Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/701 E. 2022/781 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/701 Esas
KARAR NO : 2022/781

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili tarafından açılan 20/11/2020 tarihli 446.250,00 -TL dava esas değeri üzerinden hesaplanan …/… harç makbuzlu dava dilekçesinde özetle; alacaklarının tahsili için İzmir 8.Asliye Hukuk Mahkemesi …/… Esas sayılı davalarında görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın gönderildiği 3.Asliye Ticaret Mahkemensinin …/… E …/… K sayılı dosyasında arabuluculuk dava şartı yokluğundan davalarının reddine karar verildiğini, taraflar arasında 01.08.2016 tarihli Limited Şirket Pay Devir Ve Temlik Sözleşmesi Madde 3.de belirtildiği üzere davalıdan 270.000,00 TL alacaklı olduğunu ancak ödeme yapılmadığını, pay devir sözleşmesinin 4.maddesinde belirtildiği üzere 01.08.2016 tarihinden itibaren şirketin faaliyetinin aksamaması için davacının şirkete; 08.08.2016 tarihinde 30.000,00 TL, 27.08.2016 tarihinde 10.000,00 TL, 07.10.2016 tarihinde 30.000,00 TL, 07.11.2016 tarihinde 37.000,00 TL, 07.11.2016 tarihinde 250,00 TL, 06.12.2016 tarihinde 7.000,00 TL, 06.01.2017 tarihinde 26.500,00 TL, 10.01.2017 tarihinde 7.000,00 TL, 07.02.2017 tarihinde 28.500,00 TL toplamı 176.250,00 TL banka kanalı ile şirket hesabına havale yapıldığını, ancak geri ödenmediğini, toplamda 270.000,00 TL + 176.250,00 TL toplamı 446.250,00 TL nin kendilerine ödenmediğini, her ne kadar takip talebinde 38.045,87 TL işlemiş faiz talep edilmişse de takip tarihine kadar işlemiş faize itirazlarını kabul etmekle birlikte takip tarihinden sonra faiz taleplerinin baki olduğunu, yukarıda belirtilen nedenlerle fazlaya ilişkin talep haklarının saklı kalması kaydıyla, öncelikle dava sonunda alacaklarının tahsil riski ve davalı/borçlunun mal kaçırma ihtimali bulunduğundan davacı yanca gösterilecek teminat mukabili takipteki asıl alacak 446.250,00 TL miktarınca davalı/borçlunun taşınmaz ve taşınır malları ile adına kayıtlı motorlu araçların ihtiyaten haczine karar verilmesini, Davalı borçlunun İzmir 21.İcra Müdürlüğü …/… Esas sayılı takibine yapılan asıl alacak miktarı 446.250,00 TL itirazının iptaline ve takibin takip tairihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte devamına ve alacaklarının tahsiline, davalının itirazının da kötü niyetli olmasından %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 09.03.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 2014 Nisan ile 2016 Aralık tarihlerinde … … Ltd.Şti.’nin %75 hissedarı ve müdürünün davacı, %25 hissedarının davalı olduğunu, taraflar arasında pay devir sözleşmesinin 02.12.2016 da İzmir 10.Noterliğinin … yevmiye nolu belgesi ile imzalandığını, 16.12.2016 ya kadar davacının şirket müdürü olarak kaldığını, davacının 16.12.2016 ya kadar şirketi tam yekili olarak temsil ettiğini, 6331 sayılı yasaya dayanarak çıkartılmış, İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği’nin 4-g maddesinde belirtilen sorumlu müdür olarak bulunduğunu, Ankara merkezli … Akademi firması ile İzmirdeki … … arasında kar paylaşım sistemi kurgulandığını, … Akademinin Ege Bölgesi dahilindeki temsilcisinin … olduğunu, davacının tüm paylarını davalıya devrettiğini, davalının da İSG Katip üzerinde aslında kendi adına kayıtlı bulunan müşterileri … Akademi İzmir Şubesi’ne devretmeyi ve bu sebepten dolayı rekabet yasağı gibi bir hukuki yola başvurmayacağını taahhüt ettiğini, bu hususların taraflarca imzalanan 01.08.2016 tarihli sözleşmenin 9.maddesinde görüldüğünü, ortaklık ilişkisinin sonlanması için taraflar arasında Limited Şirket Pay Devir ve Temlik Sözleşmesi imza edildiğini, sözleşmede devir tarihi olarak 01.08.2016 yazılı ise de devir işleminin ancak 02.12.2016 tarihinde İzmir 10.Noterliğinin … yevmiye numaralı Pay devir sözleşmesi ile yapıldığını, Pay devir sözleşmesinde ”Devir Bedelinin kendisinden nakden ve defaten aldım.” şeklinde beyan bulunduğunu, bu beyan ile davacının alacağının tamamını tahsil ettiğini kabul ve ikrar ettiğini, sözleşmede bahsi geçen 270.000 TL lik bononun davacının elinde bulunmadığını, hisse devri öncesi davalının borçlu değil alacaklı olduğunun kabul olması sebebi ile bono verilmediğini, bono verilmiş olsa idi 10 örnek ile icra takibine girişilmesinin beklenir olduğunu, o halde davacıya böyle bir borcun olmadığını, talebin adi yazılı sözleşme ile çeliştiği gibi, resmi noter belgesi ile de çeliştiğini, davacının devir bedeli talebinin reddi gerektiğini, bu durumun hem noter belgesi ile hem de davacının elinde olmayan bono ile açık olduğunu, davacının davalıdan alacaklı olabilmesi için noterden hisse devrini imza etmeden önce davalıdan Bono’yu almış olması gerekeceğini, aradan 2 yıl geçtikten sonra icra takibi başlatıldığını, davacının … OSGB’ye banka yolu ile gönderdiği paraların talebi ile ilgili olarak bu bedellerin LTD.