Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1014 E. 2022/757 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1014 Esas
KARAR NO : 2022/757

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/08/2021 tarihinde …’a ait … sevk ve idaresindeki … plakalı tır müvekkiline ait …plakalı yabancı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin aracı ile tatilini bitirip Edirne İli Hamzabeyli Sınır Kapısına doğru giderken sınırdaki trafik sıkışlıklığı nedeniyle dosvala kamyon parkı ve benzerliği seviyesinde durduğu esnada davalı sigorta şirketinde sigortalı … … plakalı Tır sürücüsü dikkatsiz ve tedbirsiz davranışıyla ters istikametten gelerek benzinlik alanına girmek isterken kör noktadaki müvekkilinin aracını görmeyerek , müvekkilinin aracına arka sol kısımlarından çarparak zarar verdiğini, kaza sonrası olay yerinde her ne kadar trafik polisi gelmiş ise de taraflarca tanzim edilen kaza tespit tutanağına, taraf beyanları ve olay yeri fotoğraflarına göre davalı şirkette sigortalı … 10 plakalı araç sürücüsünün kazada %100 kusurlu olduğunu, davanın …Sigorta A.Ş.’ye karşı açıldığını, şirket ile kusurlu araç arasında 07/04/2021-07/04/2022 tarihleri arası geçerli … poliçe nolu ZMMS ve … poliçe nolu genişletilmiş kasko poliçesinin bulunduğunu, iş bu sebeple davalı şirketin bu kazadan dolayı ZMMS olarak teminatlar dahilinde ve kalan kısım için genişletilmiş kasko poliçesi kapsamından sorumlu olduğunu, müvekkilinin aracının yabancı plakalı olup müvekkilinin daimi ikametgah adresinin Avusturya olduğundan ve orada Euro üzerinden harcama yapılacağından araçtaki zararın buradaki parça fiyatları , işçilik ücretleri, değer kaybı ve diğer zorunlu giderler, yani eksperiz rapor ücreti de Türkiye piyasasına göre değil aracın bulunduğu ülke piyasasının rayiç değerlerine göre belirlenmesini ve Yargıtay hukuk Genel Kurulu’nun içtihadının da bu yönde olduğunu belirterek fazlaya ilişkin her türlü talep dava ve netice-i talebimiz ıslah hakkımız saklı kalmak kaydıyla her ne kadar 9.114,02Euro hasar tazminatı belirlemiş ise de şimdilik 100.00- Euro’nun, yine kaza tarihi itibariyle davalı sigortanın teminat miktarının Euro kuru’na göre belirlenip , ZMMS ‘de teminat limitleri içinde ve genişletilmiş kasko poliçesinin incelenip şayet bu poliçe kapsamında ihtiyati mali mesuliyet varsa ZMMS kapsamı dışındaki miktarın, temerrüt tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasasının 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Euro efektif satış kuru karşılığı Türk lirası olarak tahsiline, arabuluculuk faaliyeti anlaşmazlık ile sonuçlandığından AAÜT’nin 16/2-c maddesine göre avukatlık maktu ücretinin taraflarına ödenmesine, tarafımızca ödenmiş ekspertiz rapor ücretinin yargılama giderlerinden sayılmasına, diğer yargılama giderleri ile yasal avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş. Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 26.08.2021 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı araç, müvekkil şirkete 07/04/2021 – 07/04/2022 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, bu poliçeden dolayı sorumluluğumuz, sigortalımızın kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 43.000,00.-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketinin sorumluluğu, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. ve 85. maddelerine göre trafik sigortaları, işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapılırlar. Sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluluk da yoktur. Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel ve Özel Şartları uyarınca, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğu ancak sigortalısının kusurlu olması halinde doğduğunu ve kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğundan dava konusu kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının ve zarar miktarının mahkeme tarafından tespit edileceğini, davacı tarafından, “ekspertiz ücreti” adı altında ödemenin talep edildiğini, ancak müvekkili şirketin bu ekspertiz raporunun alınmasına sebebiyet vermediği gibi bu tür giderler KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartlarında sigorta teminatı içerisinde sayılmış değildir, müvekkili şirket Karayolları Trafik Kanunun ve Poliçe Genel şartları yalnız gerçek zarardan sorumlu olduğunu, trafik sigorta poliçesi teminat kapsamı kanun ve genel şartlarla belirlendiğinden, delil tespit gideri, ekspertiz ücreti, ikame araç bedeli, vekalet ücreti, keşif harcı, tebligat gideri, bilirkişi ücreti vb. gibi masrafları sigorta teminatı dışında kaldığını belirterek müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığından dolayı usulden reddine, haksız ve fahiş olan maddi tazminat talebini ve davanın reddine, 7327 sayılı yürürlükteki kanunun huzurdaki dosyaya uygulanmasına, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden faiz talebinin reddine, sayın mahkemeniz aksi kanaatte ise avans faiz talebinin reddine, müvekkili şirkete dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama, masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, haksız fiil nedeniyle hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu 26/08/2021 tarihli çift taraflı trafik kazasında davacı …plakalı aracın maliki, davalı ise … 10 plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketidir.
