Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/786 E. 2022/227 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/786
KARAR NO : 2022/227

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkili … Makine Medikal Otomotiv İnş. Tarım ve Hayvancılık San. ve Tiç. Şti. ne ait … plakalı 2016 model Ford Focus marka aracın, davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından 27.03.2019/2020 tarihleri arasında … sayılı Genişletilmiş Kasko poliçesiyle sigortalı olduğunu, müvekkili şirket çalışanlarından … TC kimlik numaralı … idaresindeki … plakalı 2016 model Ford Focus marka araç ile 30.12.2019 tarihinde …-…ilçesinde seyir halindeyken önünde aynı istikamete seyreden bir yük kamyonundan yola düşen sert bir cismin üzerinden geçmiş olduğunu, olayın hemen sonrasında müvekkili şirket çalışanının direksiyon hakimiyetini kaybetmemek ve trafik akışını tehlikeye sokamamak amacıyla aracı durdurduğunu ve araçta herhangi bir hasar olup olmadığını kontrol ettiğini, müvekkili şirket çalışanının aracın sağ ve sol yanları ile alt kısmını kontrol ettiğini, herhangi bir hasar izine rastlamadığını, aracın dışından yapılan muayenede aksi ve anormal bir durum yanmış ve motoru stop etmiş olduğunu, iş bu olayın ardından aracın güvenli bir bölgeye çekildiğini, müvekkili şirketin faaliyet merkezinin İzmir olduğundan, aracın çekici vasıtasıyla İzmir’e getirildiğini, ardından bu durumun davalı … Sigorta A.Ş. ye bildirildiğini … Sigorta A.Ş. Tarafından gönderilen ve aracı incelemeye gelen eksperin, aracı incelemediğini, uzaktan bakarak, konu olay yaşandıktan sonra aracın hareket ettirildiğini, buna bağlı olarak sigorta şirketinin iş bu olaydan doğan hasar ve masrafları karşılamayacağının beyan edildiğini, müvekkili şirketçe davalı … Sigorta A.Ş. ye araç hasarının karşılanması talebiyle yazılı başvuruda bulunulduğunu, fakat davalı sigorta şirketinin söz konusu başvuruya rağmen hiçbir geri dönüş yapmadığını, müvekkili şirket araçta oluşan hasar ve masrafları kendisi üstlendiğini, aracın hasarlarının giderilmesi için toplamda 8.220,00 TL ücretin müvekkilince karşılandığını, söz konusu sigorta şirketine Karşıyaka … Noterliği aracıyla 07.10.2020 tarihli, … yevmiye numaralı hasar ihbarına ilişkin ihtarname çekildiğini iş bu ihtarnameye karşı sigorta şirketinden herhangi bir cevap alınamadığını sigorta şirketi tarafından görevlendirilen eksperin, görevi gereği sorumlu olduğu ve yapması gereken detaylı inceleme ve araştırmayı yapmadan, araca sadece uzaktan bakarak ve aracın yalnızca hareket ettirildiğinden bahisle iş bu olayın sigorta poliçesi kapsamında olmadığını beyan etmesinin kabul edilebilir bir durum olmadığını, bu nedenlerle müvekkili şirketin olaya konu iş bu aracın hasarlarının giderilmesi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 8.220,00-TL lik masrafın, araç sigortalı olduğu ve sigorta poliçesi kapsamında bulunduğu halde poliçenin gereklerini yerine getirmeyen … Sigorta A.Ş. den yasal faiziyle birlikte rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılamayacağından görev yönünden itirazda bulunduklarını yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğundan yetki yönünden itirazda bulunduklarını, davaya konu kazaya karışan … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde 27.03.2019/2020 tarihleri arasında … sayılı genişletilmiş kasko sigorta poliçesiyle sigortalı olduğunu dolaylı ve yansıma zararlar poliçe teminatı dışında olduğundan davacı taraf öncelikle zararını ispatlaması gerektiğini müvekkil şirket kasko poliçesi gereği ancak gerecek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkili şirket tarafından … nolu hasar dosyası açılmış olup söz konusu hasar dosyasında davacı yana 28.01.2020 tarihinde 1.089,16- TL hasar bedeli ödenmiş olması nedeniyle müvekkil şirketin sorumluluğu sona erdiğini, talep edilen hasar bedelinin davacı tarafından ispatlanması gerektiğini ve talebin fahiş olduğunu, davacının aracındaki gerçek hasar miktarının tespit edilmesi gerekmekte olup ispat yükü zarara uğradığını iddia eden davacıda olduğundan masraflarında davacı tarafından karşılanması gerektiğini ticari faiz talebi haksız olduğunu, uyuşmazlık tüketici işleminden kaynaklı olup ticari faiz uygulanması hatalı olacağını belirterek açıklanan nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan rapora göre; “… 3.1. KUSUR YÖNÜNDEN :
3.1.1. Sürücüsü ve plakası belli olmayan kamyon sürücüsünün , kazanın oluşumunda 2918 sayılı yasanın“Araçların yüklenmesi ” Madde 65/d – h ( Karayolu yapısı ve kapasitesi ile trafik güvenliği bakımından tehlikeli olabilecek tarzda yükleme yapılması ve yükün karayoluna değecek, düşecek, dökülecek, saçılacak, sızacak, akacak, kayacak, gürültü çıkaracak şekilde yüklenmesi) ile “ Trafik işaret ve kurallarına uyma zorunluluğu “ Madde 47/d (Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar .) hükümlerini ihlal ettiği,
3.1.2. Davacı sürücüsü …’in idaresindeki … plakalı otomobili ile kazanın oluşumuna katkı sağlayacak kurallara aykırı etken davranış faktörü görülmediği ,
3.2. HASAR YÖNÜNDEN :
3.2.1. Dava konusu … plakalı 2016 model Ford Focus otomobilde hasarlı olduğu anlaşılan parçaların , dava konusu 30.12.2019 tarihli maddi hasarlı trafik kazası ile uyumlu olduğu,
3.2.2. Dava konusu … plakalı 2016 model Ford Focus otomobilde meydana gelen hasarın giderilmesi için gereken bedelin KDV dahil toplam 8.220 TL olduğu,
3.2.3. Davalı sigorta şirketinin davacı firmaya 28.01.2020 tarihinde 1.089,16 TL hasar ödemesi yaptığı göz önüne alındığında davacı yanın talep edebileceği hasar bedelinin 7.130,84 TL olduğu kanaatine…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı hasar bedelinin sigortacıdan tahsili talepli tazminat davasıdır.
2-Davacı taraf dava dilekçesinde davacıya ait … plaka sayılı aracın 30/12/2019 tarihinde seyir halindeyken aracın önünde ilerleyen bir kamyonetten düşen sert bir cismin yolda bulunduğu sırada, aracın bu cismin üzerinden geçtiği, geçiş sırasında cismin araç tabanına çarptığı ve araç sürücüsünün inerek gözle kontrol ettiğinde herhangi bir hasar görememesi üzerine yola devam ettiği, 1-2 Km sonra yağ ışığı yanması sonrası araç durduktan sonra aracın çekici ile İzmir iline getirildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan araçta hasar talebinde bulunulduğu ancak aracın yerinden hareket ettirilmiş olması nedeniyle hasar bedelinin karşılanmadığını, dava konusu hasarın poliçe kapsamı içerisinde kaldığını, davacının bildirim yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğunu, aracın çarpma sonrası görünürde bir hasarının olmaması nedeniyle sürüşe devam edilmesinin olağan bir davranış olduğunu ileri sürerek 8.220,00-TL hasar onarım bedelinin davalı şirketten tazminini talep etmiştir.
3-Davalı şirket cevap dilekçesinde görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, yetkili mahkemelerin ise İstanbul Mahkemeleri olduğunu, davalı şirketin dava tarihinden önce 1.089,16-TL hasar ödemesi yaptığını, bakiye bedelden bir sorumluluğu bulunmadığını, hasarın davacı tarafça ispatlanması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
4-Kasko Sigortası Genel Şartları A.1 maddesi uyarınca sigortanın konusu; “Bu sigorta ile sigortacı, sigortalının poliçede belirtilen ve karayolunda kullanma izni olan motorlu ve motorsuz kara araçlarından, römork veya karavanlardan iş makinelerinden, lastik tekerlekli traktörler, diğer zirai tarım makinelerinden doğan menfaatin aşağıda belirtilen risklerin gerçekleşmesi sonucunda doğrudan uğrayacağı maddi zararları teminat altına alır.
a) Aracın karayolunda veya demiryolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz araçlarla
çarpışması,
b) Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar,
c) Üçüncü kişilerin kötü niyet veya muziplikle yaptıkları hareketler, ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar,
d) Aracın yanması,
e) Aracın veya araç parçalarının çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi
” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda davacıya ait aracın karayolunda seyir halindeyken başka bir araçtan düşen cisim nedeniyle dava konusu hasarın meydana geldiği, hasarın temel sebebinin Genel Şartlar’ın A.1.-b fıkrasında sayılan haller arasında olduğu, genel olarak bu çarpmanın poliçe teminatı kapsamında olduğu her iki tarafın da kabulündedir, kaldı ki dava öncesi davalı şirket tarafından 1.089,16-TL hasar ödemesi yapılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ilk çarpma sonrası darbe şiddetiyle oluşmayan ancak devamında motorun yağlama yapmaması nedeniyle ortaya çıkan hasarın poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
5-Mahkememizce dosya kusur ve hasar incelemesi yönünden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 07/12/2021 tarihli heyet raporunda davacının dava konusu çarpmanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurununu bulunmadığı, hasarın 30/10/2019 tarihli kaza ile uyumlu olduğu, araçta oluşan hasarın giderilmesi için 8.220,00-TL Kdv dahil işçilik ve malzeme bedelinin bulunduğu, dava konusu hasarın çarpma sonrası yağ emme borusunun hasar görmesi nedeniyle yağ akışının gerçekleşmemesi nedeniyle hasarın oluştuğu, akan yağın yağ karterinde bulunduğu, araç dışına taşma bulunmaması nedeniyle davacıya ait araç sürücüsünün bu hasarı fark etmemesinin olağan olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
6-Mahkememizce tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde, dava konusu hasarın öncelikli nedeninin karayolunda bulunan sert bir cisme çarpma olduğu, davacıya ait aracın sürücüsü tarafından gözle kontroller yapıldıktan sonra bir hasar tespit edilememsi üzerine sürüşe devam edildiği, çok kısa bir süre içerisinde araç motorunda yeterli yağlama yapılamaması nedeniyle ilave hasarın oluştuğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında çarpma nedeniyle ilk oluşan hasardan dolayı ortaya çıkan hasarın ödenip ödenmemesi konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamakta olup, davalı şirket dava öncesi kendi tespit ettiği miktarla bu hasar bedeline ilişkin ödemede bulunmuş olup, aracın sürüşe devam ettirilmesi nedeniyle yağlama yetersizliğinden