Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/101 E. 2022/212 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/101
KARAR NO : 2022/212

DAVA : İtirazın İptali (Eser sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait olan … … …Mahallesi adresinde devam eden inşaatın asma tavan,Alçı Sıva.Kara Sıva, Dış Cephe Boya, cephe taş kaplama ve Kartonpiyer işlerinin malzeme ve işçiliğinin davacı firma tarafından yapımı konusunda karşılıklı anlaşma sağlandığını, anlaşma gereği davacının üstüne düşen edimleri yerine getirip bunun sonucunda takibe dayanak yaptıkları faturayı düzenleyerek davalı şirkete gönderdiklerini, davacının yaptığı işlerle ilgili düzenlediği fatura bedelinin tamamının ödenmediğini,davacının yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Davacı yanca 20.09.2019 tarihinde davalı şirket adresine fatura borcunun ödenmesi nedeniyle ihtarname gönderildiğini, İhtarnamenin davalı şirket adresindeki daimi çalışanına tebliğ edildiğini, yukarıda açıklamaya çalışılan nedenlerden dolayı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan borç doğrucu ilişkiden kaynaklanan, belli ve zaman kazanma gayesi ile itiraz eden davalı-borçlunun hukuka aykırı bu İtirazlarının İptali ile Takibin Devamına ve asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 4/A maddesine gereğince faiz işletilmesine, haksız ve hukuka aykırı itirazı sebebiyle takibi durdurarak davacıyı zarara uğratan davalı-borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar Tazminatına hükmedilmesine, tüm Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacının 02.07.2021 tarihli fatura ile davalı şirkete fatura içeriğindeki işlemler ile ilgili bilgi vermediğini, gönderilen faturaya itiraz edilmemesinin fatura içeriğindeki işlemleri kabul anlamına gelmediğini, faturayı düzenleyenin fatura içi hizmetleri eksiksiz yerine getirdiği anlamını taşımadığını, 02.07.2021 tarihinde tamamlanması gereken işlerin yarısının dahi tamamlanmadığını, halen eksikliklerin mevcut olduğunu, Bilirkişi marifeti ile eksikliklerin ortaya çıkacağını, davacının ödeme olarak belirttiği tutarın davacı tarafından eksik yaptığı işlerin bedeli olduğunu, davacının fatura düzenlemesinin ve davalıya tebliğ edilmesinin davacının işi eksiksiz yaptığının ispat yükünü ortadan kaldırmayacağını, bu nedenlerle haksız davanın reddine, kötü niyetli davacı/alacaklının %20’den az olmamak üzere Kötü Niyet Tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir,
DELİLLER: İzmir 22.İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 08/10/2021 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…Mahkeme dosyası ve içindeki belgeler ile davacının yasal defter kayıtları ile davalının bilgisayar ortamındaki yasal defter kayıtları ve dayanağı belgelerin tetkiki sonucunda ve raporum içinde açıklanan nedenlerle,
1)Davacının 2019 ve 2020 yıllarına ait Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3. Maddesine göre noterden açılış onaylarının (görülmüştür), 2019 ve 2020 yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış onaylarının (görülmüştür) yaptırılmış olduğu, 2021 yılında İşletme Hesabı Esasına tabi olarak GİB müracaatının yapıldığı, Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; davacı şirketin ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğu,
2)Davalı şirketin 2019,2020 ve 2021 yıllarına ait yasal defterlerinin sunulmadığı ancak S.M.Mali Müşavirinin bilgisayar ortamındaki kayıtları incelenmiş olup, Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olduğu,
3)Davacı yanca 02.07.2019 tarihli … nolu faturadan kaynaklı 230.737,20-15.000=215.737,20 TL asıl alacaklarını icra takip konusu ve dava konusu yaptığı, davacı yanca davalı adına toplamda 293.175,48 TL lik 3 adet fatura düzenlendiği ve üç faturanın da her iki tarafın kayıtlarında olduğu, Ödeme kısmına gelindiğinde davacıda kayıtlı olmayan davalıda kayıtlı olan 40.000 TL lik çek ve 2.030 TL lik çek tazmin bedelinin davacıya ödendiğinin davalı yanca ispatlanması gerektiği, aksi takdirde davacının kayıtlarında davalıdan tahsilat olarak kayıtlı olan 33.175,48 TL ve 30.000 TL ile Takip talep dilekçesinde takip öncesinde tahsil edildiği beyan edilen 15.000 TL de gözetildiğinde (33.175,48+30.000+15.000=) 78.175,48 TL tahsilat yaptığı, Her iki tarafta kayıtlı olan Fatura toplamı 293.175,48 TL den davacının yasal defter ve beyanına göre tahsil edilen 78.175,48 TL düşüldüğünde davacının davalıdan cari hesap bakiye alacağının 215.000 TL olduğu, ancak davacı yan üç fatura toplamından kaynaklı cari hesap bakiye alacağını değil sadece 02.07.2019 tarihli faturadan kaynaklı fatura alacağını talep ettiği, talebe bağlılık ilkesi gereği sadece 02.07.2019 tarihli 8276 nolu faturadan kaynaklı alacağının (215.000-22.458,23=) 192.541,77 TL olduğu hesab edilmiştir …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişiden alınan ek raporun sonuç kısmına göre; “…Davalının yasal defterlerinde davacıya 40.000 TL lik çek ödendi kaydına ilişkin tevsik edici bir belge sunmadığı görülmektedir.