KTK’ nın 97. Maddesi gereği başvuru şartı incelendiğinde dava dilekçesinin ekinde yer alan 10/12/2021 tarihli dilekçeye göre davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu ve başvurunun 13/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı tarafın yetki itirazı değerlendirildiğinde;
6100 sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “, Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalrda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır Ancak, HMK.’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir.Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7.maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, rizikonun, yani kazanın Edirne ilinde gerçekleştiği, davacının yerleşim yerinin Avusturya olduğu, ancak davalı sigorta şirketinin İzmir ilinde Ege Bölge Müdürlüğünün bulunduğu görüldüğünden, davacının davasını İzmir ilinde açarak yetkili mahkemeyi doğru olarak seçmiş olduğu anlaşıldığına göre, davalının yetki itirazı mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davalının sorumluluğu değerlendirilecek olursa; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş,
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı, trafik kazasında … 10 plakalı aracın 07/04/2021-2022 tarihlerini kapsar zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğundan ve kaza 26/08/2021 tarihinde gerçekleştiğinden talep risk periyodu içerisinde olup, yukarıda değinilen nedenler ile davacının talep etmiş olduğu hasar bedelinden davalı poliçe limiti ile sorumlu olacaktır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce bilirkişilerden oransal kusur raporu ve hasar bedelinin belirlenmesi için raporlar alınmıştır.
10/05/2022 tarihli celse 4 nolu ara kararı gereği davacı araçta oluşan kusur hasar ve davalının sorumluluk miktarının tespit edilebilmesi için bilirkişilerden alınan raporun sonuç kısmına göre; “Dosya kapsamında 26.08.2021 tarihinde ve saat 11.00 sıralarında meydana gelen trafik kazası nedeniyle kazaya karışan araç sürücüleri tarafından tanzim edilen ve imzaları ile teyit edilen “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı”na göre kazanın oluşumunun; “Sürücü … sevk ve idaresindeki … …. plaka sayılı aracı ile … İli, …… Sınır Kapısına doğru ters istikamette seyir halindeyken kamyon park alanı ve benzinliğe girmek istediği esnada aracının sağ ön kısımları ile; trafik sıkışıklığı nedeniyle duran sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sol arka kısımlarına çarpması” şeklinde meydana geldiği belirtildiği,
26.08.2021 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda;
Davalı tarafa ait … 10 plaka sayılı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUĞU”,
Davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; “ETKEN OLMADIĞI”,
Dava konusu … plaka sayılı araçtaki hasar bedeli ile ilgili olarak; nihai kararın takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, araçtaki hasar bedeli KDV hariç ve KDV dahil olmak üzere;
1) … plaka sayılı araçtaki hasar bedeli 7.595,02.-TL (Euro) (KDV Hariç) olabileceği,
2) … plaka sayılı araçtaki hasar bedeli 9.114,02.-TL (Euro) (KDV Dahil) olabileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dava konusu … plaka sayılı aracın ekspertiz rapor ücretinin
180,00.-Euro (KDV Dahil) olduğu görüş ve kanaatine varıldığı,
Kazanın oluşumunda sürücüsü etken olan … 10 plaka sayılı aracın,
Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortasının, davalı …. Sigorta Şirketi tarafından, 07.04.2021-2022 tarihleri arasında geçerli … numaralı poliçe ile yapılmış olduğu ve Hazine Müsteşarlığı tarafından kaza tarihi 2021 yılı itibariyle sigorta teminatının 43.000,00 TL olarak belirlendiği,
Dosya kapsamında Kasko sigortası poliçesi bulunmadığı, bu nedenle İhtiyari Mali mesuliyet sigortası olup olmadığının tespit edilemediği,
Bu hale göre, ZMM Sigortacısı …. Sigorta AŞ’nin sorumlu teminat limiti kapsamında 43.000 TL’si kaza tarihi itibariyle 1 € = 9.8677 TL hesabı ile 43.000 TL sı teminat limiti / 9.8677 = 4.357,65 € olduğu ,
Bu miktarın ZMM sigortasından ödenmesi ile ZARAR MİKTARI olan 9.114,02 € dan 4.357,65€ mahsubu ile BAKİYE ALACAĞIN 4.756,37 € kaldığı var ise bakiye tutarın mevcut ise İHMM Sigortacı sorumluluğunda olacağı,
Davacı yanca, dava dilekçesi ile …. Sigorta bakımından temerrüt tarihinden itibaren, yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak ödenmesi talep edildiği,
Davaya konu olayda, davacı yan vekilince hasarın tazmini bakımından Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı olan davalı …Sigorta şirkete müracaat yapıldığı, iş bu tazmin talebinin davalı yanca 10.11.2021 tarihinde gönderildiği VE 13.12.2021 tebliğ alındığı ZMM TRAFİK SİGORTACISI bakımından temerrüt tarihi, bu tarihe 8 iş günü 24.12.2021 tarih tespit edildiği,davacı yanca hasarın tanzimi bakımından var ise İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortacısı …SİGORTA AŞ ne müracaat yapıldığı 13.12.2021 tarihi olacağı olduğu belirtilmiştir.
Yabancı plakalı araçların hasar bedeli ve araç değeri belirlenirken araç Türkiye’ de onarılmış olsa dahi aracın kayıtlı olduğu ülkedeki piyasa değeri gözönüne alınarak hasarın bedelinin belirlenmesi gerekecektir. Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda bu hususa dikkat edildiğinden ve davacının maliki olduğu aracın hasar gören parçalarının kaza ile uyumlu olduğu belirtildiğinden rapor hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 16/09/2022 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile toplam 9.114,02 EURO’ nun poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere tahsilini talep etmiş ve eksik harcı yatırmıştır.
Tüm bu nedenler ile; 26/08/2021 tarihli trafik kazasında davalının zorunlu sigorta şirketi olarak poliçe düzenlediği … 10 plakalı araç sürücünün kazanın oluş şekline göre tam kusurlu olduğu, araç sürücüsünün kusurlu davranışı sonucu davacının maliki olduğu araçta 9.114,02-EURO hasarın oluştuğu ve zararın karşılanmadığı mahkememize sunulan bilirkişi raporu ile sabit olduğundan maddi tazminat davasının kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemine davalıya yapılan başvuru tarihine 8 iş günü eklenerek faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili yurt dışında yaptırdığı ekspertiz ücretinin, yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini de talep etmiş olup, Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 21.11.2017 tarih 2016/17807 E- 2017/10786 K, 05.03.2015 tarih 2014/2413 E- 2015/3870 K ve 22.12.2014 tarih 2014/21991 E- 2014/19194 K sayılı ilamlarında açıklandığı üzere, yurt dışında yapılan ekspertiz masrafının karar tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının yargılama giderine eklenerek davanın kabul-red oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerekeceğini belirttiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 9.114,02-EURO maddi tazminatın (poliçe üst limiti olan 43.000,00-TL ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 24/12/2021 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru TL karşılığı olarak tahsili ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 11.496,04 TL karar ve ilam harcının yatan 793,63 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 10.702,41 TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kadına,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 793,63 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 45,85 TL posta ve diğer giderler, 1.400,00 TL bilirkişi masrafı ile 3.323,73 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 5.622,51 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 26.243,83 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