Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1026 E. 2022/336 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1026
KARAR NO : 2022/336

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili Mahkememize verdiği dilekçe ile; 23/03/2021 tarihinde sürücü …, sevk ve idaresindeki … plakalı belediye otobüsü ile ile Buca İlçesi, … Caddesi üzerinde yolcu indirmek için durduğunda kapıdan inmekte olan müvekkilinin henüz araçtan inmeden otomatik kapının kapatılması ile düşerek yaralandığını, … plakalı otobüsün davalı Sigorta şirketi nezdinde kaza tarihini kapsayan ZMM Poliçesi bulunduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için 100 TL geçici iş göremezlik ve 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden sigortalısının kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiş olmakla yapılan açık yargılama sonunda;
GEREKÇE: Davalı Sigorta vekili sunduğu cevap dilekçesinde, müvekkili kuruma erişkinler için engellilik değerlendirilmesi hakkındaki yönetmeliğe göre maluliyet raporunun sunulmadığından dava şartının yerine getirilmediğini, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesini, esasa girilmesi halinde ise, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalının ZMM Sigortacısı olduğu belediye otobüsünde yolcu olarak bulunan davacının otobüsten inerken yaralanması nedeni ile açılan tazminat davasına ilişkindir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 3/k maddesinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı maddesinde “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Kanun yürürlüktedir. Davacı-yolcu ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketicidir. Davalı, motorlu aracın işletilmesi sırasında üçüncü kişilere verdiği zararı sigorta örtüsüne alan sorumluluk sigortacısıdır. O halde, dava konusu taşıma işlemi de 6502 sayılı Kanunun 3-l maddesi gereği tüketici işlemi olarak kabulü ile Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeni ile Mahkememizin Görevsizliğine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin eldeki davaya bakmakta görevsizliği nedeniyle HMK’nun 114(1)-c), 115/(2), 138(1) maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Davaya bakmakta görevli mahkemenin İzmir TÜKETİCİ Mahkemesi olduğuna,
HMK’nun 20(1) maddesi gereğince işbu kararın kesinleşmesi ve iki haftalık başvurusu süresinde talep halinde dava dosyasının belirtilen görevli mahkemeye gönderilmesine,
HMK’nun 331/2 maddesi de gözetilerek harç ve yargılama giderlerinin iki haftalık başvuru süresi içerisinde talep olması halinde görevli mahkemede gözetilmesine, bu süre içerisinde başvuru olmaması halinde ise, HMK 20/(1) son cümlesine göre daha sonra talep halinde gerektiğinde mahkememizce karar verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal istinaf süresi içinde, İstinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”