Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/807 E. 2021/261 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/337 Esas
KARAR NO : 2021/222

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, üyelik aidatının ödenmemesi nedeni ile üyelikten çıkarılmasına karar verildiği, söz konusu kararın üye müvekkilinin yukarıda yazılı ikametgah adresine 03/02/2017 tarihinde evde bulunmadıklarından dolayı muhtara bırakılmak sureti ile tebliğ edildiğini, tebligattan 07/02/2017 tarihinde haberdar olduklarını, itiraz süresinin 03/05/2017 tarihinde bittiğinden bahisle çıkartma kararının kesinleştiği iddia edilerek buna göre işlem yapılmasının yasal olmadığını, bu nedenle İzmir …. Asliye hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile ecri misil ve tahliye davası açıldığını, bu nedenlerle kooperatif yönetim kurulu tarafından verilen çıkartma kararının tebliğ tarihinin 03/02/2017 olmadığının tespiti ile çıkartma kararının kesinleşmediğinin tespitine, çıkartma kararının kesinleşmesine ilişkin kooperatif kararının iptaline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı kooperatife yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davacının üyelikten çıkarılma kararının usulüne uygun tebliğ edildiğini, Kooperatifler Kanunu ve Kooperatif ana sözleşmesine göre tebliğden itibaren 3 ay geçmekle ortaklıktan çıkarılma kararı kesinleştiğini, kabul anlamına gelmemek üzere çıkarılma kararı usulüne uygun tebliğ edilmemiş olsa dahi davacının ihraç kararına ilişkin tebligatın 07/02/2017 tarihinde öğrendiğini beyan ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; kooperatif ana sözleşmesi, karar defterleri, kooperatif diğer defterleri, üyelik sözleşmesi, kooperatif tarafından gönderilen İzmir …. Noterliği’ aidatları ödemesine ilişkin ihtarname, kooperatif tarafından gönderilmiş bulunan üyelikten ihraç kararı, davacı tarafından davalı kooperatife gönderilmiş olan ihtarlar, tanıklar, İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya münderecatı ve sair yasal delillere dayandığı görülmüştür.
Davalılar vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; İzmir …. Noterliği’nin 02.08.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, İzmir …. Noterliği’ nin 21.11.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, 28.01.2017 tarihli … numaralı yönetim kurulu kararı, İzmir … Noterliği’ nin 31.01.2017 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … E sayılı dosyası, kooperatif ana sözleşmesine dayandığı görülmüştür.
Mahkememizin 03/05/2019 tarih …. Esas … Karar sayılı ilamı ile davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddine karar verildiği, anılan kararın istinaf edilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin …. Esas …. Karar sayılı ilamı ile hükmün “davacının çıkarma kararına karşı genel kurula itirazda bulunup bulunmadığı, varsa itirazın süresi içerisinde olup olmadığı, çıkarma kararının tebliğ tarihinin 03/02/2017 olup olmadığının ve çıkarma kararının kesinleşip, kesinleşmediğinin tespiti ile, çıkarma kararının iptali taleplerinin yerine olup olmadığı konusundaki, davacı delilleri toplanmaksızın, karar verilmiş olmasından bahisle” mahkememiz kararının kaldırıldığı ve dosyanın yukarıda belirtilen esasa kaydının yapıldığı görülmüştür.
Uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, dava dosyası ile davalı kooperatif kayıt ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yapılarak, tarafların iddia ve savunmalarını karşılar nitelikte dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor aldırılması hususunda dava dosyasının kooperatif nitelikli hesap bilirkişisi …’e tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen 22/12/2020 tarihli raporda özetle; İhraç kararının 03.02.2017 tarihinde mi, yoksa 07.02.2017 tarihinde mi tebliğ edildiği konusundaki uyuşmazlığın Tebligat Kanunu’nun 20 ve 21’inci maddelerinin yorumu ile ilgili olup takdirinin mahkemeye ait olduğunu, mahkemece ortaklıktan çıkarma kararının, 03.02.2017 tarihinde tebliğ edildiğinin kabul edilmesi halinde, 3 ay içinde itiraz edilmemesi nedeniyle kararın kesinleştiğinin, 07.02.2017 tarihinde tebliğ edildiğinin kabul edilmesi halinde, yasal süresi içinde itiraz edildiğinden ve henüz itirazın Genel Kurulca görüşülüp, karara bağlanması sağlanmadığından, ortaklık ilişkisinin halen devam ettiğinin kabul edilmesi gerekeceğini rapor ve beyan ettiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/3 maddesinde, ortaklıktan çıkarma kararına karşı çıkarılan ortağın tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içerisinde itiraz davası açabileceği, çıkarma kararı yönetim kurulunca verilmiş ise, ortak 3 aylık süre içerisinde genel kurula da itiraz edebileceği düzenlenmiştir.