ŞTİ.’ye gönderildiği halde davalının şahsından istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, bunun yanısıra davacının dayanmakta olduğu ilgili sözleşmesinin 4.maddesinin de … …’nin sözleşmede kaşe ve imzası olmaması sebebi ile sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereği geçersiz olduğunu, 06.01.2017 tarihli 26.500 TL lik banka dekont açıklamasında; ”30 bin olarak gönderildi…. dahil” ve 10.01.2017 tarihli 7.000 TL lik banka dekont açıklamasında ”57 tamamlandı.Aralık Hizmet Ödemesi” yazılanların sözleşmenin 8.maddesinin 3.fıkrasından da görüleceği üzere, 01.10.2016 sonrası personel, SGK ve KDV gibi tüm giderlerin davacı yanca karşılanacağının yazılı olduğunu, açıklamada yer alan nurdan isminin iş güvenliği uzmanı ”…” olduğunu, 57 tamamlandının ise davacının aylık ödemesi gereken 57.000 TL nin 7.000 TL ödenince tamamlandığına dair olduğunu belirtmek için yazıldığını, sözleşmenin EK 1 ve 2 numarasında yazılmış olan 34+9=43 adet müşterinin İSG katipte … … de kayıtlı müşteriler olması sebebi ile personellerinin tamamının giderlerinin sözleşmenin 8.maddesi gereği davacı yanca ödenmesi gerektiğini, aylık ortalama masrafının 57.000 TL olduğunu, ayrıca giderlerin yanında elde edilen karın %50 sinin de … Ege’ye verilmesi gerektiğini, ancak davacı yanca %50 karın ödenmediğini, müşterilere hizmeti verip giderleri üstlenen … Ege olduğu halde tahsilatı … Akademinin yaptığını, banka dekontları ile yapılan ödemenin sözleşmenin 8.maddesi gereği ödenen bedeller olduğunu ve hala davacının … … ye borcu olduğunu, davacının şirketteki müdürlüğünün 16.12.2016 tarihine kadar sürdüğünü ve bunu kullanarak 06.12.2016 tarihinde şirketten 300.000 TL yi … Akademi hesabına aktardığını, gerçek dışı bir fatura karşılığı ödendiğinin anlaşıldığını, güveni kötüye kullandığını, bunun gibi birçok şirkete hizmeti … Ege sunarken parasını … Akademiye ödettirdiğini, alacak dava açma haklarını saklı tuttuklarını, kısaca izah edilen nedenlerden ötürü, davanın … … Ltd.Şti. ve … Akademi Ltd.Şti.’ne ihbar edilmesini, müvekkili aleyhine açılan mesnetsiz, haksıız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacının hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve kötü niyetli olarak açılan iş bu itirazın iptali davası nedeniyle, takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişiden alınan 24/05/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “… taraflarca 01.08.2016 tarihinde imzalandığı görülen Dava dışı … … Ltd.Şti.’ne ait “Limited Şirket Pay Devir ve Temlik Sözleşmesi” nin 3. Maddesi gereği hisse devir payı olarak belirlenen 300.000 TL den kalan 270.000 TL si ile sözleşmenin 4.maddesi gereği şirkete borç olarak ödediği toplamı 176.250 TL toplamı 446.250,00 TL’yi davacı yan davalıdan talep etmekte olup, davalının cevap dilekçesinde, sözleşmenin 8.maddesine göre davacıdan dava dışı şirketin alacaklı olduğu gerekçesi ile davacıya borçlu olunmadığını, davacının yaptığını iddia ettiği ödemelerin sözleşmenin 8.maddesi gereği yapması gereken ödemeler olduğunu ifade edip, davalı yanca TAKAS-MAHSUP DEF-İ ileri sürüldüğü, davalının 8.madde ile ilgili iddialarını ispatlayıcı yada somutlaştırıcı hesaplama tablosu ile tevsik edici masraf ve gelir belgelerini dava dosyasına sunmadığı, Sayın Mahkemenizce davalının iddialarının araştırılmasına kanaat getirilmesi durumunda sunulan belgelerin konusunda uzman biri tarafından da incelettirilmesi gerekeceği, dava dışı … … Ltd.Şti.’nin 2016,2017 yıllarına ait yasal defterleri incelenmiş olup, davacının davalı şahıstan talep ettiği 300.000,00 TL lik herhangi bir kayda rastlanılmadığı, davalı yanca 270.000 TL ödendiğine dair ödeme belgesi mevcut olmayıp, davacının talebinin yerinde olup olmadığının takdiri Sayın Mahkemenize aittir. Davacının davalı şahıstan talep ettiği toplamı 176.250,00 TL lik banka dekntlarını dava dosyasına sunduğu, söz konusu banka dekontlarının dava dışı şirketin yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, yasal defterlerinin açıklama kısmında “…-Geri Ödeme” yazdığı, banka dekontlarındaki açıklamalarında yukarıda ayrıntılı dökümünün yapıldığı, iş bu ödemelerin davacı şahıs tarafından dava dışı şirketin banka hesabına yapıldığı, yasal defterlerde ve banka dekontlarında davacı ödeme yaparken borç yada sözleşmenin 4.maddesi gereği şeklinde açıklamada bulunmadığı, Sayın Mahkemenizce yapılan ödemelerin sözleşmenin 4.maddesi gereği dava dışı şirkete ödendiğine kanaat getirilmesi durumunda, davacının davalı şahıstan iş bu bedelleri talep edip edemeyeceğinin takdiri yine Sayın Mahkemenize aittir. ” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Dava, 01/08/2016 tarihli “Limited Şirket Pay Devir ve Temlik Sözleşmesi” başlıklı sözleşme hükümlerine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İzmir 21.