Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/696 E. 2021/413 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/696 Esas
KARAR NO : 2021/413

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/11/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı Belediye hakkında Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlu vekilinin 11/08/2020 tarihli dilekçesi ile takibe borca, faize ve diğer ferilere yapılan itiraz üzerine Kemalpaşa İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini davalı yanın yapmış olduğu iş bu itirazının haksız ve kötü niyetli olmasına binaen iptaline karar verilmesini, alacağın likit olması yargılamayı gerektirmemesi karşında davalının yapmış olduğu itirazın haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı borçludan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine haksız ve hukuka aykırı işlemleri ile iş bu davayı açmaya sebebiyet vererek kötü niyetli olduğunu açıkca ortaya koyan davalı aleyhine HMK 329/1 maddesi uyarında asgari ücret tarifesinden ayrı vekalet ücretine ve HMK 329/2 uyarınca disiplin para cezasına hükmedilmesine yargılama giderleri, arabuluuluk ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan bu davayı kabul etmediklerini, davanın reddini talep ettiğini, dava ile talep edilen hususlara ilişkin süre zamanaşımı ve de husumet itirazları olup aynı zamanda iş bu davada dava şartınında oluşmadığını, müvekkil belediye ile davacı tarafı arasında herhangi bir hukuki bağ yada ilişki olmadığını bu nedenlerle iş bu davada müvekkil belediyenin taraf olarak gösterilmesinin haksız olduğunu, müvekkil Belediyenin bir kamu kurumu olması nedeniyle alacağı tüm hizmet ve alımların ticari iş niteliğinde olmadığını bu nedenle müvekkil belediye ile dava taraf arasındaki herhangi bir ticari ilişki olması da mümkün olmadığını dolayısıyla dava konusu uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemelerinin görev alanına girmediğinden görevsizlik itirazında bulunduğunu, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan iş bu davanın öncelikle usulden sonrasında da esastan reddine davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “Davacı ile davalı tarafın Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibi ile başlatılan takip dayanağı faturalardan dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarı ve mahkememizin görev ve yetkisi hususlarında uyuşamadıkları görüldü.” şeklinde belirlenmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır.
Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır.
Somut olayda davalının belediye başkanlığı olmuş olması ve belediye başkanlığının tacir sıfatının bulunmaması ve huzurda açılan davanın mutlak ticari davalardan olmaması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
Kemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemelerinin ticaret mahkemesi sıfatı bulunmadığından işbu dava mahkememizde açılmış olup Kemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemeleri yerine İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesinin HSK’nın İzmir Ticaret Mahkemelerinin yetki alanının belirlenmesine ilişkin kararındaki temel amaca aykırı olacak olması ve usul ekonomisi yönünden de tarafların aleyhine davanın uzamasına sebebiyet verecek olmasından dolayı, İzmir B.A.M. … H.D. … E. … K. ve İzmir B.A.M. …. HD … E. … K. Sayılı ilamlarındaki gerekçelerde dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği ile Kemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu alacak davasında HMK.114/1-c,115/2 mad gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli Kemalpaşa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”