Sayın Mahkemenin -görevlendirmeşinde davacının ticari defterlerinde kayıtlı ödemelerin TBK 102.maddesi uyarınca ilk muaccel olan borç için yapıldığı kabul edilerek dava konusu fatura nedeniyle bakiye borç miktarının tespit edilmesine karar verilmiş olup;
Cevaben: Takip talep dilekçesinde takip öncesinde tahsil edildiği beyan edilen 15.000 TL ve yasal defterlerindeki 33.175,48 TL ile 30.000 TL toplamı 78.175,48 TL tahsilat yaptığı, Her iki tarafta kayıtlı olan Fatura toplamı 293.175,48 TL den davacının yasal defter ve beyanına göre tahsil edilen 78.175,48 TL düşüldüğünde davacının davalıdan cari hesap bakiye alacağının 215.000 TL olduğu, ancak davacı yan üç fatura toplamından kaynaklı cari hesap bakiye alacağını değil sadece 02.07.2019 tarihli faturadan kaynaklı fatura alacağını talep ettiği, talebe bağlılık ilkesi gereği sadece 02.07.2019 tarihli … nolu faturadan kaynaklı alacağının TBK 102.maddesi gereği 192.541,77 TL olduğu hesab edilmiştir.
02.07.2019 … nolu faturadan 192.541,77 TL
12.07.2019 … nolu faturadan + 22.458.23 TL
Cari Bakiye Alacağı : 215.000,00 TL
Sayın Mahkemenin görevlendirmesinde tespit edilen borç miktarının takip öncesi işlemiş faizinin hesabı için ihtarnamenin temerrüt tarihi olan 07.10.2019 tarihinden takip tarihi 08.12.2020 tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faizin tespitine karar verilmiş olup;
Cevaben; Davacının Davalı adına gönderdiği 20.09.2019 tarihli T.C. …Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesinin davalıya 26.09.2019 tarihinde tebellüğ ettiği, ihtarnamede belirtilen 10 gün sonrasının 06.10.2019 da son bulduğu, icra takip ve dava konusu edilen 192.541,77 TL için temerrüt tarihi ile icra takip tarihi olan 08.12.2020 arası 62 gün için %9 yasal faiz oranına göre 2.943,52 TL işlemiş faiz hesab edilmiştir…” şeklinde rapor sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı taraf dava dilekçesi ile davalıya ait inşaatın asma tavan, alçı sıva ve bir kısım yapı işlerinin davacı tarafça yapıldığını, takibe dayanak yapılan 230.737,20-TL tutarlı faturanın düzenlenerek davalıya gönderildiğini, ancak davalının faturadan kaynaklanan borcunu ödemediğini ileri sürerek davalı itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
3-Davalı taraf cevap dilekçesinde sunduğu savunmalarında, davalıya gönderilen faturaya itiraz edilmemesi içeriğindeki işlemlerin kabulü anlamına gelmediğini, ayrıca davacının fatura içeriği mal veya hizmeti verdiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının yapmayı üstlendiği işlerin halen bitirilmemiş olduğunu, mahallinde yapılacak keşif ile işlerin eksik yapıldığının tespit edileceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
4-Eser sözleşmesinde sözleşme kapsamındaki yapım işlerinin eksiksiz olarak yapıldığının ispat külfeti davacı yüklenici üzerinde, iş bedelinin ödendiğinin ispatı külfeti ise davalı iş sahibi üzerindedir.