Mahkememizde yapılan yargılamada taraflar arasındaki ihtilafın, kooperatif üyesi olan davacının üyelikten çıkarılmasına dair kooperatif yönetim kurulu tarafından verilen 28/01/2017 tarihli üyelikten ihraç kararının davacıya 03/02/2017 tarihinde tebliğine ilişkin tebligatın usul ve yasaya uygun olarak yapılıp yapılmadığı, bu kapsamda davacının yönetim kurulu kararına karşı hak düşürücü süre içerisinde genel kurula itirazda bulunup bulunmadığı ve kararın iptali gerekip gerekmediği noktasında toplandığı, mahkememizce temin edilen ihraç kararının davacıya tebliğine ilişkin İzmir …. Noterliği’nin 31/01/2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğine ilişkin tebligat zarfında, yer alan tebligat şerhinde “Aranılan saatlerde adreste muhataba rastlanamadığı, muhatap komşu adreste görevli ….’tan sorulduğu. Muhatabın adreste oturduğu fakat nerede olduğu ne zaman döneceğinin bilinmediği öğrenildi. Evrak mahalle muhtarının imzasına tebliğ edildi. Adres kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldı. Keyfiyet komşu adreste görevli …. bildirildi. Komşu imza vermekten kaçınmıştır.” ibaresinin yazıldığı, tebligat zarfı üzerinde muhtar isim ve imzası ile … ismi ve imza niteliğinde olmayan dairemsi çizgi bulunduğu görülmüştür.
Tebligat Kanunu’nun 21/1. Maddesine göre yapılacak tebligatların usulüne ilişkin, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. Maddesinde “…muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerektiği”, 31/1-a ve son bentlerinde “Muhatap veya muhatap adına tebligat yapılabilecek kişiler, o adreste bulundukları halde hiçbirinin tebliğ anında gösterilen adreste mevcut olmamaları, hallerinde biri gerçekleştiği takdirde tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti veya meclisi üyesinden birine ya da kolluk amir veya memuruna imza karşılığında teslim eder. Tebliğ memuru, ek-1’de yer alan (2) numaralı örneğe uygun olarak düzenlenen ihbarnameyi gösterilen adresteki kapıya yapıştırır. (a) bendinde belirtilen halin gerçekleşmesi durumunda tebliğ memuru, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir.”, 32/1. Maddesinde de “31 inci maddenin birinci fıkrasına göre yapılacak tebligatlarda, ihbarnamenin gösterilen adresin kapısına yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmü düzenlenmiş olup, davacıya ihraç kararının tebliğine ilişkin ihtarnamenin de yukarıda özetlenen Tebligat Kanunu’nun 21/1 ve Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30,31 ve 32. Maddeleri hükümlerine uygun olarak yapıldığı, iş bu nedenle tebligatın usulsüzlüğüne dair davacı iddiasının yerinde olmadığı, tebligatın davacıya 03/02/2017 tarihi itibariyle yapılmış olduğunun kabulü gerektiği, iş bu kabule göre davacının gerek dava açmak ve gerekse de kooperatif genel kuruluna itiraz etmek için yasada tanınan 3 aylık hak düşürücü sürenin sona erdiği, 03/03/2017 tarihinden sonraki gün olan 04/03/2017 tarihi itibariyle yönetim kurulu kararına itiraz ettiği, bu nedenle de gerek itirazın gerekse de davanın açılışının 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın reddine,
Davacı tarafça peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.10/03/2021

Başkan …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Katip …
e -imzalıdır