Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/751 E. 2021/849 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/751 Esas
KARAR NO : 2021/849

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Emlak komisyon paylaşım anlaşmasından kaynaklanan emlak komisyon bedeli niteliğindeki alacağına ilişkin ikame edilen İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takibin devamına %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle ; Davacı taraf komisyon sözleşmesinden doğan bir alacağı olduğu iddiası ile davalı müvekkile karşı önce ihtar çektiğini, ihtara cevaplarında böyle bir alacaklarının olmadığını, ayrıca taleplerinin usul ve yasaya da uygun olmadığını Ancak davacı tarafın ısrarla hak etmediği komisyon ücretinin tahsili için müvekkile karşı icra takibi başlattığını ve bu takibe itiraz etiklerini, yine davacı taraf dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurduğunu, komisyon ücretini haketmeyen ve böyle bir alacağı olmayan davalı ile anlaşma sağlanamadığını davacı taraf usul ve yasaya uygun olmayan ve hak kazanmadıkları ile komisyon ücretinin tahsili için işbu davaya başvurduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere Kötüniyet Tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır.
Mahkememizin uyuşmazlıkta görevli olup olmadığının tespiti için davalının tacir olup olmadığı hususu araştırılmış olup ticaret sicil müdürlüğü ve vergi dairelerine yazılan müzekkere cevaplarına göre davalının ise işletme hesabına göre defter tuttuğu, ticaret sicil müdürlüğünde de kaydının bulunmadığı ve davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
TTK madde 4/1-c gereğince, mahkememizin görevli olup olmadığı değerlendirildiğinde taraflar arasında TBK madde 532 de tanımlanan bir komisyon sözleşmesinin bulunmadığı, davacı iddiasına göre tarafların birlikte üçüncü şahsa karşı komisyon hizmet sözleşmesi sundukları oysa kendi aralarında böyle bir ilişki olmadığı bir gayrimenkul satımına ilişkin birlikte dava dışı üçüncü şahsa hizmet sunulduğu iddiası bulunmaktadır. Buna göre taraflar arasında TBK madde 532 gereğince tanımlanan bir komisyon sözleşmesi de bulunmadığından dolayı ve mahkememiz nezdinde açılmış olan davanın mutlak ticari dava olmayıp, her iki tarafında tacir olmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığı çözmekte mahkememizin görevli olmadığı Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu dava da HMK.114/1-c,115/2 madddesi gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza