek ekspertiz ücretine ilişkin gider dava tarihindeki kur üzerinden yargılama giderine dahil edilmiştir.
13-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, tarifeye göre belirlenen 1.320,00TL arabuluculuk ücreti yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
14-Yukarıda ayrıntılı gerekçeleri açıklandığı üzere dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu ve kazanın gerçekleşmesinde %75 oranında kusurlu kabul edildiği, aracın davacının sürekli ikamet ettiği ülkeye göre onarımının ekonomik olduğu, onarım bedeli üzerinden %75 oranına isabet eden tutarda davalının sorumluluğu bulunduğu değerlendirildiğinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 8.075,67-Euro maddi tazminatın KZMSS poliçe limiti 43.000,00-TL’yi aşmamak geçmemek üzere 22/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasasının 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak değişken oranlı faiz ile birlikte fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
2-Ekspertiz ücreti talebinin yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.937,33-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL ile ıslah harcı olarak alınan 734,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.143,70-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 734,33-TL toplamı 793,63-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL. başvuru harcı ile 60,60-TL posta ve tebligat ücreti, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti ve yargılama gideri kapsamına alınan (1.324,24-Eurox13,8467)=18.336,35-TL ekspertiz ücreti toplamı 19.656,25‬-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre takdiren 16.731,21-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı taraflarca karşılanan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
10-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 1.123,57-TL’sinin davalıdan, 196,43‬-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/11/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”