Somut olayda öncelikle davacının fatura içeriği imalatı gerçekleştirdiğini ispat etmesi gerekmektedir.
5-Takibe konu 02/07/2019 tarihli KDV dahil 230.737,20-TL tutarlı fatura içeriğinde “… İnşaat … … …adresinde devam eden inşaatın asma tavan alçı sıva kara sıva, dış cephe boya, cephe kaplama ve kartonpiyer malzeme ve işçilik bedeli” olarak açıklama yer almaktadır.
6-Kural olarak bir faturayı ticari defterlerine kaydeden davalının fatura içeriği mal veya hizmetin kendisine sağlandığını, teslim edildiğini kabul etmiş sayılmaktadır. Mahkememizce her iki tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacı tarafça düzenlenen dava konusu 02/07/2019 tarihli 230.737,20-TL tutarlı faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmasının yanı sıra davalının ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda da açıklandığı üzere, bir tacirin ticari defterinde kayıtlı olan fatura içeriği mal veya hizmeti aldığını kabul etmiş olacağı kuralından hareketle davacı tarafça düzenlenip davalıya gönderilen ve davalının da ticari defterlerine kaydettiği faturanın içeriğinin yüklenici tarafça yerine getirildiğinin kabulü gerekmektedir.
Davalı vekilince faturaya itiraz edilmemiş olmasının tek başına işin eksiksiz yapıldığını ispat etmeyeceği, yüklenicinin ayrıca işin eksiksiz yapıldığını ispat külfeti altında olduğunu ileri sürmüştür. Davalı vekilinin savunmaları doğru ise de dosya kapsamı ile uyumlu değildir. Zira somut olayda davacının davalıya faturayı göndermesine ek olarak gönderilen faturanın davalı ticari defterlerine kaydedilmiş olması olgusu da gerçekleşmiş olup, davacının üzerindeki ispat külfetini yerine getirmiş olma sebebi faturayı göndermiş olması değil, takibe dayanak faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmasıdır.
7-Davalı tarafça fatura içeriği işlerin eksik imal edildiği, halen yerine getirilmediği savunulmuş ve bu hususta keşif deliline dayanılmış ise de mahkememizce bu hususta ayrıca bir araştırma yapılmasına gerek görülmemiştir. Zira davacı ile davalı arasında sözleşmenin konusu ve bedeline ilişkin bir sözleşme bulunmadığı anlaşılmakta olup, davalının ticari defterine kayıtlı olan fatura içeriği yapım işlerinin davacı tarafça sağlandığı ispat edilmiştir. Davacı edimini yerine getirdiği yönündeki iddiasını faturanın davalı ticari defterlerinde kayıt altına alınmış olması suretiyle ispat etmiş olup, keşif sırasında bir kısım işlerin eksik olduğu tespit edilse dahi bunların fatura bedelinden mahsubu mümkün değildir. Çünkü davalının ticari defterlerinde kayıtlı fatura içeriğinde net olarak hangi işlerin ne ölçüde tamamlandığı belirli olmayıp, davacı tarafça yerine getirilen kısım kadar fatura düzenlendiği ve davalın bu faturayı ticari defterlerinde kayıt altına alarak fatura bedeli miktarınca yüklenicinin imalat gerçekleştirdiğini kabul ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının ticari defterlerine kaydettiği fatura içeriğinin eksik imal edildiği yönündeki savunmasının aksini ispat edemeyeceği, davacının fatura içeriği mal veya hizmeti davalıya sağladığını ispat ettiği kabul edilmiştir.
8-Davacı ticari defterlerinde davalı adına düzenlenmiş 39.980,05-TL, 230.737,20-TL ve 22.458,23-TL tutarlı 3 adet faturanın alacak bakiyesi olarak yer aldığı, bu 3 adet faturanın davalı ticari defterlerinde 39.980,05-TL, 230.737,20-TL ve 22.458,23-TL olarak kayıtlı olduğu görülmüştür. Buna karşılık davalı ticari defterlerinde davacıya 40.000,00-TL, 22.464,00-TL, 18.404,00-TL ve 2.030,00-TL tutarlı 4 adet toplamda 82.898,00-TL ödeme kaydı bulunmaktadır. Davalı ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle 232.741,48-TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafa ticari defterlerinde yer alan ödemeler davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmayıp, davalı defterlerinden farklı olarak 30.000,00-TL, 33.175,48-TL olarak 2 adet ödeme kaydı ile toplam 63.175,48-TL tahsilat kaydı bulunduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının karşılıklı incelenmesi neticesinde davacının 3 adet fatura içeriği alacağını davalı ticari defterlerine kayıtlı olması nedeniyle ispat ettiği, davalı yönünden ise ticari defterlerinde kayıtlı olan ödemelerin davacı defterlerine işlenmiş olmaması nedeniyle ispat edilemediği değerlendirilmiştir. Mahkememizce davacının ticari defterlerinde yer alan tahsilat kayıtları davalı tarafça yapılmış ödeme olarak değerlendirilmiştir.
TBK 102. Maddesi dikkate alınarak, davalı tarafça yapılan 63.175,48-TL ödeme en önce muaccel olan borç için yapmış olarak sayılmış, 22/06/2019 tarihli 39.980,05-TL tutarlı faturadan mahsup edilmiş, bakiye ödeme miktarı 23.195,43-TL ise dava konusu faturaya istinaden yapılmış kabul edilerek 230.737,20-TL tutarlı faturadan mahsup edilerek davacının faturadan kaynaklanan 207.541,77-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
9-Davacı tarafça takipte takip öncesi işlemiş faiz talep edilmiş ise de dava sırasında işlemiş faiz yönünden talepte bulunulmadığı gözetilerek bu yönde bir inceleme yapılmamıştır.
10-Dava konusu alacağa dayanak fatura davalı ticari defterlerinde kayıtlıdır. Davacı ile davalı arasındaki eser sözleşmesinde davacı tarafın yapılan iş nedeniyle düzenlediği fatura miktarınca alacaklı olduğu davalı ticari defterlerine faturanın işlenmiş olmasıyla davalı tarafça da kabul edilmiş olduğu anlaşılmakta olup, davalının bu faturadan dolayı borçlu olduğu miktarı tespit edebilmesi mümkündür. Açıklanan nedenlerle alacak likit kabul edilerek %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmiştir.
11-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere, davacı tarafça yüklenici olarak gerçekleştirildiği ileri sürülen işlerle ilgili olarak faturalar düzenlenerek davalı iş sahibine gönderildiği, dava konusu takibe dayanak faturanın da diğer faturalarla birlikte davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça sözleşme konusu işlerin eksik imal edildiği savunulmuş ise de davacının fatura içeriği imalatı davalı tarafa teslim ettiğinin ticari deftere kayıt suretiyle kabul edilmiş olduğu, mevcut durumda sözleşme kapsamının ve faturanın hangi aşamadaki işlerle ilgili düzenlendiği belirli olmadığından fiili durumdaki eksikliklerin fatura alacağından mahsubunun mümkün olmadığı gözetilerek davacının fatura bedeli miktarında işi davalıya teslim etmiş olduğunu ispat ettiği, davacı ticari defterlerinde kayıtlı ödemelerin davacının en eski alacağından başlamak üzere TBK 102. Maddesi uyarınca mahsubu sonrası takibe konu faturayla ilgili bakiye 207.541,77-TL miktarda alacağının bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının İzmir 22.İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, takibin 207.541,77-TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak miktarına takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
2-Dava konusu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle likit nitelikte olduğu değerlendirildiğinden hükmedilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 41.508,35-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 14.177,17-TL harçtan peşin olarak alınan 2.456,36-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.720,81-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 22.977,92-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden davalı yararına takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.456,36-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 60,70-TL posta-tebligat ücreti ve 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere sarf edilen toplam 620,00-TL. yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre 596,45-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8- Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 1.269,86-TL’sinin davalıdan, 50,14‬-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”