meydana gelen hasarın teminat kapsamında olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak değerlendirildiği üzere, dava konusu hasarın oluşumu sırasında araç dışına herhangi bir yağ sızıntısı olmamıştır. Aracın tabanda bulunan yağı üst kısımlara gönderilmesini sağlayan yağ emme borusu parçasının çarpma neticesinde hasar görmesi nedeniyle ilave hasarlar meydana geldiği sabittir. Davacıya ait araç sürücüsünün bu hasarı ve yol açabileceği etkisini tespit edemeyeceği bilirkişi raporu ile belirlenmiş olup, araç hasarı ile ilk çarpma arasında illiyet bağı bulunduğu, teminat kapsamına giren bir çarpma neticesinde dava konusu hasarın oluştuğu anlaşıldığından araçta çarpmaya bağlı mekanik hasarın bir neticesi olarak meydana gelen motor hasarının da teminat kapsamında olduğunun kabulü gerekmektedir.
7-Her ne kadar davacıya ait araçta meydana gelen hasar teminat kapsamında ise de aracın ilk çarpma sırasında yalnızca fiziki zedelenme nedeniyle çarpmaya bağlı olarak bir kısım hasarının oluştuğu, bu hasarın fark edilmemesinden kaynaklanan ilave hasarın ise aracın sürüşe devam ettirilmesi nedeniyle oluştuğu anlaşılmaktadır. Davacı araç sürücüsünün aracın yağmama yapmadığını anlaması olağan hayat tecrübesi ile mümkün olmaması nedeniyle araçta oluşan ilave hasardan sorumlu tutulmaması gerekmekte ise de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52.maddesi hükümleri dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, araç sürücüsünün otomobilin uğrayabileceği hasarlar konusunda uzman olmadığı, gerçekleşen sert bir çarpma sonrasında aracın yine poliçe kapsamında mevcut olduğu anlaşılan yol yardımı ile bir otomobil servisine naklinin sağlanarak gerekli kontrollerin yapılması halinde artan zararın meydana gelmeyeceği, davacının bu noktada müterafik kusuru ile zararın artışına neden olduğu değerlendirildiğinden toplam hasar miktarı üzerinden %20 oranında müterafik kusur indirimi uygulanmış, toplam 8.220,00-TL olarak belirlenen onarım bedelinden %20 oranında indirim uygulanması ile davalı sigorta şirketinin 6.576,00-TL hasar onarım bedelinden sorumlu olacağı tespit edilmiştir. Yerleşik yargısal içtihatlar uyarınca yasal, takdiri veya hakkaniyet indirimleri uygulanması nedeniyle reddedilen kısımlar yönünden vekalet ücreti takdiri uygulanmamakta olup bu nedenle hakkaniyet indirimi miktarı yönünden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş, yargılama gideri hesaplamasında indirim tutarları davacı aleyhinde değerlendirilmemiştir.
8-Dosyaya getirtilen hasar dosyası içerisinde yer alan 28/01/2020 tarihli banka dekontundan dava öncesinde davacı şirket hesabına 1.089,16-TL miktarda ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava tarihi 22/12/2020 olup dava tarihinden önce ödendiği anlaşılan bu tutar yönünden davacının dava açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle bu kısım yönünden hukuki yarara yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle usulden ret kararı verilmiş, 6.756,00-TL sorumluluk miktarından 1.089,16-TL ödeme mahsup edildikten sonra bakiye 5.486,84-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi sorumluluğunda olduğu belirlenmiştir.
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davacı/davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 5.486,84-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Dava öncesi ödendiği anlaşılan 1.089,16-TL yönünden davacının dava açmasında hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından bu kısım yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-Fazlasına dair istemlerin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 449,20-TL harçtan peşin olarak alınan 140,38-TL harcın mahsubu ile bakiye 308,82-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2.maddesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 163,37-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 140,38-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Davacı tarafça sarf edilen 54,40-TL başvuru harcı, 900,00-TL bilirkişi ücreti ile 70,00-TL posta ve tebligat ücreti toplamı 1.024,40-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranında hesaplanan 819,52-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasına dair kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
10-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 1.084,91-TL’sinin davalıdan, 235,09-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”