Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/87 E. 2021/452 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/511 Esas
KARAR NO : 2021/466

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/04/2016
KARAR TARİHİ : 27/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı, davalı (borçlu) aleyhinde faturadan doğan ödenmemiş alacağına karşılık ilamsız icra takibi başlattığını, davalının süresi içinde takibe haksız, olaya aykırı ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, Davacı, davalı ile ticari ilişkileri devam ederken satmış oldukları emtialara karşı ekli açık faturaları düzenlediğini, faturalardan davalının haberdar olduğunu, davalının borcu ödememek amacıyla haksız olarak itiraz bulunduğunu, Davacı, davaya konu faturaların irsaliyeli fatura olduğunu, bu sebeple mal teslimiyle birlikte davalıya faturaların verildiğini, bu faturaların üzerinde faturaların teslim alındığına dair davalının imzasının olduğunu, davalının takip öncesi kısmi ödemede bulunduğunu, Davacı, 102 sayılı TTK nun 21/2 maddesi gereği davalının yasal süresi içinde faturalara itiraz etmediğini, bu sebeple faturaların resmi belge haline geldiğini, davlının borçtan bilgisi olduğu ve aynen kabul edildiğini, kesin ve likit alacağının ödenmediğini, Davacı, TTK 1530/4-a maddesi gereği ve ekte sunulu Yargıtay Kararı ile sabit olan 4489 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince işletilen faiz oranın haklı ve kanuna uygun olduğunu, Davacı, 6089 sayılı TBK nun 89/1 maddesi gereğince mukim olduğu adresin İzmir olması sebebiyle davalının yetkiye ilişkin itirazının yersiz olduğunu, Davacı, likid ve muaccel alacağının davalı tarafından bilinmesine rağmen haksız olarak itiraz etmesi sebebiyle İİK 67/2 maddesi gereğince davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini ve takibin devamını talep etmek üzere işbu itirazın iptali davasının ikamesinin luzum ve zaruriyet hasıl ettiğini, Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin devamı ile takip konusu alacağın %20 sinden az olamamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi hususunu talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının faturalardan kaynaklı alacağına dair başlatmış olduğu icra takibine dayanak faturalardan kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı bulunuyor ise miktarı noktasında toplanmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında delilleri toplanmış davacının defterleri üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi tarafından 14/09/2017 tarihli bilirkişi raporu tanzim edilmiştir. Bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle davacının yasal defterlerine göre davalıdan 8.000,06-TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davalı tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunularak icra takibinden sonra itirazın iptali davası açılmadan önce 3.500,00-TL ödeme yapıldığına dair makbuz sunulmuştur. Söz konusu makbuza göre 22/04/2015 tarihinde davalı tarafından davacıya 3.500,00-TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Buna göre bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi tarafından düzenlenen 03/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda davacının davalıdan 4.506,00-TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Yargılama sırasında davalının iflasına karar verilmiş bu nedenle 2. Alacaklılar toplantısı yapılıncaya kadar yargılama durdurulmuştur. 2. Alacaklılar toplantısından sonra davacı vekiline alacağını iflas masasına kaydettirip kaydettirmeyeceği hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiştir. Davacı tarafın iflas masasına müracaat etmesi üzerine alacağının 11.579,34-TL üzerinden kabul edilerek sıra cetveline kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre davalı tarafından yapılan ödeme mahsup edildikten sonra davacının davalıdan olan alacağı 4.506,00-TL iken yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil edilmek suretiyle 11.579,34-TL üzerinden alacağın masaya kaydedildiği kanaati ile gerek alacağın esası ve gerekse yargılama giderleri açısından davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava konusuz kaldığından Karar verilmesine Yer Olmadığına,
2-Yargılama giderleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar ve ilam harcı olan 59,30- TL harcın peşin alınan 42,21-TL harçtan mahsubu ile bakiye 17,09-TL harç terkin sınırında kaldığından harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/05/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza