Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/813 E. 2022/267 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/813
KARAR NO : 2022/267

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkilnin 15.08.2012 tarihinde mülkiyetindeki ve yine sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davalılar sorumluğundaki … plakalı araç ile trafikte kazayla çarpışması sonucu yaralandığını, … plakalı aracın malikinin …A.Ş. olup kaza tarihi itibariyle … sayılı ZMSS-Trafik poliçe numarası ile sigorta … Sigorta A.Ş.’ye sigortalandığını, yakın zaman öncesinde … sigorta A.Ş. İle davalı sigorta şirketi (… A.Ş. ) arasında devralma şeklinde birleşme gerçekleşmiş olup , … Sigorta A.Ş tüm aktif ve pasifi devrolunan şirket … A.Ş. ‘ye geçmiş olduğundan dava zorunlu olarak … A.Ş.’ye yöneltiğini, kaza sonucu müvekkili …’un sol ayak bileği başta olmak üzere sol omuz, diz, ayak,kol, sağ el avuç içi ve tıbbi kayıtlar ile belirli vücudunun ilgili kısımlarından yaralandığını, müvekkilinin evli ve bir çocuk sahibi olduğunu, ekonomik anlamda gıda sektöründe ücretli çalışmakta olan bir pide ustası olduğunu, yukarıda yazılı nedenlerle mezkur trafik kazası sonucu yaralanan müvekkilinin çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden, vücut bütünlüğünün bozulmasından kaynaklı oluştuğunu ve oluşabileceği tespit edilecek kazanç kayıpları karşılığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ve tespit edilecek miktara arttırım hakkımız saklı tutularak 15.000-TL ‘nın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; davalıların sorumluluğundaki araç ile müvekkili sevk ve idaresindeki araç arasında 15.08.2012 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonucu bedensel bütünlüğü zarar gören müvekkilin kalıcı kısmi iş göremezliği , meslekte iş gücü ve kazanç kaybı azalması nedeniyle oluşmuş ve oluşabileceği tespit edilecek kazanç kayıpları karşılığı 144.471,39 TL’nın ( iş bu alacak ve talep miktarının 15.000 TL’lık kısmı için kaza tarihinden, geri kalan diğer 129.471,39 TL’lık kısmı için işbu talep ve ıslah tarihinden itibaren ) işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … (…) Sigorta A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davadaki tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını, davanın kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davacı yanın huzurdaki davaya konu kaza ile ilgili daha önce İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile maddi tazminat talebince bulunduğunu ve işbu dosyada karar verilerek dosyanın kesinleştiğini, bu sebeple konusu ve tarafları aynı olan bir dava hakkında daha önce verilmiş bir hüküm bulunmakla davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, başvuru şartı eksikliği nedeni ile davanın usulden reddi gerektiğini, başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için, gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesi ve kanunda öngörülen süre dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere kusur oranlarının tespiti bakımından Sayın Mahkemenizce dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna sevk edilmesi gerektiğini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde; Davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin bu kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusuru veya ihmalinin bulunmadığını, müvekkili şirkete ait aracı kaza sırasında idare eden sürücü …’in de olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte talep edilen maddi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacının daha önce açmış olduğu İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas, …/… Karar sayılı dosyasında basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı bu kaza nedeniyle 5 ay çalışamadığını iddia ettiğini, Adli Tıp Raporunda ise iyileşme süresi 3 ay olarak belirlendiğini, davacının kaza tarihindeki yaşı, sağlık durumu, 3 ay içinde iyileşebileceği yönündeki tespitler göz önüne alındığında bu şekilde bir yaralanma nedeniyle davacının %12 oranında sürekli engel halinin varlığının kabul edilemeyceğini, rapordaki tespiti kabul etmediklerini, davacıya davalı sigorta şirketi ve SGK tarafından yapılan ödemelerin olup olmadığı hususunun ilgililerden sorularak kayıtların celbi ile yapılan ödemeler varsa bu tutarların belirlenecek tazminattan mahsubunun gerektiğini, davanın müvekkili şirket …A.Ş. yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Hastane tedavi evrakları, SGK kayıtları, hasar dosyası, sağlık kurulu raporu, kusur ve aktüer raporu, delil olarak değerlendirilmiştir.
Ege Üniversitesinden alınan sağlık kurulu raporuna göre; “… sol lateral malleolde fissüre bağlı sol ayak bileği eklemindeki hareket kısıtlılığına bağlı Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı; şahsın olay tarihindeki yaşına göre %9,2 (dokuz virgül iki) ve rapor tarihindeki yaşına göre de %10,3 (on virgül üç) olarak bulunmuştur.
Şahsın tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) ay olarak kabulünün uygun olacağı,..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Davacının davalıdan isteyebileceği geçici ve sürekli işgöremezlik miktarının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; “…
I-Dosyada mevcut bilgiler ile 15.08.2012 tarihinde davacı yanın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile davalılardan …AŞ nin işleten olduğu … plakalı kamyonet arasında yaralamalı trafik kazası meydana geldiği,
II-Dosya içinde örneği mevcut İzmir 6 Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas – …/… Karar sayılı kesinleşmiş dosyası içinde yapılan KUSUR İNCELEME RAPORUNDA,
KAZANIN OLUŞUMUNDA
•… plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun tespit edildiği,
ELDEKİ DAVADA
DAVACI … ‘ un
Mezkur trafik kazası sonucu yaralanan müvekkilin çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden vücut bütünlüğünün bozulmasından kaynaklı oluşmuş ve oluşabileceği tespit edilecek kazanç kayıpları karşılığı fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile tespit edilecek miktarın artırım haklarımız saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL sının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsili talep edildiği,
III-Kazada sürücüsü % 100 kusurlu bulunan … plakalı aracın
•Kaza tarihini de kapsayan 06.11.2011-06.11.2012 tarihleri arasında … sayılı poliçe ile … ( …) SİGORTA ŞİRKETİ tarafından Trafik (ZMM) sigortası teminat örüntüsüne alındığı,
•Kaza tarihi 2012 itibariyle Hazine Müsteşarlığınca KİŞİ BAŞI sakatlanma teminatının 225.000 TL sı olduğu ve daha önce geçici iş göremezlik zararı için açılan dava nedeniyle davacıya, sakatlanma teminatından 2.219,40.-TL sı ödeme yapılmış olmakla BAKİYE TEMİNAT LİMİTİNİN (225.000-2.219,40=) 222.780,60.-TL kaldığı ,
•Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’ nda teminat türleri arasında sürekli sakatlık teminatının olduğu,
IV-Kazada yaralanan 15.08.1984 doğumlu …’ un
EGE ÜNİVERSİTESİ Adli Sağlık Kurulu RAPORUNDA, 15.08.2012 tarihli kaza sebebiyle
Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ‘nden faydalanılarak,
oMeslekte kazanma gücü kayıp oranı
Şahsın olay tarihindeki yaşına göre % 9,2
Şahsın rapor tarihindeki yaşına göre % 10,3 ve
•Şahsın tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 ay olarak kabul edileceğinin belirlendiği,
V-Yaralanan davacı … ‘da meydana gelen bedensel zararı,
oGeçici İş göremezlik zararı iş bu davanın konusu olmadığı için hesaplanmadığı,
oKalıcı İş göremezlik zararı
TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak, kişinin bilinen dönemde SGK kayıtları dikkate alınarak belirlenen AGİ dahil gerçek geliri ve akabinde gelirin asgari ücret geliri üzerinden ve % 10 artış ile % 10 iskontoya tabii tutulması ile ve pasif dönemde geliri ile AGİ hariç asgari ücret kabul edilerek
•İşlemiş aktif dönem : 18.783,97.-TL
•İşleyecek aktif dönemi : 80.377,16.-TL
•İşleyecek pasif dönemi : 45.310,26.-TL
: 144.471,39.-TL hesap edildiği,
Hesap edilen iş bu miktarın sigorta şirketi bakiye teminat limitinin içinde olduğu
Davacının dava tarihinden itibaren faiz talep ettiği
hususlarında yapılan tespitler tüm hukuki değerlendirme ve son karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygı ile sunulur….” şeklinde rapor sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır. Davacı 15/08/2012 tarihinde … plaka sayılı aracı ile davalı …A.Ş.’nin maliki ve davalı … A.Ş.’nin KZMMS sigortacısı olduğu … plakalı araç arasında meydana gelen kaza sonucu maluliyetinin oluştuğunu ileri sürerek sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
2-Davalı sigorta şirketi vekili tarafından cevap dilekçesinde yetki itirazı ve zamanaşımı defi ileri sürmüş, ayrıca kesin hüküm bulunması nedeniyle davanın görülemeyeceği savunularak sair nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Davalı …A.Ş. Vekilinin cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürmüş, kazanın oluşumunda davacının kusurlu olduğu, ileri sürülen maluliyet oranının yüksek olduğu savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
Mahkememizce öncelikle yetki ve zamanaşımı yönündeki itirazlar değerlendirilmiş, davaya konu kazanın mahkememiz yargı çevresi sınırlarında meydana gelmesi nedeniyle yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Zamanaşımı itirazı yönünden ise uyuşmazlık konusu ayrıca ceza yargılamasına konu edildiğinden 8 yıllık uzamış zamanaşımı süresine tabi olduğu, dava tarihi itibariyle 8 yıllık sürenin sona ermemiş olduğu gözetilerek zamanaşımı itirazının reddine karar verilerek uyuşmazlığın esasının incelenmesine geçilmiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
90. Maddesinde, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun… öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun… düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
5-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
8-Mahkememizce davacının zararı olup olmadığı ve varsa miktarı ile davalının sorumluluğunun sınırının tespiti için öncelikle kusur incelemesi yapılmıştır.
Aynı konuda davacı tarafça açılan geçici iş göremezlik zararı ve manevi tazminat talepli İzmir 6.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan kusur raporunda davanın gerçekleşmesinde davalı …A.Ş.’ye ait aracın sürücüsü olan …’in asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, davacının kazanın gerçekleşmesinde bir kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir. Belirtilen kusur raporu İzmir 6.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin hükmüne esas alınmış ve verilen karar İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
Her ne kadar İzmir 6.AHM dosyasında davalı sigorta şirketi taraf olarak yer almıyor ise de dosyamıza getirtilen kusur raporu beyan ve itirazlarını sunmak üzere taraf vekillerine tebliğ edilmiş, itiraz ve beyanları alınmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirme neticesinde dava konusu kazanın davalıya ait araç sürücüsünün şerit değiştirmesi sırasında gerekli dikkat ve özeni göstermemesi ve davacının sürücüsü olduğu motosikletin aynasına çarpması suretiyle gerçekleştiği, bu itibarla davalı tarafın %100 oranında ve asli kusurlu olduğu, keza Bayırdır Sulh Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyasında yargılama sonucu davalının asli kusurlu olarak mahkumiyetine karar verildiği, kararın Yargıtay onaması ile kesinleştiği, bu itibarla davalı araç sürücüsünün asli ve %100 oranında kusurlu bulunduğunun hem ceza yargılaması hem de hukuk yargılamasında kesinleşen kararlar ile sabit olduğu, davalıların görülmekte olan yargılama sırasında kusura yönelik itirazlarının dikkate alınmasını gerektirecek somut bir davacı kusurunun yer almadığı gözetilerek yargılamamız sırasında davalı araç sürücüsünün asli ve %100 oranında kusurlu olduğu değerlendirilerek inceleme yapılmıştır.
9-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Kusur durumlarının tespiti sonrasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı öğretim üyelerinden oluşan sağlık kurulundan maluliyet raporu alınmış, dosyaya sunulan 21/06/2021 tarihli maluliyet raporunda davacının sürekli maluliyetinin %10,03 olduğu ve 3 ay süreli geçici iş göremezlik süresinin bulunduğu belirtilmiştir.
Maluliyet raporuna davalı taraflarca itiraz edilmiş ise de itiraz nedenlerinin incelenmesinde özellikle … A.Ş. Vekili tarafından dosyaya getirtilen maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğu savunulmuş ise de bu itirazlar yerinde görülmemiştir. Zira itiraz dilekçesinde Uşak Üniversitesi E.A.H. … tarihli maluliyet raporunda %2 oranına maluliyet bulunduğu beyan edilmekte ise de anılan raporun incelenmesinde raporun engellilik değerlendirmesi maksadıyla içlerinde adli tıp uzmanı bulunmayan sağlık kurulu tarafından düzenlendiği, ayrıca maluliyet oranı olarak %2 değil toplam %12’lik bir oran gösterildiği, düzenlenen raporun geçerli yönetmeliğe göre düzenlenmediği gibi Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından geçerli yönetmeliğe göre 3 adli tıp uzmanından oluşan kurul raporu ile çelişki oluşturabilecek nitelikte bulunmadığı, kaldı ki çelişki oluşsa dahi Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen raporun davalının daha lehine düşük oranlı olduğu ve lehine olan rapora ayrıca itiraz edilmesinde hukuki yarar bulunmadığı, somut itirazlar yönünden ise; davacının fiziki muayenesinde eklem kabiliyetinin %40 oranında kısıtlandığı yönündeki teşhis uyarınca maluliyet oranı belirlendiği, davalı itirazında hareket oranının %25 kısıtlandığı ileri sürülmüş ise de adli tıp raporunda belirtildiği üzere davacının bileğindeki birkaç fonksiyonun birden kısıtlandığı ve toplam ağırlığının %40 olarak tespit edildiği gözetilerek yeniden rapor aldırılmamış, davacının yaralanmasına, fiziki muayene ve önceki tıbbi tedavi evraklarına göre belirlenen %10,03 oranındaki sürekli maluliyet oranı hükme esas alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
9-Dosya maluliyet ve kusur durumlarının belirlenmesi sonrasında aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek davacının geçici ve kalıcı iş gücü kaybından doğan zararları ile diğer zarar kalemleri yönünden rapor aldırılmıştır.
Aktüerya bilirkişisi tarafından dosyaya sunulan 02/11/2021 tarihli raporun sonuç bölümüne göre “.TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak, kişinin bilinen dönemde SGK kayıtları dikkate alınarak belirlenen AGİ dahil gerçek geliri ve akabinde gelirin asgari ücret geliri üzerinden ve % 10 artış ile % 10 iskontoya tabii tutulması ile ve pasif dönemde geliri ile AGİ hariç asgari ücret kabul edilerek
•İşlemiş aktif dönem : 18.783,97.-TL
•İşleyecek aktif dönemi : 80.377,16.-TL
•İşleyecek pasif dönemi : 45.310,26.-TL
: 144.471,39.-TL hesap edildiği,
Hesap edilen iş bu miktarın sigorta şirketi bakiye teminat limitinin içinde olduğu
Davacının dava tarihinden itibaren faiz talep ettiği
hususlarında yapılan tespitler tüm hukuki değerlendirme ve son karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygı ile sunulur….”
Şeklinde hesaplama yapıldığı görülmüştür.
Davalılar vekilince aktüerya raporuna itiraz edilmiş ise de yapılan hesaplama ve uygulanan tekniğin Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına uygun olduğu, dosya kapsamında belirlenen kusur ve maluliyet sonucu davacının meydana gelen zararının net olarak tespit edildiği gözetilerek yeniden rapor alınmamıştır.
10-Davalılarca aşamalarda kusura yönelik itirazlarda bulunulmuş ise de gerek kazanın gerçekleşme şekli, gerekse hem Yargıtay tarafından onanan ceza yargılaması, hem İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi tarafından onanan Asliye Hukuk Mahkemesi yargılamasında davalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, mahkememizce yapılan incelemede de davalı araç sürücüsünün davacıyı geçişi sırasında dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle kazanın oluştuğunun değerlendirildiği, bu itibarla yeni ve farklı bir kusur dağılımı yapılmasını gerektirir delil bulunmadığı gözetilerek kusur yönünden itirazlar kabul edilmemiştir.
Davalılar tarafından cevap dilekçesinde müterafık kusur savunmasında bulunulmamıştır. Müterafık kusur resen değerlendirilecek bir husus olmayıp taraflarca savunulması halinde bu yönde inceleme yapılabilmektedir. Bu nedenle davacının motosiklet kullanırken koruyucu kask ve ekipman kullanımı yapıp yapmadığı ayrıca değerlendirilmemiş, bu yönden bir indirim uygulanmamıştır.
Davalılar tarafından bir diğer itiraz nedeni ise maluliyet oranı yönünden ileri sürülmüştür. Dosyaya sunulan önceki tarihli maluliyet belirlemelerinin farklı olduğu ileri sürülmekte ise de yukarıda da izah edildiği üzere, maluliyet raporları arasında çelişki oluşabilmesi için öncelikle Yargıtay’ın istikrarlı olarak uyguladığı şekliyle 3 adli tıp uzmanından oluşan bir heyetin düzenlediği ve yine kaza tarihine uygun yönetmeliklerle düzenlenmiş iki maluliyet raporu arasında çelişki oluşması gerekmektedir. Aynı vücut arızlarına ilişkin olarak farklı yönetmeliklerde farklı maluliyet oranları gösterilmekte olup, farklı yönetmeliğe göre farklı sonuçlar elde edilmiş olması gerçek anlamda bir çelişki oluşturmamaktadır. Dosyada bulunan ve dava öncesi alındığı anlaşılan engellilik raporu veya tek hekimli uzman raporlarının hükme esas alınabilecek ve Yargıtay ölçütlerine uygun olarak düzenlenmedikleri, bu itibarla geçerli yönetmeliğe ve usule uygun düzenlenmiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporunun hükme esas alınmasına engel bir eksiklik veya hata bulunmadığı değerlendirildiğinden itirazlar kabul edilmemiş, belirlenen %10,03 oran hükme esas alınmıştır.
11-Davacı tarafça dava öncesinde davalı sigorta şirketi temerrüte düşürülmüş ve davalı …yönünden kaza tarihinden itibaren ticari faiz istenebilecek ise de dava dilekçesinde açık bir şekilde dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmuştur. 20/01/2022 tarihli ıslah dilekçesinde ise kaza ve ıslah tarihinden itibaren avans faizi talep edilmiştir.
Dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olmakla artık kaza tarihinden dava tarihine kadar geçen süre için elde edilen faiz hakkında vazgeçilmiş sayılmaktadır. Bu nedenle ıslah dilekçesi ile farklı bir tarihten itibaren faiz talebinde bulunulması mümkün değildir. Faiz türü yönünden ise dava dilekçesinde yalnızca faiz talebi yazılmış, yasal veya avans faizi olduğu belirtilmemiştir. Davalıya ait aracın ticari nitelikte olduğu ve davacının zararı için ticari faiz talep edebileceği gözetilerek faiz türü açıklamasının ıslah dilekçesinde de yapılması mümkün görülmekle faiz türü avans faizi olarak belirlenmiştir.
12-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere davacının davalı …A.Ş.’nin maliki ve davalı … A.Ş.’nin KZMMS sigortacısı olduğu aracın karıştığı kaza neticesinde %10,03 oranında sürekli maluliyetinin oluştuğu, davalıya ait araç sürücüsünün kazanın oluşumunda asli ve %100 oranında kusurlu bulunduğu, davacının maluliyet oranına isabet eden sürekli iş gücü kaybı zararının 144.471,39-TL olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 144.471,39-TL sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi tazminatın davalı … açısında poliçe limitini aşmamak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminatın 15.000,00-TL’sine dava tarihi 30/12/2020, bakiye 129.471,39-TL’sine ıslah tarihi 21/01/2022 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.868,84-TL harçtan peşin olarak alınan 54,40-TL ile tamamlama harcı olarak alınan 442,21-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.372,23‬-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 17.674,78-TL. vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 442,21-TL harç toplamı 496,61-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça 54,40-TL başvuru harcı, 108,00-TL posta ücreti ve 500,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 662,40-TL yargılama giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılarca sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üstlerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı …vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”