Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/754 E. 2022/37 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/754
KARAR NO : 2022/37

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/12/2020
KARAR TARİHİ : 17/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;. Müvekkili banka tarafından davalı borçlulara karşı İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyası ile ticari kredi sebebi ile icra takibi başlatıldığını, davalıya gönderilen ödeme emrine itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, alacaklı bankanın alacağını … … … A.Ş’ye temlik ettiğini, davalının itirazlarının zaman kazanmaya yönelik olup kötü niyetli olduğunu belirterek; davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına, % 20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalılar Vekili 08.02.2021 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle: müvekkillerinin alacaklı banka ile akdedilen sözleşme örneği talep edilmiş ancak verilmediğini, bu nedenle müvekkillerinin kredinin faizleri ve masraflarını gerekse temerrüt halinde ödemekle yükümlü oldukları giderleri öğrenememiş yasal haklarından mahrum bırakıldıklarını, müvekkillerinin kredilerinde ekonomik sebeplerden kaynaklı gecikmeler başladığı sırada alacaklı banka ile görüşüldüğüünü taksit miktarlarının düşülerek vadelerinin uzatılması talebinde bulunduklarını, müvekkillerini oyalayan bankanın icra takibine geçtiğini, izah edilen nedenlerle temerrüt faizinin takip tarihinden işletilmesi gerektiğini, borcun teminatının bankada mevcut iken müvekkilin taşınmazı gerçek değerinin çok altında satışa çıkarılmış yasaya aykırı işletilen temerrüt faizi sebebi ile borçlandırılmaya devam edildiğini, kredi sözleşmesine … … …’a kefil olarak imzanızı alıyoruz demek sureti ile sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile borçlandırıp hakkında takip başlatılmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “Davacı ile davalı tarafın İzmir … İcra dairesinin …/… esas sayılı icra takibine dayanak yapılan alacaktan dolayı davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı itirazın iptali davasının süresinde açılıp açılmadığı davalının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususlarında uyuşamadıkları” şeklinde belirlenmiştir.
Davalılar vekili 31/12/2021 tarihli dilekçesi ile; davacı tarafından müvekkilleri aleyhine ikame edilen dava neticesinde yargılama devam etmekte iken tarafların haricen sulh olduklarını, HMK md. 310 gereğince ” Sulh Protokolünü” ve iş bu protokole istinaden edimlerini yerine getirdiklerini gösterir protokol suretini ve ödeme dekontlarını sunduklarını, karşı tarafın feragat dilekçesi sunması halinde bunu kabul ettiklerini, yine karşı taraftan sulh olunmaması sebebiyle yargılama gideri, vekalet ücreti ve sair taleplerinden feragat ettiklerini belirterek; bu yönde gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 14/01/2022 tarihli dilekçesi ile; dava konusu borcun ödendiğini, davanın konusunun kalmadığını, tarafların birbirlerinden masraf ve vekalet ücreti alacağının olmadığını, davaya konu borcun ödenmesiyle dava konusuz kaldığından davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Taraf vekillerinin beyan dilekçesi ve usul ekonomisi gereğince dosya ele alındı.
Tarafların dava konusu hususunda sulh oldukları anlaşıldığından davacı vekilinin beyanı da dikkate alınarak dava konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalılar davayı kabul ederek sulh olduklarından ve Arabuluculuk ücreti hususunda taraflar arasında bir anlaşma bulunmadığından zorunlu arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13,14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.17/01/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”