İcra Müdürlüğü …/… Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine toplam 484.295,88 TL üzerinden takibin başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliği üzerinde süresinde yapılan itiraz sonucu takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklıya tebliğ edilmediği görüldü.
İİK’ nın 67/1. Maddesi gereği davanın hakdüşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı incelendiğinde;
Eldeki davanın davacısı tarafından aynı talep ile öncelikle İzmir 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin …/… Esasına kaydedilen itirazın iptali davasının ikame edildiği, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın talep üzerene 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği ve …/… Esas numarasını aldığı, İzmir 3. ATM tarafından arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verildiğini, kararın taraflara tebliğ edildiği ve 09/07/2019 tarihi itibari kesinleştiği görülmüştür.
İzmir BAM. 20. H.D. 2021/1540 Esas, 2021/1393 Karar sayılı emsal ilamında:” Mahkemece ilk açılan İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/328 Esas 2020/229 Karar sayılı davasının 13/07/2019 tarihinde açıldığı ve bu davanında açılmamış sayılmasına karar verilerek kararın kesinleştiği, buna göre; İİK md. 67 ‘de belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin en geç Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptaline ilişkin davanın açılış tarihi olan 13/07/2019 tarihinde başlayacağı ve bir yıllık hak düşürücü sürenin de 13/07/2020 tarihinde sona ereceği, bu dava 12/03/2021 tarihinde hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından bahisle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.
Oysa ki; davacı tarafça yasal süresi içerisinde 13/07/2019 tarihinde itirazın iptali için ilk dava açılmış ve itirazın iptali talep edilmiş bulunmaktadır. Bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, kesinleşme tarihi dairemizce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği tarih olan 05/02/2021 tarihidir. İlk açılan davada verilen açılmamış sayılma kararı kesinleşmediğinden ve sonucu belli olmadığından, bir yıllık süre ilk davada verilen kararın kesinleşme tarihi olan 05/02/2021 tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır. Zira açılmamış sayılma kararı kesinleşmeden davacı taraftan ikinci kez itirazın iptali davası açması beklenilemez. Bu durumda, dava 12/03/2021 tarihinde açılmış olmakla, bir yıllık yasal süresinde açıldığından esasa girilerek taraf delilleri toplanıp, hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklinde karar verdiği görülmüştür.
Eldeki davada da davacı yönünden hakdüşürücü sürenin emsal karar gereği 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı dava dosyasının kesinleşme tarihinin bir yıllık hakdüşürücü sürenin başlangıcı olduğu sabittir. Her ne kadar mahkemece kesinleşme şerhi hazırlanmamış ise de bu şerhin her zaman düzenlenebileceği ve kararın taraflara tebliğ edildiği akabinde de davacılar vekilinin kararın kesinleşmesi sebebiyle kullanılmayan gider avansının ve peşin harcın iadesinin talep ediliği görülmüştür.
Somut olayda; davacı vekilinin itirazın iptali davası açması için yasada öngörülen bir yıllık hakdüşürücü sürenin başlangıç tarihinin 09/07/2019 olduğu,14/11/2019 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğu, 11/12/2019 ‘ da son tutanağın düzenlendiği, bu tarihler aralığında 6325 sayılı yasanın 16/2. Maddesi uyarınca sürelerin işlemeyeceği, ayrıca 7226 sayılı kanunda dikkate alındığında davanın hakdüşürücü süreden sonra 20/11/2020 tarihinde ikame edildiği anlaşıldığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın bir yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcının (80,70 TL) başlangıçta yatan peşin harçtan mahsubuna, artan harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan ve harcanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır